Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 kimin eseri? Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 kitabının yazarı kimdir? Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 konusu ve anafikri nedir? Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 kitabı ne konu alıyor? Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 PDF indirme linki var mı? Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 kitabının yazarı Vehbi Bardakçı kimdir? İşte Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Vehbi Bardakçı

Yayın Evi: Ozan Yayınları

İSBN: 9789944143585

Sayfa Sayısı: 432

Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Tohumumu toprağa verip yaşamı döllerim, rengimi ışığa verip umudu döllerim, kokumu havaya verip yeli döllerim. Ben ne özgü bahçelerde bir gül ağacıyım, ne zalimin uğrunda bir darağacıyım, ben bir avlu duvarında mor çiçekli leylak ağacıyım. Arı gündüz gelir benden bal alır, zalim gece gelir benden dal alır. Ben bir leylak ağacıyım, üç dalım gitti oy dallarım kırık, üç dalım gitti incecik kollarım kırık…”

Altmış sekiz kuşağının efsanevi gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları üstüne bugüne dek oldukca şeyler yazılıp söylendi. Ama hiçbiri, Türkiye siyasal tarihinin bu en büyük trajedisini, bu kadar etkisi altına alan, bu kadar sıcak ve yalin anlatmadı.

Üç kitabından oluşan “Adanmış Hayatlar” serisinin bu ikinci kitabında anlatılan vakalar, Anadolu insanına özgü direniş ruhunun, özgürlük ve bağımsızlık arzusunun ve inanılmış olduğu değerler uğruna adanmışlıkla savaşım eden yitik bir kuşağın destanıdır. Vehbi Bardakçı’nın usta kalemiyle duygusal derinlik ve yoğunluk kazanan bu romanı yeni kuşakların ilgisine sunmaktan ve “Ağlasın Gökyüzü” benzer biçimde muhteşem bir edebiyat eserini ülkemiz kültür hayatına kazandırmış olmaktan kıvanç duyuyoruz.

Yazarın Mahir Çayan üstüne değindiği “Hasretim Derin Uykularda” ve İbrahim Kaypakkaya üstüne yazdığı “Kırmızı Bahar” serinin öteki romanlandır.

Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 Alıntıları – Sözleri

• ‘namussuzların namuslulardan oldukca olduğu bir ülkede yaşamak imkânsızdır’
• “O özlenen gün gelecek, ne olursa olsun gelecek!”
• “İnsanoğlunun yaşama arzusu, düşmanın öldürme ve yok etme hırsını yenmek zorunda…”
• “hiçbir hak, insan haklarını ortadan kaldırmak için kullanılamaz”
• “Ölenler, dövüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya! Akın var, güneşe akın, güneşi zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın!”
  Nazım Hikmet
• “bir devrimci ilkin kendi duygularına karşı savaşmasını bilecek”
• “Prangalarını kırıp uçmak istediğinde senin gökyüzün ben olacağım…”
• “Tekmil ufuklar kışladı;
  Dört yön, on altı rüzgar,
  Ve yedi iklim beş kıta,
  Kar altındadır.”
• Susun artık konuşmacılar,
  Siz savdınız sıranızı,
  Söz sırası mavzer arkadaşta,
  Şimdi o konuşacak
  Vladimir Mayakovski
• Mühim olan insanoğlunun oldukca yaşaması değil, yaşamış olduğu süre içinde oldukca şeyler yapabilmesidir…

Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ağlasın Gökyüzü: Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı sevgi, saygı ve hasretle anarken, devrimcilerin emperyalistlerin uşakları ile yaptıkları mücadelenin kıymetini ve anlamını bilmek adına, kitap dışından bir data ile iyi okumalar.
DENİZ GEZMİŞ VE ABDULLAH GÜL İki genç insan..
Birinin adı Deniz Gezmiş‘ti..
Ankara’dan..
Diğerinin Abdullah Gül..
Kayseri’den..
1960lı yılların sonralarında yolları İstanbul Üniversitesi’nde kesişti..
Hukuk Fakültesinde okuyan Deniz Gezmiş sol görüşlüydü..
Talebe lideriydi..
Fikir Kulüplerinin önde gelen isimlerinden..
İktisad Fakültesinde okuyan Abdullah Gül ise sağ görüşlü..
Milli Türk Talebe Birliği üyesi…
İslamcı grubun Akıncılar cephesinden..
Yıl 1968 idi..
Temmuz sıcağı..
Amerikan 6. Filosu İstanbul boğazındaydı..
Savaş gemileri Dolmabahçe açıklarına demir atmıştı..
Amerikan askerleri karaya çıkmış, İstanbul genelevlerinde cirit atıyordu.
Yanki, Yüksek Kaldırım’da ve Beyoğlu Abanoz sokakta zevk alemleri yaparken, polisin dışarda onların güvenliğini alması bardağı taşırmıştı.
Tepki büyüktü..
Sol görüşlü öğrenciler “6.Filo Defol” mitingleri yapıyordu..
Sağ görüşlüler ise buna karşı çıkıyordu..
İki grup devamlı kavga ediyordu..
Gazeteler linç manşetleri atıyordu..
“Kızılları boğmanın vakti geldi”
“Ya susturacağız, ya kan kusturacağız”
Genelkurmay kışlalarda broşür dağıtıyordu.
“Amerika’yı sevmeyen komünisttir.”
İstanbul Üniversitesi barut fıçısı gibiydi..
Birgün Deniz Gezmiş ve Abdullah Gül‘ün içinde bulunmuş olduğu gruplar karşı karşıya geldi..
Bir yanda Nazım Hikmet‘in evlatları..
Diğer yanda Necip Fazıl‘ın..
Taşlar, sopalar, tekme, tokat..
Fikirler değil yumruklar konuştu..
Zaman süre da silahlar..
Ertesi gün Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Abdullah Gül ve arkadaşlarının fotoğraflarını okulun duvarlarına astılar..
Altına da tek cümle yazdılar.
“Faşistler giremez”
Abdullah Gül o günden sonrasında 6 ay okula ara vermek mecburiyetinde bırakılmıştı..
Seneler geçti..
Amerikan Emperyalizmine hayır diyen sol görüşlü öğrenciler tek tek yok edildi..
Fikir Kulüplerinde yetişenlerin önü kesildi.
Kimi kahpe bir pusuda öldürüldü..
Kimi işkencede son nefesini verdi…
Kimi de Denizler benzer biçimde darağacına gönderildi..
Bazıları onlarca yıl hapis yattı..
Bazıları da köşesine çekildi..
Peki sağ görüşlü, bilhassa islami cepheden öğrencilere ne oldu?..
Abdullah Gül devletin zirvesine, Cumhurbaşkanlığına kadar terfi etti..
..Ve öteki Milli Türk Talebe Birliği üyeleri..
Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Beşir Atalay, Abdülkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş, Fehmi Koru, Abdurrahman Dilipak, Kadir Topbaş ve daha niceleri.
Hepsi mühim bölgelere geldi..
Devlet onlara teslim edildi..
44 yıl ilkin..
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan darağacında can verdiler..
İşlerini cellada bırakmadılar..
Sehpalarını kendileri tekmelediler..
Onların mahkeme salonunda söyledikleri bir söz,bugün bile unutulmadı..
“Türkiye’de gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlar varsa, bunlar ancak Amerikan emperyalizmi ile iş yapan çıkarcılardır.”
Üç fidanın anısına saygıyla. (caner akcan)

Ağlasın Gökyüzü: “Tohumumu toprağa verip yaşamı döllerim, rengimi ışığa verip umudu döllerim, kokumu havaya verip yeli döllerim. Ben ne özgü bahçelerde bir gül ağacıyım, ne zalimin uğrunda bir darağacıyım, ben bir avlu duvarında mor çiçekli leylak ağacıyım. Arı gündüz gelir benden bal alır, zalim gece gelir benden dal alır. Ben bir leylak ağacıyım, üç dalım gitti oy dallarım kırık, üç dalım gitti incecik kollarım kırık…” (Rojin.ekren)

Cogu kisinin ön yargılarını yıkıp Denize birazcık daha duvarlarını yıkıp onu hissedebilecegi bi kitap tesirinde kalmıştım günlerce uzun olmasına karsın akıcı ve elinizden düşüremediğiniz bi kitap (Seda Gümüş)

Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 PDF indirme linki var mı?

Vehbi Bardakçı – Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Vehbi Bardakçı Kimdir?

Öykü-roman yazarı. Acılar Paylaşılmaz adlı ilk öyküsüyle Kültür Bakanlığının 1979’da açmış olduğu bir yarışmaya katılarak birinci oldu. 1980’de yurtdışına çıktı. Grafik tasarım ve uygulamaları üstüne yarım kalan meslek eğitimini Berlin’de tamamladı. Seksenli ve doksanlı yıllarda çeşitli adlarla yurtdışında kitaplaşan ve Die Fremde ist meine Heimat / Gurbet Yurdumdur adıyla Almanca’ya çevrilen tüm öykülerini, Yarım Kalan Türkü adlı tek kitapta biriktirerek Türkiye’de yayınladı. Kapı Kapı, Evrenin Gizli Boyutları, İnsan Sevdikçe Güzelleşir, Kelebek Vadisi, Özgürlük ve Dünyanın En Güzel Kitabı yazarın öteki eserleridir.

Yarım Kalan Türkü’de, 12 Eylül darbesiyle sonuçlanan yetmişli yılların siyasal kaosu tüm çıplaklığıyla verilirken, Kapı Kapı adlı altı bölümlük dizide, toz duman içinde ordan oraya savrulan temiz bir Anadolu gencinin dramı etkisi altına alan bir üslupla anlatılmış ve ülkenin içinde bulunmuş olduğu trajikomik vakalar ustaca sergilenmiştir. Evrenin Gizli Boyutları adlı felsefi eseriyle yazdıklarına yeni bir şekil veren yazar, İnsan Sevdikçe Güzelleşir, Kelebek Vadisi, Özgürlük ve Dünyanın En Güzel Kitabı adlı peşpeşe çıkan romanlarıyla Türk edebiyatına örneksiz ve yeni eserler kazandırmıştır. Hasretim Derin Uykularda, Ağlasın Gökyüzü ve Kırmızı Bahar adlı romanlarıyla 68 kuşağı üstüne bir Adanmış Hayatlar serisi oluşturan yazar, Kerbela – Aşkın Kanadığı Yer adlı romanında dinin yozlaştırılmasını ve saltanat aracı hâline dönüştürülmesini, Şeyh Bedreddin üstüne yazdığı Yârin Yanağından Gayri ve Pir Sultan Abdal üstüne yazdığı Demirin Üstünde Karınca İzi adlı son romanlarında ise Osmanlı sarayına karşı ayaklanan halk hareketlerini anlatmıştır. Bu son üç romanı da bir Koza Karanlığı serisi oluşturmaktadır.

Vehbi Bardakçı Kitapları – Eserleri

• Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2
• Hasretim Derin Uykularda – Adanmış Hayatlar 1
• Kırmızı Bahar – Adanmış Hayatlar 3
• Kerbela
• Demirin Üstünde Karınca İzi
• İnsan Sevdikçe Güzelleşir
• Şeyh Bedreddin
• Özgürlük
• Dünyanın En Güzel Kitabı
• Kapı Kapı
• Devrimin Ayak Sesleri
• Evrenin Gizli Boyutları
• Yarım Kalan Türkü
• Kelebek Vadisi
• Kendi Türkünü Söyle
• Yüreğin Burkulması

Vehbi Bardakçı Alıntıları – Sözleri

• Yaşadığınız her olayın bir sebebi vardır. Hayatta tesadüfler yoktur. Gerçekleşen ve yaşam sahnesine çıkan her durum, her vaka, belli yasalarla birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Başarının bir sebebi vardır.başarısızlığın başka bir sebebi vardır. (Özgürlük)
• Vicdanlarını ve şereflerini üç kuruşa satacak kadar küçülmüşlerdi ! (Kırmızı Bahar – Adanmış Hayatlar 3)
• “Kişi dili altında saklıdır,konuştuğunda değerinden neler kaybetmiş olduğu anlaşılır.” (Kerbela)
• “Oysa kardeşlik neydi ki? Karşılıksız sevmek,karşılıksız vermek,aynı heyecanı,aynı umudu,aynı acıları ve sevinçleri paylaşmak değil miydi? Yahu biz anamızın rahmini bile paylaşmıştık,aynı babanın sulbünden,aynı ananın karnından çıkmıştık,bu nasıl kardeşlikti?” (Kendi Türkünü Söyle)
• “… biz devrimciyiz. Kendi bireysel geleceğimiz için değil, halkın geleceği için savaşıyoruz…” (Hasretim Derin Uykularda – Adanmış Hayatlar 1)
• Kurşunların delemediği yüreğimi düşmanın zehirli okları deldi . (Hasretim Derin Uykularda – Adanmış Hayatlar 1)
• İnsan aslına bakarsak en büyük devrimi kendi hayatında yapar. (Kırmızı Bahar – Adanmış Hayatlar 3)
• İnsanoğlu kendi egosunun zincirsiz kölesidir. Bedenleri de onların binek hayvanıdır. (Özgürlük)
• Topraksızlık yüzünden köyünü terk edip şehirlere doluşan insanlara niçin toprak verilmiyor, toprağı olsa bile imkânsızlık yüzünden onu işleyemeyen köylüye niçin gübre verilmiyordu? (Kapı Kapı)
• Okudukça açılıyor, genişliyor, tüm dünyayı kucaklıyorsun. Senin için artık sınırları çizilmiş alanlar yoktur. Her şeyin güzel yanıyla buluşuyorsun…
  Hayata bakışın, yaşama amacın ve tarzın değişiyor. (Yarım Kalan Türkü)
• Yüce Allah’ın hikmetinden sual olunmazdı. Zaten sual olunsa da kimse bunun yanıtını bulamazdı. Hayat söylediğin sırra kadem bir ademoğlunun iki dudakları içinde değildi ki, kalbin taa derinliklerinde, kim bilir hangi boyutlardaydı? (Kerbela)
• “Akın var güneşe akın ! Güneşi zaptedeceğiz , güneşin zaptı yakın !” (Kırmızı Bahar – Adanmış Hayatlar 3)
• Uyur idik uyardılar
  Diriye saydılar bizi
  Koyun olduk söz anladık
  Sürüye saydılar bizi
  (Pir Sultan Abdal) (Demirin Üstünde Karınca İzi)
• insan birisi tarafınca sevildiyini hiss etdiği süre güzelleşiyor (İnsan Sevdikçe Güzelleşir)
• “Biz bu okula sadece ülkücüleri alıyoruz. Puanın kaç olursa olsun, hiç fark etmez. Ülkücü değilsen, ağzınla kuş tutsan giremezsin bu okula. Boşuna umutlanma aslanım, dön git.” (Kapı Kapı)
• “Babamın ve anamın ardından şimdi de evimizin ölümüne ağıt yakmaya gidiyordum.” (Kendi Türkünü Söyle)
• “Tekmil ufuklar kışladı;
  Dört yön, on altı rüzgar,
  Ve yedi iklim beş kıta,
  Kar altındadır.” (Ağlasın Gökyüzü – Adanmış Hayatlar 2)
• yârin yanağındaki gülden gayrı, her şeyde, her yerde, hep birlikte! (Şeyh Bedreddin)
• “Verimli topraklarda fidelenmedi umutlarım, benim umutlarım vahşetin kucağında döllendi…” (Kendi Türkünü Söyle)
• “Bu halkı bilgisiz bırakmak lazım. Zır bilgisiz bırakmak lazım ki devlete kafa tutmasın!” (Kırmızı Bahar – Adanmış Hayatlar 3)