Eğitim

Aşk Kadınlar ve Hayat – Mario Benedetti Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşk Kadınlar ve Hayat – Mario Benedetti Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşk Kadınlar ve Hayat kimin eseri? Aşk Kadınlar ve Hayat kitabının yazarı kimdir? Aşk Kadınlar ve Hayat konusu ve anafikri nedir? Aşk Kadınlar ve Hayat kitabı ne konu alıyor? Aşk Kadınlar ve Hayat PDF indirme linki var mı? Aşk Kadınlar ve Hayat kitabının yazarı Mario Benedetti kimdir? İşte Aşk Kadınlar ve Hayat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mario Benedetti

Çevirmen: Bülent Kale

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9786053140214

Sayfa Sayısı: 224


Aşk Kadınlar ve Hayat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Mario Benedetti (1920-2009) Uruguaylı ozan, yazar, gazeteci ve politika adamı Benedetti şiir, roman, öykü, oyun, araştırma ve gazete yazılarından oluşan seksenden fazla kitaba haiz. Benedetti, Latin Amerika’nın ve İspanyolca’nın en fazlaca okunan şairleri arasındadır. Birfazlaca yapıtı 20. yüzyılın mühim bestecileri tarafınca bestelenmiş, yorumlanmış ve sahnelenmiş olan Benedetti’nin şiirleri Türkçe’de kitap halinde ilk kez yayınlanıyor. Kendi ifadesiyle “bir takıntıya dönüşen anlaşılır olmak” güdüsü Benedetti şiirinin müessese ve seyir serüvenini belirleyen temel unsur olarak öne çıkar. İmge, eğretileme, söz oyunları, karmaşa yada yalınlık hep bu güdünün himayesindedir. Aşk Kadınlar ve Hayat, şairin kitaba adını veren temalar çevresinde gezinen şiirlerinden bizzat seçip hazırladığı hususi bir seçki durumunda.


Aşk Kadınlar ve Hayat Alıntıları – Sözleri

  • Şundan dolayı benimsin ve benim değilsin
    şundan dolayı aklım fikrim hep sende
    şundan dolayı geceler göz açık geçiyor uykusuz
    şundan dolayı gece bitiyor ve aşkım diyorum sana
    şundan dolayı sabahları hayalinin yerini almaya geliyorsun
    ve daha iyisin tüm hayallerinden
    şundan dolayı güzelsin ayaklarından ruhuna kadar
    şundan dolayı iyisin ruhundan bana kadar
    şundan dolayı iyi mi tatlı gizleniyorsun gururunda
    ve o minik ve tatlı
    yüreğin kabuğunda
    şundan dolayı benimlesin
    şundan dolayı benimle değilsin
    şundan dolayı sana bakıyorum ve ölüyorum
    fakat sana bakmazsam aşkım
    ölmekten beter oluyorum
    sana bakamazsam
    şundan dolayı sen her yerdesin canın nerede isterse fakat daha iyi oluyorsun seni sevdiğim yerde şundan dolayı dudakların kan kırmızı
    ve üşüyorsun
    seni sevmem lazım aşkım
    seni sevmem lazım
    isterse hep bu şekilde iki taneymiş şeklinde acısın bu yara
    isterse hep arayım da bulamayım seni ya da gece bitip sabahleyin olduğunda
    ister benim ol gene sen
    ister olma.
  • Tanrıyı düşünüyorum kimi zaman
    öyleki çok da fazla değil fakat
    zamanını çalmak istemem
    hem esasen o uzakta
    fakat sen yanımdasın
    şimdi üzüntü içindeyim
    üzüntü içindeyim fakat seviyorum seni
    daha nice saatler geçecek biliyorum
    bir dere şeklinde akıp sokaklar geçecek
    hep yanımda olan ağaçlar
    sema
    ve dostlar geçecek
    fakat öyleki şanslıyım ki
    seni seviyorum
    fazlaca eskiden çocukken
    fazlaca eskiden, her her neyse boş ver
    kolay bir tesadüftü esasen
    gözlerinde yitmek şeklinde tıpkı
    izin ver kaybolayım gene
    seviyorum seni
    seni seviyorum şükür ki.
  • biliyorum ki gene seveceğim seni asla sualsiz
    biliyorum ki gene seveceksin beni asla yanıtsız.
  • hem ümidim var asla yitirmedim
    bigün tüm rüyalarında olacağım
    senin de beni görmeni bekleyerek
    sana doya doya bakacağım.
  • “Yaranın kanadığını hissettiğinde
    Sesinin titrediğini hissettiğinde
    Beni yanında say.”
  • o denli inanırım ki aslen olmadığına
    seni düşlerimde saklıyorum sonraki zamanlara.
  • aşk bir enginardır derdim ben
    git gide kaybeder tüm muammalarını
    sonunda yalnız bir kaygı kalır elde
    bir ümit bir güzel hayalet.
  • kimdin sen o perdenin ardındaki
    kimdim ben o benim ardımdaki.
  • kimi zaman kayaların arasından doğan bir pınar oluyor insan
    kimi zaman de son birkaç yaprağı kalmış yalnız bir ağaç
    fakat ben bugün tek başına bir göl gibiyim asla uyumamış
    kıyısında bir iskelesi de var
    fakat tek bir tekne bağlanmamış
    rengi yeşile çalan bir göl bu
    durgun sabırlı oturmuş uyum halinde sazlıklarıyla yosunlarıyla balıklarıyla
    şüphem yok güvenim tam biliyorum sükunet içinde yaklaşacaksın bir akşam
    ve kendine bakacaksın
    kendine bakacaksın bana bakarak.
  • Seni sevmem lazım aşkım
    seni sevmem lazım
    isterse hep bu şekilde iki taneymiş şeklinde acısın bu yara
  • Şimdi yalnızlığım da gelip geri isteyebilir seni
    senin o mutluluktan acıtan çarşaflarına sarılmayı
    asla sebepsiz o soğuk yüreğini tanımayı
    varlığına ikna olacağı sahneleri
    seni burada öğrenmeyi.
  • “Öylesine alışıksın bir yere varışlara
    fakat o denli değil sıra ulaşınca ayrılışlara”
  • hadi canım hadi eğer tanrı hanım olsa
    muhtemelen biz agnostikler ve ateistler
    öyleki başımıza hayır demek yerine
    hep beraber evet derdik tüm kalbimizle
    (…)
    ah tanrım ah tanrım
    hakikaten kadınsan eğer
    ezelden beridir ve ebediyen
    ne güzel skandal olurdu bu
    ne talihli ne görkemli ne olanaksız
    ne olağanüstü bir sövgü.
  • (…) fakat iyi biliyorum senin kollarında bir anlam kazanıyor tüm dünya
    bir de o cesaretini senin ve gizemini öptüğümde dudaklarının kıyısında ne şüpheler duracak ortada artık
    ne sorular
    seni fazlaca fazlaca seviyor olacağım için
    hâlâ
  • fakat ben biliyorum kim kimdir
    bu belirsizlik perdesinin arkasında
    biliyorum nerededir yar
    biliyorum tanrı nerede
    biliyorum nerede kalır ölüm
    biliyorum sen neredesin
    sis unutuş değildir
    peşin en yapılmış bir ertelemedir yalnız
    ümit ederim bu bekleyiş
    tüketmez düşlerimi
    ümit ederim bu sis
    erişmez ciğerlerime


Aşk Kadınlar ve Hayat İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Aşk dolu bir kitap diyebilirim Benedetti’nin seçme şiirlerinden oluşan bu esere. Sevgili eşi Luz’dan ayrı geçirdiği seneler, şiirlerine özlem temasını getirmiş olsa da, aşkı tüm sıcaklığı ve canlılığıyla aktarmayı başarmış ozan.
Benedetti’nin şiirlerinde evrensel duygu ve kavramlara tanık oluyorsunuz: Aşk, hakkaniyet, dostluk, acılar, mutluluklar…Şiirlerinde “ağdalı” ifadeler yoktur, oldukça mütevazi ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. Belki de en güzel yanı, aşkı bu kadar mütevazi anlatabilmiş olmasıdır.
Aşk şiirlerini seviyorsanız, Uruguay’ın en büyük edebiyatçılarından olan Benedetti’yi okumalısınız diyorum. (Davet)


Aşk Kadınlar ve Hayat PDF indirme linki var mı?


Mario Benedetti – Aşk Kadınlar ve Hayat kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Aşk Kadınlar ve Hayat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mario Benedetti Kimdir?

Latin Amerikanın en büyük yazarlarından biri olarak tanınan Benedetti, 14 Eylül 1920 tarihinde Tacuarembo’da dünyaya geldi. Benedetti, 70’li yıllarda Uruguay’ın askeri diktatörlükle yönetildiği dönemde Buenos Aires, Lima, Havana ve İspanya’da sürgünde yaşadı. Benedetti, sürgünün sona ermesinin arkasından dönemin ın çoğunu Montevideo ve Madrid’te geçirdi.Oldukça sayıda şiiri ve romanı internasyonal ödül alan Benedetti’nin 1960’da basılan “The Truce” adlı kitabı 19 dile çevrilmişti.Mario Benedetti 17 Mayıs 2009 tarihinde Montevideo’daki evinde hayata gözlerini yumdu.


Mario Benedetti Kitapları – Eserleri

  • Aşk Kadınlar ve Hayat
  • Kırık Köşeli İlkbahar
  • Mola
  • Yıldızlar ve Sen
  • Edebiyat ve Devrim
  • Yaxın sahil


Mario Benedetti Alıntıları – Sözleri

  • Sanki süre geçiyor ve ben hiçbir şey yapmıyorum … (Mola)
  • Son nokta şu olmuş, nüzul geçirdiğinden ölmüyor , yalnızlıktan ölüyor. Doktorlar eğer zamanında bulunmuş olsaydı, kesinlikle şimdi hayatta olacağını söylemişler. Arkadaşları onu buldukla­rında baygın haldeymiş fakat bu olayın en azından yirmi dört saat ilkin başına gelmiş olduğu sanılıyor. Bunu düşünmeye çalış­mak, düşlemek, kımıldayamayan bir insanın düşünceleri, fazlaca yıkıcı, fazlaca acı … (Kırık Köşeli İlkbahar)
  • İki sesin, çürümüş sessizliğindeydik ve bir öğleden sonrasında birbirimize bakıp birden, karşılıklı konuşmaya başladık. Sonrası kolay oldu. (Kırık Köşeli İlkbahar)
  • “Yaranın kanadığını hissettiğinde
    Sesinin titrediğini hissettiğinde
    Beni yanında say.” (Aşk Kadınlar ve Hayat)
  • Par­maklıklar tam olarak olduklarından değişik bir şey olamazlar şundan dolayı açık parmaklıklar ve kapalı parmaklıklar yoktur. Tam tersine bir kapı pek fazlaca şeydir. Kapalı olduğunda bu kapanış­tır, yasaktır, sessizliktir, öfkedir. Açık olmuş olsaydı (solunum için değil, bir iş için de değil ya da yaptırım için de değil; kapa­lı olmasının pek fazlaca başka sebepleri vardır hepimiz için) ger­çekliğin, sevgili insanların, sokakların, tatların, kokuların, seslerin, görüntülerin ve özgür olmanın teması ile gerçekliğin kurtarılmasını sağlayabilirdi. (Kırık Köşeli İlkbahar)
  • Seni sevmem lazım aşkım
    seni sevmem lazım
    isterse hep bu şekilde iki taneymiş şeklinde acısın bu yara (Aşk Kadınlar ve Hayat)
  • Bir insana gerçeği söylemek ne çirkin bir şey; hele ki bu gerçek, kişinin sabahları daha yeni uyandığında kendi kendine yapmış olduğu monologlarda, iyice açılıp büsbütün uyanmadan ve tüm gün başkalarının yüzüne bakacağı maskeyi takınmadan ilkin silinip ortadan kaldırılması ihtiyaç duyulan, son aşama itici, kendine duyduğu öfkeyle dolu, acı acı saçmaladığı sözcükler içinde bile kendine söylemekten çekindiği gerçeklerden biriyse. (Mola)
  • Bazen kendimi ne bahtsız hissediyorum, o da sırf özlediğim şeyin ne işe yaradığını bile bilmediğimden.. (Mola)
  • Tanrıyı düşünüyorum kimi zaman
    öyleki çok da fazla değil fakat
    zamanını çalmak istemem
    hem esasen o uzakta
    fakat sen yanımdasın
    şimdi üzüntü içindeyim
    üzüntü içindeyim fakat seviyorum seni
    daha nice saatler geçecek biliyorum
    bir dere şeklinde akıp sokaklar geçecek
    hep yanımda olan ağaçlar
    sema
    ve dostlar geçecek
    fakat öyleki şanslıyım ki
    seni seviyorum
    fazlaca eskiden çocukken
    fazlaca eskiden, her her neyse boş ver
    kolay bir tesadüftü esasen
    gözlerinde yitmek şeklinde tıpkı
    izin ver kaybolayım gene
    seviyorum seni
    seni seviyorum şükür ki. (Aşk Kadınlar ve Hayat)
  • Kendi kendime, bu ülkede olan milyonlarca insanoğlunun içinde, mesela babamın olmamasının fazlaca üzücü bulunduğunu söylüyorum. (Kırık Köşeli İlkbahar)
  • Doğrusu Tanrı’ya inanıp inanmadığımı bilmiyorum. Bazen düşünüyorum da eğer Tanrı var ise bu şüpheye soğuk bakmazdı. Nitekim onun (ya da O’nun?) bizlere verdiği özellikler —akıl, sağduyu, içgüdü— bizim açımızdan onun varlığından da yokluğundan da güvenli olmak için kâfi değil kesinlikle. İçimdeki bir sezgiye nazaran Tanrı’ya inanabilir ve haklı çıkabilirim ya da inanmayabilir ve gene haklı çıkabilirim. E ne doğrusu? Belki de Tanrı bir krupiyenin ifadesiyle izlerken, ben kazanan kırmızıyken siyaha oynayan zavallı bir aptalımdır. (Mola)
  • fakat ben biliyorum kim kimdir
    bu belirsizlik perdesinin arkasında
    biliyorum nerededir yar
    biliyorum tanrı nerede
    biliyorum nerede kalır ölüm
    biliyorum sen neredesin
    sis unutuş değildir
    peşin en yapılmış bir ertelemedir yalnız
    ümit ederim bu bekleyiş
    tüketmez düşlerimi
    ümit ederim bu sis
    erişmez ciğerlerime (Aşk Kadınlar ve Hayat)
  • “Öylesine alışıksın bir yere varışlara
    fakat o denli değil sıra ulaşınca ayrılışlara” (Aşk Kadınlar ve Hayat)
  • Dünyada yalnızların birbirleriyle anlaşamaması şeklinde genel bir kaide olsa gerek. Ya da yalnızlar olarak çoğumuz antipatik miyiz yoksa? (Mola)
  • Gelecek hakkında aynı fikir olmaksızın dönemin geçip gitmesine izin vermek, her şeyin en kötüsüydü. (Kırık Köşeli İlkbahar)
  • aşk bir enginardır derdim ben
    git gide kaybeder tüm muammalarını
    sonunda yalnız bir kaygı kalır elde
    bir ümit bir güzel hayalet. (Aşk Kadınlar ve Hayat)
  • …özgürlüğünü kanıyla satın alan bu kıtaya, Latin Amerika’ya… (Kırık Köşeli İlkbahar)
  • Uykusuzluk, hafta sonlarımın vebası benim.. (Mola)
  • “Seni her gece okuyacak kadar çok seviyorum,en sevdiğim kitap gibi seni okumak istiyorum,satır satır,harf harf,boşluk boşluk…” (Yıldızlar ve Sen)
  • hadi canım hadi eğer tanrı hanım olsa
    muhtemelen biz agnostikler ve ateistler
    öyleki başımıza hayır demek yerine
    hep beraber evet derdik tüm kalbimizle
    (…)
    ah tanrım ah tanrım
    hakikaten kadınsan eğer
    ezelden beridir ve ebediyen
    ne güzel skandal olurdu bu
    ne talihli ne görkemli ne olanaksız
    ne olağanüstü bir sövgü. (Aşk Kadınlar ve Hayat)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş