Yıl 1940. Lazer epilasyonlar, kavitasyonlar, botoxlar henüz kavram olarak bile kimsenin usunda yok. Helena Rubinstein isimli çiftçi bayan, nebatlardan yaptığı kremlerle çiftçi bayanların güneş yanıklarını geçirmeyi başarıyor. Daha sonra bu kremleri satmaya ve sonrasında da New York’ta bir hoşluk mektebi açmaya kadar varıyor bu iş. Teknoloji yokken insanlar nasıl hoşlaşıyor diye düşünen varsa işte ufak bütçeli bir bilim kurgu filmini anımsayan 1940’ın hoşluk mektebinden manzaralar;
1.
Diktatörlük sisteminden hallice duran bu eğitimler sayesinde geleceğin hoşluk uzmanları yetiştiriliyor
3. Hannibal ile hiç bir alakası olmayan bu sistem, çehrenizin kırışmaması için anti aging kremlerden evvel bulunan muhtemelen ilk sistem
Baklava maskesi ismi verilen bu sistemde mimiklerinizi kullanmadığınız için cilt dinleniyor ve kırışması sınırlanıyormuş.
4.
Yeniden büyük bir ciddiyetle öğretilen, büyük olasılıkla ismi “gıdık sarkması nasıl derlenir” olan dersten bir resim
6. Şayet fotoğraftaki içine iblis girmiş bir genç kadın değilse, büyük olasılıkla saç şekillendirme aletlerinin ilk prototiplerinden biriyle yüze yüzesiniz.
İlk fırsatta kuaförünüze koşup sahip olduğunuz nimetler için şükretmeye müddet ayırın.
7.
Yeniden bu alanda atılan ikinci adım
9. Hoşluk mektebinde uygulanan maske usullerinin tanıtımı
10.
O senelerde saç devireme odaları
12. Cilt bakımı evveli, müşterilerinin üzerine yemin eden hoşluk uzmanları
13.
Fobi dolu bir saç şekillendirme ayini
15. Kimse polisi aramamış olsa gerek, bakım(!) hala devam ediyor.
16.
fazı
Bu sefer aynadan yansıyan hayalet bayan yok.
17. Bakanları polisi aramaya teşvik edecek bir cilt bakımı rutini.
18.
Son olarak 1940’ın incisi bu hoşluk salonunun sergeni ve maliyet tabelası
.
