Acıların Kadını Bergen kimin eseri? Acıların Kadını Bergen kitabının yazarı kimdir? Acıların Kadını Bergen konusu ve anafikri nedir? Acıların Kadını Bergen kitabı ne konu alıyor? Acıların Kadını Bergen PDF indirme linki var mı? Acıların Kadını Bergen kitabının yazarı Yavuz Hakan Tok kimdir? İşte Acıların Kadını Bergen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Yavuz Hakan Tok

Yayın Evi: Alfa Yayınları

İSBN: 9786051069098

Sayfa Sayısı: 416

Acıların Kadını Bergen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu ağlatısal yaşam hikâyesini, şimdi sizin yapacağınız şeklinde okumadım ben; bir kısmına bizzat tanık oldum. Sevgili teyzemin vefatından sonrasında akrabalarım, anneannemin isteğiyle kederini yüreğine gömdü. Onlara gore her şey bitmişti ve artık hepimiz susmalıydı. Yapılacak her haberin, konuşulacak her sözün teyzemi kabrinde rahatsız edeceğine inanıyorlardı. Hiç eğer olmazsa kabrinde rahat etmesi için artık sonsuza dek susulması gerekiyordu.

Perde kapanmıştı ve sessizlik isteniyordu. Ta ki hep olmasını istediğim bu roman için Yavuz Hakan Tok benimle iletişime geçene kadar… Artık sessizlik bozuldu. Teyzem bunu çoktan hak etmişti.

Yavuz Hakan Tok’un araştırmaları, kalemi, yüreği yardımıyla hepimiz teyzemle ilgili bilinmeyenleri öğrenebilecek ve aslolan o vakit teyzem kabrinde rahat uyuyacak. Onun adına ölümsüz bir şey yapılmalıydı ve o da bu romandı.

(Tanıtım Bülteninden)

Acıların Kadını Bergen Alıntıları – Sözleri

• Galiba insanların mutlu olması için büyük felaketlerden geçmeleri gerekiyordu.
• Kendine kızıyordu bir taraftan. Kendine bu kadar katı kurallar koyduğu, sınırlarını bu kadar kalınca çizgilerle çizdiği için, insanlara bu kadar küs yaşamış olduğu için. Herkes mi kötüydü, güvenilmezdi?
• Ne hayatlar vardı. Şu uzaktan her görenin tekrar dönerek bakmış olduğu, alımlı çalımlı hanım, içinde bir harabeyle geziyordu işte.
• Ne fazlaca insan, ne fazlaca yaşam vardı. Herkes kendi hayatında kim bilir neler yaşıyor, kimse kimsenin içini bilmiyordu.
• Tanrım fena kullarını sen Affetsen ben Affetmem…
• Yaşlı kadının sözleri çınladı bir kez daha kulaklarında: “Gül yanaklı kıza kırmızı gül.”
• “Bir insan yaşadığı hayatın ne kadarında söz sahibiydi aslında? Kader dediği şeyin ne kadarını insan kendisi yazıyordu?”
• Bir boşluktan başak bir şey kalmamıştı içinde..

Acıların Kadını Bergen İncelemesi – Kişisel Yorumlar

‘’Sevgi türleri değişiktir. Kimi sevdiğinden öldürür, kimi bacağını keser. Kimi kıyamaz sevdiğine, kimi de kezzap attırıyor. Öyleki işte.’’ Ölmeden 1 yıl ilkin söylediği bu cümleler aslına bakarsak her şeyi açıklıyor. Onu fazlaca sevdiğini,kıskandığını iddia eden adam müsveddesi taradından sırtından 6 kurşunla vurulmadan 1yıl ilkin.
Bergen aslına bakarsak Belgin Sarılmışer bergen bir sahne adı. Annesi kızını büyük hayallerle umutlarla alıp gelmişti mersinden ankaraya. Hayali konservatuarı bitirip iyi yerlerde görmekti kızını. Ama yaşam onu hep kötülerle karşılaştırdı. Sevgisinin kurbanı oldu yaşamı süresince. Hikaye aslına bakarsak bizim için normalleştirilmiş, her gün duyduğumuz hanım cinayetlerinden biri. Hastalıklı bir hissin kurbanı Bergen. Ben sevgi diyemiyorum buna. Sırf kendi istediği şeklinde bir yaşam yaşasın evinde otursun, kocası ne derse onu yapsın, kendi hayallerini unutsun, itaat etsin istenilen bergen istenileni yapmadığı için ilkin kezzap ile kör edilip seneler sonrasında 6 kurşunla öldürülüyor. Bergen sevgisinin, merhametinin kurbanı. Bergen bu ülkedeki ne ilk nede son olmayacak kurbanlardan biri… (ÖYKÜ ATANGÜL VE SİHİRLİ KİTAPLAR)

‘’Sevgi türleri değişiktir. Kimi sevdiğinden öldürür, kimi bacağını keser. Kimi kıyamaz sevdiğine, kimi de kezzap attırıyor. Öyleki işte.’’ Ölmeden 1 yıl ilkin söylediği bu cümleler aslına bakarsak her şeyi açıklıyor. Onu fazlaca sevdiğini,kıskandığını iddia eden adam müsveddesi taradından sırtından 6 kurşunla vurulmadan 1yıl ilkin.
Bergen aslına bakarsak Belgin Sarılmışer bergen bir sahne adı. Annesi kızını büyük hayallerle umutlarla alıp gelmişti mersinden ankaraya. Hayali konservatuarı bitirip iyi yerlerde görmekti kızını. Ama yaşam onu hep kötülerle karşılaştırdı. Sevgisinin kurbanı oldu yaşamı süresince. Hikaye aslına bakarsak bizim için normalleştirilmiş, her gün duyduğumuz hanım cinayetlerinden biri. Hastalıklı bir hissin kurbanı Bergen. Ben sevgi diyemiyorum buna. Sırf kendi istediği şeklinde bir yaşam yaşasın evinde otursun, kocası ne derse onu yapsın, kendi hayallerini unutsun, itaat etsin istenilen bergen istenileni yapmadığı için ilkin kezzap ile kör edilip seneler sonrasında 6 kurşunla öldürülüyor. Bergen sevgisinin, merhametinin kurbanı. Bergen bu ülkedeki ne ilk nede son olmayacak kurbanlardan biri… (Merve çalış)

Ben arabesk müziği   babam yardımıyla  tanıdım   oda büyük  bir  bergen fanıydı bergen’in yaşamını ,öyküsünü bana anlatmıştı her ne kadar  anlatmış olsada ben hep yaşam öyküsünü merak ediyordum ve okudum . Hayat hikayesi beni fazlaca etkiledi yaşamış olduğu acılar ve bunca acıya karşın müzikle uğraşmaktan vazgeçmemesi sevilmiş olduğu şeyi ,sahneyi bırakmaması  hakkaten  beni fazlaca etkiledi . Arabesk müziğin kraliçesi o  kim bilebilirdi ki ona gül atan insanın onun  hayatına son vereceğini..
Yaşım sebebiyle onu göremesemde şarkılarını  dinlemek ve yaşamını  okumak benim için büyük  bir şanstı.
Ölümü üstünden kaç yıl geçsede  onu seven ,onu dinleyen insanoğlu hep olucak…. (Buket sonkaya)

Acıların Kadını Bergen PDF indirme linki var mı?

Yavuz Hakan Tok – Acıların Kadını Bergen kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Acıların Kadını Bergen PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yavuz Hakan Tok Kimdir?

Yavuz Hakan Tok Kitapları – Eserleri

• Acıların Kadını Bergen

Yavuz Hakan Tok Alıntıları – Sözleri

• “Bir insan yaşadığı hayatın ne kadarında söz sahibiydi aslında? Kader dediği şeyin ne kadarını insan kendisi yazıyordu?” (Acıların Kadını Bergen)
• Bir boşluktan başak bir şey kalmamıştı içinde.. (Acıların Kadını Bergen)
• Tanrım fena kullarını sen Affetsen ben Affetmem… (Acıların Kadını Bergen)
• Kendine kızıyordu bir taraftan. Kendine bu kadar katı kurallar koyduğu, sınırlarını bu kadar kalınca çizgilerle çizdiği için, insanlara bu kadar küs yaşamış olduğu için. Herkes mi kötüydü, güvenilmezdi? (Acıların Kadını Bergen)
• Yaşlı kadının sözleri çınladı bir kez daha kulaklarında: “Gül yanaklı kıza kırmızı gül.” (Acıların Kadını Bergen)
• Galiba insanların mutlu olması için büyük felaketlerden geçmeleri gerekiyordu. (Acıların Kadını Bergen)
• Ne hayatlar vardı. Şu uzaktan her görenin tekrar dönerek bakmış olduğu, alımlı çalımlı hanım, içinde bir harabeyle geziyordu işte. (Acıların Kadını Bergen)
• Ne fazlaca insan, ne fazlaca yaşam vardı. Herkes kendi hayatında kim bilir neler yaşıyor, kimse kimsenin içini bilmiyordu. (Acıların Kadını Bergen)