Eğitim

Türkiye’de Yeni Hayat – Zafer Toprak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Türkiye’de Yeni Hayat – Zafer Toprak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Türkiye’de Yeni Hayat kimin eseri? Türkiye’de Yeni Hayat kitabının yazarı kimdir? Türkiye’de Yeni Hayat konusu ve anafikri nedir? Türkiye’de Yeni Hayat kitabı ne konu alıyor? Türkiye’de Yeni Hayat PDF indirme linki var mı? Türkiye’de Yeni Hayat kitabının yazarı Zafer Toprak kimdir? İşte Türkiye’de Yeni Hayat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Zafer Toprak

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050947212

Sayfa Sayısı: 472


Türkiye’de Yeni Hayat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Cihan Harbi ertesi Cumhuriyet Türkiyesi Batı’ya yönelmiş, “yeni hayat” özlemiyle yaşam tarzında köklü dönüşümlere gitmişti. Reform kaygıları, seküler yaşam özlemi, Osmanlı kültür kodlarının sorgulanışı, nesiller arası uyumsuzluklar yoksul ülkenin insanlarını her geçen gün çözümsüzlüğe yöneltmişti. Türkiye, 1930’lu yıllarda “ideal”lerle donatılmış kendi “yeni insan”ına ulaşıncaya kadar, giriştiği inkılaplarla toplumsal travmayı beraber yaşayacaktı.

Türkiye’de Yeni Hayat modern yaşam özleminin toplumsal travmaya dönüşümünün öyküsü. Nüfus problemi başta olmak suretiyle, kadının, gençliğin, çocuğun erken Cumhuriyet döneminde karşılaşmış olduğu sorunları ele alan Zafer Toprak, uzun harp yıllarının yol açmış olduğu bunalımı, yoksulluğun niçin olduğu fuhuşu, intiharlarla sonuçlanan umutsuzluğu devrin kaynaklarına başvurarak gün ışığına çıkarıyor.


Türkiye’de Yeni Hayat Alıntıları – Sözleri

  • Ancak 1935 yılı Türkiye’de hanım hareketi için paradoksal bir yıl oldu. Meclisin kapıları bayanlara açılırken Türk Kadınlar Birliği’nin kapıları kapatılıyordu. Siyasal haklarının kazanımının arkasından Uluslararası Kadınlar Birliği on ikinci kongresini İstanbul’da gerçekleştirmişti. Bu, Türk Kadın Birliği’nin internasyonal alanda ne denli etkin bir konum kazandığının göstergesiydi. Kongrenin derhal arkasından, on gün sonrasında, Türk Kadın Birliği TEK PARTİ tarafınca kapatılacaktı.
  • Ömer Seyfettin ilk olarak ” eski lisan”ın ne işe yaradığını açıklıyor, ” Eski lisan nedir? Asla konuşulmayan Latince İbranice şeklinde yalnız kendisiyle meşgul olanların zevk ve idrakine taalluk eden bir şeydir! ” Diyordu.
  • “Her şeyden ilkin Selanik Osmanlı’da millet-devlet anlayışının doğduğu kenttir”.


Türkiye’de Yeni Hayat İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Uzun zamandır beni bu kadar zorlayan, okumakta bu kadar heveslendiren fakat bir o denli da iten bir kitap olmamıştı. Nefis bir kitapla karşılaştığımı biliyordum fakat satırlarında bu kadar oldukça yine içereceğini düşünmemiştim. Yakın dönem Türkiye zamanı hakkında ne kadar azca şey bildiğimin bir kanıtı oldu bu kitap. İçindeki bilgiler, ifade dili, değindiği vakalar müthişti. Yazarın aynı şeyleri değişik sayfalarda, değişik kelimelerle ifade etmesi okumamı oldukça zorlaştırdı. Çoğunlukla hep aynı sayfadaymışım duygusunu yaşadım. Bu olumsuzluğuna karşın kitap enfes. Yedi bölümden oluşan eserin bölümleri şu şekilde: “Meşrutiyet ve ‘Yeni Hayat’”, “Mütareke ve Feminizm”, “Cumhuriyet ve ‘Asrî Aile’”, “’Asrî Hayat’ ve Çocuk”, “Monden Hayat ve Moda”, “Gençlik, Eğlence ve Cazbant”, “Fuhuş ve Ahlak Buhranı”, “Akut Travma ve İntihar”. Türkiye’nin yeni bir ülke olarak ne şeklinde oluşum sancıları çektiğini okumak isterseniz bu kitaba bakın derim. İçeriği kadar, kaynakça ve dipnotlarıyla da varlıklı bir yapıt. (Ferdi Bişkin)

