Eğitim

Aşk Her Şeyi Affeder mi? – Burcu Büyükyıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşk Her Şeyi Affeder mi? – Burcu Büyükyıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşk Her Şeyi Affeder mi? kimin eseri? Aşk Her Şeyi Affeder mi? kitabının yazarı kimdir? Aşk Her Şeyi Affeder mi? konusu ve anafikri nedir? Aşk Her Şeyi Affeder mi? kitabı ne konu alıyor? Aşk Her Şeyi Affeder mi? PDF indirme linki var mı? Aşk Her Şeyi Affeder mi? kitabının yazarı Burcu Büyükyıldız kimdir? İşte Aşk Her Şeyi Affeder mi? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Burcu Büyükyıldız

Editör: Nilüfer Savaşer Nişli

Yayın Evi: Ephesus Yayınları

İSBN: 9786059232210

Sayfa Sayısı: 509


Aşk Her Şeyi Affeder mi? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir gizemin ardında olduğu yolda, tutkunun ateşine adım atan kuvvetli bir adam…

Gizemini, güzelliğinin ve cesaretinin ardına saklayan genç bir kız…

Ve can yakan kıskançlığın kıyısında, tutku dolu, hırçın bir aşk…

Demir Aras, yaşamış olduğu süratli yaşamın yanında, başarıları ve zenginliğiyle tanınan etkisi altına alan bir adamdı. Keskin bakışları ve ihtişamıyla hanımefendileri baştan ayağa titretirken, tek istediği yalnızca zevke dayalı ilişkiler kurmaktı. Ancak gözleri iki meleksi gamzeye değdiği an, reddettiği tüm duyguların gerçek bulunduğunu kabullenmek mecburiyetinde bırakılmıştı.

Yaşamındaki karmaşadan kaçıp geldiği Paris’te kendine yepyeni bir yaşam kuran Burcu Doğan, etrafındaki her erkeği büyüleyen eşi olmayan bir güzelliğe sahipti. Yaşadığı gizli saklı esareti sona erdirdiği anda kalbini, tek bakışıyla çekimine kapıldığı bir yabancıya teslim etmişti. O andan itibaren aşk, kesişen hayatlarının tam ortasına düşerken, adam taparcasına sevilmiş olduğu hanımı öfkesi ve kıskançlığıyla yıkacaktı.

Yaşananlar onları yakıp tüketirken, ikisi de aşk ve tutkunun koynunda, birbirlerinin soluklarında var olacaklardı.

Paris’ten İstanbul’a uzanan, sırlarla örülü bu ilişki sonsuza dek var olabilecek miydi? Gerçekler açığa çıktığında, aşk her şeyi affedebilecek, küllerinden tekrardan doğabilecek miydi?


Aşk Her Şeyi Affeder mi? Alıntıları – Sözleri

  • Şu sebeple ben, seni izlerken aklımı kaybediyorum. Senden başka her şeyin silindiğini hissediyorum.
  • “Aşk…Bu şekilde yakar mı insanı? Her şeyi unutturur mu? Kendini bile…”
  • Yaşadığım hayal kırıklığını anlatabilmem imkânsız..
  • Intikam, koynuna sızan kurnaz bir yılan gibidir; seni yiyip bitirir.
  • Ne süre mutlu etsen, mutlu ettiğinden daha çok canımı yakıp beni yerle bir ediyorsun.
  • ..Içimdeki kırgınlık gücümü tüketiyor. Bu şekilde mutsuz bir yaşam istemiyorum.
  • “Şu sebeple ben, seni izlerken aklımı kaybediyorum. Senden başka her şeyin silindiğini hissediyorum.”
  • ” Utanmayı bilen hanımefendiler devamlı ufak bırakılırlar.”
  • “Korkuyorum,” diye fısıldadım kendimi tutamayarak.
    “Neden? Benden mi korkuyorsun?”
    “Hani hep çok fazla dedik ya… Aramızda her şey hep zirvede, çok fazla yaşanacak dedik ya… İşte bundan korkuyorum. Sadece mutluluklarımız zirvede olsun, Demir. Beni, seni affedemeyeceğim kadar çok kırgınlıkla tek başıma bırakma.”
  • “Sen bana aitsin. Benimsin. Seni nasıl çıldırır gibi sevdiğimi bilsen, şuradaki tüm hisleri görebilsen…” dedi ve elimi göğsüne yaslarken devam etti. “Seni benden alabilecek her şeyi, herkesi mahvedebileceğimi anlayabilsen, arkana bakmadan kaçardın.”
    “Şimdiye kadar kaçtım mı? Tüm yaşadıklarımıza rağmen…”
    “Kaçmana izin vermem. Mutluluk ya da mutsuzluk… Yaşayacaksak birlikte yaşayacağız, küçüğüm. Bencil bir adamım ben. Yaşatacağım tek şey mutsuzluk olsa bile, sen iyi ol diye benden uzak olmana asla razı gelmem.”
    “Zorbasın işte!” dedim gülümseyerek ve cilveyle ondan uzaklaştım. Müziğin ritminde kalçalarımı hafifçe sallayıp dans ederken bakışlarımı onunkilerden ayırmadım. Gözlerinden geçen arzuyu ve tutkuyu görüyordum. Nitekim onu kışkırtmak, daha da çıldırtmak için haiz olduğum her şeyi kullanmaktan da kaçınmıyordum.
    “Sen beni öldüreceksin!” diye tısladı ve beni hızla kendine doğru çekti. Dudaklarımız aşkla birleşirken, elleri saçlarımın arasına dalmış, yalnızca ona ilişik olduğumu hissettirmişti. Dudaklarım dudaklarının içinde kıstırılıp, dişlerimiz hazla birbirine çarparken, nefes soluğa onun tadını alıyorken, hissettiğimiz aşk yerini yakıcı bir arzuya teslim etmişti. Ve zorlukla ayrıldığımızda, ikimizin de dudaklarından dökülen sözler gecenin güzelliği, rüzgârın fısıltılarıyla birleşmişti.
    “Her şeyimsin, Demir.”
    “Her şeyimsin, küçüğüm.”


Aşk Her Şeyi Affeder mi? İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Aşk Her Şeyi Affeder Mi?:   Kalemine fanatik olduğum Burcu Büyükyıldız’ın seneler ilkin okuduğum tanışma kitabım Aşk Her Şeyi Affeder Mi? Kitabını tekrak okudum gecenlerde. Bazı kitapları yeniden yeniden okur ve asla sıkılmaz, ilk kez okuyormuş şeklinde keyif alırsınız ya o şekilde bir sevda benimkisi.
Hazır okumuşken güncel bir de yorum yapayım  da okumayan var ise dikkatleri bu güzelliğe çekeyim dedim.
    Açıkçası kitap bittiğinde hem oldukça mutlu hem oldukça mutsuz hissediyorsunuz. . Demir’in kitapta bir bölümde yaşamış olduğu ikilem şeklinde. Mutlu oluyorsunuz, şu sebeple bu şekilde bir kitabı okumuş olmanın, ciğerlerime kadar tüm duygusunu hissetmiş olmanın luğu oluyor içimde. Mutsuz hissediyorsunuz, şu sebeple kendinizi kaptırıp yaşarcasına okuduğunuz kitabınız  bitiyor ve  boğazınızda dev gibi bir yumru, kalbimde bir boşluk ve burnumda kitabın her sayfasından aldığınız gül kokusu ile öylece kalıyorsunuz.
       Seneler ilkin kitabı tek bir alıntısını okur okumaz sepetime eklemiş, gelir gelmez okumuş ve heralde bayılmıştım. O süre ne hissettiysem şimdiki hislerim onun iki katı. Aynı kitap,  değişik zamanlarda aynı duygularla kalbinizi her anlamda ele geçiriyorsa çevrenizdeki her insana onu okutmak istersiniz değil mi? Benim de şu an burada olma sebebim bu.
[  ]       Biraz kitabımızın içeriğinden bahsedecek olursak; Demir, oldukça yakışıklı,  varlıklı bununla birlikte da uslanmaz biçapçapkındır. Geçmişinde karşılaşmış olduğu bazı negatif vakalar sebebiyle hiçbir hanım ile bağ oluşturmak istemez. Tek düze kısa ilişkiler yaşar. Derken bigün yolu fransa’ya düşer ve bir davete katılır. O davette karşılaşmış olduğu bir çift mavi göz ve tatlı bir gamzenın esiri olur. Hayatı, taşımış olduğu değerleri ve benliği o günden itibaren onun elinde olmadan şekillenmeye adım atar. Demir bey gül kokulu yarini bulmuştur.
  Burcu; bizim dünya güzeli küçüğümüz. Geçmişin fena izlerini üstünden atmaya çalışan, sırlar ve acılarla dolu, duygusal esas kızımız. Gözleri Demir’in mavilerini gördüğünde oradan başka gidecek yerinin olmadığını anlamış olur ve böylece tutkulu bir aşk adım atar. Araya sırlar, kavgalar vakalar girer. Ağır bedeller bekler genç çifti ve geçmesi çetin aşk sınavları adım atar onlar için.
Aşkları her zorluğu aşacak kadar kuvvetli müdür?
Sırlar ve yalanlar ortaya çıktığında, canlar yanıp, gözlerden yaşlar aktığında aşk ateşi sönecek midir? yoksa kuvvetli bir aleve dönüşecek midir?
   Okurken beni en oldukça etkileyen Demir oldu.
Sahiplenici, sadık, korumacı, ne istediğini bilen tam bir aşık adamıydı hep. Öyleki güzel sevmiş oldu ki…
Burcu karakteri de kitaplarda görmeyi sevdiğim kuvvetli, bilgili, donanımlı hanım profiliyle ve Demir’e olan tutkusuyla kusursuzdu.
Kitapta hep bir uyum vardı. Muhteşem bir dil, sonuna kadar hissedilen duygular, bütünleşmiş görüntüler ve ilişkiler ve doyurucu bir final.
Yazarın kalemi o şekilde kendine özgü ve oturmuş ki bunu okuduğunuz her satırda hissediyorsunuz.
Aşk okumayı seven her ferdin Burcu Büyükyıldız kaleminiyle tanışmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Okuyun,  okutun ve aşk’la kalınca. (Hatun Akbulut)

Oldukca şükür bitti söylediğim bir Kitap. Emeklere saygısızlık etmek istemem fakat eline her kalem alan yazar olması imkansız ve değildir de. Ciddi anlamda süre kaybı.
Kitabı size özetlicem: toxic olan, güvensiz, denetim delisi olan iki “aşık” ve hiçbir sayfayı pas geçmeyen sevişme ve inilti.
Aşk bu değildir ve bana nazaran aşk her şeyi affetmez. Kitap da affetmekden bahsedilmiş olduğu halde aslen affetmediklerinide bir halde belirtiyor yazar. Okumanızı zerre tavsiye etmem. (Ebru Özenir)

Aşk Her Şeyi Affeder Mi?: Aşk herşeyi affeder mi?
Demir gittiği balo da görmüş olduğu hanımı aylar sonrasında karşısında gördüğünde kaderin den kaçamayacağını anlamış oldu.. Ama bu güzel kızın balo da tarafındaki insanın sevdiği olabileceğini düşündükçe kıskançlıktan içini kemiriyordu oysaki demir tek gecelil ilişkilerin adamıydı taki burcuyu görene kadar 22 yaşındaki bir kızın peşinden bu kadar aklındam çıkaramacağını düşünmemişti..
En yakın arkadaşına atılan iftirayı temizlemek için uğraşan demirim hayatına bir de burcu nun sırla dolu geçmişi katılınca demir için sakin günler geride kalmış 2 davası birden oluşmuştu..
Burcu 22 yaşlarında babasının diretmesiyle nişanlandığı çağlar yurtdışına kaçıp geçmişine sünger çekmişti ikizi için herşeyi yapardı.. Arkadaşlarının ayarladığı bir buluşmada kendinden yaşça büyük olan demire aşık olana kadar sırların ona bu kadar başına dert açabileceğini düşünmemişti.. Kıskançlıkla dolu bir aşk hikayesi onların birbirine güvensizliği ve aşk için içlerindeki savaşı kadının gururu adamın pişmanlığını..
Romantik bir o denli tutku dolu satırlara hazır olun bu güzel kitabı ve seri canım armağan etti ve teşekkürü ne kadar etsem azca güzel bir seyahat beni bekliyor
#kitapoku #booknerd #sözler #kitaplık #okumak #sayfa #bookstagram #reading #kitaplariyikivar #okumahalleri #booklover #book #kitapaşkı #instagram #kitaplar #kitap #kahve #kitapsever #kitapkurdu #kitapkokusu #sevgi #ülke #kitapyorum #askherseyiafferdermi #kesfetteyiz (Yasemin bayrak)


Aşk Her Şeyi Affeder mi? PDF indirme linki var mı?


Burcu Büyükyıldız – Aşk Her Şeyi Affeder mi? kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Aşk Her Şeyi Affeder mi? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Burcu Büyükyıldız Kimdir?

9 Nisan 1987’de İstanbul’da dünyaya geldi. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kısmı’nden mezun olduktan sonrasında İnsan Kaynakları kariyerine başlamış olan genç yazar, 2011 senesinde evliliğe ilk adımını attı. Uzun seneler sırasıyla danışmanlık, teknoloji ve enerji sektörlerinde Yetenek Yönetimi Uzmanı olarak çalıştı. Ufak yaşlardan beri içinde olan okuma ve yazma sevgisi, lise döneminde kurgularını kâğıda dökmeye kadar gitti. Yazdıklarını ilk kez 2012 senesinde, kendi adıyla açmış olduğu Facebook sayfasında ve hikâye forumlarında okurlarla buluşturdu. Aşk ve tutkuyu, polisiye ve aksiyon ögeleriyle harmanlayarak on ikiden fazla roman durumunda hikâyeye imza attı. Ağustos 2014’te raflarda yerini alan ilk basılı kitabı Çilek Mevsimi okurların büyük takdirini kazandı. Yazarın bunun haricinde Aşk Her Şeyi Affeder mi, Bir Günah Gibi ve Cezayir Menekşesi adlarıyla piyasaya çıkan, bir aile serisine ilişik üç kitabı daha bulunmaktadır. Şimdilerde yeni kitaplarının hazırlığında olan Büyükyıldız sevmiş olarak yazdığı serisinin arkasından bambaşka türlere ilişik kurgularını da kitaplaştırmayı planlamaktadır.


Burcu Büyükyıldız Kitapları – Eserleri

  • Çilek Mevsimi
  • Bir Günah Gibi
  • Aşk Her Şeyi Affeder mi?
  • Cezayir Menekşesi


Burcu Büyükyıldız Alıntıları – Sözleri

  • Kalbi ona aitken, nefesi nefesine karışıp teni kokusuna bulanmışken, nefes alabildiği her gün aynı mevsimin kollarındaydı. Kulağına fısıldanan aşk dolu sözler, ateşe veren dokunuşlar ve burnuna dolan çilek kokuları dün şeklinde aklındayken, sonsuza dek sürecek tek bir mevsimde tutsak kalmıştı. (Çilek Mevsimi)
  • “Şu sebeple sen benim aldığım nefessin. O yüzden devamlı…Öncelik sensin… Sadece sen!” (Cezayir Menekşesi)
  • “Aşk…Bu şekilde yakar mı insanı? Her şeyi unutturur mu? Kendini bile…” (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • “İyiyim ben,”dedi artık kalbine sığdıramadığı aşkının sesine taşmasına izin verirken,”sen azca ilkin sarıldın ya bana…Kendi isteğinle bana koştun ya…Ben oldukça iyiyim güzelim.” (Bir Günah Gibi)
  • “Eğer bulduğum boşluklardan kalbine sızmanın bir yolu varsa, bu uğurda her şeyi göze alabilirim.” (Bir Günah Gibi)
  • Şu sebeple ben, seni izlerken aklımı kaybediyorum. Senden başka her şeyin silindiğini hissediyorum. (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • “Kuzey… Ben…”
    “Ne oldu?” Elini onun yüzüne götürüp, gözlerinden akan yaşları kuruladı. Fakat her okşayışından sonrasında yenileri ekleniyor, parmaklarına onun berrak gözyaşları karışıyordu. “Neden ağlıyorsun?”
    “Biz… Gerçekten evlenecek miyiz?” diye sordu kendisine engel olamadan. En çılgın hayallerinde, en pervasız düşlerinde bile bu kadarını isteyememişti. Önündeki her yol Kuzey’e çıksa da, bir gün onun karısı olmayı içinden dahi geçirememişti.
    “İstemiyor musun?”
    Selin ellerini onun erkeksi dudaklarının üzerine kapattı. “Hem de nasıl istiyorum…” diye mırıldandı. “Sadece… Ben… Dileğimin bu denli çabuk gerçekleşeceğini tahmin edememiştim.”
    “Dileğin mi?”
    “Hı hı… Pastamı üflerken içimden geçirdiğim dileğim…” “Ne dilemiştin?”
    Bir hıçkırık daha aralarındaki kısacık mesafede kayboldu.
    “Seni…” diye inledi. Ona dokunmayı bir türlü bırakamayarak, ellerini devasa vücudunda dolaştırmaya devam etti. Gözlerinden bu kez mutluluk gözyaşları akıyordu. Küçük damlalar dudaklarına iniyor, Kuzey dudaklarını onunkilere sürttüğü anda yok oluyordu. “Sonsuza kadar sana ait kalmayı diledim.” Yüzü meleksi bir gülüşle aydınlandı. Adamın dev gibi elini alıp, kalbinin üzerine bastırdı. “Seni ilk gördüğüm andan beri… Her dileğimde sen vardın, Kuzey,” diye fısıldadığı anda dudakları hoyratça yakalandı.
    Kuzey onun sözleri zihninde yankılanırken, dilini ıslak ağzına kaydırdı. Gözlerini kapatmıştı, sanki oraya akın eden ışığı saklıyordu. Elleri, dili, dudakları onu hissetmekle yetinemiyor, boğazının gerilerinden çıkan hırıltılar Selin’in inleyişlerine karışıyordu. Bir şeyler oluyor, tüm vücudunda, ruhunda hissettikleriyle sarsılıyordu. Nasıl bir tutkuydu bu? Nasıl her dokunuş açlığını artırıyor, parmak uçları daha fazlası için sızlıyordu? Kalbinin tam ortasında, küçücük bir ateş parçasının yarattığı yangın vardı. Sanki… Aylar süresince esir ettiği duygular, zincirlerini kırıp özgür kalmışlardı. Alevler yükseliyor, onu içine almaya hazırlanıyordu. Ve Kuzey… Artık direnmeyi bırakmıştı. Düşüyor… Düşüyor… Düşüyordu…
    ️ (Cezayir Menekşesi)
  • “Bazen…” diye mırıldandı Selin dudakları hafifçe kıvrılırken. “Bana bu şekilde âşık olduğuna inanamıyorum, biliyor musun? O denli rüya gibiydi ki bu. Şimdi düşünüyorum da… Sanırım seni elde etmek adına yaptıklarım, kurduğum hayaller… Hiçbirinin içinde senin bana delicesine âşık olman yokmuş. Galiba bunu o denli imkânsız görmüşüm ki, hayal etmeye bile korkmuşum.”
    Genç adam onun incecik elini alıp kalbinin üstüne bastırdı. “Duyuyor musun?” diye sordu. Göğsündeki cenk oldukça uzun süredir sürüyordu. Bazen bu, Kuzey’i bitkin düşürüyor, alışkın olmadığı duygular dengesini bozuyordu. Ama yalnızca Selin’e dokunmak yetiyor, aşk, kıskançlık, tutku, hiddet, koruma hissi birbirine karışsa da, hayatında hiçbir şeyin ona bu kadar doğru gelmediğini biliyordu. “Senin için… Sen varsan… Benimsen… Burası yalnızca o süre atıyor.” (Cezayir Menekşesi)
  • Ne süre mutlu etsen, mutlu ettiğinden daha çok canımı yakıp beni yerle bir ediyorsun. (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • “Seni seviyorum, ” ve devam etti genç kız. “Seni tanıyana dek aldığım nefesin gerçek bir nefes olmadığını biliyorum. Yaşamaya seninle başladığımı ve bundan sonrasında da yalnızca seninle sürdürebileceğimi biliyorum. İstediğim tek şeyin, tek dileğimin böylece kollarında olmak bulunduğunu artık biliyorum.” (Bir Günah Gibi)
  • Kalbim, artık orada başka hiçbir şey bulamayacağım kadar seninle dolu. (Bir Günah Gibi)
  • İnsan kimi zaman birine verdiği kıymeti, onu kaybettiğinde anlardı. O zamana dek inkar edilmiş her şey önemini yitirir, geriye kaybın sızısı ve dile getirilmemiş sözlerin, yaşanamamış saniyelerin pişmanlığı kalırdı. (Çilek Mevsimi)
  • “Sen de tıpkı benim benzeri biçimindesin. Senin için hiçbir duygunun sınırı yok. Ya sıcacık bir güneşsin, ya da şiddetli bir fırtına. Ya hep, ya asla…” (Çilek Mevsimi)
  • “Sevmek mi?” diye gürledi Kuzey onun kollarındaki çırpınışına dayanamayarak. “Sevmek, hedefine herhangi birini koyabileceğin boktan bir kelime!” Şiddeti, hiddeti, öfkesi, tutkusu ve yitirme korkusu daha çok kabına sığamıyordu. “Kardeşimi severim. Hem de çok… Annemi de öyle… Ya da babamı… Kuzenlerimi, arkadaşlarımı…” Eliyle onun yüzünü kavrayıp ateş saçan bakışlarını ıslak gözleriyle birleştirdi. “Bir erkek, etrafında kıymet verdiği birçok insanı sevebilir,” diye hırladı dişlerinin arasından. “Ama yalnızca tek bir kadın için hayatını bile hiç düşünmeden feda edebilir.” Çenesini sıktı. Şakağında atıp duran damar, iyi mi zorlandığının kanıtıydı. Selin’in başına tabanca dayanmış görüntüsü tekrar asla unutamayacağı şekilde aklına kazınmıştı. “Ben orada… Sahip olduğum her şeyin, canımın üzerinde saydığım bir kadın uğruna ölmeye hazırdım!” derken sesi cehennemden farksızdı. Tüm benliğini kaplayıp her şeye galip gelen o büyülü hissi artık özgür bırakmanın zamanıydı. “Sevmek çok kolay ve sıradan, sarışın! Sana karşı hissettiklerimin kolay ve sıradan olmakla en ufak bir ilgisi bile yokken, eğer seni kaybetseydim bu dünyayı yakardım!” (Cezayir Menekşesi)
  • “Aşkın ken­disi aslına bakarsan çok da fazla mantıklı bir şey değil. ” (Bir Günah Gibi)
  • Tereddüt, bir uçurumun üstünde ipte yürümek gibiydi. Ancak Yağız’ın tüm benliği sonsuz bir cesaretle sarılmış, o dipsiz uçuruma düşmüş olduğu anda paramparça olacağını önemsememişti. (Çilek Mevsimi)
  • “Eski bir efsaneye nazaran…..” diye mırıldandı saçlarını hafifçe kavrarken . “Zamanın birinde , bir yerlerde , idam mahkumlarının boynuna bir çiçek aşarlarmış. ” Parmakları onun bakmaya doyamadığı gözlerinin kenarında dolaştı . “Hem umudu ….. Hem de ölümü simgeler şeklinde….Hem kurtuluş , hem de yenilgi…” dedi dudaklarını onunkilere sürterken. Rengi ,senin gözlerinin renginde……Ne mor, ne mavi…..Ismi , Cezayir Menekşesi …..” (Cezayir Menekşesi)
  • Ya sıcacık bir güneşsin, ya da şiddetli bir fırtına. Ya hep, ya asla… (Çilek Mevsimi)
  • Intikam, koynuna sızan kurnaz bir yılan gibidir; seni yiyip bitirir. (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • Aşk, kimi zaman mis kokulu bir mevsimde çıkagelip yerleşme de kalplere; terk edilişler, hayal kırıklıkları ve özlemleri de arkasından götürür; hazan renginde hüzünlere boyardı bir fırtına misali esip dağıttığı hayatları… (Çilek Mevsimi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş