Eğitim

90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? – Kadir Aydemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? – Kadir Aydemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kimin eseri? 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabının yazarı kimdir? 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? konusu ve anafikri nedir? 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabı ne konu alıyor? 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? PDF indirme linki var mı? 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabının yazarı Kadir Aydemir kimdir? İşte 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Kadir Aydemir

Yayın Evi: Yitik Ülke Yayınları

İSBN: 9789944362283

Sayfa Sayısı: 394


90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Çocuk musun?”

“Artık kazık kadar oldun!”

“Bu yaşa geldin, hâlâ çocuk şeklindesin!”

Ah ne güzel şey bu tarz şeyleri duymak. Demek ki şanslıyız ve doğru yoldayız, içimizdeki çocuk buralarda bir yerde…

Kadir Aydemir’in hazırladığı “80’lerde Çocuk Olmak” kitabının bir devamı olarak hazırlanan bu kitap yakın Türkiye geçmişine ışık tutan bir kaynak kitap değil. Bir ansiklopedi değil. Bu, bizim kitabımız, bizim düşlerimiz ve yaşadıklarımız, kısaca çevrenizde gördüğünüz tüm üniversiteli/mezun ya da işi olmayan gençlerin, hayalleri yarım yamalak, 20’li 30’lu yaşlarda, orta yaşa yaklaşan insanların, yitik kuşakların, hep çocuk kalanların kitabı… Bugünün insanının kitabı.

111 yazar bir araya geldik ve devasa bir “Yitik Ülke” projesi olan “90’lar Kitabı”nda buluştuk. 90’lar sinemasından TV kültürüne, sokaktaki yaşamdan toplumsal mücadeleye, dershane yıllarından üniversiteye giriş macerasına, solcu ağabeylerle tanışmaktan 1 Mayıs’lara, imam hatipte okumaktan ilk aşklara, 90’larda yaşamımızı etkileyen meşhur insanlara, müzik kültüründen giyim kuşama ve 90’ların ev yaşamına dek, neredeyse her mevzuda samimi bir üslupla “kendimizi” yazdık. Sahi, neydi bu 90’lar, 80’lerin peşinden Türkiye ve hepimiz iyi mi-niçin bu şekilde hızla değiştik? Bu renkli yılların akıllarda bıraktığı tüm sorular ve “dürüst” cevapları bu kitapta saklı duracak… Zira her sayfada bizimle beraber “sen de varsın”…

“90’lar Kitabı”ndaki hepimiz yüzlerce mevzuya değişik bir gözle bakıyor. Herkes kendi 90’larını, mutluluğunu, hatıralarını ve acılarını yazdı. Kitap adeta “anı defterimiz” şeklinde bir şey oldu.

Elinizdeki kitap 90’lar için bir dönüş bileti. “90’lar Kitabı – Çocuk mu Genç mi?” adını verdiğimiz neşeli ve düşündürücü vakit yolculuğumuza davetlisiniz.

111 yazarlı “90’lar Kitabı – Çocuk mu Genç mi?”nin yazar ekibi şöyleki:

Kadir Aydemir, Ahmet Meriç Şenyüz, Ali Aydemir, Alper Turgut, Arzu Uzunali, Aslı Vuslateri, Aydın İleri, Aykut Küçükkaya, Ayşen Aksakal, Barış Itimat, Başak Daşman, Başak Yener, Begüm Akıncı, Betül Kanbolat, Bihter Dinçel, Birsen Tarhan, Burcu Özefe, Burak Yağız Seçen, Buse Seda Yıldız, Bülent Çolak, Bülent Karslıoğlu, Caner Öztürk, Cem Kartal, Ceren Kurt, Ceyhan Usanmaz, Cihan Hatipoğlu, Cüneyt Asi Duru, Çiğdem Aldatmaz, Çiğdem Eren Kiziroğlu, Çisel Onat, Ece Erdoğuş, Ela Barlas, N. Elif Tanverdi, Emre Baransel, Emre Fidangül, Erdem Aksakal, Esma Yakut, Esra E. Karaosmanoğlu, Esra Tanrıbilir, Eylem Selin Mumcu, Ferhat Uludere, Gonca Vuslateri, Gökce İspi Turan, Gökhan Çınar, Göksel Bekmezci, Gülşah Elikbank, Güray Gürsel, Gürgen Öz, Hakan Bayhan, Hakan İşcen, Hale Ceylan Barlas, Hande Ortaç Aksoy, Handan Aybars, Hilal Ergenekon, Işıl Karpuzoğlu, İlknur Bektaş, Kadri Karahan, Kayra Keri Küpçü, Kerem Işık, Köksal Aras, Mehmet Erikli, Mehmet Ünver, Mehmet Yılmazer, Melissa Mey, Merve Pınar Şiranlı, Miraç Zeynep Özkartal, Murad Çobanoğlu, Murat Girgin, Mustafa Akar, Nazlı İlter, Nefin Huvaj, Neşe Açıker, Neşe Karataş, Nihal Konar Naş, Nihan Bora, Nilay Örnek, Nilgün Yokes Şimşek, Onat Bahadır, Onur Akbudak, Yaşam Kurt, Hasret Özyurt, Özden Aydoğdu, Özge Mumcu, Özge Ç. Denizci, Özgür Özgülgün, Papyon Tayfun Türkkan, Rana Çepelioğlu, Sabri Kuşkonmaz, Sefa Çolak, Selcen Doğan, Selma Şiranlı, Serdar Çekinmez, Serdar Orçin, Serhat Filiz, Serhat Tayyare, Serkan Türk, Sevil Aksu, Sevinç Erbulak, Sibel Tekyıldız, Suat Başkır, Şahin Özbay, Tanem Sivar, Tijen Bolulu Güler, Tolga Yenigün, Turgay Yılmaz, Yaprak Öz, Yeliz Aras, Yeşim Gökmen, Zerrin Soysal, Zeynep Altıok Akatlı, Zeynep Tüzün.


90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? Alıntıları – Sözleri

  • Biz üzülerek mi yaşayacağız hala…
  • Birlikte fotoğraflarımız yok, genciz; hatıralara değil yaşanacak güzel günlere inanıyoruz
  • “Yarınlarından koparıp
    Almalıdır mutluluğu insan.
    Şu yaşamda en kolay iştir ölmek
    Asıl güç olan
    Yepyeni bir yaşama adım atmak…
    Ve…
    En güzel günlerimiz:
    Henüz yaşamadıklarımız
    Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
    Henüz söylememiş olduğum sözdür.”
  • Zaman kimi zaman iyi mi da ezerek geçiyor üzerimizden ve altında duygularımız kalıyor. Hatta dümdüz olup pestilleri çıkıyor. Ya da bir tüfek maharetiyle dağılıyor her şey…Bu şekilde tasvir etmek istemesem de, böylesi sert tanımlamalar ihanet şeklinde görünse bile, gerçeğin hep tahmin ettiğimden sert olması beni yoluma döndürüyor. Bir tüfeğin ucuna… Geriyeyse şarkılar ve kim bilir kâğıtlara sükunet içinde karalanan, yaşama karşı yakılmış ağıtlar misali notlar kalıyor…
  • Sahi beni ne kadar seviyordun?
  • Var-Vardı… derken; -mişli geçmişe doğru gidiyor bu koşar adım hevesle çıktığımız seyahat?! Bir varmış bir yokmuş masalının neresindeyiz şimdi?
    Kim yalancı? Kim sahtekar? Yani kime güvenebilirsin herşeyiyle… gülebiliyor musun eskisi şeklinde, bekliyor musun yarını aynı hevesle? İstiyor musun kim bilir yollara düşmeyi? Ne acıtır canını örneğin, neye ağlayabilirsin artık hıçkıra hıçkıra?
    Peki, nereye kadar gidebileceksin bu şekilde yapayalnız söylesene! Bu şekilde aşktan korkup kaçmak, hatta neredeyse yaşamdan caymak var mıydı? Hani kahramandınız?.. demezler mi bizlere?
    O her gece mektuplar yazdığın adam yanında olsa şimdi, bir şey değişmiş olur mi? O beş dakikalık söyleşi için bin bir dolap çevirdiğin arkadaşların neredeler şimdi? İşten güçten ya da her her neyse bahanen; vaktin yok mu iki satır muhabbete?
    – Var
    – Vardı
    – Yok oldu…
    – Aslında yoktu….
    – Yani yokmuş!
    Bir vardı ya vakit, artık -di’li, hatta tadı, tuzu da geçmiş dönemin, bitmiş! Dolmuş heveslerinin son kullanma zamanı de, eskiden kalma heyecanlarını da gizleme artık, bigün gene güleriz sanma…
    Yani bir vardı -ama artık yok Halim de, hevesim de. Kahraman da değilim artık. Eskisi şeklinde uzun cümleler de kurmuyorum mektuplara mevzu olabilecek… Hem altında saklandığımız ağacın dallarını da kesmişler aslına bakarsan. Altında oturanlar apaçık ortada şimdi. Saklandıklarını zannetseler bile, düzmece yüzlerini görebiliyorum bel kat yüksekten.
    Özlüyorum fakat beklemiyorum artık gelmeyecek olanı…
    Kabullendim…
    O durup durup yinelediğim; içten gülen gözler hayatımda noksanlar…
    Bir sonuca varmam gerekiyor ya hani…. Özetlemek gerekirse açıklamam gerekirse;
    Tebessüm ederek hatırladığım ne var ise 90’larda kaldılar…
  • Rüya ile gerçek arası bir uzunluk… Hiç uyanamayacakmışım şeklinde ve hep uykusuzmuşum şeklinde… Uzun saatler, bitmeyen günler geceler, mevsimler…
  • Penceremin kenarında oturmuş, yaz ortasında yağan zamansız yağmuru izliyorum. Zihnim sıralı sırasız pek oldukça anıyı çağırıyor. Eski günler peşine bırakmaz insanoğlunun ve bu bir çok vakit iyidir. Mesela, sizi ilk gençliğinize götürebilir; kısaca düşününce pek de uzak olmayan, fakat bin ışık yılı kadar geride kalmış şeklinde hissettiğimiz zamanlarımıza, doksanların başlarına…
  • Gerçekten gülen gözlerimiz vardı, en masum ayrılıkların peşinden asla bitmeyecek sandığımız gözyaşlarımız… “Bundan daha fena ne olabilir ki” dediğimiz fakat aslen ,incir çekirdeğini doldurmayan dertlere sahiptik… Her şeye karşın, inatla vezgeçemediğimiz bir ümit vardı. Yeni güne sığamayan hevesler… Heyecanla beklenen sabahlarımız bir de…
  • Bazı şeyler bir kez ilerledi mi başladıkları yere geri dönemezler.


90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? İncelemesi – Kişisel Yorumlar

