Eğitim

Billy Milligan’ın Zihinleri – Daniel Keyes Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Billy Milligan’ın Zihinleri – Daniel Keyes Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Billy Milligan’ın Zihinleri kimin eseri? Billy Milligan’ın Zihinleri kitabının yazarı kimdir? Billy Milligan’ın Zihinleri konusu ve anafikri nedir? Billy Milligan’ın Zihinleri kitabı ne konu alıyor? Billy Milligan’ın Zihinleri PDF indirme linki var mı? Billy Milligan’ın Zihinleri kitabının yazarı Daniel Keyes kimdir? İşte Billy Milligan’ın Zihinleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Daniel Keyes

Çevirmen: Handan Haktanır

Orijinal Adı: The Minds of Billy Milligan

Yayın Evi: Koridor Yayıncılık

İSBN: 9786057572837

Sayfa Sayısı: 610


Billy Milligan’ın Zihinleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tek bedende 24 değişik kişilik barındıran Billy Milligan’ın gerçek hikayesi

Billy Milligan, bedenine başat olmak için savaşım eden yirmi dört belirgin kişiliğin içinde hapsolmuş genç bir adamdır. Bu savaşım, üç hanımı kaçırmak ve onlara saldırı etmekle suçlanarak tutuklanmasına kadar sürer. Billy Milligan çoklu kişilik bozukluğu olan bir akıl hastası olduğu nedeni öne sürülerek kendisine isnat edilen bu suçlardan beraat eder, mahkemenin bu sonucu tarihte ilktir ve bugüne dek malum en dikkat çekici ve tüyler ürpertici çoklu kişilik vakasını toplumun gözleri önüne sermiştir.

Basit bir suçlu olan Philip; bir ecza deposu soygununun planlayıcısı ve uyuşturucu dünyasıyla bağlantıları olan Kevin; tek amacı Billy’nin üvey babasını öldürmek olan April; Billy’nin bedenini onun tutuklanmasına yol açan tecavüzlerde ‘kullanan’ şefkate aç, çekingen ve lezbiyen Adalana; tüm kişiliklerin acılarını hisseden sekiz yaşındaki David ve erkeklerden, kadınlardan, kız ya da adam çocuklardan oluşan tüm ötekiler ve onları bir arada tutabilen tek kişilik olan Öğretmen… İşkenceler içindeki bu genç insanın zihninin derinliklerine ve onun paramparça olmuş dehşet verici hayatına yolculuğa hazır olun.


Billy Milligan’ın Zihinleri Alıntıları – Sözleri

  • “ Bana güvenebilirsiniz. Zorunluluk hiçbir yasa tanımaz. “
  • Hoşgörülü olmak için asla vakti yoktur.
  • “ Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya bulunduğunu biliyoruz. “
  • Zorunluluk hiçbir yasa tanımaz.
  • “Eh, bu dünyada bir ailen ya da bir dostun yoksa,” dedi Billy, “seni kimse umursamıyorsa, öldüğünde tüm kayıtların yok edilir fakat gene de ezkaza biri sonradan gelip de sorar diye kimin nerede gömülü bulunduğunu gösteren bir sıralama vardır.”
  • Bir kere bildikten ve bellek kaybından kurtulduktan sonrasında asla eskisi benzer biçimde olmayacaklardı. Bu da ona, adeta bir şey kaybetmişçesine üzüntü veriyordu.
  • Oturup kitabının ilk sayfasına bir not yazdı.
    “Hoşçakalın, üzgünüm fakat daha fazlasına katlanamayacağım.”
  • Bazen kim ya da ne olduğumu bilmiyorum. Bazen de etrafımdaki insanları tanımıyorum. Anlamı olmayan bazı sesler beynimde devamlı olarak yankılanıyor. Gözlerimin önüne karanlığın içinden çıkar benzer biçimde bazı yüzler geliyor ve o vakit fazlaca korkuyor, beynimin büsbütün bölündüğünü hissediyorum.
  • Gözleri kapalı olarak ve bu ailede niçin bu kadar acı ve sertlik bulunduğunu anlamaya emek vererek uzunca bir süre karanlıkta oturdu. Keşke Chalmer ölüp gitseydi, o vakit tüm sorunları çözülecekti.


Billy Milligan’ın Zihinleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yazar Daniel Keyes’in yazdığı Billy Milligan’ın zihinleri 24 kişiliğe haiz William S. Milligan’ın gerçek yaşam öyküsünü konu alıyor.
Seneler ilkin okuduğum tıp literatürüne geçmiş 17 kişiliği olan Sybil’ in yaşam öyküsüne benzerliği sebebiyle okuduğum kitapta, Sybil ve doktorunun da geçtiğini ve Sybil’e yönelik göndermelerin bulunduğunu gördüm.
Kitap 3 bölümden oluşuyor. İlk bölüm, 3 kişiye saldırı edilmesi ve delillerin William S. Milligan’ ı göstermesi üstüne tutuklanması, polis raporları , mahkeme kayıtları , psikolog ve psikiyatrist görüşmeleri, hastanedeki hemşire ve görevlilerin notlarını içeriyor. Olayların birbiri ardı sıra sıralanması sebebiyle ilk bölümde kopmalar yaşadığım bölgeler oldu.
İkinci bölüm çocukluk döneminden itibaren Billy Milligan’ın yaşadıkları , mücadelesi , karşılaşmış olduğu travmatik vakalar ile baş etme stratejisi olarak yasadığı kişilik bölünmesini detaylı bir şekilde konu alıyor. Kişiliklerin her birinin ayrı fizyolojik özellikleri, kabiliyetleri olması, sıkıntılı bir durumla karşılaşılmış olduğu vakit, bu durum ile baş edebilecek kabiliyetlere haiz kişiliğin ön plana çıkarak “spota geçmesi” ( bilinçlilik durumuna geçmesi) bilhassa dikkat çeken mevzular..
Üçüncü bölüm , birinci bölümün kalmış olduğu yerden günümüze kadar yaşamış olduğu tedaviler , bir hastaneden diğerine sevk edilmesi, duruşmalarda alınan kararlar ve Billy Milligan’ın yazara değişik kişiliklerinin ağzından gönderilmiş olduğu mektuplardan oluşuyor. Bilhassa mektupların içsel yaşantısını, duygusal dünyasını , kendi bakış açısıyla toplumun içindeki yerini değerlendirmesi açısından fazlaca etkisi altına alan bulunduğunu düşünüyorum.
Travmatik, hüzünlü olmasıyla birlikte başarı ve azimle dolu bir savaşım öyküsü.. (Aylin Büyüksavaş)

Üç genç hanıma saldırı edip soymak suçundan yakalanan William Stanley Milligan’ın gerçek hikayesi.
Çoklu kişilik bozukluğu temalı kitap ve filmler hep fazlaca ilgimi çekmiştir. ( Dövüş Kulübü, Kimlik, Split vs…) O yüzden de kitaba büyük bir hevesle başladım.
Oldukca minik yaştan itibaren üvey babasının dizgesel işkence ve tecavüzüne maruz kalan Billy, bir süre sonrasında oluşturduğu alter egolarla kendi zihninde güvenli bir bölge inşa eder kendine.
Her bir alter ego, Billy’yi korku ve kaygılarından korumakla mükelleftir. Toplamda yirmi dört ayrı kişiliğe bölünmüştür Billy. Bu kişiliklerden bazıları korunmaya muhtaç sekiz yaş altı çocuklardır. Bazıları oldukça akıllı ve kurnaz, suça eğilimli kişilerdir. Bazıları ise oldukça iyi eğitimli bir entelektüelin özelliklerini taşımaktadır.
Mahkemeler, akıl hastaneleri içinde gidip gelen Billy, bazen iyileşirken kimi vakit da gerileme göstermektedir.
Kitabın başlarında tiksinti ve nefret duyduğum Milligan’a, kitap ilerledikçe yoğun bir acıma hissi duydum.
Kişilikler arası geçişler, diyaloglar, kişiliklerin yaratılış sistematiği fazlaca ilgi çekiciydi.
Psikolojik eserleri sevenler için fazlaca güzel bir yapıt. Tavsiye ederim.
DİP NOT: Netflix Milligan’ın yaşam öyküsünü diziye uyarlayacakmış. (Pınar Mi)

İnsan.: “Dünyada her şey geçici, geçici olmayan tek şey gerçektir.”
–Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Billy Milligan tabiat ananın en ender ortaya çıkan ürünlerinden biridir. Bu kitapta da onun gelişim sürecini öğrenmekteyiz. Nadirliğinin ve sapmasının fark edilmesiyle süregelen öykü, geçmişteki süreçlerin anlatılması ve parça ile tüm arasındaki izah edilişi ve birleştirilmesiyle devam edip son buluyor. Doğanın ürünlerinden önde gelen insan ve insanoğlunun olağandışı ürünlerinden önde gelen Billy Milligan’ın yaşam hikayesiden yola çıktığım düşünceleri yazacağım.
Ilk olarak özetlemek gerekirse Billy’in kim bulunduğunu açıklamam gerekiyor. Billy, çocukluk çağlarında yaşamış olduğu büyük travmalar dolayısıyla ruhsal ve psikoloji bağlantılı fizyolojik değişimler yaşamış biridir. Babanın intiharı, üvey babanın tecavüzü ve duraksız ruhsal baskıları, ruhsal değişikliğin bireysel yarattığı sonuçların içsel olarak anlaşılamaması ve anlamdırılamaması, farklılık karşısında toplumun verdiği tepkilerin ilinti karmaşası yaratması ve son olarak ‘ben’ algısının zaman içinde ortadan kaybolmasından ortaya çıkan kişidir. Ne hayata ne topluma ne de kendi varoluşuna adapte olmayı başarabilmiş birisidir.
Tümelden tikele bir fikir yolu izleyeceğim. Ilk olarak insanoğlunun ne olduğuna ve doğadaki öteki canlılardan iyi mi ayrılmış olduğu mevzusuna birazcık odaklanacağım. Her birimize okul müfredatlarında ve dini öğretilerde anlattıkları benzer biçimde insanı öteki canlılardan ayıran en büyük ve yegane özelliği, beynidir. Beynimiz ile yapabildiklerimiz yardımıyla öteki tüm canlılar ve hatta tabiat ananın üstünde bir egemenliğe sahibiz. İstek ve gereksinim doğrultusunda her şeyi (buna kendimiz de dahil) şekillendiriyor ve kullanıyoruz. Egemenliğin kayıtsız şartsız bizim olmasını elde eden beynimizin gücü ve işleyişi hakkında ne kadar data sahibiyiz peki? Bunu hem bireysel hem de genel olarak sorabiliriz. Bilimin ışığında beynin işlevleri her geçen gün daha çok detaylandırılıyor ve bütünsel olarak anlamlandırılıyor. Bilhassa biyolojik alanındaki çalışmaların sayısının ve data açığa çıkarmasının ivmesi her geçen gün daha da hızlanıyor. Fakat işin bir de günlük yaşam tarafı var. Yani data ve bakış açılarıyla beynimizi doldursak bile gündelik hayatta yaptıklarımız çoğunlukla temel naturel hareketlerden oluşuyor. Yemek yiyecek, yürümek, oturmak, çalışmak, konuşmak, öğrenmek vs. yaptığımız her şey aslen doğamızın bizlere varoluşumuz ile verdiği data ve yaşam kabiliyetidir. Ve tüm bu tarz şeyleri şekillendirmeye dahil olan büyük bir unsur daha mevcuttur. Doğamızda bulunan anlayış kapasitesi ve psikolojimiz. Her ne kadar bunlar da tikelden alınıp tümelin içinde eritilseler de kişinin şekillenmesi mevzusunda fazlaca mühim bir paya sahipler. Bu yüzden kişinin yalnız varlığının haiz olduğu potansiyel yabana atılamayacak kadar her problem ve çözüm mevzusunda ehemmiyet arz ediyor. Bildiğimiz suretiyle doğadaki her canlı türünün kabul görmüş bir olağanı, doğrusu normali vardır. Bu normali her yönden düşünmek gerekir. Ebat, hareket kabiliyeti, beyin işlevleri, kuvvetli ve zayıf noktaları, yaşam alanları vs. süreklilik halinde gerçeklen ve ortaya çıkan her şey düzgüsel olarak değerlendiriliyor. Birazdan vereceğim tüm örnekler farazi olacaktır ve gerçeklikte bir karşılığı yoktur. Normal bir insanoğlunun görüş mesafesi 6 kilometre kadardır. Normal bir güvercinin dinlenmeden uçma süresi 2 saattir. Normal bir karıncanın boyutu 2 milimetredir. Normal bir kedinin sese tepkisi 0,01 saniyedir. Tüm bu şekilde elde edilmiş bilgiler çoğunluğun haiz olduğu özellikler ve verdiği sonuçlar doğrultusunda elde edilmiştir. Aynı şekilde içsel dünyaya dair de bilgiler edinilmiştir. Mesela düzgüsel bir insan cemiyet içinde yanlış bir eylemde bulunduğunda utanır. Normal bir köpek aç kaldığında saldırganlaşır. Normal bir fil balçık banyosu yaptığında sevinir. Belli durumlar karşısında canlının vereceği tepkiler gözlemler ve deneyler doğrultusunda çıkarımlar yapılarak elde edilmiş ve genel normlar olarak kabul görmüştür. Tamamı dış koşullar doğrultusunda değişim gösterdiğini de unutmayalım. Yani coğrafik olarak yaşadığın yerin normali de vardır. Ayının post renkleri ya da insanoğlunun solunum kapasitesi benzer biçimde bir fazlaca şey bulunduğun coğrafya ve genetik doğrultusunda değişkenlik gösterdiği bilinmektedir. Tüm bu bilimseler bilgilere karşın her kişinin kendine ilişik ayrı bir normali bulunmaktadır. Bu hem fizyolojik hem de mental olarak ortaya çıkan bireysel bir sonuçtur. Birinin hesaplama mevzusunda yüksek kabiliyeti olması ya da çitanın yüksek hızla koşabiliyor olması onun normalidir. Bunların normalden daha iyi yada daha fena bulunduğunu sadece çevremizde gördüklerimiz yardımıyla öğrenir ve içsel algımızı değiştiririz. İnsan için bu okulda işlem yaparken açığa çıkarken, çita için avını kovalarken açığa çıkar. İşte, tüm bu bilgiler ve bakış açılarını psikoloji tahlillerinde değerlendirdiğimiz vakit işler fazlaca fazla karışıyor. Bilhassa insan için. Zira doğamızın kendi potansiyeli tamamen benzeri olmayan ve yaşadığımız yaşam da tamamen benzeri olmayan. Hiç kimse bizim haiz olduklarımıza ve bizim yapmış olup yaşadığımız hiçbir şeye bire bir aynı şekilde haiz olması imkansız. Benzerliğimiz doğrultusunda tepkiler açığa çıkardığımızda hepimiz tarafınca rahatça anlaşılabilir ve tanımlanabilir olabiliriz. Lakin benzeri olmayan yanlarımızdan birisinden gelen tepkiler bambaşka sonuçlar ortaya çıkarabilir ve hem dışarıdan hem de içeriden anlaşılması imkansız kılabilir. Billy Milligan eşsizliğiyle hareket etmiş ve kendi içinde tepkiler açığa çıkarmış birisidir. Yaşadığı travmaların -acıların- düzgüsel olmamasına karşın bunlara karşı çocukken verdiği tepkiler ve yaşamış olduğu değişimler eşsizliği ile birleşen bireysel anlamda düzgüsel olsa dahi genel olarak normalden sapmadır. Bu normalin dışına çıkarak bununla beraber getirmiş olduğu her idrak gene kendisi için düzgüsel fakat dışarısı için anormal bir durumdur. Temeline yerleşmiş bu olağandışı durum ve doğuştan haiz olduğu eşsizlikle birleşerek, deneyim ederek ve düşünerek zaman içinde gelişim elde eden her şeyde gene aynı şekilde devam etmiştir. Yani içinde bulunanlar ve yaptıkları hep normalmiş benzer biçimde hissettirse de dış dünyada daima bir anormallik olarak değerlendirilmiştir. Toplumumuzun yapısı doğrultusunda bununla ilgili ister istemez fazlaca fazla uyarım da almıştır. Yani aile içinde ve toplumsal ortamlarında kendisinin söylemleri ile hareketlerine fazlaca fazla yorumlama gelmiştir. Ki bu hepimize olan şeylerdir. Lakin hepsi düşüncelerdir ve düşünceleri anlayıp değerlendirmeyi elde eden da benzeri olmayan beynindir. Dışarıdan gelen kavramları anlayabilip bir tüm halinde değerlendirebilen Milligan, kendi içinde bireysel bir karşılığını bulamazsa ne yapabilir ki? Yani hangimiz kendi içinde hiçbir karşılığı olmayan bir olgu hakkında dışarıdan gelen bilgiye mutlak doğru gözüyle bakabilir ve ona bakılırsa kendisini değiştirebilir ki? Bu yüzden Milligan’ın temelinde bulunan bireysel ve yaşamsal farklılığı neredeyse her mevzuda tepkisini kendisine özgü kılmıştır. Toplumun bu şekilde durumlarda verdiği negatif geri bildirimlerden dolayı onları değişiklik yapmak ve problem teşkil etmeyecek şekle getirmeye çabaları olsa da, günün sonunda doğasının gücü hep baskın çıkmış ve yeniden anormal olarak devam etmek zorunda kalmıştır. Bu şekilde yaşanmış olan her karmaşada düzgüsel insanların durumu anlayamaması kaynaklı ortaya çıkan negatif her yorum, kişinin içinde de anlam karmaşası içinde daha çok kaybolmasına niçin oluyor. Ki tüm bunların en büyük tesiri günlük hayata adapte olma şeklinde yaşanıyor. Milligan haiz olduğu kişilerin birbirleri içindeki uyumsuz ve kontrolsüz yapısından, çevresinde bulunan insanların farklılığa karşı anlayışsız ve bilgisiz yaklaşımlarından, ve en önemlisi cemiyet içindeki her şeyin neredeyse her açıdan düzgüsel diye kabul ettiklerini merkeze alarak şekillendirilmiş kurallarla çevrili olmasından dolayı anormal kişiliği hiçbir vakit gündelik hayata ve bulunmuş olduğu yere adapte olamamıştır. Her insan benzer biçimde süreklilik halinde ortaya çıkan negatif sonuçlar ve yitirilen umutlar çabalarında daha çok bocalamasına niçin olmuş ve en sonunda da kimliği hem kendisi hem de dışarıdakiler için tehlikeli duruma getirmiştir. Talih dolayısıyla denk geldiği iyi ve anlayışlı bir avukat yardımıyla problemi ile çözümüne dair iyileşme süreci adım atmıştır. Ilkin iyi bir tabip ve hastane yardımıyla temeldeki problemler belirlenip iyileşme sürecine geçilmiştir. Ardından hukuksal ve toplumsal vakalar doğrultusunda orada daha çok duramayacak bir konuma gelmiş ve bu mevzuda uzman başka bir doktorun yanına geçiş yapmıştır. Oradaki süreçte kendisindeki farklılığa kati olarak inanmıştır. Bu da doktorun hem bilgisel hem tecrübesel hem de anlayış mevzusundaki gücü ve esnekliğinden olmuştur. Milligan uzun seneler süresince ortada bir problem ve anormallik bulunduğunu anlasa bile gerçekliğinin ayırdına varmak yıllarına mal olmuştur. Gerçeğin kabullenilmesi ve data ile ilgi eşliğindeki yardımlar yardımıyla kısa sürede kişilikleri içinde kaynaşma yaşamaya başlamış ve hem kendisinin hem de dışarının doğru bilgisi ve anlayışına ulaşmaya adım atmıştır. Ardından her toplumda olan farklılığın fena olarak değerlendirilmesine bağlı olarak siyasal propagandalar dolayısıyla Milligan’ın kaderini onun için yanlış olan ortama ve insanlara bırakılmıştır. Ardından da onca ilerleme yeniden yitip gitmeye başlamış ve Milligan yeniden kendi içinde kaosa dönüşmüştür. Öğrendiklerinden dolayı durumu ilk baştaki haline kıyasla birazcık daha iyi olsa da artık yitik birisidir. Şimdi, Billy Milligan’ın hayatından öğrenebileceğimiz fazlaca fazla şey var. Bunlardan en önemlisi insanoğlunun ne olduğuna dairdir. Ardından da toplumun ne olduğuna ve iyi mi işlediğine dair fazlaca fazla data bulabiliriz. Lakin benim en fazla odaklandığım nokta o şekilde ya da bu şekilde normalden sapmış, anormal bir kişinin yaşamış olduğu acılar kısmıdır. Çevresinin başlatmış olduğu normalden sapma ve devamlı onu başka acı dolu vakalarla tetiklemesi yüzünden aslı ve potansiyeli iyi bir kişinin yitip gitmesidir. Onun acıyla geçirdiği yılları ve şimdiki dönemin içinde erişemediği mutluluklara ulaştırabilecek hiçbir yol yoktur. Bunca insanoğlunun belli kurallara doğal olarak olarak birbiriyle ilişki içinde olmasını sağlayanın neler olduklarından güvenilir değilim, lakin yararlı olan normalden sapmaları toplumsal bazda ilahlaştırırken, karmaşasından dolayı adapte olamayanları çürümeye terk edip yok etme çabası absürd ve yanlış bir yaklaşım değil mi? Billy’in doğasının yapmış olduğu seçim doğrultusunda yaşamış olduğu kişilik bölünmesi herhangi birimize ne kadar uzak ki? Çocuk tecavüzleri ve ruhsal baskı bugün dünyanın her yerinde oluyor. Talih eseri denk geldiğimiz aile ve cemiyet doğrultusunda bizlere de olmuştur ya da olabilirdi. Bizlerin sapmaları onunki kadar yüksek seviyede olmamış olsa da gerçekleşme olasılığı bizlere fazlaca mu uzak sizce? Evlatların üstünde bıraktığımız etkilerin tam olarak nereye gittiğini kim kestirebilir ki? Kelebek etkisinden dolayı yaşamın başındaki bir yanlışın bütüne yayılmasını kim fark edebilir ki? Genel anlamda doğru ve olması gerekenleri sert kurallarla belirlediğimiz için ortadaki yanlışın o andaki durumdan ziyade geçmişteki bir yanlıştan kaynaklı bulunduğunu kim hesaba ekleyip anlayışlı olur ki? Normalin ve anormalin belirlenmesini icra eden insanların aklının bahsettikleri normale olan yakınlığına dair iyi mi data sahibi olabilir ve onu değerlendirebiliriz ki? Tüm kuralların ve bilgilerin mutlak doğruluğa hiyerarşik ile toplumsal düzenden kaynaklı direkt inanacak mıyız? Kuralların varlığını ya da onların esnekliğini tartışacağımıza insanoğlunun esnekliğini dair yorumlamalarla gelişmeyi düşünmek fazlaca mu yanlış olur? Yitip giden evlatların ve hayatların hesabını kime soracağız? Doğanın ve yaşamın değiştirilemez başlangıç ile son noktası olmasına karşın, yolun kendisinde data ve sevginin gözetmenliğinde karanlıklığı ve umutsuzluğu sonlandıramaz mıyız? Billy Milligan, ben ve daha nicelerinde olduğu benzer biçimde anormal olanların yanlış olarak hissettiği şimdiki zamandaki sorunların kaynağının, bizlerdeki benzer biçimde temelde dahil olmuş ya da temeli etkilemiş bir yanlıştan kaynaklı olması imkansız mı? Düşünmeye kendi çocukluğunuz ve çocuklarınızdan başlayın. Sizin ya da çevrenizin yapmış olduğu büyük bir hatası tespit edebilecek misiniz? Edebilirseniz eğer, bugüne dek iyi mi etkilerle şekillendirdiği üstüne çıkarımlarda bulunun. Edemezseniz eğer, ne mutlu size!
“Evlatların düşünceli halini asla sevmem Verenka, onların bu hali insana üzüntü verir.”
“Bir çocuğun ölümünü görmektense, dünyaya geliş biletimi geri vermek isterim.”
–Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Evlatların tabiat ananın ve insanoğlunun ışığında akılları ile kalplerinin aydınlanarak geliştiği yarınlarda buluşmak dileğiyle esen kalınca. (Quidam)


Billy Milligan’ın Zihinleri PDF indirme linki var mı?


Daniel Keyes – Billy Milligan’ın Zihinleri kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Billy Milligan’ın Zihinleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Daniel Keyes Kimdir?

Daniel Keyes (1927 – 2014) New York Brooklyn’de dünyaya geldi ve Brooklyn College’dan BA ve MA derecelerini aldı. İlk olarak 1966’da gösterilen ve beş milyondan fazla satılacak ve Charly’ye esin verecek olan Algernon’un klasik Flowers for Algernon da dahil olmak suretiyle sekiz kitap yazarı olarak çalışıyordu. Ayrıca bir tüccar denizci, kurgu editörü, lise öğretmeni ve üniversite profesörü olarak çalıştı ve emek harcamaları için Hugo ve Nebula ödüllerini kazanmıştır.


Daniel Keyes Kitapları – Eserleri

  • Algernon’a Çiçekler
  • Billy Milligan’ın Zihinleri


Daniel Keyes Alıntıları – Sözleri


  • “Ben her zaman doğru olan şeyi yapmaya çalışırım.” (Algernon’a Çiçekler)
  • “Beni rahatsız eden şey hissettiklerimi ifade etmek için gerekli olan sözcükleri bulamamak.” (Algernon’a Çiçekler)

  • “…sen eskiden haiz olduğun bir şeyi kaybettin.
    Senin bir gülümsemen vardı…” (Algernon’a Çiçekler)
  • Bir kere bildikten ve bellek kaybından kurtulduktan sonrasında asla eskisi benzer biçimde olmayacaklardı. Bu da ona, adeta bir şey kaybetmişçesine üzüntü veriyordu. (Billy Milligan’ın Zihinleri)
  • Benim ışığımın senin karanlığından daha iyi bulunduğunu kim söyleyebilir? (Algernon’a Çiçekler)

  • “Sevgi ve şefkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez.” (Algernon’a Çiçekler)

  • “Sen gittikten sonra nasıl bir işkence çektiğimi bilemezsin.” (Algernon’a Çiçekler)
  • Gözleri kapalı olarak ve bu ailede niçin bu kadar acı ve sertlik bulunduğunu anlamaya emek vererek uzunca bir süre karanlıkta oturdu. Keşke Chalmer ölüp gitseydi, o vakit tüm sorunları çözülecekti. (Billy Milligan’ın Zihinleri)
  • “Eh, bu dünyada bir ailen ya da bir dostun yoksa,” dedi Billy, “seni kimse umursamıyorsa, öldüğünde tüm kayıtların yok edilir fakat gene de ezkaza biri sonradan gelip de sorar diye kimin nerede gömülü bulunduğunu gösteren bir sıralama vardır.” (Billy Milligan’ın Zihinleri)

  • “Bana neler oldu ?
    Neden dünyada bu kadar yalnızım ben ?” (Algernon’a Çiçekler)
  • “… bu sevgisiz kalmış insanlığın içinde senin de bulunduğunu biliyorum … “ (Algernon’a Çiçekler)
  • Hoşgörülü olmak için asla vakti yoktur. (Billy Milligan’ın Zihinleri)
  • “ Bana güvenebilirsiniz. Zorunluluk hiçbir yasa tanımaz. “ (Billy Milligan’ın Zihinleri)

  • “Bir moronun yanında herkes kendisini zeki hissedebilir.” (Algernon’a Çiçekler)
  • Oturup kitabının ilk sayfasına bir not yazdı.
    “Hoşçakalın, üzgünüm fakat daha fazlasına katlanamayacağım.” (Billy Milligan’ın Zihinleri)
  • Bazen kim ya da ne olduğumu bilmiyorum. Bazen de etrafımdaki insanları tanımıyorum. Anlamı olmayan bazı sesler beynimde devamlı olarak yankılanıyor. Gözlerimin önüne karanlığın içinden çıkar benzer biçimde bazı yüzler geliyor ve o vakit fazlaca korkuyor, beynimin büsbütün bölündüğünü hissediyorum. (Billy Milligan’ın Zihinleri)
  • “ Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya bulunduğunu biliyoruz. “ (Billy Milligan’ın Zihinleri)
  • Zorunluluk hiçbir yasa tanımaz. (Billy Milligan’ın Zihinleri)

  • “Cesaretim olsaydı, sarhoş olacak kadar içerdim…” (Algernon’a Çiçekler)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş