Bir İncidir İstanbul kimin eseri? Bir İncidir İstanbul kitabının yazarı kimdir? Bir İncidir İstanbul konusu ve anafikri nedir? Bir İncidir İstanbul kitabı ne konu alıyor? Bir İncidir İstanbul PDF indirme linki var mı? Bir İncidir İstanbul kitabının yazarı Yusuf Dursun kimdir? İşte Bir İncidir İstanbul kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Yusuf Dursun

Yayın Evi: Nar Yayınları

İSBN: 9786053700920

Sayfa Sayısı: 192

Bir İncidir İstanbul Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir İncidir İstanbul Alıntıları – Sözleri

• İstanbul… Dünyanın en güzel şehirlerinden biri… Hazineler içinde bir inci…

Bir İncidir İstanbul İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Keşke bu seyahat asla bitmeseydi: İstanbul’u tanımak isteyenler bu kitabı okusunlar.
Beş çocuğun İstanbul’da bir haftalık gezisi bitmek bilmeyen bir serüven benzer biçimde geçti.
Şimdi bu hazinelerin içinde bir inci olan İstanbul’u görmenin arzumu iki kat arttı.
Sadece türistik ve zamanı bölgeleri değil, bununla birlikte Yahya Kemal Beyatlı ve Aziz Mahmud Hüdayi benzer biçimde büyük insanları duymuş ve onları daha yakından tanımak geldi içimden. (Rami Mahmoud)

Bir İncidir İstanbul: “Hazineler İçinde kitap/kitap–141219” Gezmeye doyamadığın, ayrılmak istemediğin kent İSTANBUL. Nice şiirlere, kitaplara mevzu olan kadim kent.
kitap/kitap–141219 güzel bir kitaptır. Okumanızı tavsiye ederim. Okurken yeni bilgiler öğrendiğiniz bir kitap. Bir derneğin “İstanbul’da yedi gün gezmeye ne dersin” sorusuyla başlamış olan beş yabancı evlatların değişik düşüncelerle İstanbul’da buluşmaları. (Abdullah Eymen Asru)

Bir İncidir İstanbul PDF indirme linki var mı?

Yusuf Dursun – Bir İncidir İstanbul kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Bir İncidir İstanbul PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yusuf Dursun Kimdir?

1949 Yozgat Musabeyli doğumlu olan ozan, 1968’ de Yozgat Öğretmen Okulunu, 1971’ de Erzurum Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, 1991’de Anadolu Üniversitesi Lisans Tamamlama Programını tamamlamış oldu. 

1996’ da Elazığ Mehmet Akif Ersoy Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliğinden emekli olan Yusuf Dursun, halen İstanbul Bahçelievler Hususi İhlas Koleji’nde öğretmenlik yapmaktadır. 

Şairin ilk şiirleri 1984 yılından itibaren Töre dergisinde yayımlanmıştır. Daha sonrasında Türk Edebiyatı, Türk Dili, Erciyes, Nilüfer, Birliğe Davet, Bizim Ece, Güneysu, Kırağı, Yesevi, Külliye, Çınar, Diyanet Çocuk, Türkiye Çocuk, Elma Şekeri, Yüzakı benzer biçimde dergilerle bazı güldestelerde oldukca sayıda şiiri yayımlanmıştır. Şairin ek olarak yayımlanmış hikâye ve masalları da bulunmaktadır. 

Yusuf Dursun, şiir branşında: 

1994 Altın Koza yarışmasında mansiyon, 

1995 Fırat Üniversitesi yarışmasında üçüncülük, 

1999 Orkun dergisi yarışmasında ikincilik, 

2000 Eğitim Bilim dergisi yarışmasında jüri hususi ödülü, 

2001 İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü yarışmasında birincilik, 

2005 Ümraniye Belediyesi ve Antoloji. Com yarışmasında mansiyon ödüllerinin sahibidir. ESERLERİZaman Perdesinde Değirmen Taşı(Şiir, 1994) , Ninnilerde Büyümek(Şiir, 2000) , Gönülde Gül Telaşı(Şiir, 2004) , Bir Goncadır Peygamberim(Şiir, 2005) , Peygamber Çiçekleri (Şiir, 2005) Kuş Yuvası Yüreğim (Şiir, 2005) , En Gür Seda İstaklal Marşı (Hikâye, 2005) 

Masal Okulu (Masal, 2007) Yarınlarla Gel (Şiir, 2007) Tatlı mı Tatlı Duam Kanatlı (Çocuklar için yakarma hikâyeleri, 2008) Masal Doktoru Sevgi Bahçesinde (Masal, 2009) Masal Doktoru Suçlu Peşinde (Masal, 2009) Masal Doktoru Mutluluk Ülkesinde (Masal, 2009) Yıldız Gözlü Melek Yüzlü Şiirler (Şiir, 2009) Gönül Coğrafyası (Şiir, 2009)

Yusuf Dursun Kitapları – Eserleri

• Cennet Kapısı Çanakkale
• Bir İncidir İstanbul
• Fatih’in Kanatları
• Beyaz Ufuklara
• Bir Destandır 15 Temmuz
• Anadolu Fatihi Sultan Alp Arslan
• Çocukluğum Sobe
• Sultandım Fatih Oldum
• Benim Canım Anadolu’m.
• Tatlı mı Tatlı Duam
• Tüylü
• Yarınlarla Gel
• Benim Babam Biricik
• Nerdesin Fino
• Kuzucuklarla Tavşancık

Yusuf Dursun Alıntıları – Sözleri

• “Her gerçek bir hayalle başlar.” (Beyaz Ufuklara)
• -Kimmiş bu deli Türk padişahı?
  -Adına Mehmet diyorlar, fakat…
  -Fakat ne?
  -Fakat o, bundan bu şekilde “Fatih” diye anılmaya hazırlanmış olur… (Fatih’in Kanatları)
• Bulunmaz onda tasa,
  Esprisi oldukca güzeldir.
  Babam ömre bedeldir,
  Sigarası olmasa ! (Benim Babam Biricik)
• çevresine göz gezdiren Hüseyin bey, kendilerini denize doğru akan 2 damla su damlasına benzetti. Koskoca su damlası aslen milyonlarca su damlasından ibaret değil miydi? (Bir Destandır 15 Temmuz)
• Her vakit şehirlerin fethiyle fatih olunmaz. İsteyen tembelliği ferhetsin isteyen cahilliği! İsteyen nemelazımcılığı ferhetsin isteyen ihaneti! Tüm bunlar müslüman Türk’ün cevherinde eritilsin ortaya çağlar üstü bir sistem çıksın (Sultandım Fatih Oldum)
• “Gerçek zaferler, isimsiz kahramanların canlarıyla kazanılır.” (Cennet Kapısı Çanakkale)
• Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın
  Bu toprak, bir devrin batmış olduğu yerdir.
  Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
  Bir vatan kalbinin attığı yerdir. (Cennet Kapısı Çanakkale)
• Bir işe karar vermek, başarmanın yarısıydı bundan dolayı… (Cennet Kapısı Çanakkale)
• Fazlaca çetin cevizdi bu Türkler oldukca. (Fatih’in Kanatları)
• Belki bilmeyerek size karşı birçok kusurlarda bulunmuşumdur. Beni affediniz, hakkınızı helal ediniz.
  Hepinize elveda, benim tarafımdan size helal olsun. Elveda , elveda.. (Cennet Kapısı Çanakkale)
• Ben rahatlık denizinde yüzerken sevincimi gölgelmeye çalışan iğrenç bir ses, içimden dışıma doğru taşımaya başladı :
  – Huzur senin neyine, baban seni ortaokula bile göndermiyor!
  Hemen yanıt veriyorum bu sese:
  Hiç de bile, göreceksin sonunda başlayacağım ortaokula.
  Şimdi yüreğimin orta yerinde bir söz dalaşı başlamıştı :
  – Sen öyleki san,okula mokula gitmeyeceksin işte; bilgisiz kalacaksın, bilgisiz!
  – Bana bilgisiz kalacaksın diyene bak. Asıl sen bilgisiz kalmışsın da haberin yok.
  – Nerem cahilmiş benim?
  – Cahil olmasan beni bu şekilde kızdırmazsın. Belli ki aslolan sen okula gitmemiş, bu yüzden bilgisiz kalmışsın.
  -Vay, vay, vay…. Neler bilirmişsin öyleki!
  – Ne sandın ya…
  – Bir şey sandığım yok canım. Senin bilgisiz kalacağını söylüyorum o denli, hem de zır bilgisiz!
  – Bak gene başladın, git başımdan be!
  – Gitmiyorum işte, yaşam boyu içinde olacağım senin.
  -Ben seni göndermeyi bilirim.
  – Gönder de görelim o vakit
  Bu şekilde durumlarda ne yapmam icap ettiğini annemden öğrenmiştim…….. (Beyaz Ufuklara)
• oyuncak olsun diye verilmiş ellerine
  Birtakım kölelerin kundaklarla fitiller
  Ki hepsinin ağzında dişler yılan dişidir
  Yılan dilidir diller!
  ARİF NİHAT ASYA (Bir Destandır 15 Temmuz)
• Lokman Hekim’in “Dünyada bana ilimden daha iyi destek yoktur. İlim, hazineden daha iyidir. Zira sen hazineyi korumak zorundasın; ilim ise seni korur.” söylediğini biliyordu. (Anadolu Fatihi Sultan Alp Arslan)
• Annem diyor ki: Şehre gideceğiz; bu topraktan, bu çamurdan kurtulacaksın.
  Şehirde yaşamak iyi de bu topraktan, bu çamurdan kurtulmak isteyen kim? Ben bu topraktan, bu çamurdan evler yapıyorum. Önüne bir bahçe konduruyorum, ardına bir tarla… Tarlada çalışıyor, bahçede oynuyorum. O denli çeşitli oyunlar oynuyorum ki eve sadece akşamları giriyorum. Dışarıyı daha oldukca seviyorum bundan dolayı. Dışarıda toz var, toprak var; kar var, balçık var; ağaç var, çiçek var; karga var, serçe var. (Çocukluğum Sobe)
• Bilmedim derdi dilin ölmekmiş dermanı
  Öleyim derf ile tek görmeyeyim hicranı
  Gönül eyvay gönül gönül vay gönül eyvay (Sultandım Fatih Oldum)
• Zaman akıp gidiyordu fakat hiçbir şey eskisi benzer biçimde kalmıyordu. Sadece uçsuz bucaksız kırlar duruyordu yerinde. Sadece üzüm bağları duruyordu. (Çocukluğum Sobe)
• Her gerçek bir hayalle adım atar.”
  Yusuf Dursun
  Beyaz Ufuklara, Yusuf Dursun (Beyaz Ufuklara)
• – Evet, hocam; Sevgili Peygamberimiz Hazreti Mu hammed (s.a.v.)’in kutsal bir sözünü örnek vermişti niz. “Tüm insanoğlu içinde asla kimse O’nun kadar álim olmamıştır. Zira O, önündekileri olmasıyla birlikte, arka sındakileri de bilirdi. Cebrail (a.s.) devamlı O’na va hiy getirir, olmuş ve olmamış olaylardan haber verirdi. Bu şekilde olması durumunda Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) bile bir iş yapacağı vakit dostlarıyla istişare ederdi.” (Anadolu Fatihi Sultan Alp Arslan)
• Ayasofya… Mabetlerin ulusu…
  Ezan sesleriyle müşerref oldu. (Fatih’in Kanatları)
• Şu yeryüzü er meydanı
  Gönül sevmez her meydanı
  Yüreksize yorgan yatak
  Koç yiğide ver meydanı
  Ey içi boş dışı süslü!
  Eli kirli yüzü paslı!
  Yetişsin Asım’ın nesli
  Etsin sana dar meydanı
  Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu (Bir Destandır 15 Temmuz)