Baba Bana Bağırma – Akgün Akova Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Baba Bana Bağırma – Akgün Akova Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Baba Bana Bağırma kimin eseri? Baba Bana Bağırma kitabının yazarı kimdir? Baba Bana Bağırma konusu ve anafikri nedir? Baba Bana Bağırma kitabı ne konu alıyor? Baba Bana Bağırma PDF indirme linki var mı? Baba Bana Bağırma kitabının yazarı Akgün Akova kimdir? İşte Baba Bana Bağırma kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Akgün Akova
Yayın Evi: Kara Karga Yayınları
İSBN: 9786052241172
Sayfa Sayısı: 112
Baba Bana Bağırma Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
asla kimse yanımda kal demiyorsa sana
oltaya takılır benzer biçimde vardığın deniz kentleri
bulutlarla evlenmiş dağ yolları
ağızlara sıcak ekmek dağıtan şu güzelim sabahleyin
hiçbiri kal demiyorsa sana
kırların kokusu, yol tutkusu, sonsuzluk duygusu
aşka düştüğünde gözlerinde biriken deliler
kal demiyorsa aniden bir kırlangıç
çakan şimşeğin içinden geçerken
kal demiyorsa
senden süratli küçülen gölgen
kıvrılan merdivenlere benzeyen kediler
ve yaban otları, ruhunun üstünde biten
gel benimle kal demiyorsa
bir zamanlar sana deli divane olan bayanlar
karasevda benzer biçimde demlenmiş çay
kumdan kalelere konan martılar
bunca süre neredeydin
niçin geç geldin anlama gelir bu sessiz bir şekilde
anla
Baba Bana Bağırma Alıntıları – Sözleri
- Kafandaki duvarları
Niye cebine koymuyorsun sen baba - baba bana bağırma
bacağından vurulursa bir şiir
nereye kadar gidebilir - bizlere
dipsiz çöp kutuları borçlusun İstanbul
Kızkulesi’nin ağzına çatal bıçak sokanları
bahçeleri otopark yapanları içine atmak için
atmak için ayakkabı kutularında banka şubesi açanları - kafandaki duvarları
niye cebine koymuyorsun sen baba - yanlış anahtar
içinde döndüğünde
yaralanır mı kilit - ayağa fırlayıp televizyonun arka kapağını söküyorum çatır çatır
uyku hapları dükülüyor içinden binlerce, binlerce, yüz binlerce
milyonlarca hakaret dökülüyor, milyonlarca kara çalma ve yalan - hepimiz kuşları unutmuşsa eğer
mıçayım UFOlarına - yol ıslanmasın diye
şemsiye açanlara
baba bana bağırma
Baba Bana Bağırma İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Bir baba iyi mi olmalı..
Şiddetli, otoriter…. Biraz da anlayışsız dimi
Neden baba bôyle biçimlenmiş kafalarda..
Yasalar gereği mi bu şekilde, yoksa örfi geleneklere gore baba evin reisi o derse o mu…
Bazen düşünüyorum, her neyse bende kalsın.. (Şa)
Hiç kimse yanımda kal demiyorsa sana
Oltaya takılır benzer biçimde vardığın deniz kentleri
Bulutlarla evlenmiş dağ yolları
Ağızlara sıcak ekmek dağıtan şu güzelim sabahleyin
Hiçbiri kal demiyorsa sana
Hırların kokusu, yol tutkusu, sonsuzluk duygusu
Aşka düştüğünde gözlerinde biriken deliler
Kal demiyorsa aniden bir kırlangıç
Çakan şimşeğin içinden geçerken
Kal demiyorsa
Senden süratli küçülen gölgen
Kıvrılan merdivenlere benzeyen kediler
Ve yaban otları, ruhunun üstünde biten
Gel benimle kal demiyorsa
Bir zamanlar sana deli divane olan bayanlar
Karasevda benzer biçimde demlenmiş çay
Kumdan kalelere konan martılar
Bunca süre neredeydin
Neden geç geldin anlama gelir bu sessiz bir şekilde
Anla (Mahmut Keçeci)
Akgün Akova’nın “Baba Bana Bağırma” şiir kitabını okudum. Bir mezattan almışım fakat hangisinden aldığımı hatırlamıyorum. Akgün Akova imzalı bir kitap çıktı. 94 senesinde Güzide’ye imzalamış. Ey Güzide niye sattın bu kitabı vicdansız Güzide. Belki de ölüm, kalım olmuştur, Nazım’ın şiirindeki benzer biçimde bir “savruk torun” her şeyi iğrenç etmiştir Bir hafta evde kalınca gevezelik kaçınılmaz Akgün Akova bir harp muhabiriymiş. E doğal olarak ozan de. Turgay Fişekçi, Akgün Akova ve Sunay Akın sanırım kendilerine “Çapanist” diyorlarmış. Benn Turgay abinin şiirlerini severim, Akgün Akova’nın şiirlerini de severim. Akgün abinin mizahı yerindedir. Şiirde klişeye en uzak şairlerdendir. Belki bigün Zorba Kitabevi & Kafe’ye söyleşiye çağrı ederiz. Aslında edecektik, Turgay abiden numarasını almıştım, arayıp çağrı edecektim; fakat işte malum tikkanı açamadık, “salgına gittik dönecez” yazdık kapıya. Baba Bana Bağırma şiirinden: “baba bana bağırma / bilincinde değilsin / arkasını ezilenlerin yaladığı / bir posta puludur dünya / bir karadelik yutana kadar uzayda bizi / … / baba bağırma / bacağından vurulur bir şiir / nereye kadar gidebilir / bana bağırma baba / yoksa her şey bitebilir / … / baba bana bağırma / bübülleri kaçırdın ormanlarımdan / kulaklarımın kapılarını havalara uçurdun / kapılar baba kapılar pencereleri alıp gittiler / tenorlar firar etti ses tellerinden / çevreye saçıldı yavru diktatörler Şiir iyi ki var… #akgünakova #bababanabağırma #şiir #türkiyeedebiyatı #poem #bookstagram #instagram #instalike #book #kitap #zorbakitabevikafe #zorbasahaf #kitaplık #neokusam #neokudum #kitapaşkı (Özgür Çırak)
Baba Bana Bağırma PDF indirme linki var mı?
Akgün Akova – Baba Bana Bağırma kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Baba Bana Bağırma PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Akgün Akova Kimdir?
Akgün Akova (d. 1962, Akyazı), Türk ozan. Şiir haricinde fotoğrafçılıkla da ilgilenen Akova’nın tecrübe etme, fotoğraf, seyahat alanlarında da kitapları vardır. Seyahat editörlüğü, tabiat fotoğrafçılığı ve seyahat yazarlığı da meydana getiren ozan, hem üniversitelerde hem de hususi eğitim kurumlarında “yaratıcılık” dersleri de vermektedir.
Hayatı
1962 senesinde Sakarya’ya bağlı Akyazı ilçesinde dünyaya geldi. Gebze Lisesi’nin arkasından Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü ve İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nü tamamladı. 1984 senesinde ilk şiiri Milliyet Sanat dergisinde gösterildi. İlk şiir kitabı olan Sansürttürme Ozan Abüüü 1991 senesinde yayımlandı. Şaire 1993 senesinde Truva Şiir Ödülü, 2003 senesinde ise Dionysos Şiir Ödülü verildi. Akova, denemelerinin yer almış olduğu Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü adlı kitabıyla ise 1998 senesinde Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü’ne layık görüldü. Kadir Has Üniversitesi ve Akademi İstanbul benzer biçimde eğitim kurumlarında “yaratıcılık” dersleri de veren ozan ek olarak TRT ve Açık Radyo’da sunuculuk, metin ve program yazarlığı da yapmış oldu. Voyager, Skylife, National Geographic benzer biçimde dergilerde seyahat yazıları da gösterilen Akova 1998-2006 yılları aralığında Voyager dergisinde gezi editörü olarak da çalıştı.
Akgün Akova Kitapları – Eserleri
- Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
- Elimi Tut Yeter
- Baba Bana Bağırma
- Aşk ve Kuyrukluyıldız
- Sevdiğim Kadın Adları Gibi
- Güzel Atlar Ülkesi
- İki Ozan Arasında İstanbul
- İçimden Geçen Yolda
- Yüzünden Yollar Çıkardım
- Pepetye
- Seçme Şiirler
- Sansürttürme Ozan Abüü
- Iyi sabahlar Deme Sanatı
- Sevdiğim Kadın Adları Gibi
Akgün Akova Alıntıları – Sözleri
- “İnsanın cümle yaratılmışla
dengede
sevgi ilişkisinde olması
günümüzde her zamankinden daha
önemliyken,
bunca sevgisizliğe,
bunca yalnızlığa,
bunca yabancılaşmaya
itilişimiz niçin?” (Güzel Atlar Ülkesi) - senin yüzün
eski kuşların yeni seyir defteri.. (Seçme Şiirler) - “Iyi sabahlar’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Iyi sabahlar diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş anlama gelir. Gönül çelendir iyi sabahlar, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, ‘Bu sabahleyin ışığın elinden beraber tutalım mı?’ cümlesinin kısaltılmışıdır.
Iyi sabahlar, kardeşidir merhaba’nın. Kolay gelsin’in, teşekkür ederim’in yakınıdır. İyi geceler’i soracaktır olursanız, o da iyi sabahlar’ın pijama giymiş halidir!” (Iyi sabahlar Deme Sanatı) - “İnsanın cümle yaratılmışla
dengede
sevgi ilişkisinde olması
günümüzde her zamankinden daha
önemliyken,
bunca sevgisizliğe,
bunca yalnızlığa,
bunca yabancılaşmaya
itilişimiz niçin?” (Güzel Atlar Ülkesi) - Şiir, lapa lapa kar yağarken simsiyah bir suyun üstünde süzülen bembeyaz bir kuğunun bir köprünün altından, sırtında kavga eden sevgililerin fırlattığı kırmızı güllerin birkaç yaprağı ile geçmesidir ve sonrasında kuğunun kanat çırparak gül yapraklarını karanlık sulara savurmasıdır.Budur şiir , tastamam budur! (İçimden Geçen Yolda)
- elin elime bağlanmıyorsa aşkla
istedikleri kadar köprü yapsınlar
İstanbul Boğazı’na, boşuna! (Yüzünden Yollar Çıkardım) - Kafası bozuk şöförlerin sürdüğü
İETT otobüslerine binin
İşiniz eceleyse (Pepetye) - yürekten yüreğe savrulan çiçektozudur aşk (Sevdiğim Kadın Adları Gibi)
- Bazı sözcükler vardır, onların kullanılma çokluğu, toplumun içinde bulunmuş olduğu durumu belirlemek için önemlidir. “Merhaba” sözcüğü bunlardan biridir, “Iyi sabahlar” bir diğeri. “Seni seviyorum”, “Tebrik ederim”, “Yardım edebilir miyim?”i de sözcük trenimize vagon olarak ekleyebiliriz. Ama içlerinde iki tanesi vardır ki, insanların arasındaki buzdağlarını eritip dostluk köprüleri kurarlar: “Teşekkür ederim” ve “Özür dilerim”. (Elimi Tut Yeter)
- Iyi sabahlar’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Iyi sabahlar diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş anlama gelir. Gönül çelendir iyi sabahlar, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, “Bu sabahleyin ışığın elinden beraber tutalım mı?” cümlesinin kısaltılmışıdır. Iyi sabahlar, kardeşidir merhaba’nın Kolay gelsin’in, teşekkür ederim’in yakınıdır. İyi geceler’i soracaktır olursanız, o da iyi sabahlar’ın pijama giymiş halidir! (Iyi sabahlar Deme Sanatı)
- hepimiz kuşları unutmuşsa eğer
mıçayım UFOlarına (Baba Bana Bağırma) - “bigün ayrılırsak
dövünen fazlaca olur, sevinen daha fazlaca
takla atanlar olur haber üzerine
göbek atanlar
ülseri azanlar olur
bigün ayrılırsak bak kötü olur” (Aşk ve Kuyrukluyıldız) - ki giysileri sevmem
gizlerler güzelliğini (Sevdiğim Kadın Adları Gibi) - Ben de dışı büyümüş, içi çocuk kalmış biriyim. (Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü)
- patlayýp seyircileri öldüren bir futbol topudur son dakikada
bunlarýn hiçbiri
hiçbiri deðilse barýþ
söyle sevgilim
savaþýn düþ kurduðu yerlerde
hangi yüzsüzün uydurduðu bi’ sözcüktür
þu dillerden düþmeyen barýþ (Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü) - ben sende unutup her şeyi sevgilim
her şeyi unutup
buldum kaybolmanın güzelliğini
içindeki yollarda (Yüzünden Yollar Çıkardım) - ../her an bir dilim şiir bulunurdu kıyı köşesinde,
içim sıkılırsa kalkar o şiire yanaşırdım, okurdu beni.. (Aşk ve Kuyrukluyıldız) - “ne güzel bir roman olur” diye mırıldanmıştım
seni ilk gördüğümde
… (Yüzünden Yollar Çıkardım) - Sevgiyi hak edene değil de muhtaçmış benzer biçimde görünene verdiğimiz müddetçe üzülen hep biz olacağız. (İki Ozan Arasında İstanbul)
- “n’apalım senin huyun da bu şekilde
ona bok çuvalının yanında ipekböceği olmak” (Aşk ve Kuyrukluyıldız)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!