Eğitim

Asi Şehirler – David Harvey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Asi Şehirler – David Harvey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Asi Şehirler kimin eseri? Asi Şehirler kitabının yazarı kimdir? Asi Şehirler konusu ve anafikri nedir? Asi Şehirler kitabı ne konu alıyor? Asi Şehirler PDF indirme linki var mı? Asi Şehirler kitabının yazarı David Harvey kimdir? İşte Asi Şehirler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: David Harvey

Çevirmen: Ayşe Deniz Temiz

Orijinal Adı: Rebel Cities: From the Right to the City to the Urban Revolution

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753429085

Sayfa Sayısı: 240


Asi Şehirler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

ABD’de 2001’den beri spekülatif bir şekilde şişirilmekte olan gayrimenkul ve ona bağlı finans sektöründe 2008’de tutumsal bir kriz patlak verdi ve kısa sürede tüm Avrupa’yı girdabına aldı. Asi Şehirler, neoliberal ekonomi tarafınca kurgulanan kriz anlatısı ile krizin kendi üzerlerinden telafi edilmiş olduğu kitlelerin konumu arasındaki makasın giderek açıldığı bu vakit kesitini tahlil ediyor. Bir ayağı sokakta olan kitap, direkt fiil lehine uzun vadeli bir kavramsal çözümleme de sunuyor. Harvey, 1980’lerin ikinci yarısından bu yana olgunlaştırmakta olduğu kentsel ekonomi anlayışını burada özlü bir şekilde ortaya koyarken, bir taraftan da kavramsal sual ve çözümlemelerin kentsel toplumsal hareketler açısından ne şeklinde yeni doğrultulara işaret edebileceğini irdeliyor.


Asi Şehirler Alıntıları – Sözleri

  • “Kent, insanoğlunun içinde yaşamış olduğu dünyayı arzularına daha uygun hale getirebilmek için verdiği çabaların en tutarlısı ve bütününe bakıldığında en başarılısıdır. Fakat insanoğlunun yarattığı bir dünya olan bu kent, bununla beraber onun bundan bu şekilde içinde yaşamaya mahkum olduğu dünyadır. Böylece dolaylı olarak ve kendisini bekleyen vazife hakkında net bir fikri olmaksızın, şehri inşa ederken insan kendini de tekrardan inşa etmiştir.”
  • Gelgelelim toprak basit bir meta değildir. Gelecekte oluşacak rantın beklentisinden doğan, farazi bir sermayedir.
  • Eski olan daha çok ayakta kalamazdı, fakat yeni olan da göze fazlasıyla çok kötü, ruhsuz ve bomboş görünüyordu.
  • Kişisel değil sisteme dair bir sorundur karşımızda duran.
  • Kent ve kır arasındaki süreklilik de (kırsal alanların büyük oranda yerli köylü nüfusun hakimiyetinde oluşu, ve bu köylülerin kendine özgü kültürel gelenekleri, ve Webber’in sözünü etmiş olduğu ayllu benzeri toplumsal örgütlenme biçimleri) şehrin metabolizması açısından mühim bir unsurdu.
  • Kent üstünde hak talep etmek, aslen artık var olmayan bir şey üstünde hak savlamak anlamına gelir (ki daha ilkin var olduğu da şüphelidir). Kaldı ki kent hakkı boş bir gösterendir. Ona kimin iyi mi anlam yükleyeceğine bağlıdır her şey.
  • Kapitalizm mütemadi olarak ürettiği artı ürünün soğrulması için şehirleşmeye gerekseme duyar. Böylelikle kapitalizmin gelişimi ve kentleşme içinde içsel bir bağlantı ortaya çıkar.
  • … eylemlilik dalgası, kent havasında dile getirilmeyi bekleyen siyasal bir şeyler olduğuna işaret ediyor.
  • Biz asi mimarlar, zihnimizdeki cesaretin farkına varıp bilinmeze doğru atılımlarda bulunmaya hazır olmadıkça, tarihsel coğrafyanın insan potansiyelini sınırlara doğru bilgili bir halde iten etkin özneleri değil, salt failleri olarak kalmaya devam edeceğiz.
  • Eğer Park haklıysa, iyi mi bir kent istediğimiz sorusu, iyi mi kimseler olmak istediğimiz, ne şeklinde toplumsal ilişkiler arayışı içinde olduğumuz, doğayla iyi mi bir ilişkiye kıymet verdiğimiz, ne tür bir yaşam seçimi arzuladığımız, hangi güzel duyu değerlere haiz olduğumuz sorularından ayrı düşünülemez. Öyleyse kent hakkı, şehrin barındırdığı kaynaklara bireysel yada kolektif erişim hakkından fazlaca daha öte bir şeydir: Şehri gönlümüze bakılırsa değişiklik yapma ve tekrardan buluş etme hakkıdır bu.


Asi Şehirler İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitapta ilgi alanıma giren kısımları okuyup bıraksam da mevzuyla ilgilenenler için güzel bir kaynak. Mekânsal bağlamda sosyoloji konusu azdı.
Kitap Avrupa kentlerinin tarihini ve ana para üstünden ele almış. Biraz liberal bir bakış açısıyla mevzuya yaklaşılmış şeklinde. Fakat kitap gene de politika bilimine daha uygun. (Merve)

* Markist teoride kendine yer bulamayan şehir işçi sınıfını , kentleşmeyi markist kuram dahilinde incelemiştir.
** Kentteki emlak yatırımları sonucu büyük bir borç batağı ve batkı siyasetine sürüklenişi
*** Sistem yalnızca sekteye uğramakla kalmadı bununla beraber baskıdan başka her türlü aracını yitirdi
**** Kapitalizmin krizleri sonucu toplumsal protestolar ve sonucunda toplumsal , coğrafi boyutlar.
***** “Coğrafya kaderdir” gerçeğini irdelemesi ve kentleşme süreci üstünden değerlendirmesi
****** Kent başat bir nokta olmaktan fazlaca, derslik mücadelesinin ana merkezidir.
******* Kapitalizm şehir üstünden büyük bir mesele yaratmakla beraber karşı bir isyanı tetiklemektedir. (HOMO FABER…)

Kentteki cılgın emlak yatırımının sonunda koca bir borç batağına bizi sürüklediginden dem buruyor David Harvey. Günümüzün deli kentleşmesini kapitalizmin dinamikleri içinde açıklamakla birlikte, kentte üretimi elde eden hatta kentin kendisini üreten sınıfın şehir üstünde söz söyleme hakkını savunmakta bunun yöntemlerini ortaya koymaktadır diyor. Okunası kitaptır vesselam.
Harvey’e bakılırsa hangi sokakları işgal edeceğimizi bizlere vakit gösterecektir.
“Fakat bildiğimiz bir şey var ise, o vakit şimdidir. Sistem yalnızca sekteye uğramakla kalmadı, baskıdan başka her tür müdafa aracını da yitirdi. Öyleyse halkı oluşturan bizlerin bu sistemin tekrardan ne şekilde inşa edileceği ve bunun için hangi modelin esas alınacağına ortaklaşa karar verme hakkımız için savaşım etmekten başka seçeneğimiz yok… Onun yıkıntıları üstünde yeni bir seçenek inşa etmek hem bir fırsat hem de kaçınmanın mümkün olmadığı, hiçbirimizin kaçınmak da istemeyeceği bir ödev” (Mustafa Gökhan Üzümcü)


Asi Şehirler PDF indirme linki var mı?


David Harvey – Asi Şehirler kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Asi Şehirler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı David Harvey Kimdir?

Harvey, 1935, İngiltere doğumludur. 1961’de Cambridge Üniversitesi’nde coğrafya alanında doktorasını tamamladı. Bristol Üniversitesi’ndeki çalışmalarının arkasından 1969’da ABD, Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’ne geçti. Çeşitli üniversitelerde dersler ve konferanslar verdiği bilimsel nitelikli emek harcamaları içinde sayısız makaleye ve fazlaca ses getiren, birçok dile çevrilen kitaplara imza attı. 2001’de City University of New York’ta insanbilim profesörü olarak çalışmaya başladı. Harvey’in çalışmalarının en mühim özelliği, Marksist kurama uzamsallık fikrini dahil etmesi, eklemlemesi olmuştur.

Dünyanın önde gelen toplumsal kuramcılarından olan Harvey, Beşeri Bilimler alanında en fazlaca atıf meydana getirilen 20 yazar içinde yer almıştır. Harvey, dünyada en fazlaca atıf meydana getirilen coğrafyacı olmasının yanı sıra, çağıl coğrafyanın bilimsel nitelikli bir disiplin olarak gelişiminde mühim olan birçok kitap ve yazının da yazarıdır. Emekleri toplumsal ve politik tartışmalara büyük katkıda bulunmuştur. Küresel kapitalizmin, bilhassa de neoliberal biçiminin eleştirisine toplumsal sınıfın ve Marksist metotların ciddi metodolojik araçlar olarak geri getirilmesine destek olması ile anılmaktadır.


David Harvey Kitapları – Eserleri

  • Asi Şehirler
  • Sosyal Adalet ve Kent
  • Postmodernliğin Durumu
  • Umut Mekanları
  • Yeni Emperyalizm
  • On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu
  • Sermayenin Sınırları
  • Neoliberalizmin Kısa Tarihi
  • Kozmopolitlik ve Özgürlük Coğrafyaları
  • Sermaye Muamması
  • Paris, Modernitenin Başkenti
  • Kent Deneyimi
  • Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz
  • Marx, Sermaye ve İktisadi Aklın Cinneti
  • Mekan Meselesi
  • Dünyanın Halleri
  • Sermayenin Mekanları
  • Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz
  • Marka Bilmecesi


David Harvey Alıntıları – Sözleri

  • Bourdieu’a bakılırsa biz sınırları kendi üretiminin tarihsel olarak belirlenmiş koşulları tarafınca çizilen ürünler ( düşünceler, algılamalar, ifadeler, eylemler) doğurma mevzusunda sonsuz bir kapasite kazandıran deneyimlerimiz tarafınca biçimlendirilen düzenlenmiş bir doğaçlama kabiliyetine sahibizdir. Bunun sağlamış olduğu koşullandırılmış ve koşullu özgürlük evvelde kestirilemez yenilikler yaratmaktan da başlangıç koşullama larının basitçe mekanik olarak tekrardan üretiminden de fazlaca uzaktır Bourdieu’a bakılırsa bu tür mekanizmaları aracılığıyladır ki her yerleşik seviye kendi rastgeleliğinin doğallaştırılmasını sınırlar duygusu ve gerçeklik duygusu ifadesi altında yaratır. Bunlar da yerleşik düzene sarsılmaz bir bağlılığın temellerini oluşturur. (Postmodernliğin Durumu)
  • Peki, ne tür bir felaketten söz ediyoruz acaba? Dünya halklarının
    giderek daha geniş kesimleri ana para tarafınca gerekseme fazlası
    ve yedek diye nitelenip üretici emekçiler olarak saf dışı edilecek ve
    hem maddi hem de ruhsal olarak ayakta kalabilmek için büyük
    zorluklarla boğuşacaklar. Sermayenin belirlediği mecburi emek verme
    dünyasında her türlü anlamlı varoluş umudundan yoksun bırakılmış
    olarak, yaşanınaya kıymet bir yaşam inşa edebilmek için başka çareler
    arayacaklar. Öte taraftan, üretim artmaya devam edecek; iyi fakat bunu
    karşılayacak talep artışı nereden gelecek? Ford’u en fazlaca kaygılandıran
    sual da budur: (On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu)
  • Ahmaklıklarını yavan bir vürgerlikle hafifleten yada hafifletmeye çalışan lüks konut projeleri.İyi bir kitabevine tahammül edemeyen kültür merkezleri.Gezinecek başka yer bulamayan serseriler haricinde her insanın gitmekten kaçındığı kamusal merkezler.Altkentlerin standartlarımış mağaza zinciri alışverişinin donuk takliitleri olan avmleri.Hiçbiryerden başlayıp herhangi bir yere gitmeyen ve kimsenin gezmeye çıkmadığı gezinti bölgeleri.Kentlerin bağırsaklarını deşen çevre yolları.Bu, kentleri tekrardan inşa etmek olması imkansız.Bu, kentlerin yağmalanmasıdır. (Postmodernliğin Durumu)
  • Çin’in siyasal ve askeri olarak çevrelenmesi ABD’nin global hegemonyasının muhafazası için minimum Avrupa’da uygulanan böl ve yönet politikası kadar elzem olacaktır. (Yeni Emperyalizm)
  • Neoliberal retorik bireysel hürriyetler üstündeki temel vurgusu yardımıyla özgürlükçülük, kimlik politikaları, çokkültürlülük ve sonucunda narsistik tüketicilik ile, devlet iktidarını ele geçirerek toplumsal adaleti sağlamak suretiyle saf tutmuş toplumsal kuvvetleri birbirinden koparma gücüne haizdir. (Neoliberalizmin Kısa Tarihi)
  • Kapitalizm mütemadi olarak ürettiği artı ürünün soğrulması için şehirleşmeye gerekseme duyar. Böylelikle kapitalizmin gelişimi ve kentleşme içinde içsel bir bağlantı ortaya çıkar. (Asi Şehirler)
  • “Neoliberalizm; “gelir, boş vakit ve güvenliği artırılması gerekmeyenler”e hak ve hürriyetleri verip, geriye kalanlarımıza üç beş kırıntı bırakır. O halde iyi mi oluyor da “geriye kalanlarımız” bu gidişata bu kadar kolay razı oluyor?” (Neoliberalizmin Kısa Tarihi)
  • Kentsel sorunlarla başa çıkabilmek için sosyolojik ve coğrafi şekilleri kaynaştırma çabamızda karşımıza çıkan sorunları çözecek araçlarımız kafi değildir. Bu yüzden şartlı öngörülerde bulunurken ve kuramları doğrularken zorluklarla karşılaşacağımızı bilmeliyiz. Bu, moral bozucu şeklinde görünse de, zorlukları onları yok sayarak aşamayacağımız da açıktır. Tersine, bu sorunların doğru şekilde saptanması şarttır; doğal eğer ara yüzeyde köprü kurmakta kullandığımız alet edevata işlerlik kazandırmak istiyorsak. (Sosyal Adalet ve Kent)
  • İleri ve karmaşık ekonomilerde kıtlık, piyasaların işlemesini sağlamak için toplumsal olarak düzenlenmektedir. Yapılacak bir sürü iş varken iş kıtlığı bulunduğunu söyleriz, toprak bomboş yatarken toprak kıtlığı var deriz, çiftçilere üretmeleri için para ödenirken gıda maddesi kıtlığından söz ederiz. Kıtlığın toplumda üretilmesi ve denetlenmesi gerekir, yoksa fiyat belirleyici piyasalar işleyemez. (Sosyal Adalet ve Kent)
  • Marx’ın amacı sol siyasal projenin yönünü nispeten sığ bulmuş olduğu ütopyacı sosyalizmden bilimsel komünizme çevirmekti. (Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz)
  • Bu sistem artık ciddi sorunlarla karşılaşmış bulunuyor. 1973-
    1975 yıllarında olduğu şeklinde, bunda birçok nedenin görevi var fakat
    bu kez siyasal-ekonomik yaşamdaki güç mücadelelerinin değişkinliği
    ve parçalanmışlığı bu toz dumanın arkasında (bilhassa
    de finans sektöründe) neler olup bittiğinin anlaşılmasını zorlaştırmaktadır.
    1997-1998 krizinin ortaya çıkardığı kadarıyla üretici
    kapasite fazlasının ana merkezi Doğu ve Güneydoğu Asya’dır
    (ve bilhassa bu bölgede devalüasyona niçin olmaktadır); Doğu
    ve Güneydoğu Asya kapitalizminin bazı bölgelerde süratli kalkınması
    (bilhassa Cenup Kore’de) aşırı kapasite sorununu (aşırı birikim)
    küresel ilişkilerde ön plana itmiştir. (Yeni Emperyalizm)
  • Marx’a bakılırsa, Hegel’in tasvir etmiş olduğu iç çelişki kaçınıl­mazdı; fakat proleter devriminden başka hiçbir içsel çözümle de gi­derilemezdi. Sınırsız ve denetimsiz özgür piyasa kapitalizmi, ken­di haline bırakıldığı vakit kendi servetinin iki kaynağını -emek ve toprağı- tüketecek ve yok edecekti. (Umut Mekanları)
  • Eğitim sistemimizin garip yönlerinden biri, bir disiplinde ne kadar sıkı eğitim görürseniz, diyalektik yönteme alışmanızın o denli güçleşmesidir. Aslında ufak çocuklar son aşama diyalektik düşünür; her şeyi hareket halinde, çelişkileri ve dönüşümleriyle görürler. Evlatları iyi diyalektikçiler olmaktan çıkarmak için çok büyük bir eğitimsel çaba harcarız. (Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz)
  • Kapitalizm hareket etmezse biter. (Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz)
  • Gündelik yaşamın tekrardan üretim sürecinin iyi mi gerçekleştiğini yalnızca süpermarketteki alışveriş deneyimimizi kullanarak kavrayamayız. Lahananın üstünde asla sömürü izi kalmaz, Cenup Afrika’dan gelmiş bir meyvede ırk ayrımcılığının tadını hissedemeyiz. Yüzeydeki görüntünün arkasına geçmek zorundayız. (Kent Deneyimi)
  • Eğer Park haklıysa, iyi mi bir kent istediğimiz sorusu, iyi mi kimseler olmak istediğimiz, ne şeklinde toplumsal ilişkiler arayışı içinde olduğumuz, doğayla iyi mi bir ilişkiye kıymet verdiğimiz, ne tür bir yaşam seçimi arzuladığımız, hangi güzel duyu değerlere haiz olduğumuz sorularından ayrı düşünülemez. Öyleyse kent hakkı, şehrin barındırdığı kaynaklara bireysel yada kolektif erişim hakkından fazlaca daha öte bir şeydir: Şehri gönlümüze bakılırsa değişiklik yapma ve tekrardan buluş etme hakkıdır bu. (Asi Şehirler)
  • Alışveriş sonucunda birbirinin rakipleri olacak başka alışveriş merkezlerinin doğuşunu da bununla beraber getirdi. (Kent Deneyimi)
  • İktidarın simgesel göstergesi şehir, kapitalizmin direkt kendisi haline geldi. (Mekan Meselesi)
  • … eylemlilik dalgası, kent havasında dile getirilmeyi bekleyen siyasal bir şeyler olduğuna işaret ediyor. (Asi Şehirler)
  • Kâr, üretim sürecinde belli bir sürede yaratılan artı değerin gerçekleşmesine bağlıdır. Sermayenin devir süresi (başlangıç harcamasının kâr ilavesiyle geri alınması için geçen süre) fazlaca mühim bir büyüklüktür – “zaman nakittir” atasözü buna dayanır. (Kent Deneyimi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş