Eğitim

Batı Mitolojisi – Joseph Campbell Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Batı Mitolojisi – Joseph Campbell Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Batı Mitolojisi kimin eseri? Batı Mitolojisi kitabının yazarı kimdir? Batı Mitolojisi konusu ve anafikri nedir? Batı Mitolojisi kitabı ne konu alıyor? Batı Mitolojisi PDF indirme linki var mı? Batı Mitolojisi kitabının yazarı Joseph Campbell kimdir? İşte Batı Mitolojisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Joseph Campbell

Çevirmen: Kudret Emiroğlu

Yayın Evi: Islık Yayınları

İSBN: 9786056469985

Sayfa Sayısı: 528


Batı Mitolojisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Joseph Campbell’in “Tanrının Maskeleri” dizisi, tüm dünya mitolojilerinden bir seçme değil; mitolojiyi insanlığın ürettiği anlama ve anlamlandırma çabası olarak başta felsefe, insanbilim, psikoloji olmak suretiyle öteki disiplinlerden ve edebiyattan da yararlanarak çözümlediği ve aynı anda tüm bu insanlık birikiminin mitolojiden yararlanarak da anlaşılabileceğini ortaya koyan “sav”li bir başyapıttır. Campbell bu tezini, insanlığın doğum, ölüm, sevgi karşısındaki “alınyazısı”ine karşı tek bir kaynaktan doğup gelişen ve farklılaşan içsel yaşamının bütüncüllüğü üzerine kurduğu için de başarılıdır. Dünyanın tarihe geçmiş ve antropologlar eliyle toplanmış mitoslarını anlamlı bir bütünsellik içinde öğrenirken, Freud, Jung, Mann, Spengler, Schopenhauer, Nietzsche, Goethe, Wagner, Joyce, Picasso ve daha birçok düşünür ve sanatçının bu dünyaya bakışlarına, bir de bu şekilde bir pencereden bakacaksınız.

Batı Mitolojisi Doğu, İran düalizmi ve Batı’nın Orta Doğulu kökenlerini ortaya koyarak, anaerkil dönemden ataerkil döneme, kahramanlar çağından tanrılar çağına, büyük klasiklerden büyük dinlere ve Reformasyon’a ulaşır. Vecd ve ruhban, aden ve cehennem, snimizm ve doğacılık karşı karşıya gelir…

(Tanıtım Bülteninden)


Batı Mitolojisi Alıntıları – Sözleri

  • Kitabı Mukaddes’in övünçlerinden biri, kendininkinden başka tüm tapınma yollarını lanetlemedeki üstünlüğüdür.
  • Yüzü, uzun bir yolculuktan döneninkine benzedi.
  • Çıkış, Levililer, Sayılar şeklinde Musa’nın çölde dolandığı döneme ilişkin kitaplar, oldukça uzun bir dönemden beri mevcud Ortodoks ruhban geleneğinin şeriatıdır. Babil’den Kudüs’e rahip Ezra tarafınca getirilmiştir. M.Ö. 400
  • Kitabı Mukaddes’in çeşitli yaratılış öykülerindeki imgelerin, Sümer-Semitik mitostan türediğine şüphe yoktur.
  • Yılanın semavi işareti de büyüyen ve solan, görüntüsünü yok eden ve gene büyüyen Aydır.
  • Dünya yaratılış mitoslarıyla doludur ve gerçekte hepsi yanlıştır.
  • Kenan ülkesi halkı tarımcıydı. İbraniler koyun çobanı. İbrani tanrısı bundan dolayı çobanı tercih eder. Oysa diğeri daha büyüktür.
  • Doğu mitolojisinin son amacı, demek ki, kutsallıklara yada onlara ilişkin ritlere bir varlık oluşturmak değil, bunlar aracılığı ile daha öteye
    giden bir deneyime teslim olmaktır: Hem içkin hem aşkın, ne olan ne
    olmayan Varlıklar Varlığı ile özdeşlik.
  • Kilise bir takım İsa mucizesi saymıştır; yüksek bir dinin kanıtı, hatta çekiciliği olarak esrarengiz işaretlerin niçin hâlâ bilgili insanoğlu içinde bile geçerli bulunduğunu idrak etmek zor.
  • Halkı saçma masallarla inanmaya ikna ederken kralı öldürmüşlerdi.


Batı Mitolojisi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Batı mitoloji tarihinin kapısını aralıyoruz.Tanrı olarak değil Tanrıça olarak tesir yaratmış inançların evrimine yönelik anaerkil toplulukların hayatlarını okuyoruz.
Yılan kültünün tarihin ne kadar derinine uzandığını bilmek ulaşılması güç sorular doğuruyor.Ve ilk iki eserdeki şeklinde yılan kültünün peşinden ya da eşzamanlı boğa ve aslan kültlerinin bir araya getirilmesi daha iyi kavramamıza olanak sağlıyor.Yanlış anlaşılmasın aynı vaka döngüsünden bahsedilmiyor. O denli değişik inançlarının içinde barınıyor ki devamlı benzer yazılar okuduğunuzu görebilirsiniz.Ki bu durumda da inançların birbirlerinden kaptığı bu simgeleri, ritleri, hayvan kültlerine ilişkin benzerlikleri görülmeyecek şeklinde değildir.
İrlanda mitolojisine ve Girit kültürünün Britanya’ya kadar uzanıp tesiri altına almasını hemen sonra Aryan kültürüne girmesine değinilmiş.Ve bu ilk bölümde bugün birçok değişik müzede sergilenen çizimleri görebiliyoruz.
Peygamlerle devam eden ikinci bölümde Musa ve Midyanlı Musa olarak iki değişik kişiliğin iç içe geçmiş inanç öyküsünü görüyoruz bilhassa o şekilde bir mevzu üstünde durulmuş ki iki olayın birbirinden ayrılmasının oldukça zor bulunduğunu görüyoruz.Ancak J ve E metini olarak ikiye ayrılmış bu girift vakası birbirinden bağımsız okumamıza olanak sağlanabileceğini Campbell bizlere gösteriyor.
Olimpos Tanrıları ile devam eden eserde Odysseus’u mevzu olan destanın özetine yer ve Homeros’un öteki eseri İlyada hakkında da bilgiler verilmiştir.
Zerdüşt dininin peygamberi Arda Varif’in dini öğeleri barındıran eserden parçalarla devam eden eserimiz Dante’nin İlahi Komedya’sı ile benzerliklerini ortaya çıkarmış.
Bundehiş inancının yaratılış hikayesi ile Angra Mainyu ve Ahura Mazda’nın birbirini tamamlayan tanımlamalar olduğu okuyoruz
Eserin bu cilti İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik hakkında daha çok informasyon paylaşıyor.Eğer inancınız ne olursa olsun okunması gerektiği kanaatindeyim.Nedeni soracaktır olursanız öteki dinlerin gelişimi ve muhteviyatında barındırdığı öğretiler görülmeye fazlası ile kıymet. (Volkan Uzunyurt)


Batı Mitolojisi PDF indirme linki var mı?


Joseph Campbell – Batı Mitolojisi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Batı Mitolojisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Joseph Campbell Kimdir?

Asıl olarak mitler üstüne devrim niteliğindeki çalışmalarıyla tanınan Amerikalı yazar, editör ve öğretmen. New York City’de dünyaya gelmiştir.

Pablo Picasso ve Henri Matisse’in sanatının, Sigmund Freud ve Carl Jung’un psikoloji çalışmalarının ve James Joyce ve Thomas Mann’ın yapıtlarının etkisiyle, Campbell tüm mit ve destanların, toplumsal, kozmolojik ve ruhsal dünyayı açıklamaya yönelik evrensel insan çabasının kültürel dışavurumları olarak birbirine bağlandığını ortaya koyan bir kuram geliştirdi. Campbell’in ilk örneksiz emek harcaması olan Kahramanın Sonsuz Yolculuğu (1949), hemen sonra sıkça başvurulan bir klasik oldu; ilk olarak burada, tüm kültürlerin kahraman mitlerinde ortak tek bir kalp bulunduğunu ortaya koymuştur. Daha sonraki, dört ciltlik Tanrının Maskeleri (1959-1967). [İmge Yayınevi, 1992] ve Mitsel İmge adlı yapıtları, bu kuranın daha detaylı bir serimini sunmaktadır.


Joseph Campbell Kitapları – Eserleri

  • Mitolojinin Gücü
  • Yaratıcı Mitoloji
  • İlkel Mitoloji
  • Batı Mitolojisi
  • Doğu Mitolojisi
  • Kahramanın Sonsuz Yolculuğu
  • Tanrıçalar ve Tanrıça’nın Dönüşümleri
  • The Hero’s Journey: Joseph Campbell on His Life and Work


Joseph Campbell Alıntıları – Sözleri

  • “İnsanlar bir çok kez Tanrıça’yı bir tek bir doğurganlık ilahesi olarak düşünürler. Hiç de o şekilde değildir. O müz’dür. Şiirin esin deposudur. Tinin esin deposudur. Dolayısıyla, üç işlevi vardır: Bize yaşam vermek, öldüğümüzde bizi almak ve tinsel, şiirsel idrakimize esin deposu olmak.” (Tanrıçalar ve Tanrıça’nın Dönüşümleri)
  • Yılanın semavi işareti de büyüyen ve solan, görüntüsünü yok eden ve gene büyüyen Aydır. (Batı Mitolojisi)
  • Tanrı tek yasak şeyi gösterir. O süre Tanrı insanoğlunun o yasak meyveyi yiyeceğini oldukça iyi biliyor olmalıdır. Ama insan bunu yaparak kendi hayatına adım atmıştır. Hayat gerçek manada bu itaatsizlik eylemiyle adım atmıştır. (Mitolojinin Gücü)
  • Kitabı Mukaddes’in övünçlerinden biri, kendininkinden başka tüm tapınma yollarını lanetlemedeki üstünlüğüdür. (Batı Mitolojisi)
  • “Hayatın deposu nedir? Kimse bilmiyor. Daha atomun ne işe yaradığını bile bilmiyoruz. Bir dalga mı yoksa bir partikül mü? Her ikisi birden. Bu şeylerin ne olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok. Tanrısal olandan söz etmemizin sebebi bu. Aşkın bir enerji deposu var. Fizikçi atomun altındaki partikülleri incelemiş olduğu süre, bir ekran üstünde bir iz görüyor. Bu izler gelip gidiyor, gelip gidiyor. Bizler de gelip gidiyoruz. Tüm canlılar gelip gidiyor. Bu enerji her şeye özünü veren enerji. Mitolojideki tapınma da bunu hedef alır.” (Mitolojinin Gücü)
  • “Gerçek birdir, fakat bilgeler ona birçok isim takmışlardır.” (Kahramanın Sonsuz Yolculuğu)
  • Kaza bir kaderin boy vermesini sağlayabilir (Kahramanın Sonsuz Yolculuğu)
  • “O sabahleyin gazetelerde ne işe yaradığını bilmeyeceğiniz, arkadaşlarınızın kim bulunduğunu bilmeyeceğiniz, hiç kimseye ne borçlu olduğunuzu ve kimsenin de size ne borçlu bulunduğunu bilmeyeceğiniz bir odanız ya da gün içinde birkaç saatiniz olmalı. Burası, yalnızca olduğunuz ve olabileceğiniz şahıs olma deneyimini yaşayabileceğiniz ve bu kişiyi ortaya çıkarabileceğiniz bir yer olmalı. Burası yaratıcı kuluçka yeridir.” (Mitolojinin Gücü)
  • Tanrı tek yasak şeyi gösterir. O süre Tanrı insanoğlunun o yasak meyveyi yiyeceğini oldukça iyi biliyor olmalıdır. Ama insan bunu yaparak kendi hayatına adım atmıştır. Hayat gerçek manada bu itaatsizlik eylemiyle adım atmıştır. (Mitolojinin Gücü)
  • “İster ilkel isterse yüksek uygarlıklara ilişkin olsun, mitolojilerin çoğunda tanrı yada tanrıçalar tabiatın enerjilerinin kişileştirilmiş simgeleridir. Enerjiler birincilken, mabutlar ikincildir.
    Doğanın enerjileri dış dünyada olduğu şeklinde içimizde de mevcuttur, şu sebeple biz tabiatın birer parçasıyız. Dolayısıyla, bir mabut üstüne düşünmekte olduğunuz süre, kendi tin ve psişenizin güçleri üstüne ve hem de dışarıdaki güçler üstüne düşünmektesinizdir. Dünyadaki (bir iki kural dışı hariç) neredeyse tüm dinî geleneklerde kişinin hedefi tabiat ve kendi doğası ile uyum içine girmek, böylelikle hem fizyolojik hem de ruhsal sağlığını kazanmaktır. Geleneğimizde bunlara tabiat dinleri deriz; bunların tanrıları veya tanrıçaları nihai terimler değil, tinsel enerjilere meydana getirilen göndermelerdir. Yani mitolojiyi doğru anlarsak, saygı ve saygı gösterilen nesne nihai terim değil, kişinin içinde ikamet eden bir enerjinin kişileştirilmiş halidir.” (Tanrıçalar ve Tanrıça’nın Dönüşümleri)
  • Sümer-Babil göksel mitolojisi, kozmik dişinin özelliklerini Venüs gezegeninin evreleri ile tanımlamıştı. Sabah yıldızı şeklinde bakireydi o, akşam yıldızı şeklinde sürtük, gece göğünün hanımı olarak ayın karısı; ve güneşin yalımı ile yok olduğunda cehennem cadısıydı. (Kahramanın Sonsuz Yolculuğu)
  • “Ruh aslına bakarsak yaşamın hoş kokusudur.
    Hayatın içine üflenen bir şey değildir, yaşamın içinden gelir..” (Mitolojinin Gücü)
  • “Geçmişin kuyusu oldukça derin; kim bilir dipsiz demek daha doğru. Ne kadar derinden seslenirsek, geçmişin derinlerine o denli iniyor ve o denli aşağılara batıyoruz. İnsanlığın ilk temellerini buldukça, tarih ve kültürünün kavranılmazlığı daha oldukça anlaşılıyor.”
    Thomas Mann, Yusuf ve Kardeşleri, s.3 (İlkel Mitoloji)
  • “Ah insanlar! Ve ‘insanlar’ şu veya bu kişi değildir, ‘insanlar’ daima başkalarıdır, şu veya bu kişi değil, saf ‘başkası’ dır, hiç kimse olmayan kişidir, ‘insanlar’ sorumsuzdur. ‘Ben, toplum içindeki ‘ben’ , toplumsal ‘ben’ . ‘Diyorlar ki’ye dayanarak yaşadığımda ve yaşamımı bununla doldurduğumda, tek başıma olan beni yığınsal ‘ben’ içinde eritiyorum demektir, kendimi ‘insanlar’ yapıyorum. Kendi yaşamımı yaşamak yerine, onu başkalarına dönüştürerek yaşamaz oluyorum.” (Yaratıcı Mitoloji)
  • “Dünyadaki yaşam, olanaklı olduğu kadarıyla mükemmel biçimde nerdeyse kaybolmuş -ve keşfedilmesi gereken- gök törenlerinin insan gövdesine yansıtılmasıdır.” (İlkel Mitoloji)
  • “Tanrının işi büyüktür fakat en büyüğü gökteki yazısı değil, dünyadaki yaşamdır.” (İlkel Mitoloji)
  • “Ruh aslına bakarsak yaşamın hoş kokusudur.
    Hayatın içine üflenen bir şey değildir, yaşamın içinden gelir..” (Mitolojinin Gücü)
  • Dante nin korkulu karanlık ormanıyla Sessiz Thalia’ nın dairesinin ve vadinin sonunda ulaşmış olduğu “doğru yolu gösteren gezegenin ışınlarıyla örtülmüş” tepesiyle Apollo’nun Helikon Dağının benzeştiğine ilişkin kuşkuları maceranın derhal sonrasındaki vaka artırmaktadır. Dantenin anlattığına gore derhal üç tehlikeli hayvan görülür; birincisi dişi leopardır, “hafifçe ve çevik, benekli postu var”. İkincisi aslandır, “başı yukarda öfkeli bir açlıkla bana doğru geliyor.” Sonuncusu dişi kurt, “zayıflığına rağmen her türlü özlemle dolu ve o zamana kadar oldukça insanoğlunun yaşam umudunu kırmış şeklinde görünüyor, Leopar, hoş ve değişik görünümüyle, Dante için etin, Gafurius’un deseninde köpek başının temsil etmiş olduğu yanlış boş hırslarını dile getiriyor. Aslan gururu, kendi sınırlarıyla kapalı kalan insanoğlunun Tanrıyı görmesine engel olan en büyük günahı konu alıyor. Ve dişi kurt hırsı,
    dönemin alıp götürdükleri için verilen savaşımı temsil etmekte. Bunlar doğru yolu kaybeden İnsanı tuzağa düşüren hayallerin güçleri, dönemin boş çekiciliğinin işlevleri. (Yaratıcı Mitoloji)
  • “… insanlığın yeni düzeninin ürettiği zihin ve bilimin insanlık tarihinde daha önce görülmemiş bir biçimdeki bilin ürünüdür (bu kadarı güvenle söylenebilir) yani profesyonel, tam zamanlı çalışan, eğitim gören ve katı biçimde örgütlenmiş olan tapınak rahibinin ürünüdür.” (İlkel Mitoloji)
  • Zihin garip yollara sapabilir ve bedenin istemediği şeyleri isteyebilir. Mitler ve ayinler, zihnin bedenle harmonisini sağlama ve yaşam şeklini tabiatın dikte etmiş olduğu şekle sokma araçlarıydı. (Mitolojinin Gücü)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş