Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Durul

Yayın Evi: Doğan Novus

İSBN: 9786050942477

Sayfa Sayısı: 160

Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ormanın derinliklerine vardıklarında etrafı yalnız ay ışığı aydınlatıyordu. Çoban elinde gaz lambasıyla önden yürüyor, Kral arkadan geliyordu. Karanlığın içinde yürümek oldukça zordu. Kral tam “Yeter artık” diyecekti ki, Çoban birden elindeki lambaya üfledi. Zifiri karanlıkta kaldılar. Kral, “Beni karanlıkta bıraktınız” diye kızınca Çoban, “Hayır Kralım” dedi. “Sizi, ışığı aramanız için kendinizle bıraktım.” Bir kral ile bir çobanın sohbetlerinde eski ile yeni, Doğu ile Batı, vakit ile zamansızlık, varlık ile yokluk, cenk ile sulh, geçmiş ile gelecek, kazanan ile kaybeden, iyi ile fena ve tasavvuf ile kuantum iç içe geçiyor. Ahmet Durul’un yazıya döktüğü Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar, bir masalın mütevazi dünyasından yola çıkarak derin bir yaşam felsefesi sunuyor… Tanışmaya hazır mısınız?

(Tanıtım Bülteninden)

Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar Alıntıları – Sözleri

• Evrensel yasa sevdiğini sahipleneceğine onu hür bırak der. Bunu bir ihtimal biliyor kim bilir bilmiyordu. Öğrenecekti…Zaman illa ki ona öğretecekti…
• Kalbini dinle ve onun gösterdiği yola git fakat aklını da yanına almayı unutma..
• Kendini bil!
  Ne öğrenirseniz öğrenin kendinizi bilmezseniz bir bilgisiz olarak kalırsınız.
• Düş fakat kalk, yerde kalma!
• “Dağa çıkmadan ilkin dağcı, dağa şöyleki bir bakar.” dedi. “Tırmanacağı dağ müthiş bir kütle olarak karşısında durmaktadır. Dağı tırmanırken aslına bakarsak dağ onun yolunda engel değildir. Onu yukarı çıkaracak olan dağın kendisidir. Dağcının mücadelesi dağla değil, kendi umarsızlık, yetersizlik ve korkuları, şu demek oluyor ki kendisiyle olan mücadelesidir. Dağcı dağı aştığı vakit kendisini de aşmış olur. Dağcı dağa baktığında normalde hissetmeyeceği şeyleri hisseder.”
• Sözcüklerin gürültüsünden, söylenenler anlaşılmıyor.
• Artık kaç yıl yaşadığınız değil kaç yılı hakikaten yaşadığınız ehemmiyet kazanmaktadır.
• Kral,” Olmayandan iyi mi yararlanılır ? diye sorunca Çoban da deklare etti.”Burayı yakalamanız tam bir Kral’a yakışır dikkattir. Bundan dolayı bunun arkasında oldukça garip şeyler var. fark etmeyiz fakat var olanların kullanılışları onların yokluklarındadır. Yani bir ev duvarlarıyla var olur fakat o evin kullanılışı duvarların arasındaki boşlukta, duvarların olmadığı yerlerdedir. Bu aynı şekilde yazdıklarımızda da görülebilir. Yazı harflerle yazılır fakat yazıya anlam veren harflerin olmadığı boşluklardır. Yoksa asla boşluk bırakmadan yazmak oldukça anlam ifade etmeyen olur. Yine aynı şekilde şarkı müzikle ortaya çıkar sadece müzikte aralar (müziğin olmadığı boşluklar ) eğer olmazsa, melodi anlaşılması imkansız. Her şey var oluşuyla ortaya çıkar, fakat kullanılışı onun yokluğundadır.
• “Ben, bu bahsi geçen Ben’i yaşatmak için bulamıyorum, siz onu öldürmek için nasıl bulacaksınız merak ediyorum! Sevgili Kralım hiç uğraşmayın! Bu kafayı kesip atabilirsiniz ama Ben’i öldüremezsiniz”
• Elini tahtaya vurursan tahta da eline vuracaktır.

Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

️ Evrende, olan ne azaltılabilir ne de artırılabilir. Var edilmiş olanlar yok edilemez ve yok olanlar da var edilemez. Her şey birbirine bağlı ve bağımlıdır. Her şey birbirine bağlı olarak değişime uğrar. Her şey her an değişmektedir. Hiç bir an bir evvelki anın aynısı değildir. Evrende yeniden yoktur. Tüm oluşumlar ne hiçten doğar ne de ölüp hiçe gider. Sadece her şey değişmiş olur, dönüşür başka bir şekle girer.
Bir kral ile bir çobanın eski ile yeni, Doğu ile Batı, vakit ile zamansızlık, varlık ile yokluk, iyi ile fena ve tasavvuf ile kuantumun iç içe girmiş olduğu sohbetlerinin mevzu edilmiş olduğu kitap masal tadında bir yaşam felsefesi yaşatıyor bizlere.. Anlatmak yetmez idrak etmek için okumak lazım bu kitabı..
Doğrudur, bırakamaz, takılıp kalırsın; şundan dolayı daha olgunlaşmadın. Ham meyve dalına yapışır, bırakmaz. Senin için de, ister bir vaka olsun, ister bir eşya olsun, isterse de bir düşünce olsun, herhangi bir şeye yapışman, hamlığının işaretidir. Sen hamlığı bırak, bir an evvel olgunlaş. Hayatı yaşa, şu demek oluyor ki akıp git. Her şeye, ‘Dokun ve Git’. Eğer o şey seninse, seninle gelir. Değilse, ne yaparsan boşunadır, aslına bakarsanız….
” Ben kendimi aɾıyoɾum, fakat isteɾ Batıya bakayım, isteɾ Doğuya, yalnız ‘O’nunla’ kaɾşılaşıyoɾum. Sanıɾım ben, olmayanı (kendimi), boşuna aɾıyoɾum, şundan dolayı yalnız ‘O’ vaɾ ve başka biɾ şey yok.” diyen yazar #ahmetdurul 7 Mayıs 2021 senesinde aramızdan ayrılmıştır. Mekanı aden olsun.. (hayallereyolculukvar)

Simyaci’dan sonrasında bu biçim kitaplari okumak artık beni sıkıyor. Kişisel gelişime kayan kitaplar bende koşarak uzaklaşma hissiyati doguruyor.
Kitapta çoğunu öncesinden de bildiğim öğütlerden başka bir şey bulamadim. Ama bu şekilde kitaplari seviyorsaniz okuyun doğal.
Anlatımı başarıya ulaşmış içerik zayif. (No Name (isimsiz & minnetsiz))

Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar PDF indirme linki var mı?

Ahmet Durul – Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Durul Kimdir?

Ahmet Durul Kitapları – Eserleri

• Kovadaki Okyanus
• Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar
• Göle Atılan Taşlar

Ahmet Durul Alıntıları – Sözleri

• Kafandaki düşünceler,ayın önündeki bulutlsr gibidir.
  Dünyanı karartabilir ya da renklendirebilirler. (Kovadaki Okyanus)
• Su, akmış olduğu sürece, temiz ve taze kalır. Bir şeye takılıp kalırsa bayatlar, kirlenir. Akmak, bırakmaktır, değişmektir, yenilenmektir. (Kovadaki Okyanus)
• Elini tahtaya vurursan tahta da eline vuracaktır. (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• “Korkularımızın bir çok, kendi yarattığımız gerçek olmayan aldanmalardır. Üstlerine gidince yok olurlar.” (Kovadaki Okyanus)
• “Dağa çıkmadan ilkin dağcı, dağa şöyleki bir bakar.” dedi. “Tırmanacağı dağ müthiş bir kütle olarak karşısında durmaktadır. Dağı tırmanırken aslına bakarsak dağ onun yolunda engel değildir. Onu yukarı çıkaracak olan dağın kendisidir. Dağcının mücadelesi dağla değil, kendi umarsızlık, yetersizlik ve korkuları, şu demek oluyor ki kendisiyle olan mücadelesidir. Dağcı dağı aştığı vakit kendisini de aşmış olur. Dağcı dağa baktığında normalde hissetmeyeceği şeyleri hisseder.” (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Kalbini dinle ve onun gösterdiği yola git fakat aklını da yanına almayı unutma.. (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Kendini bil!
  Ne öğrenirseniz öğrenin kendinizi bilmezseniz bir bilgisiz olarak kalırsınız. (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Kral,” Olmayandan iyi mi yararlanılır ? diye sorunca Çoban da deklare etti.”Burayı yakalamanız tam bir Kral’a yakışır dikkattir. Bundan dolayı bunun arkasında oldukça garip şeyler var. fark etmeyiz fakat var olanların kullanılışları onların yokluklarındadır. Yani bir ev duvarlarıyla var olur fakat o evin kullanılışı duvarların arasındaki boşlukta, duvarların olmadığı yerlerdedir. Bu aynı şekilde yazdıklarımızda da görülebilir. Yazı harflerle yazılır fakat yazıya anlam veren harflerin olmadığı boşluklardır. Yoksa asla boşluk bırakmadan yazmak oldukça anlam ifade etmeyen olur. Yine aynı şekilde şarkı müzikle ortaya çıkar sadece müzikte aralar (müziğin olmadığı boşluklar ) eğer olmazsa, melodi anlaşılması imkansız. Her şey var oluşuyla ortaya çıkar, fakat kullanılışı onun yokluğundadır. (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Sevmek, sevileni değişiklik yapmak istemeden olduğu benzer biçimde kabul etmek; senin isteklerine uymaya zorlamadan, kendisi için seçtiklerini yapabilmesine izin vermektir. Özetlemek gerekirse onun isteklerini kendi isteklerin yapmaktır. Sevmek, sevdiğine kendini sunmak, seninle beslenmesini sağlamak, fakat tükenmemektir. (Kovadaki Okyanus)
• “Ben, bu bahsi geçen Ben’i yaşatmak için bulamıyorum, siz onu öldürmek için nasıl bulacaksınız merak ediyorum! Sevgili Kralım hiç uğraşmayın! Bu kafayı kesip atabilirsiniz ama Ben’i öldüremezsiniz” (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Bir çok kez, sevmek diye meydana getirilen ise, bunun tam tersi olmaktadır. Seven, sevilmiş olduğu ile beslenmekte, onu tüketmekte; böylece sevmek, sevmek değil, gerekseme gidermek olmaktadır. (Kovadaki Okyanus)
• Sözcüklerin gürültüsünden, söylenenler anlaşılmıyor. (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Evrensel yasa sevdiğini sahipleneceğine onu hür bırak der. Bunu bir ihtimal biliyor kim bilir bilmiyordu. Öğrenecekti…Zaman illa ki ona öğretecekti… (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Ne yapacağını bilmiyorsan,
  Korktuğun şeyi yap (Göle Atılan Taşlar)
• Düş fakat kalk, yerde kalma! (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• “Beni dinlemiyorsun şundan dolayı öğrenmek değil, haklı çıkmak istiyorsun.” (Kovadaki Okyanus)
• Uçmak için hafifçe olmalısın. Yükünü at, sırtındakinide de, kafandakinide de ; geçmişininin pişmanlıklarını da, geleceğin endişelerini de. (Kovadaki Okyanus)
• Artık kaç yıl yaşadığınız değil kaç yılı hakikaten yaşadığınız ehemmiyet kazanmaktadır. (Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar)
• Aklında olsun, bundan sonrasında, başına gelen her vakada, ‘Bu da geçer’ de. böylece olan hiçbir şeye ne oldukça üzül ne de oldukça sevin. Nasıl olsa vakti erişince geçip gidecektir. (Kovadaki Okyanus)
• Zayıf kuvvetliyi alt eder, yumuşaklık sertliği yener.
  Tüm canlılar doğduklarındarı vakit zayıf, esnek ve yumuşaktır; ölüme yaklaştıklarında, sert ve katı olurlar.
  Sertlik katılık ve kabalık ölümle, yumuşaklık, esneklik ve incelik yaşamla yoldaştır. (Kovadaki Okyanus)