90’lar hep en genç…: 90’lar diyince hep ilkin derin bir nefes alıp sonrasında uzun uzun anlatmaya başlamışımdır. Kendimi o dönemde çocuk olduğum için hep talihli görmüşümdür. Sokakta rahatca oyun oynayan son nesildik bana bakılırsa! Yoklukla terbiye edildiğimiz yıllardı fakat oldukça şükür yardımıyla varlığın da kıymetini bilen birer nesil olarak yetiştik.
Kadir Aydemir güzel bir fikirle yola çıkmış yazar kendisi fakat bana bakılırsa yazarlar sayamayacağım kadar oldukça kitapta. Meşhur ünsüz , tanıdık tanımadık birçok şahıs 90’lara dair anılarını yazmış ve hatıra(anı) kitabı şeklinde bu kitap çıkmış ortaya. Tebessüm ederek anımsadığım birçok şeye denk geldim kitapta. Hepsini yaşadık, hepsini gördük, hepsi tanıdık bir tat, tanıdık bir koku…
Eğer yazar benim de tanıdığım biri olsaydı, deseydi ki hadi Öznur bir tane de sen yaz elbet kitapta asla değinilmeyen 0 900’lü hat furyası olurdu :)) O vakit bir tane de benim katkım olsun :))
1986 doğumluyum 1993 de sanırım 1. Sınıfa başlamıştım. O dönemler de televizyonlar da 0 900’lü hatların reklamları dönüyor. Orhan Gencebay’dan, Sibel Can’a, Ferdi Tayfur’a birçok ağır abla ,ağır abiyle tanışma fırsatı sunuyor. Tabi kaç kat telefon faturası kitliyorlar hatırlamıyorum onu babama sormak lazım:)) Babam, abimle bana ayda bir hak veriyor yarışmalara katılabilir ya da ünlüleri arayabilirsiniz diye. Ben de elimde koca bir telefon numarası sıralaması asla 7 yaşlarında ki bir çocuğa yakışmayan ağırlıkta ki ünlüleri yazıyorum habire:)) Mahalleden dostum Sevgi (slm olsun yaktı beni) illa bizim evden de arayalım diyor tamam diyorum ve Orhan Gencebay’ı aramaya karar veriyoruz (napacaksak:)) Aradık da 🙁 aloo aloo diyoruz karşıda ki ses kendi kendine konuşup duruyor bizi duymuyor sanki 🙁 Ne bilelim banttan gösterim bulunduğunu :)) O gün insanlığa inancımı yitirdiğim gündür kayıtlara aynen bu şekilde geçsin:)) Velhasıl yedi gün sonrasında tam da annemle hece emek vermesi yaparken kapı çaldı. Bir baktım Sevgi ağlaya ağlaya elinde telefon faturasıyla kapıya gelmiş sanki ben zorla arayalım demişim şeklinde benim üstüme atmış korkudan. Annem gidip o faturanın parasını ödedi fakat o gün annemin terliğiyle tanışmamın ilk ve son günü olarak hafızama kazındı:)) Bir musibet bin nasihatten iyidir diyerek tekrar kimsenin işine burnumu sokmadım:))
90’lar yokluktur ,90’lar sokakta ip atlamak akşam ezanında eve koşmaktir, 90’lar ilk telefon şakasıdır, ilk aşktır, 90’lar gazeteden kupon biriktirip bisiklet almaktır, toplama bilgisayar yapmaktır, 90’lar karışık kaset doldurtmaktır, 90’lar eti cino dur, leblebi tozudur, 90’lar kokulu kağıtlara aşk mektubu yazmaktır, komşunun bahçesinden erik çalmaktır… 90’lar kaç yaşına gelirsem geleyim her mutluluğumda, her mutsuzluğumda kafamı çevirip baktığım tek yerdir, tek özlemimdir, tek yıkamadığım tabumdur…
Yazara bu şekilde güzel bir kitap yazıp beni 90’lara götürmüş olduğu için çoook teşekkür ederim. Eline, alın terine, yüreğine sıhhat yazan her insanın…
Ve bu kitabından alırken iki tane almıştım. Biri bana diğeri 90’lar dan yadigar kalan çocukluğuma… Beraber okuruz diye niyet etmiştim fakat olmadı. Nasip değilmiş. Demek ki yaşam şeklinde kitapları da ertelememek lazımmış yoksa okurken burnunuzun direği bir kat daha sızlıyor…
Keyifli okumalar dilerim. (Öznur)

Harika bir kitap okudum a dostlar.. Gözlerim dolu dolu, her sayfasında geçmişten burnuma değişik kokular gele gele okudum… Kadir Aydemir’in güzel fikrine, nostalji aşığı bana kazandırdığı bu başucu kitabına sonsuz teşekkürler. Bir kere okuyup kenara koyacağım bir kitap değil, belirli aralıklarla okumak isteyeceğim kitaptır. İlerde çocuklarıma muhakkak okutmak isteyeceğim kitaptır. yazar/i11703 kitap/kitap–49702 (Ceren Seyman)

90’ların yeri o dönemde çocuk olan hepimiz için apayrıdır. Unutulmaz anılarımız hala orada ve o günlere bakıp bugünlerin çocuklarına üzülmemek elde değil. Eski günleri yad etmek isteyen her insana okumasını tavsiye ediyorum. (Erden Tunç)


90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? PDF indirme linki var mı?


Kadir Aydemir – 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kadir Aydemir Kimdir?

İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Üniversitede bir süre İşletme, hemen sonra Halkla İlişkiler eğitimi aldı. Şiirleri Varlık, Kitap-lık, Şiir Oku, No, Dize, Özgür Edebiyat, Akatalpa, Mor Taka, Ada şeklinde dergilerde ve çeşitli şiir yıllıklarında yayımlandı. Cumhuriyet Kitap, Virgül ve Radikal Kitap dergileri başta olmak suretiyle pek oldukça dergide röportaj ve kitap eleştiri yazılarına rastlandı. 1997 senesinde Başka şiir dergisini çıkarttı. 2000 senesinde Yitik Ülke şiir-edebiyat dergisini kurdu. 2006 senesinde Yitik Ülke Yayınları’nın kurucusu ve editörü oldu. Şiirleri ve öyküleri Almanca, Rusça, İngilizce, Fransızca, Ermenice, Azerice, Bulgarca, Japonca şeklinde dünya dillerine çevrildi. Yazarın “Aşksız Gölgeler” adlı kısa öykü kitabı 2013’te Almanya’da Binooki Yayınları tarafınca “Lieblose Schatten” adıyla Almancaya çevrilerek yayımlandı. Şiirin yanında öyküler, düz yazılar da yazmaktadır. Yazar, bununla birlikte İstanbul’da gazetecilik ve editörlük yapmaktadır.


Kadir Aydemir Kitapları – Eserleri

  • 80’lerde Çocuk Olmak
  • 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?
  • Sonsuz Unutuş
  • Ay Yağmurları
  • Aşksız Gölgeler
  • Bozcaada Öyküleri
  • Kedi Öyküleri
  • Soğuk Yazgı
  • Sessizliğin Bekçisi
  • Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı
  • Dikenler Sarayı
  • Rüzgarla Saklı
  • Yitik Öykü
  • Mutsuz Aşk Vardır
  • Olimpos Öyküleri
  • Cunda Öyküleri
  • Köpek Öyküleri
  • Ekşi Öyküler


Kadir Aydemir Alıntıları – Sözleri

  • “Uyumsuz olmalısın…” demiştim sana, “Başka türlü yazılamaz bir ihtimal o şiirler.” (Aşksız Gölgeler)
  • Beni seviyor musun, dedi hanım
    Seni o şekilde seviyorum ki, dedi adam
    Her an kar yağabilir (Soğuk Yazgı)
  • Sahi beni ne kadar seviyordun? (90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
  • “Ve işte şimdi buradayım
    Bu som ölü kentte
    Dikenler ülkesinde.” (Olimpos Öyküleri)
  • Hevesi kursağında kalmıştı. Kendine ilişik bir düş kurmasına bile izin yoktu. (Aşksız Gölgeler)
  • Ağzım suya kavuşuyor; işte o an kurumuş dallarıma narçiçekleri açıyor; ben beyazım derken nara çalıyorum. Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı vakit. (Olimpos Öyküleri)
  • “Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı zaman.” (Olimpos Öyküleri)
  • “Her insanoğlunun kendine özgü tuhaflıkları var sanırım fakat etrafa düzgüsel görünmek için üstesinden gelirler ve kendilerine haslıklarını yitirirler… ben korudum benimkini ve inanıyorum ki varoluşuma cömertçe katkısı oldu… ” diyen Bukowski ‘ye slm vermeden ilkin kendisine içtiği şarabın tarihini soralım.
    (Ardagül Yıldız) (Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı)
  • Kim demişse demiş, “Kedi evine, köpek sahibine bağlıdır,” diye. Sevgiyi çoğaltmak için vardılar onlar. Yazın gölgesine, kışın kuytu sıcaklığına yakışan varlıklarıyla… Bir küskün, bir barışık, çoluk çocuk oynaşırdık hep beraber. (Kedi Öyküleri)
  • İşte bu çocukluğumun en tatlı, en sorunlu, en Kozmopolitik, en sıradışı, olduğu yıllarda, “kırmızı nokta” adlı bir sloganla tanışmıştık. Tutti Frutti adlı bir İtalyan erişkin programı gece saatlerinde gösterilmeden ilkin televizyonumuz bir kırmızı hale geliyor, utanıyor, birazcık utangaç anlatıyordu sonraki olacakları bizlere. Bizler daha buluğ çağına gelememiş delikanlı adayları olarak, yorgan altından veya da parmak arasından izlemeye çalışırdık olan bitenleri. (80’lerde Çocuk Olmak)
  • Zaman kimi zaman iyi mi da ezerek geçiyor üzerimizden ve altında duygularımız kalıyor. Hatta dümdüz olup pestilleri çıkıyor. Ya da bir tüfek maharetiyle dağılıyor her şey…Bu şekilde tasvir etmek istemesem de, böylesi sert tanımlamalar ihanet şeklinde görünse bile, gerçeğin hep tahmin ettiğimden sert olması beni yoluma döndürüyor. Bir tüfeğin ucuna… Geriyeyse şarkılar ve kim bilir kâğıtlara sükunet içinde karalanan, yaşama karşı yakılmış ağıtlar misali notlar kalıyor… (90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
  • Ölümün için o şekilde saatleri diyorlar. Oysa oldukça “zamansızdı” bilmiyorlar… (Yitik Öykü)
  • Sadece bir yol
    Şu tarla kuşları
    İnce gecede. (Sessizliğin Bekçisi)
  • “Ne yapıyorsun?” dedi.
    “Yaşlanıyorum,” dedim. (Ay Yağmurları)
  • Bir martı öldüğünde,
    Neden kaskatıdır deniz? (Rüzgarla Saklı)
  • “Kavuşmalı
    Ve orada incecik belini
    sararken tatlı yapraklar
    senelerce bekledim
    Aramızda kıyı
    kaybolana dek
    Vapur uzaklaştıkça
    suya değiyordu kırlangıç kanatları
    Göğsünde denizanaları
    binlerce şey biriktiren kalbim
    yosun, kılıçbalığı, sünger
    karnında patlayan mavi gök
    ve senin elmas ayakların
    aklımdan asla çıkmayan
    o elmas ayakların…
    Sevgilim, hangi mısra anlatabilir
    susayarak uyumayı senle
    Beyaz gül kokan elini?
    Dudağındaki çiçek batsın etime
    Ve sevişelim ağlayarak!” (Soğuk Yazgı)
  • İnsanın acısını hissederdi kendisi şeklinde olmayan her şey. Bir tek insan anlamazdı bunu. (Ay, Zaman, Ölüm) (Sonsuz Unutuş)
  • “Yarınlarından koparıp
    Almalıdır mutluluğu insan.
    Şu yaşamda en kolay iştir ölmek
    Asıl güç olan
    Yepyeni bir yaşama adım atmak…
    Ve…
    En güzel günlerimiz:
    Henüz yaşamadıklarımız
    Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
    Henüz söylememiş olduğum sözdür.” (90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
  • Gittikçe bir kitaba dönüşüyorum… (Ay Yağmurları)
  • ”Eskiler alırım,” diye bağırdı. Tablasının üzerine yukardan yaşlı bir bayan düştü. Yükte ağır, pahada hafifti. İnsanlık ölmüştü!
    (TimeStain) (Yitik Öykü)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş