Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Anakayalar yaradılış biçimine göre 3 gurupta bir araya gelir.
1 –Püskürük (Volkanik, Mağmatik) Anakayalar
2 –Tortul (Sediment)Anakayalar
3 –Metamorfik (Değişim) Anakayalar
Magmatik kayaçlar
Erimiş halde bir silikat hamuru vaziyetinde olan magmanın veya akkorun yer kabuğunun derinliklerinde veya yeryüzünde soğuyarak katılaşması neticeyi alana gelen kayaçlardır.
Magmanın soğuması ve katılaşması derinlerde yavaş yavaş alana geldiği zaman, bütün kristalli plütonik kayaçlar, soğuma ve katılaşma yeryüzünde veya yeryüzüne yakın derinliklerde süratli veya ivedi oluştuğu takdirde, volkanik ve damar kayaçları alana gelmektedir.
Plütonik (intrüzif-iç püskürük) kayaçlar
Yükselen magmanın yeryüzüne ulaşmadan kabuk içinde rastgele bir derinlikte yerleşmesi ve katılaşması ile oluşan kayalara denir. Derin seviyelerde yerleşen ve katılaşan magmatik kütlelere derinlik kayaları da denir.
Bunlar genellikle iyi kristalleşmiş minerallerden oluşmuş kayaçlardır.
İç güçlerin kaliteyi, yer kabuğunu oluşturan materyalin özellikleri, yükselen magmanın akıcılığı, yoğunluğu ve hacmi bir sahadaki plütonik kütlelerin şeklini ve bulunuş stilini tanımlayan başlıca etkenlerdir. Şekilleri ve bulunuş stilleri değişik olan ve bu sebeple ayrı adlarla adlandırılan başlıca plütonik kütle cinsleri batolit, lakolit, lapolit, filon(dayk), sill(katman filonları) ve volkan tıkaçları(nek)dır. Bunlardan alan ve hacim olarak en büyükleri olan ilk üçü genellikle plüton terimi ile açıklanırlar.
Kayaç, çoğu defa gözle görülebilen mineral fenokristalleri ve kristal olmayan, sırçası bir hamurdan oluşmaktadır. Örneğin; andezit, riyolit, bazalt vb. gibi.
Granit Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Granit, sert, kristal yapılı minerallerden alana gelen taneli görünüşlü magmatik derinlik kültesi. Plüton içindeki taneler çoğunlukla gözle görülebilir büyüklüktedir. Temel mineralleri feldspatın ortoklas türü ile az ölçüde plajioklas ve kuvarstır.
Muhtelif yer kabuğu modellerinde görünür. Yeryüzünün esasını teşekkül ettirdiği kabul edilmektedir. Tabiatta dayk, silis ve batolitler halinde bulunabilir.
Yollarda parke ve bordür taşı, yapılarda yapı taşı olarak çok daha öncekinden beri bol ölçüde kullanılmaktadır. Eskimeye, tazyike, darbeye karşı dayanıklı, hoş renkli ve iyi cila kabul eder. Atmosfer tesirlerine ve ayrışmaya karşı mukavemeti yüksektir. Günümüzde daha çok parke ve bordür taşı ve bazı büyük yapılarda kaplama taşı olarak kullanılmaktadır.
Granit, yeriçinde 400 santigrat derece etrafında bir ısıya sahip olup, soğuması birkaç bin sene gibi çok uzun bir zamanı içerir.
Yeriçine süzülen suların, granitlerin çatlakları arasındaki hareketi, hem granitin yüksek ısısı ile su sıcaklığını çoğaldırır hem de çözünebilir haldeki mineraller suyun bünyesine dahil olur. Jeotermal suların yaradılışı bu biçimde reelleşir.
Bileşimi ve bulunuşu
Granitlerde kuvars, genellikle hacmen % 20’nin üzerindedir. Derinlik külteleri arasında hacmen % 40’tan fazla kuvars ihtiva eden cinse tesadüfülmez. Kuvars ve ağır silikatlar bakımından zengin olan kayaçlar gabro sınıfına girer.
Birinin öbürüne oranı genellikle ikiden azdır. Granitlerde bulunan ikinci ana mineraller muskovit, biyotit, amfibol, piroksen veya seyrek fayalit (demirli olivin) olarak sıralanabilir. Genellikle bunlardan iki veya üçü bir arada bulunur.Muhtelif sınıflamalarda koyu renkli minerallerin oranı değişik olmakla birlikte hacmen % 20’den fazla koyu renkli mineral ihtiva eden taşlara genellikle granit ismi verilmemektedir.
Yaradılış kuramları
Başlıca iki ters fikir vardır;
- Mağmatik: Granitlerin, ana akışkanın veya akışkan kristalin, kristalleşmesi neticeyi oluştuğunu kabul eder.
- Transformist: Granitlerin mağma olmaksızın alana geldiğini ileri sürer.
Iyi drenajlı, su yakalama kapasitesi ve gıda içeriği düşük topraklardır.Andezit Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Andezit Anakayalar Feldispat, Mika, Hornblent, Ojit minerallerinin birleşmesi ile oluşmuştur.
Verimli, kötüdrenajlı, su yakalama kapasiteleri yüksektir. Andezit toprakları üzerinde kocamanlı minikli yüzey taşlılığı bakılır. C horizonundaki anamateryal genellikle serttir. Toprak derinliğinin uygun olduğu yerlerde ağaçlandırma yapılabilir.VOLKAN TÜFÜ ve CURUFU
Yanar dağdan fırlayan küllerin havada katılaşarak yeryüzünde yığılıp yapışması ile oluşurlar.
Bunlar Andezit tüfü, Bazalt tüfü, Trakit tüfleridir. Genellikle sığtoprakları verirler, tepkimesi tüfün türüne göre değişir. Andezit tüfü asidik, bazalt tüfü alkalik karakterdedir. Anamateryali oluşturan C horizonu işlendiğinde gevşek bir yapı oluşturur.Volkan curufları gözenekli su tuma kapasitesi düşük, sığ, A-Cv veya Cv horizonlu toprakları oluşturur.
Bazalt Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Kalsiyumca zengin feldispat, ojit ve olivin minerallerinden oluşur.
Siyah renklidir.Ağır bünyeli, alkalik karakterli genellikle sığ (A-C) toprakları verirler. Su yakalama kapasiteleri yüksek, fena drenajlı topraklardır.
Aglomera Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Volkanik orijinlidir.
Genelllikle kristallerden oluşmuş, paralel yapılı kayaçlardır. Bunlara kristalin şistler de denir. Metamorfizma: Yer kabuğunun derinliklerinde karar süren farklı fiziksel ve kimyevi koşulların etkisi ile kayaçlardan katı halde alana gelen mineral farklılığı veya mineral transformasyonu vakayıdır.Mineraller belli bir sıcaklık ve tazyik altında duraylı vaziyette bulunurlar. Her mineralin kendine öz bir duraylılık sıcaklığı ve tazyiki vardır. Şayet sıcaklık ve tazyik değerinde bir çoğalma, bir değişme olursa, mineralde de değişme başlar, mineral aynı kimyevi bileşimde başka bir duraylı minarele dönüşür, böylece bir mineral transformasyonu olur.
Yeniden de bu ilintili kayaçlar arasında sert ve sıkı sınırlar yoktur. Bileşenlerinde yer alan minerallerdeki ebatların çoğalıp eksilmesi, bir kayacı başka bir kayaç hâline getirebilmektedir. Bu sebeple, belirli özellikler için hazırlanan dereceler için hazırlanan belirlemeler sayesinde rastgele bir kayaca adlar verilebilmektedir. Birde bazı kayaçlar elmas yapımında kullanılır[5]Gnays Anakayalar ve Toprak Özellikleri:
Gnays, magmatik veya tortul kayaçların değişime uğramasından dolayı alana gelen metamorfik kayaçtır.
Mika kristalleri, kuars ve feldispat kapsayan ve tabakalanmış bir görünüm arzeder.Gnayslar, kapsadıkları minerallere, yaradılış süreçlerine, kimyevi bileşimlerine ve değişim sürecinden evvelki ana kayacın cinsine göre ortognayslar ve paragnayslar olarak da ikiye ayrılır. Yüksek metamorfizmaya uğramış kayaçlardır.
Ortognayslar korkayaçların, paragnayslar ise özellikle tortul kayaçların değişime uğraması neticeyi oluşmaktadırlar.
Bileşiminde Kuvars, Feldispat ve Mika vardır.
Kaba bünyeli, asit özellikli, su yakalama kapasitesi ve yiyecek içeriği cılız, iyi drenajlı toprakları oluşturur. Genellikle A-C ve A-B-C horizonlu sığ-derin toprakları verirler. Özellikle batı anadolu da, içinde iki mikalı (biyotit ve muskovit) gnayslar mevcuttur.Gözlü gnays feldispat ve kuvarsla karmaşık olarak mika pullarıyla örtülmüş yapıda bulunur.
Serpantin (peridotit) Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Peridodit ve Gabro’nun başkalaşması neticeyi alana gelmiştir.
Ağır bünyeli, alkalik özellikli, sığ ve taşlı toprakları verir. Su yakalama kapasiteleri yüksek, fena drenajlı fukara topraklar ımeydana getirirler.Yaşlı serpantinler üzerinde natürel nebat örtüsü bulunmaktadır. Bu topraklarda ağaçlandırma güzergahından çok dikkatli olunmalıdır.
Mikaşist Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Şist ya da Kiltaşı, orta dereceden bir cins değişim kayacı’dır.
Sözcüğün anlamı “bölmek”tir. Şist’in anlamının Yunanca “bölmek” olmasının nedeni büyük ihtimalle, şistin alüminyum levhalar halinde basitçe ayrılabilir yapıda olmasından kaynaklanıyordur.Kayaçlar sıcaklık ve tazyik tesiri altında metamorfizmaya uğraması neticeyi yapraklanmalı kayaçlara donüşür. Bu yapraklanmalı kayaçlara şist ismi verilir. Şist sözcüğü sedimanter bir kayaç için kullanılan bir ad değil de metamorfik kayaçların %80’ini ifade eden genel bir addır.
Örneğin mika açısından zengin olan ya da başkalaşarak mika açısından zenginleşmiş şistlere “mikaşist” denir. Bazı şistler ise renklerine göre adlandırılır. Yeşil bir madde olan serpentinit açısından zengin şist, yeşilşist ya da greenşist ismini alır.Mika ve kuvars minerallerinden oluşur. İçerisinde feldispat yoktur. İçerisinde siyah mika olursa koyu renkli, beyaz mika olursa açık renkli mikaşistler oluşur.
Orta bünyeli toprakları verirler.
Su yakalama kapasitesi orta-iyi drenajı orta. Yiyecek maddelerince zengin toprakları verirler.Ağaçlandırma açısından: sert yatay katmanlar ve sığ topraklar sorun yaratır. Dikey ve eğik katmanlı olan mikaşist toprakları ağaçlandırmaya uygundur.
Fillat Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Mikaşıstler gibi Mika ve kuvars minerallerinden oluşur.
İnce mika minerallerinin çokluğu sebebi ile yüzeyi ipek ışıldamasını anımsar.Bu taşlar, tortul killerin başkalaşmasından doğmuştur. Bunlar toz ve kil içerikleri açısından zengindir. Fillat toprakları pek az iletken olduklarından havalanmalarıda efordur. Yiyecek maddeleri bakımından orta seviyededirler. Bu sebeple fillat toprakları ormancılıkta özellikle özgür drenajlı topraklar isteyen ağaç cinsleri için sorun teşkil eder.
Kumtaşı Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Kumtaşı, kum tanelerinin natürel bir çimento maddesi desteğiyle yapışması neticeyi oluşan fiziksel tortul bir taştır.
Kumla kumtaşlarının genellikle tropikal kıyı kumsallarında bakılması çevrebilimsel (karbonatlı mercan çökelleri) ve kimyevi (buğulaşma eforu) şartlarla açıklanır.Kumtaşı tortul dizilerde çok sık tesadüfülen bir kayaçtır, az çok kumpaslı banklar ya da mercekler şeklinde bulunur. Rengi genellikle açık, griye çalan sarımsı beyazdır, ancak çimentosu, içerdiği demir oksitlerin sarı, kırmızı ya da yeşil rengini almış olabilir. Çimentolaşma derecesi değişkendir ve kullanıldığı alanı da bu derece tanımlar.
Önenmli su örtüleri oluşturabilir ya da hidrokarbonlar kapsayabilir. Çözülebildiğinde, yine arenitli çökeller oluşur.Kimi kumtaşları, mahallî olarak, belirli bir yerbilimsel yaradılışın göstergesidir ve bu gidişatta ismi bir katın isminin eşanlamlısı olarak kullanılır: Armorik kumtaşı (Fransa’nın batısında silures katı), daha önceki kırmızı kumtaşı (devon katı), yeni kırmızı kumtaşı (perm katı), alacalı kumtaşı (trias), mavi kumtaşı (etampes katı).
Bağlaç maddeleri silis, kalsiyum karbonat, kil, demir hidroksit ve bazı demir sülfatlardır.
Kaba bünyeli toprakları oluşturur. Su yakalama kapasitesi cılız, drenajı iyi, derin toprakları verir. Bu toprakların ayrışma sürati bağlaç maddesine göre değişir. Bağlaç maddesi kireç veya kil ise ayrışma süratli, silis ise ayrışma efordur. Genellikle fukara toprakları verir.Sahada su ve yiyecek elementi sorun olmadığı sürece ormancılık açısından uygundur.
Kuvarsit Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Genelde kuvars kumu tanelerinin, silisten alana gelmiş bir çimento ile birbirlerine çok sağlam biçimde bağlanmalarıyla oluşmuş mukavemeti yüksek bir kayaç olup, sedimanter ve metamorfik olmak üzere 2 çeşidi mevcuttur.
bulunabilir.Bileşiminde % 95’den fazla SiO 2 bulunan kuvarsitlere “Ortokuvarsit” denir ve sanayide genellikle bunlar kullanılır. Kuvarsit mukavemeti çok, sağlam ve yıprandırıcı kayaç olduğu için istihracı ve öğütülmesi oldukça efor ve pahalıdır. Bu çehreden kuvarsit üretimi, aynı kimyasal bileşimde bulunan kuvars kumu ile kumtaşından (kuvarslı gre), ayrıca daha saf olan kuvarstan sonra seçilir. Kuvarsitler SiO 2 içeriği yüksek ve demir içeriği % 0,4’den az olması durumunda sırça ve seramik sanayiinde kullnılır.
Tanelerin minikliği ve tazyik tesiriyle iyice sıkıştırılmış olmalarından dolayı kuvarsitler efor ayrışırlar. Bu sebeple kuvarsitlerin bulundukları yerler sivr itepelikler ve sarp kayalıklar halini bakılır. Kuvarsitlerden oluşan topraklar kumca zengin, iletken, yiyecek maddelerince fukaradır. Kuvarsit, mikaşist ve amfibolitleri çinde damarlar halinde bulunur.Sığ toprakları verdiği için ormancılık açısından ergonomik değildir
.
Kloritlişist Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Bu taşlarda klorit mineralleri bol ölçüde vardır.
Yüzeyine el sürülünce sabuna değme hissi verir, gnayslar ve mikaşistlerin arasında bulunur. Sığ ve orta derinlikte ki toprakları verir. Asidik karakterlidir.Kilşisti Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Killer, özellikle büyük ırmakların denize eriştiği yerlerde, göl veya denizlerin diplerinde balçık halinde çökelirler. Bu sırada bir ölçü kum, toz ve öteki eriyiklerin karışmasıyla ve buradaki büyük su kütlelerinin tazyikiyle katılaşıp katmanlı bir yapı kazanırlar.
Ağır bünyeli toprakları oluşturduğundan su yakalama kapasiteleri yüksek, drenajı fenadır. Bu sebeple bu cins topraklar da havasızlık problemi yaşanabilir.Amfibolit Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Hornblende ve feldispat minerallerinden oluşmuştur.
Şistik yapıdadır. Yeşil renkten siyahımsı yeşile kadar değişik renklerde bulunur.Efor kırılır.Alkalik tepkimelidir.Konglomera Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Köşeleri yuvarlanmış çakılların silis, kireç ve öbür oksitlerin tesiriyle çimentolaşarak katılaşmasından alana gelmişlerdir. Parçalanmaları bağlayıcı maddeye göredeğişir.
Su yakalama kapasiteleri çok düşüktür. Gıda maddelerince fukara toprakları verir.Su problemi olmayan sahalarda ağaçlandırma yapılabilir.
Tortul AnakayalarÜç ana kayaç cinsinden (tortul kayaçlar, magmatik kayaçlar, metomorfik kayaçlar ya da Değişim kayaçları) biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde çok bakılan kayaçlardır ve Dünya’nın yüzeyinin takribî yüzde 75’ini yer kabuğunun ise takribî yüzde 8’ini kaplarlar.
Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örnek olabilirler. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla alana gelen muhtelif büyüklükteki unsurların taşınarak çukur sahalara (göl, deniz ve umman tabanları gibi) biriktirilmesi neticeyi oluşmuşlardır. Bu vakaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar evvelleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler.
Bu tazyik neticeyi unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük miktarda ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul ambarların veya kayaçların oluştukları etraflar yerden yere değişiklik gösterirler.Tortul kayaçlar dört farklı biçimde oluşabilirler:
- aşınmaya uğramış öbür kayaçların çökelmeleriyle (bunlara kırıntılı (klastik) tortul kayaçlar da denir),
- tortuların birikmesi ve sağlamlaşması ile,
- biyolojik etkinliklerin neticeyi oluşan tortulların depolanması ile ve
- eriyiklerden çökelmesi neticeyi ile.
Tortul kayaçların oluşmasında dört ehemmiyetli süreç vardır.
Bu biçimde dağılan minik parçalar yeniden muhtelif dış etkenlerle taşınarak çukur olan göl ve deniz sahalarında birikir ve buralarda sıkışmaya uğrarlar. Bu biçimde tortullanıp sıkışan minik parçalar tortul kayaçları oluştururlar.Sınıflandırılmaları
Kimyevi Tortullar
Kimyevi yoldan çözünmeye uğrayan kayalardan geçen sular bünyelerine çözünmüş hâlde muhtelif klorür, sülfat ve bikorbonatlar taşır. Bu maddeler, özellikle sığ göi etrafında suyun buharlaşması ile çökelir.
Örneğin, sularda çözünmüş hâlde taşınan bikarbonatlar, suların buharlaştığı civarlarda traverten ya da kalker tüfü hâlinde birikir. Mağaralarda tavandan sızan kireçli suların buharlaşması ile sarkıt, tabana damladıktan sonra buğulaşması neticeyi dikit, dağıldıkları sahalarda buharlaşması ile travertenler oluşur. Aynı biçimde çözünmüş hâlde silis taşıyan suyun buharlaşması ile çakmaktaşı, sileks, japs ve gayzeritler alana kazanç. Sıcak abuhava koşullarında kapalı olan havzalarda tuzlu ve alkali maddelerin birikmesi neticeyi çoğunlukla kimyevi tortul kayalar oluşur.
Ancak, çökelme esnasında civarda bulunan magnezyum, silis, demir gibi maddeler de balçıklara karışır. Dağ yaradılışı (orojenez) sırasında bu çökellerin sıkışması ve taşlaşması ile özellikle dağ kuşaklarında bakılan binlerce metre kalınlığında kireçtaşı, dolomit ve dolomitik kireçtaşı, silisli kaya grupları bulunur. Ayrıca bu yaradılış esnasında bunların içerisinde bulunan organik harabeler de taşlaşır.Fiziksel Tortullar
Kayaçların parçalanması ile oluşan kırıntılı materyallerin oluşturduğu kayaçlardır.
Organik tortul taşların en tanınmış örnekleri mercan kalkeri, tebeşir ve kömürdür.Mercan Kalkeri
Mercan iskeletlerinden oluşan organik bir taştır. Pak, sıcak ve derinliğin az olduğu denizlerde bulunur. Isme kenarlarında topluluk oluşturanlara atol denir. Kıyı yakınlarında olanlar ise, mercan resifleridir.
Tebeşir
Derin deniz canlıları olan tek hücreli Globugerina (Globijerina)’ların birikimi neticeyi oluşur. Saf, yumuşak, basit dağılabilen bir kalkerdir.
Şayet su altında kalarak başkalaşıma uğrarsa, C (karbon) ölçüyü çoğalarak kömürleşme başlar. C ölçüyü % 60 ise turba, C ölçüyü % 70 ise linyit, C ölçüyü % 80 – 90 ise taş kömürü, C ölçüyü % 94 ise antrasit ismini alır.Bazı Kireçli Tortul Anakayalar ve Toprak Özellikleri
Kireçtaşı (Kalker)
Kalsiyum karbonat tuzundan oluşan tortul bir kayaçtır. Kireç taşının öteki ismi kalkerdir. Yapısında en az % 90 CaCO3 (kalsiyum karbonat) bulunduran kayaçlara kalker denir.
Kalsiyum karbonatlı kalsit ve aragonit ile magnezyum karbonatlı dolomit kireç taşını oluşturan başlıca minerallerdir.Kalsit veya aragonitten oluşmuş tortul taştır. çoğu zaman kireç taşı toprakları kilce zengin, sığ-orta derin, iskeletçe zengindir. Bu sebeple iletken topraklardır. Kirece karşı hassasiyet göstermeyen kızılçam, meşe, sedir gibi cinsler natürel olarak yetişir. Ülkemizde en yaygın ana kayadır. Kalkerli sahalarda yüzeysel taşlılık fazla olup, topraklar gözler ve çatlaklar içindedir.
Marn
Kil ve kalsiyum karbonattan, farklı oranlarda tabii olarak alana gelmiş karışımdır.
çoğu zaman sığ göllerde, bataklıklarda bulunur. Kalsiyum karbonat, muhtevasından dolayı Portland çimentosu imalatında ve asidik toprağı nötrleştirmek için zırai amaçla, toprak ıslahında kullanılır.Kalker ve kilden oluşmuş bir taştır. Kil oranı fazla ise killi marn, kalsiyum karbonat ölçüyü fazla ise kalkerli marn ismini alır. Tepkimeleri alkaliktir. Ağır bünyeli, sığ toprakları verir. Kil oranı çoğaldıkça besleme eforu çoğalır. pH çoğaldıkça beslenme sorunları çıkabilir.
Kalker Tüfleri
Kireçli sıcak suların yeryüzüne çıkınca süratle soğumaları neticesinde suda erimiş kireç çökelir ve kalker tüfü oluşur.
Suyun aniden açığa, tazyiksiz civara çıkması ve karbondioksitin uçması ile, suda erimiş bulunan kalsiyum karbonat çok ince tabakalar halinde kayaların üzerine çöker. Bu birikim zamanla yastık gibi yumuşak hatları olan travertenleri oluşturur.Traverten aynı zamanda mermerle birlikte kullanılan bir yapı materyalidir. Türkiye’nin Denizli, Bucak-Burdur, Mut-Mersin, Sivas gibi pek çok bölgesinde traverten ocakları işletilmektedir. Üretilen materyal blok, moloz olarak veya fabrikalarda işlenerek boyutlu honlu – cilalı traverten gibi mamüller halinde iç piyasada kullanılmakta veya büyük oranda yurtdışına ihraç edilmektedir.
Travertenler gevşek yapılı, gevrek, acele dağılan, gözenekli ve boşluklu yapıdadırlar.
Tepkimeleri alkaliktir.Dolomit
Dolomit: kalsiyum ve magnezyumlu karbonat sentezinde bir mineral.
Kırılgan bir mineral olup özgül ağırlığı 2.8g/cm³ ve sertliği 3.5-4 arasındadır.
Bu kayaçların yaradılışı dolomitlerin doğrudan kimyevi bir çökelme ile değil kireçtaşlarının magnezyum bakımından zengin suların tesiri altında oluştuğu öğrenilmektedir. Fazla buğulaşmanın olduğu denizden bir rakım ile ayrılmış yarı kapalı etraflarda suyun Magnezyum bakımından giderek zenginleşmesi, tabana çökmüş kalsitten ibaret balçığın bu yoğun çözeltilerle tesirleşmeye girerek dolomitleşmesi olası olabilir.Dolomit, basta demir-çelik sanayi olmak üzere sırça, seramik, boya, gübre, tugla, çimento ve insaat sanayilerinde, tarimda toprak islahi gibi çok genis bir alanda kullanilmaktadir.
Dünya’da ve Türkiye’de oldukça genis bir yayilima sahip olup rezerrv sorunu olmayan bir mineraldir.
120 milyon ton civarinda olan dünya üretiminin yariya yakini ABD’de gerçeklestirilmektedir.
Serttir ve efor ayrışır. Çatlaklı sığ toprakları verir. Kilce zengindir, ağır bünyeli toprakları verir. Su yakalama kapasitesi yüksek iletkenliği düşüktür. Bu cins sahalarda üzerindeki natürel nebat örtüsü korunmalıdır..