Eğitim

İtaatkar – Karolin Fişekçi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İtaatkar – Karolin Fişekçi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İtaatkar kimin eseri? İtaatkar kitabının yazarı kimdir? İtaatkar konusu ve anafikri nedir? İtaatkar kitabı ne konu alıyor? İtaatkar PDF indirme linki var mı? İtaatkar kitabının yazarı Karolin Fişekçi kimdir? İşte İtaatkar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Karolin Fişekçi

Yayın Evi: Sayfa 6

İSBN: 9789751034069

Sayfa Sayısı: 304


İtaatkar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Bir erkeği aslen bayanlar adam yapar. Bu anneden adım atar, öteki bayanlar şekillendirir ve bir karı da noktayı koyar.” “İnsan kızgın oluğu birini terk edemez. Yoksa gittikten sonrasında aklının, kalbinin bir tarafı geride kalır. Gitmekle kalmak içinde gereğinden uzun düşünürseniz, gitmeden oyun bir el daha uzayabilir fakat artık aynı oyun olmaktan çıkar.”

Erotik bir güç ve iktidar savaşı.Ne istediğini bilen ve sürekli kendi yolunu seçen bir kadının bir sahibeye dönüşmesinin hikâyesi… En büyük zevklerinden biri kışkırtmak ve yoldan çıkartmak olan gazeteci Mine’nin yaşamı münzevi ikona restoratörü Fuat’la tanıştıktan sonrasında başka bir çizgide ilerler. Ayrı dünyaları birbiriyle çarpıştığında ikisinin de aşka ve hayata karşı bakışları değişecektir. Aralarındaki tensel çekim, onları aşkın yalnız naif ve tutkulu coğrafyasına çekmekle kalmaz, kimi vakit da uçlara götürür. 

Aşkta rahatlık yoktur, bir kabahat ortaklığıdır aşk… Karolin Fişekçi’den Türkiye’nin ilk femdom erotik romanı. Yazar, bu ilk romanında aşk, cinsellik, tutku ve hanım-adam ilişkisine dair tüm sınırları zorluyor. Fetişleri bir ressamın fırça darbeleriyle satırlara işliyor.

(Tanıtım Bülteninden)