Travmatik Değişim: Kitabın Artıları:
1. 1908-1928 yılları aralığında millet-devlet temelinde yeni bir yaşam tasavvuru ve buna Selanik merkezli öncülük meydana getiren ittihatçıların, Ülkenin geleceğine her alanda tesirleri. Yeni bir kültür mühendisliği ve keza cemiyet inşası…Kitap bu minvalde Türk Cumhuriyetinin yaşamış olduğu toplumsal travmaları oldukça detaylı ve örneksiz bir üslupla anlatmıştır.
2. Şimdilerde bile dünyanın iki kuvvetli ülkesi Amerika ve Rusyanın o dönemde dahi, “Yeni Hayat” kurma emelindeki 1908-1928 süreci Türkiye’sinin toplumsal dokusuna direk iyi mi müdahil olabildiği… Ruslar toplumsal hayata karışarak, Amerikalılar kültürel yaşamı moda, dans,toplumsal yaşam tarzıyla tesiri altına alarak. Bu benim açımdan ilgi çekiciydi. Düşmandan kurtarılan bir ülkenin düşmanın değerleriyle kıymet bulması, bağrını yüreğini ve dahası tüm mahremiyetlerini açması. Japonya ve Türkiye’nin aynı kaderi paylaşmış olması da enteresan.
3. Ulus devlete geçiş süreci inkılap zamanı kitaplarında bizlere anlatıldığının aksine hiçte güle oynaya değil travmatik bir süreci içinde barındırmıştır. Kitabın Eksileri :
4. Kitap dar bir alanda ve çevrede bilimsel verilere gitmiştir. İstanbul, Ankara..Misakı Milli sınırları içindeki öteki bölgelerde anlatıldığı şekilde büyük toplumsal travmatik olayların yaşandığını sanmıyorum bir ihtimal tam aksine “Yeni Hayatın” dayatmalarından mülhem siyasal ve toplumsal bir kaosun getirmiş olduğu değişimlerin travmaları yaşanıyordur. Yeni cumhuriyete direndikleri öldürülen yada süründürülen kesimlerin bu yeni hayatta bölgeleri olmadıkları için mi asla değinilmedi. İstemediği halde şapka giydirilmeye zorlanmanın getireceği bir travma olmaz mı? Tamamı yeni cumhuriyetle intiharın eşiğine gelenlerden oldukça daha toplumsal bir yara olarak ele alınmalı değil miydi? Neyse…
5. Kitap salt bir kaç yapıt ve mecmua çevresinde sosyolojik saptamalar içine girmiştir. Bu ise doyurucu olamamıştır.
6. Fazlaca fazla yine, teması hanım ve yeni hayata adaptasyonu merkezli ve salt seküler bir yaşamın içinde dönerek dolaşan örneklemeler… Bu ise yetersiz.
Kitap 10 üstünden 6 yı hakediyor. (Musab Can)

Ilk olarak kitap yakın gelecek ile ilgili oldukça güzel bilgiler verirken yer yer tekrarlara düşmeden duramamış. Bu duruma karşın devrim sürecinin toplumda aniden sindirilmesinin zorluğundan vakalara değişik bakış açısından bakılması açısından güzel ve okunmaya kıymet bir kitap. (Ayşe Gül)


Türkiye’de Yeni Hayat PDF indirme linki var mı?


Zafer Toprak – Türkiye’de Yeni Hayat kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Türkiye’de Yeni Hayat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Zafer Toprak Kimdir?

1946 senesinde dünyaya geldi. 1969 senesinde Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kısmı’nü tamamlamış oldu. 1971’de Londra Üniversitesi’nde ‘Alan Araştırmaları’ mevzusunda yüksek lisansını tamamladı. 1981 senesinde Londra Üniversitesi’nde iktisat doktorasını verdi. Boğaziçi Üniversitesi’nde Ekonomi ve Toplum Tarihi profesörü olarak vazife yapmış oldu. Tarih Vakfı’nın başkan yardımcısı ve Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nün kurucu başkanıdır.


Zafer Toprak Kitapları – Eserleri

  • Türkiye’de Yeni Hayat
  • Atatürk
  • Türkiye’de Popülizm
  • Darwin’den Dersim’e : Cumhuriyet ve Antropoloji
  • Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm
  • Türkiye’de Milli İktisat
  • İttihat Terakki ve Cihan Harbi
  • Cumhuriyet ve Antropoloji
  • Türkiye’de Ekonomi ve Toplum: Milli İktisat – Milli Burjuvazi (1908-1950)
  • Anatomi Dersleri: Osmanlı Kültürü
  • Bir Muhalif Kimlik Tevfik Fikret


Zafer Toprak Alıntıları – Sözleri

  • Atatürk son yarım yüzyılın Batı esintilerini özümsemiş, bununla birlikte Osmanlı pratiğini görmüş ve kendine gore anlamlandırmış aydın bir zabitti. 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Türkçeye aktarılmış Fransız yazını içinde özelliklr İctimai Mukavele* Cumhuriyet’in inşa sürecinde Atatürk’ün “egemenlik” anlayışını şekillendirecekti. (Atatürk)
  • Türk milletinin evvel ve ahar umumi yaşamı göz önüne getirilirse hanımefendileri adamların yaptıkları, yapabilecekleri işlerin en ağırında dahi faaliyette görürüz. Tarlada, ormanda, sürüde, pazarda, her yerde ve her işte erkeklerle yan yana ve kimi zaman onlardan daha çok çalışmaktadırlar. (Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm)
  • Ceza kanunnamelerinin garip yönü, Batı’dan alınırken pek engelle karşılaşmamış oluşuydu. Oysa uygar hukuk Batı’dan aktarma edilmek istendiğinde büyük muhalefetle karşılaşmış, anane ve fıkıh ağır basmıştı. Mecelle bu şekilde bir anlayışın ürünüydü. (Atatürk)
  • Tek parti döneminde kırsal kesimin omzuna yüklenen gelişme sorunsalına bu kez kentlerde çözüm aranıyor, vergi yükü kentlinin sırtına yükleniyordu. (Türkiye’de Milli İktisat)
  • Ancak 1935 yılı Türkiye’de hanım hareketi için paradoksal bir yıl oldu. Meclisin kapıları bayanlara açılırken Türk Kadınlar Birliği’nin kapıları kapatılıyordu. Siyasal haklarının kazanımının arkasından Uluslararası Kadınlar Birliği on ikinci kongresini İstanbul’da gerçekleştirmişti. Bu, Türk Kadın Birliği’nin internasyonal alanda ne denli etkin bir konum kazandığının göstergesiydi. Kongrenin derhal arkasından, on gün sonrasında, Türk Kadın Birliği TEK PARTİ tarafınca kapatılacaktı. (Türkiye’de Yeni Hayat)
  • İki dünya savaşı arası Türkiye’de gözlenen siyasal ve zihinsel dönüşümde kuşkusuz Atatürk’ün tesiri büyüktü. Yeni bir cemiyet inşa sında onun entelektüel birikimi yönlendirici oldu. (Atatürk)
  • Arzın talebi karşılamadaki yetersizliği, harp ortamının törpülediği piyasa rekabeti, tutarları kısa sürede başıboş bırakmaya yetiyordu. Fiyatlarındaki artış , talebi frenleyici bir etmen olmaktan çıkıyor , tersine esneklik diye malum bir durum yaratılıyordu. (Türkiye’de Milli İktisat)
  • Sınırı olan bir enflasyona katlanarak istihdam problemininin çözümlenebileceği düşüncesi yanlıştı. Hayek’e gore ekonomideki dengesizlikler büyüyerek ileride önlemenmeye çalışılan işsizlikten daha büyük oranda işsizlik yaratacaktı. Böylece siyasetçiler, enflasyonu unutup işsizliği önlemek adına yine enflasyona başvurmak zorunda kalacaklardı. (Türkiye’de Milli İktisat)
  • Osmanlı Devleti’de kapitalizmin görece gelişmiş kenti Selanik sayılıyordu. İşçi hareketleri orada gündeme gelmişti. 1 Mayıs ilk kez orada kutlanmıştı. (Atatürk)
  • İttihatçıların en büyük başarısı bir “millet” yaratmaktı. Milli Savaşım bu şekilde bir birikimi devraldı ve Cumhuriyet’le taçlandırdı. (Türkiye’de Milli İktisat)
  • Dilbilimsel farklılıklar, dil aileleri, karşılaştırmalı dilbilim, etimoloji ve filoloji tarihsel antropojik dilbilimin ilgi alanlarıydı. (Darwin’den Dersim’e : Cumhuriyet ve Antropoloji)
  • Geçmişte türlerin hiçbir değişikliğe maruz kalmadığı, “türlerin sabitliği teorisi” yle her türün ek olarak yaratıldığı kabul ediliyordu. Bu evrede gerek bitkiler, gerekse hayvanlar, linnaeus tarafınca suni bir yöntemle sistemleştirilmiştir. (Darwin’den Dersim’e : Cumhuriyet ve Antropoloji)
  • Kongrenin bir başka mühim boyutu Türkiye tarihinde ilk kez bu tür bir toplantıya hanım temsilcilerin de seçilmiş olmasıydı. (Atatürk)
  • Cumhuriyet için sıhhat politikası önemliydi. Anadolu on yılı kabul eden savaşlar sonucu beş milyona yakın beşeri sermayesini yitimişti. Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında Anadolu çöl görünümündeydi. Bundan bu şekilde Cumhuriyet’in en başarı göstermiş politikalrından biri sıhhat politikası oldu. Halk sağlığına ehemmiyet verildi. Salgın hastalıkların önü büyük seviyede kesildi. Anadolu’da bebek ve çocuk ölümlerinin oranı görece düşürüldü. Yaşam umudu terfi etti. Türkiye 1940-1980 arasındaki gerçekleştirdiği demografik devrimini büyük seviyede Cumhuriyet’in ilk evresindeki sıhhat politikalarına borçludur. (Darwin’den Dersim’e : Cumhuriyet ve Antropoloji)
  • İlk hanım hekim İngiltere’den çıktı; fakat senelerce hekimliği kabul olunmadı, yalnız bir ebe sayıldı. Fakat bu sırada feminizm yalnız yüksek ve orta sınıfların içinde bir moda idi. (Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm)
  • Atatürk hakkında yazılanların çoğunluğu onu Türkiye’nin coğrafyasına hapsediyor. Oysa günlük siyasal ve askeri olayların ötesinde, bu denli karmaşık bir evrede yılların birikimiyle oluşan entellektüel kimliğin tekdüze bir çizgi izlemeyeceği de bir başka gerçek. Entellektüel kimlik tortusal öğeler taşısa da bazen köklü dönüşümlere uğruyor, yaşanmış olan dönem ve ortamın tesirleri altında değişik yönelimler içeriyor. Dolayısıyla Atatürk’ün yaşamında 1919 siyasal dönüşümün, olarak 1928 yılı da kültürel devrimin başlangıcını oluşturuyor. Atatürk yaşamının son on yılını ise Cumhuriyet’in ”yeni insan”ını kurgulamayla geçiriyor. (Darwin’den Dersim’e : Cumhuriyet ve Antropoloji)
  • Sakarya Muharebesi ertesi Atatürk Jean-Jacques Rousseau’nun Mukavele-i İctimaiyye yahud Hukuk-ı Siyasiyye Kavaid-i Esasiyyesi adlı eserini okumuştu ve bu kitaptaki egemenlik anlayışını harfiyen Meclis’teki konuşmasına almıştı. Egemenlik, doğrusu “hâkimiyet-i milliyye” “kabil-i ayrım ve kabili tevdi” olamazdı. Yani “tek”ti ve “devredilemez”di. (Atatürk)
  • Anadolu’dan İstanbul’a okumaya gelen genç kızlara yardım elini uzattı; yoksul ve kimsesiz öğrencilere yiyecek çıkardı. Yabancı dil öğrenmek isteyen bayanlar için ise kurslar açtı. Ama kadının siyasal beklentilerini hiçbir süre gündeminden düşürmedi. (Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm)
  • Batı literatüründe her ne kadar propagandanın Cihan Harbi ile beraber İngilizler tarafınca buluş edilmiş olduğu söylense de Balkan Harbi bu bağlamda göz ardı edilmemelidir. Propaganda Balkan Harbi’nde Balkan ülkeleri tarafınca buluş edilmişti. Osmanlı da kısa sürede bu aracı kullanmaya başladı. Resmin uzun yüzyıllar yasak olduğu bir coğrafyada II. Meşrutiyet ile beraber görsellik meşru bir zemin kazanmıştı. (Türkiye’de Popülizm)
  • Atilla, Cengiz, Teoman, Mete şeklinde adların soyadı kanunu ile beraber revaç bulmasının ardında kuşkusuz Atatürk vardı. Kazım Özalp’ın oğlunun adını bir gecede değiştirip Teoman meydana getiren Atatürk’tü. (Atatürk)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş