Eğitim

Ay Zalim Bir Sevgilidir – Robert A. Heinlein Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ay Zalim Bir Sevgilidir – Robert A. Heinlein Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ay Zalim Bir Sevgilidir kimin eseri? Ay Zalim Bir Sevgilidir kitabının yazarı kimdir? Ay Zalim Bir Sevgilidir konusu ve anafikri nedir? Ay Zalim Bir Sevgilidir kitabı ne konu alıyor? Ay Zalim Bir Sevgilidir PDF indirme linki var mı? Ay Zalim Bir Sevgilidir kitabının yazarı Robert A. Heinlein kimdir? İşte Ay Zalim Bir Sevgilidir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Robert A. Heinlein

Çevirmen: Can Çakır

Editör: Alican Saygı Ortanca

Tasarımcı: Hamdi Akçay

Orijinal Adı: The Moon Is a Harsh Mistress

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053756590

Sayfa Sayısı: 464


Ay Zalim Bir Sevgilidir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Robert A. Heinlein şüphesiz ki tarihin en etkili bilimkurgu yazarlarından; Isaac Asimov’un deyişiyle bilimkurguya yön veren üç büyük yazardan biriydi. Samuel R. Delany ise yazarın tür üstündeki tesirini, “Heinlein’ın etkisinden kurtulmaya çalışanlar her seferinde gökyüzü ya da okyanus gibi engin bir şeyle uğraştıklarını fark ediyorlar,” diyerek anlatmıştı. En iyi roman branşında Hugo Ödülü’nü dört kez kazanan üstat halen bu rekoru elinde tutuyor. Hugo ve Prometheus ödüllü Ay Zalim Bir Sevgilidir ise pek çoklarınca yazarın en iyi eseri olarak kabul ediliyor. Ay’ı Dünya’dan denetim eden Otorite’ye karşı, yalnızca mahkûm ve sürgünlerin göndermiş olduğu ceza kolonisine dönüşmüş Ay’daki isyanın ve devrimin öyküsü bu. Ayrılıkçı hareketin liderleri haline gelen bir bilgisayar uzmanı, karizmatik bir genç hanım ve yaşlı bir akademisyenin köleleştirilmiş insanların geleceğini değişiklik yapma hikâyesi. Ve birbirinden değişik bu üçlüye ek olarak, kendi kendine şuur kazanmış, gülmece yolunda tüm özelliklerini devrimin nihai başarısına adamış olan süper bilgisayar Mike’ın çabası burada anlatılan. Ay Zalim Bir Sevgilidir politika, insanlık, tutku, devrim, teknoloji, gülmece ve insan özgürlüğüne adanmış yaşamların ardında koşan bir başyapıt. LeGuin’in Mülksüzler’i benzer biçimde, siyasal bilimkurguda bir devrim! “Heyecan verici, zihin açıcı, inanç zorlayıcı… Döneminde yazılan her şeyden daha iyi!” -Theodore Sturgeon- “Ay’daki devrimi ve bilinç kazanan bir robotu incelikle anlatan eşsiz bir klasik.” -Jo Walton- “Beatles müzik için ne anlama geliyorsa, Heinlein da bilimkurgu için eşdeğer öneme sahip.” -John Scalzi- “Heinlein, bilimkurgunun üç büyük novasından biri.” -Isaac Asimov-

(Tanıtım Bülteninden)


Ay Zalim Bir Sevgilidir Alıntıları – Sözleri

  • Ufak de olsa bir talih var ise, üstüne oynamamak için fazla Aykırıyım. Bana ihtimalin bire ondan daha düşük olmadığını göster, her şeyi riske atayım.
  • … bir asırlık acı gerekmiyor, bir tek insan öyleki hissediyor. Seksen iki saniye fakat insanoğlunun sinir sisteminin ayrı ayrı hissettiği bir süre.
  • Tarih sizi izliyor.’
  • “…doğduğumuz dakika ölüm cezasına çarptırılmışızdır aslına bakarsan.”


Ay Zalim Bir Sevgilidir İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Dünya’ya Karşı Bir Devrim Mücadelesi: Ay Zalim Bir Sevgilidir: “Devrim, çok az kişinin uygulayabilecek kadar yetkin olduğu bir bilimdir. Doğru örgütlenmeye ve hepsinden önce, iletişime bağlıdır.” – Profesör Bernardo de la Paz.
Bilimkurgunun ustalarından Robert Anson Heinlein, 1907’de ABD’de hayata merhaba dedi. Deniz Harp Akademisi’ndeki eğitiminin arkasından ordunun birliğinde vazife aldı. 1934’te ise sıhhat sorunları sebebiyle emekliye ayrıldı. Kısa bir süre fizik eğitimi de alan Heinlein bilimkurgu yazmaya girişti. İlk öyküsü, devrin popüler dergilerinden Astounding Science Fiction’da yayımlandı. 1941’den başlayarak birçok roman da kaleme alan Heinlein, 4 romanı ile türün en prestijli ödülü Hugo’yu kazanmıştır. Bu alanda rekoru elinde barındıran yazar, klasik Amerikan bilimkurgusunun en büyük üç isminden biri olarak anılmaya başlandı.
1975’te ilk kez verilmeye başlanan “Bilimkurgunun Büyük Üstatları” ödülünün ilk kazananı olan yazar/i8337’a bununla birlikte çağdaşları tarafınca “bilimkurgunun dekanı” unvanı verildi. Senelerce ordunun içinde bulunması yazdığı öykü ve romanlarını bir fazlaca etkiledi. Muhafazakar ve hatta bazen ırkçılığın sınırlarında gezinen milliyetçi kimliğiyle öteki bilimkurgu yazarları tarafınca ağır eleştirilere maruz kaldı.
Daha ilkin Türkiye’de birkaç değişik yayınevi tarafınca 10’a yakın romanı ve kısa öyküleri piyasaya sürülen Heinlein’ın en mühim yapıtları içinde sayılan The Moon is a Harsh Mistress (Ay Zalim Bir Sevgilidir) adlı eseri kısa bir süre ilkin İthaki Yayınları tarafınca basılmıştı. Yıldız Gemisi Askerleri’nde olduğu benzer biçimde Bilimkurgu Klasikleri bünyesine dahil edilen bu eserin yazılma zamanı ise 1966. Heinlein’ın en mühim politik romanlarından biri olarak görülen bu eserin Hugo Ödülü’nün yanı sıra başka ödüller de kazandığını belirtmek gerek.
“Köle olduğumuzu tüm hayatım boyunca biliyordum, bu konuda da yapılabilecek hiçbir şey yoktu. Doğru, alınıp satılmıyorduk; ama elimizde olanlar ve ona sahip olabilmek için neler satmamız gerektiği konusunda Otorite’nin tekeli altında olduğumuz sürece, biz köleydik.” – Manuel O’Garcia Kelly.
Can Çakır tarafınca dilimize aktarılan kitabın adı bilimkurgu okumayan insanların dahi ilgisini çekecek özellikte. Kısa bir süre ilkin yayımlanışının 50. yılını geride bıraktığımız bu eserde birçok temayı aynı potada eritiyor Heinlein ve ortaya klasik bir bilimkurgu yapıtı çıkıyor. Tıpkı yazar/i925’in “kitap/kitap–1724”i benzer biçimde siyasal bilimkurguda bir devrim niteliği taşıyan romanın ana konusu da “devrim”.
21. yy’ın sonlarında, 2075 senesinde başlıyor öykü. Asırlardır Dünya’nın kadim dostu ve bununla birlikte kendisine en yakın gök cismi olan uydusu “Ay”dayız. Dünya’da gözden düşmüş, artık tahammül edilemeyen ve öteki insanoğlu tarafınca “suçlu” olarak addedilen kişilerin sürgüne göndermiş olduğu bir yer olarak kullanılıyor Ay. Bir nevi açık hava hapishanesi. Zamanla toplumsal bir yapıya bürünen bu insanoğlu da minimum Terra’dakiler (Dünya) kadar akıl sahibi olduğundan, içinde bulundukları durumu sorgulamaya girişir. Terra tarafınca üstünde yaşamak zorunda bırakıldıkları bu yeri kabul etmeyen ve mensup oldukları yere geri dönmeyi amaçlayan insan sayısı günden güne artış gösterir. Yaklaşmakta olan devrimin ayak sesleri de kulaktan kulağa yayılmaya adım atar.
“Ben özgürüm, etrafım hangi kurallarla sarılı olursa olsun. Eğer onları katlanılabilir bulursam, katlanırım; eğer fazla iğrenç bulursam, çiğnerim. Özgürüm, çünkü yaptığım her şey için ahlaken sadece benim sorumlu olduğunu biliyorum.” – Profesör Bernardo de la Paz.
Kendilerini “Ayrılıkçılar” olarak adlandıran ekip, Ay’ı despot bir yönetim anlayışına haiz Dünya’nın boyunduruğundan kurtarmayı hedeflemektedir. Eskiden ana vatanları olan Dünya’da varlığını sürdüren mutlak güç “Otorite”ye karşı bir araya gelen ve baş kaldıran devrimcilerin içinde zaman içinde şuur kazanan bir bilgisayar da vardır. Oldukça gelişmiş bir suni zeka olan “Mike” adlı bu bilgisayarın en büyük hobisi ise mizahtır. Şakalara olan düşkünlüğü ona “akıllı” insan dostlar kazandırır. Bunlardan ilki ise Manuel O’Garcia Kelly adlı bir bilgisayar teknisyenidir.
Profesör Bernardo de la Paz, Wyoming Knott adlı bir bayan ve Manuel ile beraber kısa bir süre sonrasında başlatılacak olan devrim hareketinin en büyük destekçilerinden olan Mike, özgürlük mücadelesi veren bu dışlanmış insanlara karşı hususi bir bağ kurar.
Mike, bir tek fizyolojik olarak devrimin bir parçası olmakla kalmaz, devrimi planlayan, eyleme geçiren ve ölümü göze alarak savaşım eden bu insanlara yapmış olduğu analizlerle somut veri akışı da sağlar. O şekilde ki, daha devrimin başlangıç safhasında onlara şanslarının 7’de 1 bulunduğunu detaylarıyla beraber açıklayacak ve bir nevi ekibin akil adamı görevini üstlenecektir.
Devrim hayaliyle yanıp tutuşan her insanın büyük bir saygı duyduğu ve koşulsuz güvenilmiş olduğu bir isim haline gelen Mike de aslen içinde bulunmuş olduğu durumdan bir fazlaca hoşnut. Dünya’ya oranla kuvvetsiz bir konumda olan Ay halkının yanında yer edinen Mike aslen hedeflenen bağımsızlık mücadelesi için biçilmiş bir kaftan özelliği taşımaktadır. Mücadelenin ileriki safhalarında da gene hesaplamalarıyla akıllı insan dostlarına destek olarak devrime yön verdiğini söylemek mümkün.
“Ahlak açısından ‘devlet’ diye bir şey yoktur. Sadece insanlar vardır. Bireyler. Her biri kendi hareketinden mesul.” – Profesör Bernardo de la Paz.
Heinlein, tıpkı kitap/kitap–60876’nde olduğu benzer biçimde bu romanında da gene savaşın bir gereklilik olup olmadığını işliyor. Militarist kimliğiyle malum yazarın öykü ve romanlarında sıkça karşımıza çıkan askeri bilimkurgu temasının altında aslen birçok eleştiri de yakalamak mümkün. Kanlı bir devrim mücadelesine şahit olduğumuz Ay Zalim Bir Sevgilidir’de de gene bunun bir örneğini görmekteyiz. Ötekileştirilen ve toplumdan soyutlanan insanların bir süre sonrasında baş kaldırması kaçınılmaz bir hale gelmektedir.
Amerikan bilimkurgusunda klasik bir hale gelen bu mevzuyu daha ilkin oldukca benzer bir tema ile işleyenlerden biri yazar/i9155’dir. Metis Bilimkurgu dizisi kapsamında basılan kitap/kitap–23321 adlı kitabı Ay Zalim Bir Sevgilidir’den tam 6 yıl ilkin kaleme alınmış olmasına karşın, oldukça benzer bir çizgide ilerlemektedir. Keza yazar/i2286’in, Heinlein’ın kitabından tam 2 yıl ilkin yazıya döktüğü kitap/kitap–21581 de gene bu tema çerçevesinde ortaya çıkmış bir yapıttır. İşbu sebeple, Robert Heinlein’ın romanında işlediği mevzu örneksiz olmamasına karşın, gerek karakter yaratımındaki başarısı, gerek kurgusu, gerekse de asla düşmeyen temposuyla bilimkurgu edebiyatının klasikleri arasına adını yazdırmıştır.
Amerikan Ulusal Kütüphanesi’nin geçtiğimiz yıl yapmış olduğu ankette Amerikan halkının en etkilendiği eserlerden biri seçilen Ay Zalim Bir Sevgilidir, dünyanın geleceğine tutulan kara bir ayna. Yer yer ütopik bir anlatımla karşı karşı kalsak da, özünde distopik bir metin bulunduğunu belirtmek gerek. Politik bilimkurgudan hoşlanan okurların kaçırmaması ihtiyaç duyulan bir yapıt.
Umarız ilerleyen aylarda İthaki Bilimkurgu Klasikleri’nde yeni Robert Heinlein kitapları da görebiliriz.
“Devrim, ulaşmayı hedeflediğim bir amaçtan çok, peşinde koştuğum bir sanat.” (Bahri Doğukan Şahin)

2075 senesinde geçen bu bilimkurgu romanında Dünya’dan Ay’a sürgüne gönderilmiş olan mahkumların özgürlüklerini kazanmak için gerçekleştirmeye çalışmış oldukları devrimi okuyoruz. Siyasi yönü fazlasıyla ağır basıyor; “otorite”, “devrim”, “bağımsızlık” benzer biçimde kavramları sorgularken buluyorsunuz kendinizi. Bu özgürlük mücadelesine bir de şuur kazanmış suni zeka Mike eklenince okumak keyifli bir hal alıyor. Devrimin düşünce ve planlama aşamaları oldukça şaşırtıyor. Ancak kitap bazen sıkıyor, durağanlaşıyor. Okuma grubumuzda bu sebeple bir miktar zorlandık diyebilirim ilerlerken.
* * *
Kitabın yazıldığı zamanda daha Ay’a ayak bile basılmadığı düşünülürse, yazarın hayalgücü karşısında saygı duymalıyız.
* * *
“Devrim, ulaşmayı hedeflediğim bir amaçtan oldukca, ardında koştuğum bir sanat.” (İrem)

(Ön not: Bu kitabın da içinde yer almış olduğu 5 görkemli bilimkurgu eserini yorumladığım videomu seyretmek isterseniz şu bağlantıya tıklayabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=BvYXVnAcIQ0)
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 21. kitap oldu. Yazarı olan Robert A. Heinlein ile ilk tanışmam Yıldız Gemisi Askerleri adlı kitabı ile olmuştu. Bu kitabı da Yıldız Gemisi Askeri benzer biçimde beğendim.
Heinlein, gençliğinde ABD birliğinde vazife almış olduğu için kitaplarında askeri unsurlara fazlasıyla yer veriyor. Bilimkurgu romanlarıyla 4 kere Hugo Ödülü kazanmayı başaran Heinlein‘ın bu kitabı da 1967 senesinde Hugo Ödülü‘nün yanı sıra Prometheus benzer biçimde mühim bir ödüle daha layık görülmüş. Yani hem Heinlein hem de Ay Zalim Bir Sevgilidir adlı bu kitap bilimkurgu kitaplarının içinde kıymetli bir yere haiz.
Kitabın konusu ise son aşama güzel. Konunun içinde politika, bilim, devrim, suni zeka ve gülmece benzer biçimde mevzulara yer verilmiş. Roman, Dünya yılı ile 2075 senesinde başlıyor. Kitabın geçmiş olduğu ana mekan ise, uydumuz olan, Ay. Dünya’da gözden düşmüş, artık tahammül edilemeyen ve insanoğlu tarafınca “suçlu” olarak kabul edilen kişilerin sürgüne göndermiş olduğu bir yer olarak kullanılıyor Ay. Zamanla örgütlenen Ay’da yaşayan bu insanoğlu, içinde bulundukları durumu sorgulamaya başlıyorlar ve Dünya’ya, kısaca mensup oldukları yere, geri dönmeyi amaçlıyorlar. Böylece devrim fikri kulaktan kulağa, yavaş yavaş yayılmaya başlıyor.
Kendilerine “Ayrılıkçılar” diyen devrimciler, Ay’ı despot bir yönetim anlayışına haiz olan Dünya’nın boyunduruğundan kurtarmayı hedefliyor. Dünya’yı yöneten “Otorite”ye karşı bir araya gelen ve başkaldıran devrimcilerin içinde zaman içinde şuur kazanan bir bilgisayar var. Oldukça gelişmiş bir suni zeka olan bu bilgisayarın adı “Mike.” Ana kahramanlarımız ise, bir bilgisayar teknisyeni olan Manuel O’Garcia Kelly, Profesör Bernardo de la Paz ile Wyoming Knott adlı bir bayan. Kahramanlarımızın devrimle ilgili fikirleri ve aralarında geçen konuşmalar son aşama güzel ve okunmaya kıymet.
Ötekileştirilen ve toplumdan soyutlanan insanların bir süre sonrasında başkaldırması kaçınılmaz bir hale gelir. Kitapta da dışlanan ve ötekileştirilen bir kısım insanların mücadelesi, daha doğrusu devrim anlatılıyor. Hiçbir otorite yada hiçbir iktidar tebasındaki kişileri görmezden gelmemeli, dışlamamalı ve ötekileştirmemeli. Otoritelerin, iktidarların yada güç sahiplerinin yapması ihtiyaç duyulan, kucaklayıcı ve sahiplenici olmaktır. Aksi halde devrim fikri, ötekileştirilen ve toplumdan soyutlanan kişilerin beyninde filizlenmeye adım atar.
Kitabın bu kadar kalınca olmasına ve devrimciler ile Otorite arasındaki kanlı savaşın bu kadar derinlemesine incelemesine gerekseme yoktu diye düşünsem de siyasal bilimkurgu seven benim benzer biçimde okurları fazlasıyla doygunluk edecek türden bir kitap. Heinlein hakikaten de oldukca usta bir bilimkurgu yazarı. Kitaptaki en beğendiğim iki alıntıyla yazımı sonlandırıyorum.
“Devrim, ulaşmayı hedeflediğim bir amaçtan oldukca, ardında koştuğum bir sanat. Bir alınyazısı deposu da değil; kaybedilmiş bir dava, ruhen minimum bir zafer kadar tatminkar olabilir.”
“Devrim, oldukca azca kişinin uygulayabilecek kadar yetkin olduğu bir bilimdir. Doğru örgütlenmeye ve hepsinden ilkin iletişime bağlıdır. Sonra, tarihteki uygun aniden saldırırlar. Doğru bir halde örgütlenilmiş ve zamanlaması iyi ayarlanmışsa, kansız bir darbe olur. Dikkatsizce ve zamanından ilkin yapılırsa sonucu iç harp, çete sertliği, katliamlar ve terör olur.” (Semih Doğan)


Ay Zalim Bir Sevgilidir PDF indirme linki var mı?


Robert A. Heinlein – Ay Zalim Bir Sevgilidir kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Ay Zalim Bir Sevgilidir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Robert A. Heinlein Kimdir?

Robert Anson Heinlein  ABd!li roman ve bilimkurgu yazarıydı. Çoğunlukla “bilim kurgu yazarlarının duayeni” olarak tanımlanan Heinlein, sert bilim kurgu türünün en popüler, etkili ve tartışılan yazarlarındandı. Bilim kurgu eserlerinde bilim ve mühendislik bakımından akla yatkınlık ölçütlerinin yükselmesini ve türün yazınsal kalitesinin artmasını sağlamış oldu. 1940’larda, The Saturday Evening Post benzer biçimde genel anlamda ana akım eserler yayımlayan dergilere yalın bilim kurgu eserleriyle sızmayı başaran ilk yazar oldu. Modern kitle pazarlama döneminde, roman boyutunda çoksatar bilim kurgu eserleri veren ilk yazarlardan biriydi. Heinlein,  Isaac Asimov ve Arthur C.Clarke uzun seneler süresince “bilim kurgunun büyük üçlüsü” olarak anıldı.

Heinlein’ın ürettiği bilim kurgu eserlerinde çoğunlukla kullanılan bazı toplumsal temalar mevcuttu: bireysel özgürlüğün ve özgüvenin önemi, bireylerin topluma karşı görevleri, örgütlenmiş dinin kültür ve hükümet üstündeki tesiri, toplumun genel görüşlerine uymayan düşüncelerin cemiyet tarafınca bastırılması vb. Ayrıca fizyolojik ve duygusal aşk arasındaki ilişki, sıradışı aileyle ilgili ilişkiler ve uzay yolculuğunun kültürel uygulamalar üstündeki tesiri benzer biçimde mevzuları ele aldı. Bu mevzuları yerleşmiş fikirlere aykırı halde ele alması, eserlerinin oldukca değişik şekillerde algılanmasına ve hatta kimi süre birbiriyle tutarsız olduklarının öne sürülmesine sebep oldu. Mesela 1959 tarihindeki Yıldız Gemisi Askerleri romanı militarizmin, hatta bir yere kadar faşizmin savunusu olarak değerlendirildi. Oysa romanda safi militarist düşüncenin değişmezliği ve aptallığına ilişkin pek oldukca bölüm vardı. Öte taraftan 1961 tarihindeki Stranger in a Strange Land romanı Heinlein’ın beklenmedik şekilde cinsel devrimin ve karşı-kültür hareketinin öncüsü olarak değerlendirilmesine, poliamori ya da görevli poligami kavramlarını popülerleştiren şahıs sayılmasına yol açtı.

Heinlein romanlarıyla dört kere Hugo ödülü kazanmıştır. Yayınlanmalarından elli yıl sonrasında üç romanı daha, geçmişte ödül verilmemiş seneler için geriye dönük verilen “Retto Hugo” ödülüne kıymet görüldü. Ayrıca Heinlein, Science Fiction Writers of America’nın yaşam boyu başarı alanında verdiği Büyük Usta Ödülü’nün de ilk sahibi oldu.

Ölümünden sonrasında eşi Virginia Heinlein yazarın mektuplarını ve notlarını bir araya getirerek bir tür otobiyografik kariyer değerlendirmesi hazırladı. Bu emek harcama 1989’da Grumbles from the Grave adıyla gösterildi.

Heinlein’ın eserlerinde kullandığı “grok”, “TANSTAAFL” ve “waldo” benzer biçimde bazı terim ve kelimeler hemen sonra İngilizce dilinin birer parçası haline geldi.

İlk hikâyesi “Hayat-Çizgisi” 1939 senesinde yayınlanmıştır.


Robert A. Heinlein Kitapları – Eserleri

  • Ay Zalim Bir Sevgilidir
  • Yıldız Gemisi Askerleri
  • Yaban Diyarlardaki Yabancı
  • Uzayda Kaybolanlar
  • İkiz Yıldız
  • Kızıl Gezegen
  • Kaybolan Miras
  • Uzay Elbisemle Yolculuğa Hazırım
  • Yeni Dünyalara Doğru
  • 2100 Senesinde İhtilal
  • All You Zombies
  • Merih’te Panik
  • Dünya Batıyor


Robert A. Heinlein Alıntıları – Sözleri

  • “Eğer Şeytan Tanrı’nın yerine geçseydi, tanrılık vasıflarını üstüne alması icap ettiğini görürdü.” (İkiz Yıldız)
  • Siz gençlerin en aptal tarafı, bir mevzuyu anlayamadığınız süre, onun hakikat olamayacağını sanmanız, diye Joe devam etti. İhtiyarlarınızın hatası ise, anlayamadıkları bir mevzuyu, başka bir halde yorumlamaları ve böylece anladıklarını sanmaları. (Uzayda Kaybolanlar)
  • “Bir kez aslen epeyce çoktur.” (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Bir oldukca gördün, üstelik onları canlı olarak gördün. Buda bir çok psikologda olmayan bilgilere sahipsin anlama gelir. Sence fikir ne demek? Bedenin işleyişini elde eden şey nedir? (Kaybolan Miras)
  • Benim dini inancım Tanrıyla kendi aramdaki hususi bir meseledir. (2100 Senesinde İhtilal)
  • Mark Twain’in sözünü bilir mısınız?
    ‘Tanrı alıştırma olsun diye budalayı yarattı, o budala da gidip okul yönetimi denen şeyi kurdu.’ (Kaybolan Miras)
  • Ufak de olsa bir talih var ise, üstüne oynamamak için fazla Aykırıyım. Bana ihtimalin bire ondan daha düşük olmadığını göster, her şeyi riske atayım. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
  • Değerin hiçbir türlüsü parasız değildir. Nefes bile doğum esnasında çaba ve acıyla satın alınır… “Yeni doğan bir bebeğin yaşamak için savaşım etmesi benzer biçimde siz de oyuncaklarınız için ter dökmek zorunda kalsaydınız, daha mutlu olurdunuz… ve doğal daha varlıklı. Bazılarınızın servetinin yoksulluğuna acıyorum.” (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Lider ilkesi benzer biçimde bir saçmalık; totalitarizm; insanlara kişi olarak ehemmiyet vermeden, salt ekonomik ve politik birimler gözüyle bakılmış olduğu için özgürlüğe koyulan tüm o engellemeler. Saygınlık diye birşey kalmadı – söyleneni yap, söylenene inan ve çeneni kapat! İşçiler, askerler, ıslah birimleri…
    “Eğer yaşamın amacı bu olsaydı işe bilinci dahil etmenin hiçbir anlamı olmazdı.” (Kaybolan Miras)
  • Tüm düzgüsel insanoğlu, telepati, evvel bilme, hususi bir matematiksel beceri, gövde ve işlevleri üstünde hususi bir hâkimiyet benzer biçimde, söz ettiğimiz tüm –ya da muhtemelen bir çok– garip kabiliyetleri kullanma potansiyelini taşır. Bu potansiyel beceri, beynin belirli bölgelerinde gizlidir. (Kaybolan Miras)
  • Binlerce insana duygusal yönden seslenerek onları istediği yola sürükleyebilirsin. Bu onları man­tık kanalıyla uyarmaktan daha kolaydır. (2100 Senesinde İhtilal)
  • “Sanırım mizahın zirvesi, kıçının üzerine düşmekten ibaret.” (Yaban Diyarlardaki Yabancı)
  • … bir asırlık acı gerekmiyor, bir tek insan öyleki hissediyor. Seksen iki saniye fakat insanoğlunun sinir sisteminin ayrı ayrı hissettiği bir süre. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
  • …Felsefede hiçbir numara yok aslen. Panayır meydanlarında satılan pamuk helvadan yedin mi asla? İşte, felsefe de onun benzer biçimde bir şey; sanki esaslıymış benzer biçimde durur, çok da fazla güzel görünür, tadı da tatlıdır, fakat iş ısırmaya erişince dişlerini bir türlü geçiremezsin, yutmaya çalışırken insanoğlunun ağzına hiçbir şey gelmez. Felsefe, kelime-kovalamacadır, kuyruğunu kovalayan köpek kadar önemi vardır sadece… (Kaybolan Miras)
  • “Anlarsan affedersin” lafi sacmaliktan baska bir sey degil. Bazen bir seyi daha iyi anladiginizda ondan daha çok igrenirsiniz. (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Jamie, Amerika’nın batısındaki bir vakası hatırladım. Saygın bir yurttaş ustalaşmış bir silahşörü arkasından vurmuş. Niye diğer adama silahını çekme şansı vermediğini sorduklarında sağ kalan, ‘İyi de, o şimdi ölü, bense hayattayım, aslına bakarsan istediğim de buydu,’ demiş.Jamie, eğer namussuzun birine sportmence davranmaya kalkarsan başın belaya girer. (Kızıl Gezegen)
  • Hiçbir insan kendi rı­zası olmadan yönetim edilemez. Üç nesildir Ame­rikan halkı beşikten mezara dünyanın en parlak zeka ve yetenekli pisiko-teknisyenleri tarafınca işlenmektedir. İnanıyor onlar. Yeterli pisiko­lojik hazırlık yapılmadan onları özgür bıra­kırsanız gene zincirlerine döneceklerdir. (2100 Senesinde İhtilal)
  • …güneşin doğduğunu 30 kere ya da 300 kere görmüşsün, ne farkına varır? Mesut yaşamış mısın, önemli olan odur. (Merih’te Panik)
  • Silahlar tehlikeli değildir; İnsanlar tehlikelidir. (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • “Yalnızlıktan hasret, özlemden bir hayal hayata merhaba dedi.” (Uzayda Kaybolanlar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş