Eğitim

Aşındırma Denemeleri – Ulus Baker Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşındırma Denemeleri – Ulus Baker Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşındırma Denemeleri kimin eseri? Aşındırma Denemeleri kitabının yazarı kimdir? Aşındırma Denemeleri konusu ve anafikri nedir? Aşındırma Denemeleri kitabı ne konu alıyor? Aşındırma Denemeleri PDF indirme linki var mı? Aşındırma Denemeleri kitabının yazarı Ulus Baker kimdir? İşte Aşındırma Denemeleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Ulus Baker

Yayın Evi: İletişim Yayınları

İSBN: 9789755160177

Sayfa Sayısı: 255


Aşındırma Denemeleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Ya okuyanın hali? Turgut Uyar’ın dizesini tekrardan formüle edersek, burada hepimiz kendi gecesiyle yü yüzedir artık. Belli bir takatsizliği veri alacağız. Yetişememek, yakalayamamak düşüncesi de bizlere eskisi kadar kaygılayıcı gelmemeye başlamış olacak bir ihtimal. Ve o ilk mecalsizliği kızgınlığın (ve apansız sevinçlerin) yardımıyla atlattıktan sonrasında, gecenin geç saatlerinde, orada ileride yavaş yavaş, bizimkine fazlaca benzeyen fakat enerjetik yüklerinden arınmış bir dünyanın sözlerden oluşmaya başladığını görebileceğiz…”


Aşındırma Denemeleri Alıntıları – Sözleri

  • Her sözün içinde söylenmemiş sayısız söz bulunduğunu kabul etmek yetmez; her sözün içinde bu sözler tüm güçleriyle şakımaya hep devam edecektir.
  • Fikir dünyasının bugün artık bir zamanlar Marx’ın Ruge’ye yazdığı mektupta dile getirmiş olduğu şeklinde, acımasız bir eleştiriye, ” mukaddes” sayılan her şeyi tepeden tırnağa eleştirmeye, kısacası bir ” fikirler terörüne” ihtiyacı var…
  • Nietzsche’ye gore sindirim sistemi, küçümsenmeyecek bir şekilde, son aşama ayrık, değişik duran unsurları içine alıp öğüterek, sindirerek ve farklılıkları usul usul eriterek çalışıyordu. Tıpkı teker teker insanoğlu şeklinde, toplumlar da sindirim sistemlerine sahiptiler. Bir öğünde sindirmeleri ihtiyaç duyulan onca Yahudi, Kürt, Çingene, Göçmen… sapkın bulunuyor ve öğütülecek unsurların sayısı ya da miktarı azalma göstermiyordu…
  • Böylece “olanaksız aşk”, aşkın mümkün tek seçimi olarak çıkıyor karşımıza.
    İmkansız aşk, sonlanmış, bitmiş, küllenmiş bir sevda değildir. Hiç değilse Çehov’un öykülerinde bulabildiğimiz bir üretkenliği vardır: Aşık olan kişiler onunla ayırt edilirler, bir araya gelirler ve tükenirler… 
  • Muhafazakar, geçmişe yönelik değildir, geleceğe yöneliktir: çocuklarım, toplumum, gelecekte de benim yaşadığım şeklinde, benim arzuladığım şeklinde yaşasınlar…
  • İgnoramus söyleniş edilmez, söyleniş edilen her şey tarafınca örgütlenen bir sonuçtur. “Orada artık her şey biter.” : Ya Foucault şeklinde “gülmeye başlarsınız”, ya da bir Stoacı şeklinde sessiz bir şekilde “ölüme geçersiniz.”
  • “İnsanın körlüğünü ve sefaletini görerek, dilsiz kainata ve ışıksız, kendi başına bırakılmış, evrenin bu ücra köşesinde yapayalnız, kendisini ortaya kimin ortaya koyduğunu bilmeden, orada ne işi bulunduğunu, ölürken başına neler geleceğini bilmeden kalakalmış insan karşısında bilgisizliğimden korkuya kapılıyorum; uyurken meskûn olmayan ve tekinsiz bir adaya bırakılmış ve nerede bulunduğunu bilmeden uyanan ve ordan kaçıp kurtulması da mümkün olmayan bir insan şeklinde.”
    Pascal
  • Sanat direnendir:
    Ölüme, köleliğe, alçaklığa, utanca direnir.
    Gilles DELEUZE
  • Muhafazakar fikriyat, toplumsal yaşantı içinde toplumsal ve politik bir tavır haline erişince, bu “dram” traji-gülünç bir hâle bürünür. Geçmişin “değerlerini” korumak, “ataların mirasını” korumak için çaba sarfetmek fazlaca kolay ırkçılığa ve faşizme neden olan tutkulara dönüşebildiyse, bunun sebebi, bir muhafazakarın kafasındaki “geleneğin” büyük bir kısmının devlet, aile, vatan, ülke, millet, halk şeklinde göreli terkiplerden oluşmasıdır. “Yerlilik” fikri de bu terkiplerden pek bağışık değildir


Aşındırma Denemeleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ulus Baker okuduktan sonrasında hayatım Ulus Baker’den ilkin ve sonrasında olmak suretiyle ikiye ayrılmış durumda! Kendisinden bahsetmeden kitap hakkında yorum yapmayacağım. 7 dil bilen, yazar, eleştirmen, sosyolog, çevirmen, ODTÜ öğretim üyesi… Ki bana gore Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi filozoflarından. Sosyoloji, Felsefe, Sinema, Tarih, Müzik ve Matematik alanlarında muhteşem bir data birikimi ve ifade gücüne sahipti; Youtube da konuşma ve röportajlarını dinlemenizi tavsiye ediyorum. Kendisinden Spinoza okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Takdir edersiniz ki 7 dil bilmesinin harikulade çeviriler yapmasına Hegel, Spinoza ve Deleuze şeklinde adları anlamamızda katkısı oldukça fazladır. Hayatı ile ilgili okumalar ve araştırmalar yaparken en fazlaca etkilendiğim bir öteki nokta ise bu dünyaya ilişkin hiçbir şeye ehemmiyet vermemesi, aynı kazağı senelerce giymesi, kırık camlı gözlüğünü değiştirmeden kullanımı… Mütevazi bir yaşam… İki kedisi varmış ve ikisinin de adı Psinoza… Mantık, Psikanaliz, teoriğin hatta epistemolojinin ne kadar karanlık yanı var ise kendisi aydınlatmıştır. Ciddi anlamda Youtubedan kendisine ilişkin ne var ne yoksa izleyin sizi gidip uzun süre dönemeyeceğiniz bir yolculuğa gönderiyor kendileri… 47 yaşlarında bizlere veda eden Ulus Baker giderken bizlere ’Hüzün geriye kalandır birazcık Blues kulak verin benim için’’ dedi…
Ve Aşındırma Denemeleri’ne gelecek olursak, Ulus Baker’in makalelerinden oluşmaktadır. Arka kapağında yazan yazı gerçek, kendi kendinizle yüzleşiyorsunuz. Ulus Baker bu makalelerinde kendi ile de yüzleşmiş diye tahmin ediyorum, okurken aşınan bir tek beyniniz değil ruhunuz, duygularınız, fikirleriniz bana kalırsa hesaplaşmak da denebilir aslına bakarsak. Kendimizle hesaplaştıran bir yapıt. Varoluşa ilişkin aşılması ihtiyaç duyulan en duyarlı bölgelere dokunan, aşındıran; aşındırdıkça yaşlandığınızı hissettiren, okurken de devamlı değişik kaynaklara bakma ihtiyacı gerektiren ve sizi epey yoran bir yapıt. Ama buna kıymet diye düşünüyorum. Kendinizle ve varlığınızdaki en duyarlı durumlar ile yüzleşmeye hazırsanız buyrun efendim okuyun… Kitapla kalınca. (eda)

Selam Sana Ulus Baker: Aşındırma denemeleri ile tanışmam Siya Siyabend yardımıyla olmuştur (ahh olum Bizon). Ulus Baker dinletisi: https://www.youtube.com/watch?v=foKRoe4VKd4
Ulus hocamıza daha evvelinde yapmış olduğu çeviriler ile aşinalığım vardı fakat aşındırma denemeleri hakkaten aşındırıyor. Bir varoluş var, insan varoluşu ve bunun aşılması lazım. Bundan dolayı insan olmaklık hakkaten son yüzyılda maalesef bir utanç deposu Ulus hoca da bunu yüzümüze o şekilde aşılmaz bu şekilde aşılır diye yüzümüze sille-i realiteyi şrank diye çakıyor.
Gayri Yasal Uyarı: Bu yapıt Aşındırır. (Caner the ℂahilBender)

Eleştirel: Bir felsefe, biyoloji yada sosyoloji vb. kitaplarından beklentim bana hedefi değil hedefe ulaşmadaki yolu göstermesini öğretmesidir. Bu kitap da tam bu aşamada duruyor. Tam bir harmanlaşmış fikirler yığınıyla karşılaşıyorsunuz okurken. Ulus Baker okumak insanoğlunun birazcık rahatını bozuyor. Farklı kaynaklara yönlenmek zorunda kalıyorsunuz. Sonuç olarak yeni kitaplar,fikirler öğrenmiş oluyorsunuz. Bitirdiğim ikinci kitabı. Daha devamı gelecek… (Umut Ök)


Aşındırma Denemeleri PDF indirme linki var mı?


Ulus Baker – Aşındırma Denemeleri kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Aşındırma Denemeleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ulus Baker Kimdir?

Kıbrıs Türk’ü bir ailenin evladı olarak Ankara’da hayata merhaba dedi. Babası Sedat Baker ruh hastalıkları hekimi, anası Pembe Marmara ise Kıbrıs Türkü bir ozan ve öğretmendi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Kısmı’nden mezun oldu. Gilles Deleuze ve Baruch Spinoza çevirileri yapmış oldu, makaleler yazdı. ODTÜ Sosyoloji Kısmı’nde yüksek lisans ve doktora yapmış oldu. Çeşitli yayınevlerine katıda bulunmuş oldu. Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi’ni (İletişim, 1988) hazırlayan kadroda yer aldı. Toplum ve Bilim dergisi gösterim kurulu üyeliği yapmış oldu. Başka dergilerin yanı sıra Birikim’de yazıları yayımlandı. Birfazlaca platformda dersleriyle, konferanslarıyla, “serbest” konuşmalarıyla, sanal ortamda yazışmalarıyla, hep insanlarla söyleşi halinde oldu ODTÜ, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Özgür Üniversite’de beyazperde zamanı ve sosyoloji dersleri verdi. Siyâsî kuram, kitle yazışma araçları, beyazperde alanlarında çalıştı. Dziga Vertov üstüne beyazperde eleştirileri yapmış oldu. Birikim, Toplum ve Bilim, Virgül, Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi’nde yazılar yazdı.

12 Temmuz 2007 tarihinde, böbrek ve kalp yetmezliğinden öldü.


Ulus Baker Kitapları – Eserleri

  • Sanat ve Arzu
  • Aşındırma Denemeleri
  • Yüzeybilim Fragmanlar
  • Dolaylı Eylem
  • Kanaatlerden İmajlara – Duygular Sosyolojisine Doğru
  • Beyin Ekran
  • Siyasal Alanın Oluşumu Üstüne Bir Deneme
  • Siyasal Dilde Huzur Söylemi
  • Yüzeybilim Fragmanlar


Ulus Baker Alıntıları – Sözleri

  • “Hakikat şudur ki insan, insanda bile hiçbir vakit insani olana hayranlık duymadı, hep insan-üzerine duydu…” (Yüzeybilim Fragmanlar)
  • Herakleitos hekimler mevzusunda şöyleki diyordu: “Hekimler kesip biçtikleri, yakıp dağladıkları zaman hastalıkların yaptığından farklı hiçbir şey yapmadıkları halde bir de gelip para istiyorlar.” (Siyasal Alanın Oluşumu Üstüne Bir Deneme)
  • Ölüm mevzusundaki en garip felsefi tutumu spinoza’da buluyoruz: canlı ferdin özünun değil varoluşunun sonlanışı olarak ölüm onun için bir hiçtir ve onun bilincine hiçbir kavram sunamaz. Başka bir deyişle bir hiçlik olan ölümü düşünmek bir hiçten ibarettir. (Yüzeybilim Fragmanlar)
  • Acaba niçin Dostoyevski edebiyatın en yüksek noktasında içeriyor? Ve bir yüzyıl sonrasında Tarkovski başka bir alanda beyaz perdede, en yüksek filmleri yapabiliyor? (Beyin Ekran)
  • Formalizmin tersine yapısalcılık, somut ile soyutu zıtlaştırmayı reddeder bu sebeple soyutu ayrıcalıklı kılmak ister. (Siyasal Dilde Huzur Söylemi)
  • Aşk “organizma” ile “ruh” u birbirinden ayırmadan bedenlerin safi bir karışımıdır. (Siyasal Dilde Huzur Söylemi)
  • Fikir dünyasının bugün artık bir zamanlar Marx’ın Ruge’ye yazdığı mektupta dile getirmiş olduğu şeklinde, acımasız bir eleştiriye, ” mukaddes” sayılan her şeyi tepeden tırnağa eleştirmeye, kısacası bir ” fikirler terörüne” ihtiyacı var… (Aşındırma Denemeleri)
  • Doğa uluslar, milletler, kabileler yaratmaz, yalnızca bireyler yaratır. (Sanat ve Arzu)
  • Aşka meydana getirilen en büyük hakaret karşındakini belli şartlar dahilinde sevmektir – şu demek oluyor ki aşka koşullar dayatmak. (Yüzeybilim Fragmanlar)
  • “Aşıklar da genel anlamda deli şeklinde olurlar,” diyor Spinoza, “komik duruma düşerler,” diyor. (Sanat ve Arzu)
  • Itimat” ya birisine mutlak duyulacak bir duygudur ya da her an tuzla buz olmaya açık bir gerilim hâlidir… (Dolaylı Eylem)
  • Kederli ruhların desteklemek ve propagandasını yapmak için bir despota gereksinimleri olduğu şeklinde, despotunda amacına ulaşmak için ruhların kederlenmesine ihtiyacı vardır. (Yüzeybilim Fragmanlar)
  • “Devlet, dinin devam etmesinin bir aracıdır.” (Siyasal Dilde Huzur Söylemi)
  • Kişinin haiz olduğu haklar daha ziyade hemen hemen döl iken sabitleniyor. (Siyasal Dilde Huzur Söylemi)
  • Şu giderek genel kültür haline geliyor: gittikçe daha azca okuyor, daha fazlaca seyrediyoruz… (Beyin Ekran)
  • ”Neden, diye sormuştu Deleuze, her aşk, her yaşantı, her vaka bizi yaralıyor, paramparça ediyor? ”Neden tüm vakalar hep bir salgın, cenk, yaralanma ya da ölüm türünden?” (Dolaylı Eylem)
  • Muhafazakar fikriyat, toplumsal yaşantı içinde toplumsal ve politik bir tavır haline erişince, bu “dram” traji-gülünç bir hâle bürünür. Geçmişin “değerlerini” korumak, “ataların mirasını” korumak için çaba sarfetmek fazlaca kolay ırkçılığa ve faşizme neden olan tutkulara dönüşebildiyse, bunun sebebi, bir muhafazakarın kafasındaki “geleneğin” büyük bir kısmının devlet, aile, vatan, ülke, millet, halk şeklinde göreli terkiplerden oluşmasıdır. “Yerlilik” fikri de bu terkiplerden pek bağışık değildir (Aşındırma Denemeleri)
  • Metaforlar dünyanın biricikliğini şiirsel olarak oluşturan araçlardır. (Kanaatlerden İmajlara – Duygular Sosyolojisine Doğru)
  • Tarih, bir anlatıdan, “bildiren bir dil”den başka bir şey değildir (Faye, 1972: 3). (Siyasal Dilde Huzur Söylemi)
  • Sinematografi metin değildir, bilâkis toplumsal fenomenleri çözümleme (Vertov), görünmeyeni görünür kılma(Jean-Luc Godard) yoludur. (Kanaatlerden İmajlara – Duygular Sosyolojisine Doğru)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş