Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 24 TV’de katılmış olduğu canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü ile ilgili açıklamalarına yönelik sual üstüne Bozdağ, geçmişte “başörtüsü zulmü” uygulanmış olduğu dönemlerde, CHP’nin bunun hem Meclisteki savunucusu bulunduğunu hem de bu uygulamanın ortadan kaldırılması için adım atıldığında bu uygulamanın devamını sağlamak için hukuki süreçlere başvurduğunu belirtti.

“Kılıçdaroğlu, değişik kesimlerden oy almanın derdinde”

Bozdağ, başörtüsü ile ilgili geçmişte meydana getirilen düzenlemeleri, getirilen yasakları anımsatarak başörtüsü zulmünün 28 Şubat’ta zirveye ulaştığını, birçok başarı göstermiş genç kızın üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kaldığını anımsattı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde “yüzde 50 artı 1” şartının getirildiğine dikkati çeken Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun değişik kesimlerden oy olabilmek ve bu oranı bulabilmek için söz mevzusu açıklamaları yapmış olduğu görüşünü paylaştı.

“Yüzde 50 artı 1 şartı olmasa, CHP bu teklifi yapmazdı”

Bakan Bozdağ, “Eğer Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmemiş, iktidar için yüzde 50 artı 1 doğrusu büyük bir meşruiyet ve halk desteği seçimde aranmamış olsaydı CHP ne 7’li masayı kurardı ne Saadet Partisi’nin toplantısına gidip merhum Erbakan Hoca’mızı anma törenine katılır ne Saadet’e ne öteki operasyon partilerine katlanırdı ne de bugün olmayan yasağı, yasal bir dayanakla daha değişik bir halde ortadan kaldıralım diye bir teklif verme noktasına gelebilirdi.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

“Seçimden sonrasında çarşafları yırttılar”

Bu açıklamaların ikinci sebebinin yaklaşan seçim bulunduğunun altını çizen Bozdağ, tutucu kesimin CHP’nin iktidar olması durumunda Ayasofya, başörtüsü benzer biçimde mevzularda elde edilmiş kazanımları yitirme endişesini yaşadığına işaret ederek “Muhafazakar kesimin, bu endişelerini gidermek için yalnız seçime endeksli bir tutum olarak değerlendiriyorum. Geçmişte CHP, Mersin’de ve başka yerlerde seçimin arifesinde çarşaflı bayanlara rozetler taktı, seçimden sonrasında da çarşafları yırttılar.” diye konuştu.

“Bu bir seçim stratejisi, propagandası”

Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun geçmişte başörtüsü yasağını korumak için çaba sarfeden açıklamalarda bulunduğunu anımsatarak şunları kaydetti:

“Siyasette kimi zaman söylenen, yazılanlardan öte söylenmek ve yazılmak istenenleri de doğru okumak esastır. Helalleşmeyi kazıyın, altından hesaplaşma çıkar. Bunların derdi helalleşmek değil seçim stratejisi, seçim propagandası, gereği meydana getirilen bir etkinlik, kullanılan bir dil. Eğer içtenlik var ise, bu samimiyeti dilde değil davranışta, tüm eylemlerde görmemiz lazım. Siz inanmadıklarınızı, yapmadıklarınızı niye söylüyorsunuz diye güzel bir söz var. Yapmadığını söylememesi lazım.”

Bozdağ, CHP’nin inandırıcı olması için “Başörtüsü zulmüne destek vererek hata ettik, biz yanlış yaptık” diyerek bu mevzuda mağduriyet yaşayan herkesten özür dilemesi, partideki her insanın de aynı tavrı ortaya koyması icap ettiğini dile getirdi.

CHP’nin kanun teklifine karşı AK Parti’nin tavrının nasıl biteceği sorulan Bozdağ, “AK Parti olarak bizim tavrımız bu mevzuda nettir, tartışmasızdır, ortadadır. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da yarın muhtemelen mühim değerlendirmeleri olacak, bizim tavrımızın bir ihtimal genel çerçevesini de gösterecektir.” dedi.

“CHP’nin teklifi, yalnız çalışanlarla ilgili”

Bozdağ, CHP’nin başörtüsüyle ilgili teklifinin yalnız çalışanlarla ilgili bulunduğunu belirterek “Mesela ileride biri çıkıp ‘Bu mesleğin icrası için başörtüsü takamazsın.’ derse kanun bu haliyle buna dayanak oluşturur. İkincisi ortaöğretimde, yükseköğretimde, eğitim hakkını, hürriyetini kullanmayla ilgili bölümde da hiçbir düzenleme içermiyor.” şeklinde konuştu.

“Yeni anayasa olmadan yeni Türkiye’yi de kuramayız”

Yeni anayasayla ilgili sual üstüne Bozdağ, “Türkiye’de yeni anayasa mevzusunda hepimiz mutabık. Partiler de halk da mutabık. Yeni anayasa yapmak için Türkiye’de hemen hemen uzlaşma zemini oluşmuş değil. Bu şekilde bir iklim Türkiye’de yok.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Yeni anayasa problemininin zaman içinde çözüleceğini belirten Bozdağ, “Siyaset ideolojik dayatmaların dışına taşındıkça, halkın taleplerine daha çok kulak kabarttıkça, halkın isteklerini önemsemeye başladıkça olacak.” diye konuştu.

Yeni anayasanın daima gündemlerinde bulunduğunu ifade eden Bozdağ, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken ‘Cumhuriyet’in yeni yüzyılı Türkiye yüzyılı olsun.’ derken bunun anahtarını da görmemiz lazım. Türkiye yüzyılının anahtarı yeni anayasadır. Yeni anayasa olmadan yeni Türkiye’yi de kuramayız, büyük Türkiye’yi de inşa edemeyiz. Türkiye yüzyılını da arzu ettiğimiz şekilde şekillendiremeyiz.” ifadesini kullandı.

CHP’nin tutuklu gazetecilerle ilgili raporunun sorulması üstüne Bozdağ, “CHP’nin yayımladığı bu rapordaki gazeteciler kimlerdir, biz inceledik. Hangi suçtan yargılanmışlar, hangi suçlardan yargı giymişler, nedir niye baktığımızda çoğunluğu PKK, KCK, DHKP-C ve öteki terör örgütleriyle ilgili bulunduğunu görüyoruz. Bunlarla ilgili isnatlar o raporlarda yazıyor.” karşılığını verdi.

“Sınırsız nafakanın adil olmadığına inanan bir hakkaniyet bakanıyım”

Bakan Bozdağ, “yaşam boyu nafaka” meselesiyle ilgili sual üstüne şunları kaydetti:

“Ben, bu mevzuda sınırsız nafakanın adil olmadığına inanan bir hakkaniyet bakanıyım. Bunun Türkiye için şu an ciddi bir mesele bulunduğunu görüyoruz. Bakanlık olarak da bunun üstünde çalışıyoruz. Fakat şu aşamada seçimden ilkin gündeme gelme durumu söz mevzusu değil. Seçimden sonrasında gündeme alacağımız maddelerden biri olacaktır. Zira bu mevzu mühim. Şu anda ortalama 700 bin civarında vatandaşımızı ilgilendiren büyük bir mesele. Bunu hanımlarımızı da onların hukukunu da koruyacak bir halde adil bir çözüme kavuşturacağız.”