Adana Yeşiloba Hipodromu’nda geçen yıl 18 Nisan’da saat 19.00’da meydana getirilen 5’inci koşuda 4 numaralı ‘Luminary’ isminde atın jokeyi Samet Erkuş(32), yarışın başlamasından ortalama 40 saniye sonra dengesini kaybedip düştü. Hususi hastaneye kaldırılan Erkuş’un kafatasında kırıklar belirlendi.

41 gün sonra uyandı

Aynı gün ameliyat edilen Erkuş, daha sonra Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kariyeri süresince 4 bin 843 yarışa çıkan ve 409 birincilik, 424 ikincilik, 439 kez de üçüncülük elde eden Erkuş, tedavi görmüş olduğu yoğun bakım ünitesinde 41 gün sonra gözlerini açtı.

Oldukca sevilmiş olduğu jokeyliği bıraktı

Taburcu edildikten sonra vücut fonksiyonlarını yeniden kazanmak için fizik tedaviye başlamış olan Erkuş, bir süre sonra konuşmaya ve destekle yürümeye başladı. Erkuş, bu süreçte doktorların tavsiyesi üstüne jokeyliği bıraktığını deklare etti. Tedavisine devam eden Erkuş, günden güne iyileşerek desteksiz yürümeyi başardı.

Sağlığına kavuşan Erkuş, soluğu Adana Hipodromu’nda aldı. Buradaki ahırda amcasının atı ‘Pekalp’ ile buluşan Erkuş, kazadan 18 ay sonra ilk kez ata bindi. Atla gezerken yüzündeki mutluluğu gözlerine yansıyan Erkuş, duygularını söyledi.

“Kaza anını hala hatırlamıyorum”

Erkuş, kazada beyin travması geçirdiği için o anlara dair hemen hemen hiçbir şey hatırlamadığını söylemiş oldu. Mesleğini oldukça sevdiğini fakat sağlığının daha mühim bulunduğunu vurgulayan Erkuş, “Atları ve işimi çok seviyordum ama bu kaza beni mesleğimden kopardı. Bugün ata binince çok duygulandım. Atla ilgilenmek, öpmek, sevmek harikaydı. Jokeylik yapmasam da idmanlarda ata binmek istiyorum. Yarışları izliyorum. Atımla ilgilenmeye devam ediyorum. Emekliliğim için heyet raporu aldım. Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) onaylamasını bekliyorum” diye konuştu.

“Atları hep oldukça seveceğim”

Genç jokeylere tavsiyelerde bulunan Erkuş, “Atlarla her daim ilgilensinler. Kötü alışkanlıklardan uzak dursunlar. Yarış sırasında etraflarını iyi kontrol edip seslere kulak versinler. Mesafeye dikkat etsinler. Ben hayatımda içki, sigara içmedim. Sporla iç içeydim. Böylece direncim arttı. Belki de kazayı bu sayede atlattım. Bundan sonra sık sık idmanlarda at binmeye geleceğim. 10 yaşından beri atların içindeyim. 15 yaşında gittiğim apranti okulunda 43 kişinin arasından birinci oldum. Bir yıl İrlanda’da eğitim aldım. At sahibi oldum. Atları çok sevdim ve hep seveceğim” dedi.