Eğitim

Diyalektik Materyalizm – Henri Lefebvre Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Diyalektik Materyalizm – Henri Lefebvre Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Diyalektik Materyalizm kimin eseri? Diyalektik Materyalizm kitabının yazarı kimdir? Diyalektik Materyalizm konusu ve anafikri nedir? Diyalektik Materyalizm kitabı ne konu alıyor? Diyalektik Materyalizm PDF indirme linki var mı? Diyalektik Materyalizm kitabının yazarı Henri Lefebvre kimdir? İşte Diyalektik Materyalizm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Henri Lefebvre

Çevirmen: Barış Yıldırım

Orijinal Adı: Le Materialisme Dialectique

Yayın Evi: Kanat Kitap

İSBN: 9789758859337

Sayfa Sayısı: 122


Diyalektik Materyalizm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Felsefenin kimi temel kavramları, yeniden yeniden, her yeni dönemde üstünde kafa yormayı hak ediyor. Diyalektik ve maddecilik kavramları da bu şekilde. Eleştirel düşüncenin ve bilhassa Marksizmin özünü oluşturan bu kavramlar hep uzun tartışmalara mevzu oldu ve maalesef vatanımızda, dogmatik ve ezberci kitaplarla, sık sık da hatalı çevirilerle tartışıldı.

İşte Henri Lefebvre’in Diyalektik Materyalizm kitabı da, Marksizmin şablonlaştırılmasına verilen bir cevap. Stalin’in Tarihsel ve Diyalektik Materyalizm kitabının derhal arkasından yayımlanması rastlantı değildir. Lefebvre, Marx’ın 1844 El Yazmalarına, dolayısıyla Hegel’e dönerek geliştirir eleştirisini: Marksizmi bir tür şematik tabiat bilimine çeviren dogmatiklere karşı, diyalektik materyalizmin insan pratiğinden devamlı beslenen, açık uçlu bir yöntem bulunduğunu söyler. Marksizmin, felsefenin sonunu duyuru eden pozitivist tavırla da, salt felsefi bir sistematikleştirmeyle da ilgisi yoktur. Eski dogmatizmin dağıldığı fakat yerine yeni kabalaştırmaların geçmiş olduğu günümüzde, Marksizmi ve problematiğini tekrardan kurma çabası hâlâ sürüyor.

Bu kitap okuyucusunu yeni bir münakaşa alanına çekecek; bazı sorulara verdiği yanıtları değiştirecek, yeni sorulara vesile olacak. Dogmatiklerin hep tek bir kitabı, tek adamı, tek doğrusu vardır; oysa birileri devamlı yeni kitaplar okumak ve yeni yazarlarla birlikte yeniden düşünmek ihtiyacı hisseder. Bu kitap, işte “o birileri” için.

“Sosyoloji ve zamanı, diyalektik maddecilik çerçevesinde birleştiren duru ve eksiksiz bir yöntem sunan şahıs bence Henri Lefebvre oldu.”

– Jean-Paul Sartre, Diyalektik Aklın Eleştirisi

(Tanıtım Yazısından)


Diyalektik Materyalizm Alıntıları – Sözleri

  • Bilindiği benzer biçimde, kesinlik prensiplerini gözeten tümevarım, olgulardan yola çıkarak yasalara varılmasına izin vermez.
  • Tüm fikirlerde doğru olan bir şey vardır.
  • “Tüm fikirlerde doğru olan bir şey vardır.”
  • Formel mantığın içerikle şekil içinde kurduğu ilişki sorunludur ve eleştiriye açıktır.
  • Hegel, “Formel mantıkta fikir, kabul edilen nesneye âdeta hiçbir ilişkiye girmeden ayrı bir mecrada akar” diye yazar.
  • Formel mantık hem fazlaca fazla hem de fazlaca azca içeriğe haizdir, içerik tek yönlüdür; alınıp kopartılır, hareketsiz kılınır ve doğa ötesi bir düzleme yerleştirilir.
  • Formel mantık rasyonel düşünceyle bir takım çelişki yaşar. Birincisi kesinlik ile üretkenlik arasındaki çelişkidir.
  • Formel mantık asla içeriksiz olması imkansız, yalnızca içinde ne olduğunun bir parçasını kopartır, onu incelte incelte iyice “soyut” hale getirir fakat ondan asla tamamen kurtulamaz.
  • Çelişkinin bulunamayacağı bir nesne yoktur…
  • İçkin bir çelişki olmadan hiçbir şey hareket etmez.
  • Hegel, “formel mantıkta fikir kabul edilen nesneyle adeta hiçbir ilişkiye girmeden ayrı bir mecrada akar” diye yazar. (felsefe zamanı üstüne dersler ) 2, s.410
  • Benim bir nesnem olur olmaz, bende o varlığın nesnesi olurum.
  • Formel mantık zihinsel işlemleri belirlemeye koyulduğunda, deneysel içerikten, şu demek oluyor ki özgül ve olumsal içerikten, her tür somut olumlamadan bağımsız işler. Formalizm bu evrensellik iddiasıyla kendini meşrulaştırır.
  • Zenginlik ve yoksunluk -dini bir şuur ve fena bir dünyevi şuur, soyut kültür ve soyut yoksunluğu, devlet ve fiili baskı- geçmişte ve günümüzde insani gerçekliği parçalayan temel çelişkilerdir.
  • Marx tarihsel oluşumun diyalektik, karmaşık ve tesadüfi karakterini şu çarpıcı formülde özetlemişti: İnsan deneyiminin ilerleyişi genel anlamda
    karanlık bir yol izlemiştir. Kölelik, büyük uygarlıkların çoğunda hâ­kimdir. Bu sınırı olan uygarlıkların yıkılıp aşılması için devrimler ve savaşlar gerekti. Antik dünyanın toplumsal yapısındaki ve fikir­sindeki sınırların kaybolması için antikitenin çökmesi gerekti. Bu “karanlık yol” varlığı kemirir ve yok eder, onun çürümesine ve kri­zine neden olur, yeni bir toplumsal gerçekliğin öğelerini ortaya çıkarır. Negatif olan, başta tesadüfi bir tezahürken, arkasından yeni bir öz ha­line gelir. İlk başta mütevazı, dışsal ve dağınık bir şekil alır. Ancak başta yalıtılmış ve kuvvetsiz olan bu öğelerin sayısı arttıkça, yavaş ya­vaş gerçekliğin yeni bir düzeyi olarak ortaya çıkar. Mesela ortaçağ­daki ilk tüccarların içinden burjuvazi hayata merhaba dedi, ilk proleterler de, batkı etmiş zanaatkarların arasından çıktı; bunların XVI. yüzyıl başlangıcında oldukça düşük olan sayısı gittikçe arttı ve sonunda yeni bir derslik, ye­ni bir toplumsal gerçeklik belirdi.


Diyalektik Materyalizm İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Henri’nin Düşüncelerini Anlamak Adına İyi Bir Başlangıç…: Bir Henri Lefebvre klasiği diyebileceğim, hafta tatili okuması için güzel bir kitap. Bu biçim mevzulara ilginiz yoksa birazcık can sıkan gelebilir. Keyifli olumalar. gundembizim gundembizim kitap/diyalektik-materyalizm–126999 yazar/Henri-Lefebvre (Omer F.)


Diyalektik Materyalizm PDF indirme linki var mı?


Henri Lefebvre – Diyalektik Materyalizm kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Diyalektik Materyalizm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Henri Lefebvre Kimdir?

Henri Lefebvre ( d. 16 Haziran 1901 – ö. 29 Haziran 1991) Fransız sosyolog, entelektüel ve felsefecidir. Daha fazlaca Neo-Marksist olarak bilinir.

Biyografi

Lefebvre, Hagetmau, Landes, Fransa’da hayata merhaba dedi. Paris Üniversitesi (Sorbonne)’nde felsefe okudu ve 1920 senesinde mezun oldu.

1924 senesinde birlikte çalmış olduğu Paul Nizan, Norbert Guterman, Georges Friedmann, Georges Politzer ve Pierre Morhange ile “Philosophies” adlı felsefe grubunda bir “felsefi devrim” arayışındaydı. Bu çaba, Fransız Komünist Partisi (FKP)’ne doğru kaymadan ilkin, Gerçeküstücüler ve öteki gruplarla temasa geçmelerini sağlamış oldu. Lefebvre 1928’de FKP’ye katıldı.

1930 – 1940 yılları aralığında Lefebvre, felsefe profesörü olarak çalıştı ve 1940’da Fransız Direnişine katıldı. 1944 – 1949 yıllarında Radiodiffusion Française’de yönetici oldu ve Toulouse’da Fransızca radyo yayıncılığı yapmış oldu.

Gündelik yaşam eleştirileri ilk olarak 1947 senesinde basıldığında, COBRA ve Durumcular içinde entelektüel bir tesir oluşturdu.

1958’de Lefebvre FKP’den ayrıldı. Daha sonraki yıllarda Arguments ve New Left dergisinde gösterim kuruluna katıldı.

1965 senesinde Nanterre’deki üniversiteye geçmeden ilkin, 1961 senesinde başladığı Strasbourg Üniversitesi’nde sosyoloji dersleri verdi.

Fransızca, İngilizce ve Almanca yazdı.

Lefebvre 1991 senesinde öldü.


Henri Lefebvre Kitapları – Eserleri

  • Kentsel Devrim
  • Modern Dünyada Gündelik Hayat
  • Mekânın Üretimi
  • Kent Hakkı
  • Gündelik Hayatın Eleştirisi 1
  • Sosyalist Dünya Görüşü Marksizm
  • Ritimanaliz
  • Diyalektik Materyalizm
  • Marx’ın Sosyolojisi
  • Gündelik Hayatın Eleştirisi 2
  • Gündelik Hayatın Eleştirisi 3
  • Tarih ve Tarihçi
  • Vladimir İlyiç Lenin
  • Yaşamla Söyleşi
  • Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik
  • Marx’ın Sosyolojisi


Henri Lefebvre Alıntıları – Sözleri

  • “(…)İnkalar’da yada Aztekler’de, Yunanistan’da yada Roma’da, en küçük bilgileri; davranışları, sözleri, aletleri, alışılmış nesneleri, giysileri, vs. belirleyen bir üslup vardı. Kullanılagelen, alışılmış (gündelik) nesneler, hemen hemen içlerindeki şiiri yitirmemişlerdi. Düzyazıda yansıyan yaşam ile şiirsel yaşam birbirinden ayrılmamıştı. Bizim gündelik yaşantımız ise, üsluba karşı duyulan nostalji, üslupsuzluk ve inatla bir üslup aranması benzer biçimde özellikleriyle öne çıkar. Üslubu yoktur; eski üslupları kullanmaya yada bu üslupların kalıntıları, yıkıntıları ve anıları içine yerleşmeye yönelik çabalara karşın kendine bir üslup yaratmakta başarısız kalır. O aşama ki, üslup ve kültür, birer karşıtlık olarak tanımlanacak denli birbirinden ayırt edilebilir. Gündelik hayata ayrılan toplam, gündelik olanın tecim ve para ekonomisinin genelleşmesinden, XIX. yüzyılda kapitalizmin kurulmasının arkasından edinmiş olduğu özgüllüğü açmayarak, kavramları muğlaklaştırır ve birbirine karıştırır. Böylece, dünyayı anlatmayı üstüne alan düzyazı her şeyi, metinleri, yazılanları, yazıların yanında nesneleri salgın eder; ta ki şiir bu yayılmanın önünde geri çekilene kadar(…)” (Modern Dünyada Gündelik Hayat)
  • Burjuva ekonomistlerin nesneler (emtia, para, ana para) içinde ilişkiler gördükleri yerde, Marx insanoğlu içinde ilişkiler ortaya çıkarmıştır. (Vladimir İlyiç Lenin)
  • Yaratıcı kapasitenin(hayal gücünün) ilk olarak varolanla hem kavramsal hem de gerçek, ideolojik ve ergonomik bir kopuş gerektirdiği bellidir. Bu kopuş nevroza, şizoide, paranoyaya kadar gidebilir. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 3)
  • Kral Davud Ahit Sandığı önünde dans etmişti;Doğu’daki dinlerde (Budizm? Şintoizm?) mukaddes danslar vardır ;insan bedeni, ilahiyatçıların tasvir etmiş olduğu suretiyle, evrenin doğumunu ve ölümünü aktarır… (Ritimanaliz)
  • İkincisi, ahlâklar davranış ve düşüncelere, aslı-astarı olmayan değerler yakıştırdılar, onları allayıp pulladılar. Meselâ ferdi faaliyetin sınırı olan oluşu karşısında ya da bir acı karşısında gösterilen sabır, bir erdem kılığına sokuldu: stoacıların ya da hıristiyanların tevekkülü benzer biçimde… Pek rahat bir durum ya da başka türlüsü mümkün olmayan bir boyun-bükme (edilginlik) o süre gerek ahlâkçı için, gerekse o ahlâkı benimseyen kimse için büyük bir ehemmiyet, bir kıymet aldı. Bu durum ile ahlâkî büyüklüğü duymak için isteyerek acı çekmek ya da nefsin gemleyip sınırlandırmak durumu içinde, sık sık ve çarçabuk geçiliveren bir adımlık bir ara vardır. O süre insan kendi zincirlerini doğru atılmış olur ve bunu yaparken özgürlüğe, kavuştuğunu sanır. İmkânlarının sınırına vardığı ve varlığının çemberli ve sınırı olan bulunduğunu acı bir halde duyduğu süre, ahlâkın sonsuzluğuyla karşı karşıya geldiğini sanır. “Ahlâken büyüklük” deyimi aldatıcıdır, bu sebeple ahlâk hiçbir süre, belirli bir andaki averaj toplumsal uygulama’yı -ferdin içinde vicdan biçiminde, ferdin haricinde nasihat ve müeyyide biçiminde- onaylamaktan başka bir iş yapmaz. (Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik)
  • “(…)Felsefeci, felsefeci kimliği dolayımıyla tamamlanmış bir aklın vücut bulmuş hali olmayı istediği andan itibaren, bir hayal dünyasında yaşamaya adım atar. İnsanın olanaklarını felsefi araçlarla gerçekleştirmek istediğinde, bu araçlara haiz olmadığını görür. Felsefe, felsefi olmayanı dışlayarak, kendisini tanımlanmış ve tamamlanmış bütünlük olarak duyuru ettiğinde, sadece kendi çelişkisini gerçekleştirir ve kendi kendisini ortadan kaldırır(…)” (Modern Dünyada Gündelik Hayat)
  • Maraziliğin şiddetlenmesi, yaratıcının gündelik yaşamın üzerine çıkmasını elde eden tek şeydir. Fakat kuvvetli bir sanayi halini almış kültür üretimi bu maraziliği olumsuzlar ya da inkar eder. Bu yüzden yeni bir sanat tipi türer; Güvenlik içinde mutluluk sanatı. Oysa ki yapıt, hakim olunan ya da olunamayan kaygıdan meydana gelir. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 3)
  • gündelik yaşam inşasının, egzotik ya da kendinden geçirici ritimlerin devasa başarısıyla beraber, toplumsal hayatta müziğin büyüyen rolüyle beraber ölümün kendinden geçiriciliğine varana dek tüm kuralların ihlali içinde ‘uyuşturucu etkisiyle bilinci yitirme’ ve gündelik yaşamın dışına cıkma arayışıyla beraber gelişmesi tesadüfmüdür?… (Ritimanaliz)
  • Formel mantık asla içeriksiz olması imkansız, yalnızca içinde ne olduğunun bir parçasını kopartır, onu incelte incelte iyice “soyut” hale getirir fakat ondan asla tamamen kurtulamaz. (Diyalektik Materyalizm)
  • Üretim yalnız işgücü ve üretim araçlarının değil, toplumsal tahakküm ilişkilerinin de tekrardan üretimini ihtiva eder ve kapsar. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 3)
  • Demek ki, toplumsal ilişkilere somut anlaşılabilirlik [kavranabilirlik]
    kazandıran şey devrimci praksis’tir. Devrimci praksis, tasarımlar
    ile gerçeklik; kurumlar (üstyapılar) ile üretici güçler (temel)
    ve formlar ile içerik içinde çakışmanın ortaya çıkmasını
    sağlar. Burada, temel bir kavramla; aşma (depassement) kavramıyla
    tekrardan karşılaşıyoruz. Aşma, toplumsal-olanın akliliğini
    ve insan zihinlerinde canlı bir fikir olarak anlaşılabilirliği yaratmaktadır. (Marx’ın Sosyolojisi)
  • Oturduğu evden çıkıp yakındaki ya da uzaktaki gara, tıklım tıklım dolu metroya, büroya ya da fabrikaya koşturan, akşam olduğunda aynı yolu gerisin geri teperek evine gelen ve tekrardan başlamış olacak ertesi güne hazırlanmaya çalışan kimsenin gündelik yaşamını idrak etmek için insanoğlunun gözlerini açması yeter. (Kent Hakkı)
  • Paradigmanın esrarengiz gücü şudur : Karanlık olanı saydam olana dönüştürmek, karanlığın “nesnesini” şekilsizleştirmeden -yalnızca formülasyonu sayesinde- aydınlığa taşımak. Kısacası, çözmek. Bilgi, direnişleri, gölgeleri ve “varlıklarını” ortadan kaldırarak, hayranlık verici bir bilinçdışıyla iktidarın hizmetine girer. (Mekânın Üretimi)
  • Marksçılık gerçeklerin dışından bir ekip değerler koymayı reddederek, dolayısıyla ahlâkî değerlerin temellerini gerçeklerin içinde arayarak, ahlâkî yabancılaşmadan ve ideolojik yanılsamalardan sıyrılımış yeni bir törebilim(ethique) oluşturmak icap ettiğini söyler. (Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik)
  • Marksçılık duygulu ve gözü yaşlı Blbir hümanizma getirmez. Marks proletaryayla, bu derslik baskı altında ezildiği için, onun ezilişine acımak için ilgi duymamıştır. Marks, proletaryanın baskıdan iyi mi ve niçin kurtulabileceğini, insanları bekleyen imkânlara varacak yolu proletaryanın iyi mi ve niçin açabileceğini göstermiştir. Marksçılık proleteryayla, zayıf olduğundan değil, bir kuvvet olduğundan; bilgisiz olduğundan değil, bilgiyi kendine mal edeceği ve zenginleştireceği için; burjuvazi tarafınca gayrî-beşerîlîğe itilmiş olduğu için değil, insanoğlunun geleceğini proleterya kendinde taşımış olduğu ve o övüngen burjuvaziyi gayrî-beşerî bularak reddettiği için ilgilenir. (Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik)
  • İyi bir tarihçi, efsanelerin canavarına benzer: insanlık onurunun kokusunu almış olduğu yerin avlanacağı bölge bulunduğunu bilir. (Tarih ve Tarihçi)
  • Şehirciliği hem maske hem de vasıta olarak ifşa etmek gerekir: O, devletin ve politik eylemin maskesi, bir strateji ve sosyo-mantık içinde gizlenmiş çıkarların aracıdır. Şehircilik, mekanı bir sanat eseri olarak veya öne sürdüğü teknik nedenlere bakılırsa biçimlendirmeye çalışmaz. Gerçekte bir politik mekanı biçimlendirmeye çalışır. (Kentsel Devrim)
  • Logos yalnızca bir kontakt aracı değildir. Onu teşvik eden ve onun düzenlemiş olduğu duygular ve heyecanlar için bir filtredir. Bu sıfatla bir tür varlıktır, bir varlık biçimidir. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 2)
  • Birkaç günde eski Rejim toplumsal, etik ve ruhsal tüm sonuçlarıyla değilse de objektif te­melleri ve kurumlarıyla yok oldu: Serfliğin artık­ları, asillerin toprak mülkiyeti, yarı derebeyi kast­lar rejimi, erkekle kadının eşitsizliği, ulusal azın­lıkların ezikliği, Kilisenin resmi olan imtiyazlı du­rumu, vb. Ortaçağ geçmişinin devasa bir arıtılması ile bununla beraber bankaların, demiryollarının, ağır sanayinin millileştirilmesi sağlanıyor ve üretim ile dağıtım üstünde işçi kontrolü kuruluyordu. Böy­lece iki devrim oluşmaktaydı: Fransada 1789-1793’­de meydana getirilen, feodaliteye karşı yönelmiş ihtilale uyan demokratik burjuva devrimi, üstelik bu devrim son raddesine kadar güdülmekteydi ve üretim toplumsal ilişikilerinin toplumcu dönüşümünün başlan­gıcı, objektif ön verisi, şartları ile, toplumcu dev­rim. (Vladimir İlyiç Lenin)
  • Fethedilmemiş iğrenç rahatlık göz ardı edilen ve küçümsenen tüm yoksunluklar, tüm çatışmalar, yetkin doğrulanmış çocukluk seni tanıyorum. Çocukluğumun iğrenç huzuru! Kurtulmak için, bu külü söndürmek için ne kadar sorun çekmek gerekiyor. “Gerçek mümin çatışmasız değildir. İnanç kaygıdan doğar.” bu şekilde mi diyecekler. Hangi kaygı? Evet batak bir rahatlık içinde cerh eden kaygı. Derin yoksunluklar mistik kesinliklerden ayrılmaz olduğundan huzurla karışmış kaygı. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 1)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş