Fevkalade; devamlı görülen, meydana getirilen yada süregelmekte olandan başka, alışılmışın haricinde, muhteşem, aliyülâlâ, fazlaca güzel, muhteşem, emsâlinden üstün, fazlaca, pek fazlaca, fazlaca iyi, fazlaca güzel benzer biçimde anlamlara gelir. Fevkaladelik ise; fevkalâde olma durumu, değişik durum, görülmedik hal, olağanüstülük, emsâlinden üstün olma, üstünlük anlamına gelir. İşte olağanüstü kelimesi ile ilgili cümleler.
– Fevkalâde zevkli bir söyleşi oldu.
– Bu askerlik fevkalâde zamanların işidir. N. Güntekin)
– Devam edin, devam edin, fevkalâde!
– Fakat olsun, bu bile kalplerimize fevkalâde bir saatin başkalığını dolduruyor. (R. E. Ünaydın)
– Bir iki saat evvelki dövüşten sonrasında bu olağanüstü iltifat onu hayrete düşürdü.
– Yalnız gerilim olağanüstü. Katiyen et yememesi lazım. (N. Hikmet)
– Fevkalâde bir toplantı idi.
– Oldukca güzel bir bayan, kumral, orta boylu fakat fazlaca mütenasip, olağanüstü endamlı. H. Karay)
– Kapının yanında konuşulanları duymamış, fakat orada olağanüstü şeyler cereyan ettiğini anlamıştı.
– İlk gün için fevkalâde bir şey. (R. N. Güntekin)
– Fevkalâde bir yaratı yapmışsınız.
– Babası çocuğun bu hayallerinden dolayı olağanüstü müteessir oluyor, ona hiçbir sanat da öğretemiyordu. (A. H. Çelebi)
– Yüzü olağanüstü anlamsız bir ifade almıştı.
– Eski kâtibe, şimdi olağanüstü şık giyiniyormuş. Taner)
– Şimdi aynı duruma düşmemek için olağanüstü dikkat etmem gerekiyor.
– Bu işe olağanüstü sabır gerekir.
– Her yeni gelen hizmetçiye birkaç gün içinde istediği terbiyeyi vermek bu hanıma özgü fevkalâdeliklerdendi. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Eserin aslına olağanüstü sadakat gösterilmiş olması da ek olarak kayda şayandır. (A. H. Çelebi)
– Bunu düşünmek ona olağanüstü acı geliyordu.
– Bin kiloluk bir sıkleti (…) fırlatmakta bile artık bir fevkalâdelik yok. Hâşim)
– Evdeki büyük telâştan ortalıkta bir fevkalâdelik olduğu belliydi.
– Kendimi olağanüstü mutlu hissediyorum.
Muhteşem ile ilgili cümleler
.
