Eğitim

Başa Gelen – Bodo Kirchhoff Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Başa Gelen – Bodo Kirchhoff Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Başa Gelen kimin eseri? Başa Gelen kitabının yazarı kimdir? Başa Gelen konusu ve anafikri nedir? Başa Gelen kitabı ne konu alıyor? Başa Gelen PDF indirme linki var mı? Başa Gelen kitabının yazarı Bodo Kirchhoff kimdir? İşte Başa Gelen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Bodo Kirchhoff

Çevirmen: Anıl Alacaoğlu

Editör: Cem Alpan

Editör: Şebnem Sunar

Tasarımcı: ­Başak­ Nur­ Vanlıoğlu

Orijinal Adı: Widerfahrnis

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750745836

Sayfa Sayısı: 192


Başa Gelen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Büyük bir şehirde ufak bir yayınevi işleten Reither işini tasfiye etmiş, Alpler’in eteğinde pastoral bir vadiye yerleşmiştir. Bir akşam kapısı çalınır; beklenmedik bir misafir onu bir yolculuğa çıkarmaya gelmiştir. Zira aşk ötelenemeyen, acil bir duygudur ve ânı yakalamayı arzular.

Ama sonrasında yaşam bambaşka bir yöne savrulur. Başa Gelen, kaçınılamayan şeyler üstünde son sürat ilerleyen bir yol romanı. Geçerken karşılaştıklarımızı, yol boyu öğrendiklerimizi geçmişin yüklerini sırtlanmadan kucaklayıp kucaklamayacağımıza dair giderek buruklaşan bir deneyim; mideye sessiz sedasız oturan bir yumruk, yaşamın bir darbesi. Aslında: Kalp kırıklığı.


Başa Gelen Alıntıları – Sözleri

  • Ama iyi kitapların çoğunda birileri hep geçmişini düşünmez mi?
  • … bu sebeple bir yolculuğa kitapsız çıkılmazdı.
  • İnsan hayatta neyi anlamlı buluyorsa, anlamlı olan oydu ve bu aşamada artık ne bir yanlışlık kalıyordu geriye ne de bunu düzeltebilecek herhangi bir şey.
  • Ama iyi kitapların çoğunda, birileri hep geçmişini düşünmez mi?
  • Tüm güzel şeyler er ya da geç son kez yaşanıyor, dedi. Son seferini insanoğlunun kendisinin belirlemesi daha iyi.
  • … mutlu olmak da şansla ilgiliydi, talih kimi zaman mutluluğa, kimi zaman hüsrana götürürdü insanı.
  • İnsanın kendi adını bir kapı tabelasında değil bir kitap kapağının üstünde görme isteğinin, iyi kitapların ölüm sebebi bulunduğunu biliyor musunuz?
  • … eğer iki insan yaptıkları şeye hemen hemen inanmıyorlarsa bunu öyleki dikkatle yaparlar ki, biri ötekinin sargısını söküyor, yarasını temizliyor sanırsın.
  • Pardon fakat, ne zamandan beri kitaplar hakkında konuşmak için gündüzler gecelerden daha uygun oldu?
  • … kendi kalbi söz konusu olunca ne acele yanılıyordu insan.


Başa Gelen İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ilk olarak kitabın dilinden bahsedeyim birazcık. Yine değişik bir üslup, değişik bir ifade. Diyalog yok. Sadece virgülle kimin konuştuğunu anlıyorsunuz.
Bir tabir vardı; yoğun fakat akıcı diye Bu da durağan fakat akıcı bir ifade. Bu arada oldukça keyif alarak ve sevmiş olarak okudum. Tercüme anilalacaoglu
Zaten iyi bir eserin beni beklediğini biliyordum.
Konusuna gelirsem, yayınevi işletmeciliğinden emekli olmuş Reither’in bir akşam kapısı çalınır. Kapıyı çalan misafir ise daha ilkin şapka dükkanı olan bir bayan, Leonie. Ve ayaküstü tanışmışlığın ve sohbetin üstüne ani bir kararla yolculuğa çıkmaya karar verirler. Kafa nereye biz oraya misali. İkisinin ortak noktası kayıpları. Hayata karşı. Bu yolculukta onlara eşlik edenler ise pişmanlıklar, anılar, yarım kalmışlıklar, özlemler, yeni başlangıçlar. Ve yolda karşılaştıkları dilini bilmedikleri bir kız evladı. Bir söz vardı ‘yol insanı başkalaştırır’ diye. Bu kitap bana bunu hatırlattı. Oldukça iyi yaratı. Oldukça sevdim. (Cigdem)

Başa gelen: Geleneksel anlatim tarzının dışına çıkılarak yazılmış olan bu yaratı, okuyucusunu devamlı tetikte olmaya zorluyor.. Konuşma çizgilerinin, tırnak işaretlerinin olmadığı diyalogları okurken, konuşmalar iç içe geçiyor ve cümlenin kime ilişkin bulunduğunu kimi zaman anlayamıyorsunuz bile..
Yeni tanışan iki kişinin yol öyküsünü özetleyen kitabımızda vakalar, oldukça durağan şekilde aşama kaydediyor.. Büyük şehirde yayinevi işleten Reither, işler yolunda gitmeyince her şeyi bırakıp Alpler’in eteğinde bir kasabaya yerleşiyor.. Bir akşam tanımadığı bir bayan kapısını çalıyor ve ayaküstü başlamış olan söyleşi aniden gün doğumunu seyretmek için ufak bir gezintiye çıkma fikrine kadar varıyor..Eskiden bir şapka dükkanı işleten ve tasarımcı olan Kadın kahramanımız Leonie Palm, kızının ağlatısal ölümünden sonrasında kasabaya yerleşmiş ve bir kitap yazmıştır, amacı bu seyahat esnasında yazdigi kitabi Reiher’e okutup, yayımlanmaya uygun olup olmadığı mevzusunda düşünce almaktır.. Birbirini asla tanımayan bu ikili, yol boyu geçmiş hakkında derin sorgulamalara giriyorlar.. Sonrası mi, sonrası şehirden şehire günlerce devam eden bir seyahat.. Birde bu yolculuğa sığınmacı bir kız çocuğunun dahil olmasi ile beraber vakalar daha da beklenmedik bir hale geliyor..
Herkese hitap edebilecek bir kitap değil fakat değişik tarzları seven okurlar için güzel bir tavsiye olabilir.. Keyifli okumalar arzuluyorum her insana.. (özüm okur)

Bodo Kirchhoff çağdaş Alman edebiyatının en önemli isimlerinden ve #başagelen kitabıyla 2016’da Alman Kitap Ödülü’nü kazanmıştır.
.
Başa Gelen eskiden şapka mağazası işleten bir hanımla,emekli olmuş daha önceden yayınevi sahibi olan bir insanın plansız yolculuğa çıkmalarının hikayesi. Bu yol ileri yaşlardaki çiftin hem ilişkilerinin süreci hem içsel değişimlerinin. Ertelenen istekler, eşyaya bağımlılık ve sona yaklaşırken gelen yaşfakat arzusuyla kişinin yerleşik düzenin dayatmalarından vazgeçmesi.
.
Mülteci problemi hikayenin merkezinde, yalıtılmış dünyasında yaşayan adam karakter duyarsız olduğu sorunlara kendi acılarına temas ettiğinde farkındalık kazanıyor, ilginçtir okur da aynı süreçten geçiyor. Yolda karşılaştıkları kırmızı elbiseli mülteci kız çocuğu ile mülteci sorunları açığa çıkıyor; “Onu anlayacak birini arıyormuş, onu alıkoyacak birini değil.” cümlesi mültecilere yaklaşımdaki temel problemi mükemmel ifade ediyor.Aynı zamanda karakterlerin teğet geçtikleri alternatif hayatlarına bir bakış.Kaçırılan gerçekliklerini dolaylı olarak deneyimliyorlar ve değişimlerindeki tetikleyici niçin.
.
Karakterin ilişkileri anlayış,eşitlik ve kişiliklerine saygı üzerine kurulu, günümüzde çok sık rastlayamadığımız bir ilişki.
.
#bodokirchhoff un özgün bir anlatımı var. Direkt resmi gösteriyor okura, kirlenmiş çevre, tüm sorunlara duyarsız tek derdi fotoğraf çekmek olan bir insanlık şeklinde günümüzün sorunları satır aralarında okurun zihninde canlanıyor.
.
Yazın dünyasına yoğun bir eleştiri var ve kitapta en sevdiğim detaylardandı. Aşka tutunamaya çalışan bir çiftin yolculuğunda çağımızda geldiğimiz noktayı detaylarda vermiş. Karakterlerin kazandığı farkındalığı okur da kazanıyor bilgileri irdelikçe.
.
Yazım tekniği çok ilginç, yüklemsiz devrik cümleler, cümle içinde büyük harfle başlayan vurgular, nokta yerine kullanılan virgüller, kısa çizgilerin yoğunluğu ve karakterlerin diyalogları ile anlatıcının konuşmalarının iç içe geçtiği bir metin. Evet en çok Bodo’nun üslubundan etkilendim,bambaşkaydı.
.
anilalacaoglu nun çevirisini çok severim ve Bodo muhteşemdi. (Vox Nihili)


Başa Gelen PDF indirme linki var mı?


Bodo Kirchhoff – Başa Gelen kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Başa Gelen PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bodo Kirchhoff Kimdir?

1948 Hamburg doğumlu, Alman roman yazarı.


Bodo Kirchhoff Kitapları – Eserleri

  • Kum Adam
  • Başa Gelen
  • Efendinin İnsanlığı


Bodo Kirchhoff Alıntıları – Sözleri

  • … bu sebeple bir yolculuğa kitapsız çıkılmazdı. (Başa Gelen)
  • Herkesin iyi bilmiş olduğu bir kokuydu bu. Mutluluğun kokusu. (Kum Adam)
  • … kendi kalbi söz konusu olunca ne acele yanılıyordu insan. (Başa Gelen)
  • Oysa bu sözleriyle bana acı verdiğini bilmeliydi; öyleki bir acı ki ben bile şaşırmıştım. Âşık olma yeteneğimi yitirdiğimi sanıyordum bunca zamandır. (Kum Adam)
  • İnsan biriyle ilk karşılaşmış olduğu ânı, sonradan hep abartır. Ama ben, karşımdakinin iyi mi biri bulunduğunu bir bakışta anlamıştım. (Kum Adam)
  • İnsanın ne denli deneyimli olursa olsun anlamadığı oldukça şey bulunduğunu kavrıyorum artık. (Kum Adam)
  • Tüm güzel şeyler er ya da geç son kez yaşanıyor, dedi. Son seferini insanoğlunun kendisinin belirlemesi daha iyi. (Başa Gelen)
  • Ama iyi kitapların çoğunda birileri hep geçmişini düşünmez mi? (Başa Gelen)
  • … eğer iki insan yaptıkları şeye hemen hemen inanmıyorlarsa bunu öyleki dikkatle yaparlar ki, biri ötekinin sargısını söküyor, yarasını temizliyor sanırsın. (Başa Gelen)
  • Aşk bir bakıma çılgınlığın ta kendisidir, bir ihtimal birazcık da abartı. (Kum Adam)
  • İnsan hayatta neyi anlamlı buluyorsa, anlamlı olan oydu ve bu aşamada artık ne bir yanlışlık kalıyordu geriye ne de bunu düzeltebilecek herhangi bir şey. (Başa Gelen)
  • İnsanın kendi adını bir kapı tabelasında değil bir kitap kapağının üstünde görme isteğinin, iyi kitapların ölüm sebebi bulunduğunu biliyor musunuz? (Başa Gelen)
  • Helen oldukça farklıydı. Dikkafalılığının yanında birçok garip yanı vardı. Başladığı her işin sonunu getirirdi. (Kum Adam)
  • Aslında kendimi hiçbir süre yürekli saymamıştım , aslına bakarsanız değildim de. Yalnızca mantıklıydım . Mantıklı yanımın nerede ağır bastığını pek bilmemekle beraber -belki de birazcık korkaktım – genel anlamda kendimi mantıklı hissediyordum, tıpkı insanoğlunun kendini sıhhatli ya da hasta hissettiği şeklinde. (Kum Adam)
  • … mutlu olmak da şansla ilgiliydi, talih kimi zaman mutluluğa, kimi zaman hüsrana götürürdü insanı. (Başa Gelen)
  • Bir çocuğun kalbi iyi mi kazanılır? Elimin altından yitik gittiğini sezerken,
    tüm benliğim acıyla kıvranıyordu. Bu fikir bile beni kahretmeye yetiyordu. (Kum Adam)
  • Aslında insanları avutmak benim en iyi becerdiğim işlerden biriydi. Ses tonum sanki salt bunun için yaratılmıştı. (Kum Adam)
  • Ama iyi kitapların çoğunda, birileri hep geçmişini düşünmez mi? (Başa Gelen)
  • Pardon fakat, ne zamandan beri kitaplar hakkında konuşmak için gündüzler gecelerden daha uygun oldu? (Başa Gelen)
  • kendini her türlü fena alışkanlığa, hatta aşka karşı bile korumuştu. Tanrıya inansaydı kim bilir çevresinde bir manastır oluşurdu. Ama onun inanılmış olduğu tek şey, gerçeğin kendisiydi, yalansız dolansız bir dünyaydı. (Kum Adam)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş