ABD ile Rusya nükleer savaşa girerse 5 milyar insan ölebilir
-
Haberler
-
Dünya Haberleri
-
ABD ile Rusya nükleer savaşa girerse 5 milyar insan ölebilir
ABD ile Rusya nükleer savaşa girerse 5 milyar insan ölebilir
- 17.08.2022 – 06:20
- Güncelleme : 17.08.2022 – 07:31
Rusya ile Ukrayna arasındaki harp, 24 Şubat tarihinden beri devam ediyor.
İki ülkenin savaşı tüm dünyayı etkilerken Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yeni bir araştırma yapılmış oldu.
Rutgers Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bilgisayar simülasyonları kullanarak ABD ve Rusya arasındaki ihtimaller içinde bir nükleer savaşın neticelerini tahmin etti.
Bilim insanları, nükleer bombalardan kaynaklı yangınların üst atmosfere kurum salacağını ve bu durumun Güneş ışınlarının yeryüzüne inmesinin engellenmesi ile sonuçlanacağını ortaya koydu.
Milyarlarca şahıs etkilencek
Güneş’in kapanmasıyla yeryüzünde mahsul yetişmesinin büyük seviyede engelleneceğini belirten uzmanlar ortaya çıkan kıtlığın arkasından milyarlarca kişinin açlıktan öleceğini hesapladı.
“Nükleer savaşın yaşanmasını engellemeliyiz”
Nature Food adlı bilimsel dergide piyasaya çıkan çalışmanın başyazarı Prof. Dr. Lili Xiai “Veriler bizlere açıkça şunu söylüyor: Bir nükleer savaşın yaşanmasını engellemeliyiz” diye konuştu.
Bununla beraber araştırmacılar, hesaplamalarını her ülkenin nükleer cephanesinin ebatlarına dayandırdıklarını aktardı.
(*5*)
Putin’in nükleer tehdidi
Öte taraftan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ile yaşanmış olan savaşın başlamasından birkaç gün sonrasında Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile bir toplantı gerçekleştirmişti.
Toplantıda, Rus ordusunun nükleer silahlar ve hipersonik füzeleri kapsayan caydırıcı güçlerinin hususi harp durumuna geçirilmesi emrini vermişti.
Ülkelerin nükleer tabanca sayıları
Putin’in hususi harp durumuna geçirilmesi emrini verdiği nükleer tabanca envanterinde 6 bin 255 başlık bulunmuş olduğu tahmin ediliyor. Batı Bloku’nun elinde bulunan 6 bin 65 nükleer silahın 5 bin 550’sinin ABD, 290’ının Fransa, 225’inin de İngiltere’nin elinde olduğu belirtiliyor.
Nükleer savaşın tesirleri 400 yıl süresince sürecek
Nükleer devletler arasındaki minik bir çatışmanın bile besin üretimini azaltacağını ve yaygın açlıkla sonuçlanacağını söyleyen bilim adamları, “Community Earth System Model” adlı bir tahmin aracı geliştirdi.
Bilim insanları geliştirdikleri bu araçla, mısır, pirinç, bahar buğdayı ve soya fasulyesi üstündeki tesirleri ülke bazında tahmin etti. Araştırmacılar ek olarak hayvancılık ve balıkçılıkla ilgili öngörülen değişimleri de inceledi.
Çalışmanın yazarları, Hindistan ve Pakistan içinde mahalli bir harp olması durumunda, küresel nüfusun ziraat ve hayvancılık ürünlerinden almış olduğu kalorinin beş yıl içinde averaj yüzde yedi azaldığını bildirdi.
ABD ve Rusya’nın dahil olduğu en fena nükleer harp senaryosunda ise savaşın sona ermesinin arkasından 300 ile 400 yıl süresince küresel nüfusun bu ürünlerden almış olduğu kalori miktarının yüzde 90 azaldığı görüldü.
Bilim insanları, mahsul üretimindeki düşüşlerinin Rusya ve ABD benzer biçimde büyük ihracatçılar da dahil olmak suretiyle orta-yüksek enlem devletlerinde en şiddetli olacağını altını çizdi.
5 milyardan fazla insan iki yıl içinde açlıktan ölecek
Diğer taraftan, ABD ve Rusya arasındaki nükleer harp senaristliğinin netice tahminlerine bakılırsa, bu şekilde bir savaşın arkasından gezegenin yüzde 75’inden fazlasını oluşturan 5 milyardan fazla insanoğlunun iki yıl içinde açlıktan öleceği aktarıldı. Dünya Bankası’nın 2020 verilerine bakılırsa yeryüzünde 7,753 milyar insan yaşıyor.
“Nükleer silahları yasaklamak tek çözümdür”
Öte taraftan çalışmanın ortak yazarı Prof. Dr. Alan Robock, her boyuttaki bir nükleer savaşın küresel besin sistemlerini yok edeceğini ve bu süreçte milyarlarca insanı öldüreceğini söylemiş oldu.
Robock, “Dünya birkaç kez nükleer savaşın eşiğine geldi. Nükleer silahları yasaklamak tek uzun vadeli çözümdür. Beş senelik BM Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması 66 ülke tarafınca onaylandı, sadece dokuz nükleer ülkeden hiçbiri onaylanmadı.
Çalışmamız, bu dokuz devletin bilimi ve dünyanın geri kalanını dinleme ve bu anlaşmayı imzalama zamanının geldiğini açıkça ortaya koyuyor.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.