İtaatkar Alıntıları – Sözleri

  • Bir ara boş vaktinde o gizli saklı kölesi olmak isteyen hayranının mektuplarını, üstündeki adrese bakmak için, saklamış olduğu çekmeceden çıkardı. Şu şekilde bir göz attı mektuplara. Acaba kimdi? Tanıdığı biri miydi yoksa? Sadece fotoğraflarından biliyor olsa mektuplardan birinde salına salına yürüyüşünden bahsedemezdi. Beni tanımıyorsa bile kati minimum bir kere kanlı canlı görmüş biri, ek olarak zevklerimi de biliyor diye düşünüyordu. Bir mektubunda, “Bir gün beni kırbaçla cezalandırmak isterseniz diye sizin kullanmanız için çok özel bir kırbaç saklıyorum. O kırbaca bakıp sizin dokunduğunuzu hayal ediyorum. Fakat her şeyi siz bilirsiniz ve her şey sizin takdiriniz, Efendim,” diye de yazmıştı.
  • İki günde sevgilisini özlemesi ve onunla buluşuyor olması, pazardan sonrasında pazartesinin sonunda gelmesi, cumartesi güzel bir konsere gitmesi, ailesi ile ilgili bir probleminin olmaması. Bunlar aslen yeterince iyiydi. Üstüne bir de birkaç gezi yapsa, yanında da sevdiği olsa başka bir şey
    istemezdi herhalde.
  • Onun güzelliğinde ve zekâsında
    olan biri isterse bunu bir adam üstünden fazlaca kolaylıkla elde edebilirdi. Fakat bu onun mizacına fazlaca tersti. Doğru bildiğini devamlı söylerdi ve başka birinin onun üstünde tahakküm kurmasına asla
    izin veremezdi. Her şeyden ilkin kendisi istemeliydi. Eğer bir adama ruhuyla, bedeniyle teslim
    olacaksa bu kendi isteğiyle olmalıydı. Bunun da yolu aşktan başka ne olabilirdi ki. Yoksa erkekleri
    yönetmek {hiç de} zor değildi.
  • Aşk içindeki erkekler her şeyin ve kadının aşkının sonsuza kadar süreceğine inanıp anı yaşarlarken,
    bayanlar sürekli geleceğe dönük planlar kurmuş oldukları ve beklentileri olduğundan bir süre sonrasında
    sorunları aynı olan ilişkiden sıkılır ve uzaklaşır.
  • Bir süre öncesine kadar ilişkisini merkeze koymasıyla övünüyordu. Aslında bunun âşık bayanların tipik bir hali bulunduğunu iyi biliyordu Özgür. Erkekler âşık bile olsalar bunu devamlı göstermezler, işle aşkı ayrı tutabilirler; bayanlar ise hayatlarını buna gore düzenlerler.
  • Herkesle rakı içilmezdi, Özgür’le
    oldukça güzel muhabbet ederek rakı içebiliyordu.
  • Pazar günlerinin aile günü olmasıyla derdi yoktu fakat dışarı çıkmaya kalktığında her tarafta görmüş olduğu o kalabalığı asla sevmiyordu. İnsan en fazla kalabalıklarda yalnızdır. Kimi vakit kendi yalnızlığı içini ısıtıyordu. Orada bir çok vakit daha kalabalık hissediyordu kendisini.
  • Mine ona yaklaştı. Fuat sevgilisini kucağına alarak sandalyesine oturdu. Mine sevgilisinin kucağına yan oturup ona sevgiyle sarıldı. Öpücükler kondurdu, sonrasında kulağına onu ve erkekliğini fazlaca özlediğini fısıldayıp başını omzuna yasladı. Fuat Mine’nin saçlarını ensesinden tutarak yüzünü kendine çevirdi ve dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurdu.
  • “Onun hakkında konuşurken ya da düşünürken ben hep bir güvensizlik seziyorum. Hep bir endişen var.”
    “Aşkta endişe de vardır. Öyle huzurlu bir şey değildir aşk.”
    “Fakat insan sevgili olduğunda da biraz oh’ demek ister, karşılıklı çiftler birbirini rahatlatır. Ben onu senin yanında hiç görmedim ki? Ne biçim sevgili bu adam?”
    “İşte aslolan meseleye geldin. Benim yanıma gelmeye korkuyor. Öyleki ki kimsenin yanına gitmiyor. Hep
    onun yanına gidilmiş, hayatında yaşamamış bizim bildiğimiz benzer biçimde bir sevgililik ilişkisi. Evliliği bile
    bir garipmiş. Ama sevdim bir kere ve her şeyden önemlisi aramızda büyük bir tutku var.”


İtaatkar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ne kadar yazınsal tartışılır.Boş zamanınız var ise okuyun.Oldukça tanıdık mevzular fazlaca tanıdık kelimelerle kopya olmaktan çıkamamış .Kendini tekrarlayan sayfalar çoğunlukta.
Konu güzel ana işleyiş kısır kalmış. (Arzu Arslanlar)


İtaatkar PDF indirme linki var mı?


Karolin Fişekçi – İtaatkar kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de İtaatkar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Karolin Fişekçi Kimdir?

Bir röportajda kendisini “Ermeni bir aileden geliyorum fakat ‘tatlı su Ermenisi’ kabul edebilirsiniz. Türklerle evliliklerin yaşandığı bir ailede yetiştim” diye tanıtan Fişekçi, İstanbul doğumlu… Mimar Sinan Üniversitesi Resim Kısmı mezunu olan Fişekçi, yoğun cinsel mesajlar içeren sergileri ve nü resimleri ile adından söz ettiriyor.


Karolin Fişekçi Kitapları – Eserleri

  • İtaatkar


Karolin Fişekçi Alıntıları – Sözleri

  • Onun güzelliğinde ve zekâsında
    olan biri isterse bunu bir adam üstünden fazlaca kolaylıkla elde edebilirdi. Fakat bu onun mizacına fazlaca tersti. Doğru bildiğini devamlı söylerdi ve başka birinin onun üstünde tahakküm kurmasına asla
    izin veremezdi. Her şeyden ilkin kendisi istemeliydi. Eğer bir adama ruhuyla, bedeniyle teslim
    olacaksa bu kendi isteğiyle olmalıydı. Bunun da yolu aşktan başka ne olabilirdi ki. Yoksa erkekleri
    yönetmek {hiç de} zor değildi. (İtaatkar)
  • İki günde sevgilisini özlemesi ve onunla buluşuyor olması, pazardan sonrasında pazartesinin sonunda gelmesi, cumartesi güzel bir konsere gitmesi, ailesi ile ilgili bir probleminin olmaması. Bunlar aslen yeterince iyiydi. Üstüne bir de birkaç gezi yapsa, yanında da sevdiği olsa başka bir şey
    istemezdi herhalde. (İtaatkar)
  • Mine ona yaklaştı. Fuat sevgilisini kucağına alarak sandalyesine oturdu. Mine sevgilisinin kucağına yan oturup ona sevgiyle sarıldı. Öpücükler kondurdu, sonrasında kulağına onu ve erkekliğini fazlaca özlediğini fısıldayıp başını omzuna yasladı. Fuat Mine’nin saçlarını ensesinden tutarak yüzünü kendine çevirdi ve dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurdu. (İtaatkar)
  • “Onun hakkında konuşurken ya da düşünürken ben hep bir güvensizlik seziyorum. Hep bir endişen var.”
    “Aşkta endişe de vardır. Öyle huzurlu bir şey değildir aşk.”
    “Fakat insan sevgili olduğunda da biraz oh’ demek ister, karşılıklı çiftler birbirini rahatlatır. Ben onu senin yanında hiç görmedim ki? Ne biçim sevgili bu adam?”
    “İşte aslolan meseleye geldin. Benim yanıma gelmeye korkuyor. Öyleki ki kimsenin yanına gitmiyor. Hep
    onun yanına gidilmiş, hayatında yaşamamış bizim bildiğimiz benzer biçimde bir sevgililik ilişkisi. Evliliği bile
    bir garipmiş. Ama sevdim bir kere ve her şeyden önemlisi aramızda büyük bir tutku var.” (İtaatkar)
  • Bir ara boş vaktinde o gizli saklı kölesi olmak isteyen hayranının mektuplarını, üstündeki adrese bakmak için, saklamış olduğu çekmeceden çıkardı. Şu şekilde bir göz attı mektuplara. Acaba kimdi? Tanıdığı biri miydi yoksa? Sadece fotoğraflarından biliyor olsa mektuplardan birinde salına salına yürüyüşünden bahsedemezdi. Beni tanımıyorsa bile kati minimum bir kere kanlı canlı görmüş biri, ek olarak zevklerimi de biliyor diye düşünüyordu. Bir mektubunda, “Bir gün beni kırbaçla cezalandırmak isterseniz diye sizin kullanmanız için çok özel bir kırbaç saklıyorum. O kırbaca bakıp sizin dokunduğunuzu hayal ediyorum. Fakat her şeyi siz bilirsiniz ve her şey sizin takdiriniz, Efendim,” diye de yazmıştı. (İtaatkar)
  • Pazar günlerinin aile günü olmasıyla derdi yoktu fakat dışarı çıkmaya kalktığında her tarafta görmüş olduğu o kalabalığı asla sevmiyordu. İnsan en fazla kalabalıklarda yalnızdır. Kimi vakit kendi yalnızlığı içini ısıtıyordu. Orada bir çok vakit daha kalabalık hissediyordu kendisini. (İtaatkar)
  • Aşk içindeki erkekler her şeyin ve kadının aşkının sonsuza kadar süreceğine inanıp anı yaşarlarken,
    bayanlar sürekli geleceğe dönük planlar kurmuş oldukları ve beklentileri olduğundan bir süre sonrasında
    sorunları aynı olan ilişkiden sıkılır ve uzaklaşır. (İtaatkar)
  • Herkesle rakı içilmezdi, Özgür’le
    oldukça güzel muhabbet ederek rakı içebiliyordu. (İtaatkar)
  • Bir süre öncesine kadar ilişkisini merkeze koymasıyla övünüyordu. Aslında bunun âşık bayanların tipik bir hali bulunduğunu iyi biliyordu Özgür. Erkekler âşık bile olsalar bunu devamlı göstermezler, işle aşkı ayrı tutabilirler; bayanlar ise hayatlarını buna gore düzenlerler. (İtaatkar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş