Eğitim

Bir Solgun Adam – Selçuk Baran Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Solgun Adam – Selçuk Baran Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Solgun Adam kimin eseri? Bir Solgun Adam kitabının yazarı kimdir? Bir Solgun Adam konusu ve anafikri nedir? Bir Solgun Adam kitabı ne konu alıyor? Bir Solgun Adam PDF indirme linki var mı? Bir Solgun Adam kitabının yazarı Selçuk Baran kimdir? İşte Bir Solgun Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Selçuk Baran

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750817717

Sayfa Sayısı: 248


Bir Solgun Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İçini kaplamış yaşama bezginliğini -kendini oradan oraya atarak- dindirmeye çalışan bir insanın yalnızlık destanıdır “Bir Solgun Adam”

Bankacı Mehmet Taşçı, emekli olunca evini terk edip yetmişini aşkın Dürnev Hanım’ın çatı katı odasını kiralamış, on senedir orada yaşamaktadır. Bir gün, Dürnev Hanım’a haber vermeden Kadıköy’de bir otele yerleşir. Bir süre orada kalır, karlı bir günde yollara düşer; İzmit yolundan geri dönerek gene Dürnev Hanım’a gelir. Bir süre hasta yatar, gazetede kendi ölüm ilanını okur… Zahire tüccarı Sadık Bey’le dostluk kurar, yanında iki ay kadar kalır…


Bir Solgun Adam Alıntıları – Sözleri

  • Kimsem yok… Hiçbir şeyim yok, kitap raflarında duran üç beş tozlu kitabından başka.
  • Çıkıp dolaşsam sokaklarda… Öylece, yağmura falan aldırmadan…
  • … Tüm bunlar boş… En iyisi yeni bir kitaba adım atmak.
  • Bir masal vardı, adam gölgesini yitirmişti… Ben neyimi yitirdim, bilemiyorum.
  • Bize ne öğretmişlerdi ki… Yığınla aptallık. Öyleki ki, onlara başkaldırmakla bile bir yere varamıyordu insan. Hava kararmadan eve dönmen buyrulmuş diyelim. Sen başkaldırıyorsun, karşı çıkıyorsun, iki saat geç dönüyorsun eve. Bu iki saati iyi mi geçirebilirsin? Olsa olsa sıkıntıdan patlayarak sokaklarda sürtersin. İş mi bu? Yani aptallıklara karşı koymaya kalkıştığın süre bir başka aptallığı, bir başka miskinliği yaşıyordun.
  • Ben bilimden yanayım. Cahil hocalara bakmayın siz..
  • Yorgunum… Yalnızım… Ya da bilemediğim bir hastalığa yakalandım. Geceleri uyku tutmuyor. Karanlıkta, yatağımın içinde oradan oraya dönerek duruyorum. Kalkıp kitap okusam ya… Onu da yapamıyorum. Artık gazete bile okuduğum yok. Ölesiye mutsuzum. Ne var ki, ölmek istemiyorum. Zira ölmek bir şeyin (kısaca ömrün) kullanılması, tüketilmesi, bitirilmesi değil, tamamlanmasıdır. Zaten ben günlerimi kullanmadım, biriktirdim (Ne için?). Şimdiye dek ne yaptım? Yalnızca bir seyirciydim. Üstelik fena bir izleyici. Bakmasını bilemedim. Zira bilseydim, bana lüzumlu olan şeyleri görürdüm. Ellerim bu şekilde boş kalmazdı.
  • Galiba yitirdiğimiz oldukça şeyler var. Bir daha yerine koyamayacağımız oldukça, pek oldukça şey…
  • Kitapların dilinden idrak etmek da bir marifet.


Bir Solgun Adam İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Mutlaka okunmalı.: Bir Solgun Adam, Ankaralı hukukçu-yazar Selçuk Baran’ın (1933-1999) 1975 senesinde piyasaya sürülen romanı. Ankara Kız lisesi arkasından Ankara Hukuk Fakültesinden mezun olmuş. Aynı lisede okumuşuz, ne hoş, Adalet Ağaoğlu benzer biçimde pek oldukça meşhur isim de oradan mezun, aynı kapıdan geçmek aynı sınıflarda ders almış olmak müthiş bir duygu. Baran, bir de hukuk okumuş. İçim kıpır kıpır oluyor hukuk mezunu yazarları görünce. Selçuk Baran’ın kıymeti benim için oldukça terfi etti takdir edersiniz ki, bu keyifle okumaya başladım Bir Solgun Adam’ı. Ancak bu roman öyleki keyifle okunacak, kayıtsızlığa düşülecek, bir çırpıda asla duraksamadan okunacak bir kitap değilmiş. Uzun iç çekişlerle okuru duraksatan, derin bir nefes alıp pencereden uzaklara baktıran, cümlelerin kimi zaman basitliğinin altında ezilirken kimi zaman de ağırlığı altında ezen..
Basit bir roman bu. Basit bir insanın, Mehmet Bey’in yaşamı, emekli bankacı, hayatındaki en büyük atılım karısını ve tek kızını terk ederek bir pansiyona yerleşmesi ve özgür kalmak için bunu yaptığını iddia etmesi. Kalamamış. On yıl aynı yiyecekleri yemiş, aynı barıncak sahibi hanimefendi ile kısa sohbetler etmiş, aşık olmamış, kahve içtiği fincanı bile değiştirmemiş, bir sıkıcılıktan öteki sıkıcılığa sürüklenmiş. Katlanılmaz bir adam benzer biçimde geldi. Okuduğum tüm kitaplardaki sancılı erkekler gözlerimin önüne geldi, aklımın bir köşesinde kıvrananlar, tutunamayanlar, yalnızlar… Mehmet bey’i sarıp sarmaladım, koydum onların yanına.
Kitap 5 bölümden oluşuyor. İlk bölümde Mehmet Bey’in tuttuğu günlükleri okuyoruz, oldukça yavan, okur bırakıp gitsin diye uğraşılmış benzer biçimde. Ardından gelen Mehmet Bey’in eski aşkı/arkadaşı Nevin hanımın olduğu ikinci bölüm etkileyiciliği ile beni mahvetti. İkinci bölüm günlükten çıkıyoruz, dışardan izliyoruz olan biteni. Üçüncü bölüm gene günlüğe ve sonraki bölüm gene anlatıya dönüyoruz. Son bölüm ise işlerin garipleştiği yerdi. Ne anlatıldı? Neden? Neden bu şekilde bitti? Beklediğim benzer biçimde değildi, garipsedim, yok ya bu şekilde bitmesin diye boşuna aradım sayfaları. Ne yapalım. Kitabı genel olarak okuması zor, zaman geçirmelik okunmaz, ona nazaran.
İlk kez okuduğum Selçuk Baran’ı. Seviniyorum daha oldukça kelimede buluşacağız diye. (Tuğba)

En zor okumalarımdan biri oldu Bir Solgun Adam. O denli yoruldum ki okurken. Mehmet’in yalnızlığı beni de boğdu. Ama bu beğenmediğim anlamına gelmiyor. Okuyucuya zor gelen bir insanoğlunun iç dünyasını okumak.
Kitapta Mehmet için şunu söylüyor arkadaşı ” Bir iç dünyası vardı. Kurulu düzenin yabancısıydı. Ve o bunu bilmezdi.” Yani kitap yalnız bir insanın, yalnızlığı kendi seçmiş bir insanın kitabı. Belki okuyanlar onu bu yalnızlığa itilmiş olarak görebilir bilmiyorum. Ama Mehmet kesinlikle unutmayacağım bir karakter. En azından kalbimin üstüne bıraktığı ağırlığı asla unutmayacağım.
Herkesin bu kitabı kolayca okuyabileceğini sanmıyorum. Yani her kitabın bir zamanı olduğuna inanıyorum ve belli bir okuma birikiminiz yoksa daha okuma zamanınızın gelmediği kanısındayım. Bunları söyledikten sonrasında şiddetle önerdiğimi söyleyeyim.
Kitapla kalınca.. (enime)


Bir Solgun Adam PDF indirme linki var mı?


Selçuk Baran – Bir Solgun Adam kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Solgun Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selçuk Baran Kimdir?

1933’te Ankara’da hayata merhaba dedi. ortaöğrenimini ankara kız lisesi’nde, yükseköğrenimini ankara üniversitesi hukuk fakültesi’nde tamamladı. bir süre aynı fakültenin banka ve tecim hukuku araştırma enstitüsü’nde çalıştı.

ilk öyküsü 1968 senesinde yeditepe dergisinde yayımlandı (çocuğun biri). 1972’de piyasaya sürülen ve yirmi bir öyküden oluşan ilk kitabı haziran’la türk dil kurumu 1973 öykü ödülü’nü kazanmıştır. ilk romanı bir solgun adam’a milliyet yayınları 1974 roman yarışması’nda beşincilik verildi. baran’ın bu romanı 1975 senesinde basıldı. bunu bir öykü kitabı izledi: anaların hakkı. yazar, 1977’de piyasaya sürülen bu kitabıyla 1978 sait faik hikâye armağanı’nı adnan özyalçıner’le paylaştı. bozkır çiçekleri adlı romanı milliyet yayınları 1979 roman yarışması’nda mansiyon aldı. kitap 1987’de basıldı. 1983’te gene bir öykü kitabı yayımlandı baran’ın: kış yolculuğu. bunu tortu (1984), yelkovan kuşu (1989) ve arjantin tangoları (1992) adlı yapıtları izledi. baran’ın ek olarak porselen bebek (1996) adlı bir çocuk kitabıyla , roald dahl’dan çevirilmiş olduğu çarli’nin büyük cam asansörü (1991) adlı çocuk romanı ve devlet tiyatrosu’nca sahnelenmiş olan türkân hanım oyunuyla radyo oyunları var.

selçuk baran 1980’lerde ankara’dan istanbul’a taşındı. ayrıca piyasaya sürülen öykü kitapları haricinde radyo oyunları yazdı. bunlar trt istanbul radyosu’nda gösterildi. 1993’te tekrardan ankara’ya dönen yazar, bu tarihten sonrasında edebiyat alanında ürün vermedi. seneler ilkin çalmış olduğu hukuk fakültesi banka ve tecim hukuku araştırma enstitüsü’nde gösterim sekreteri ve gösterim müdürü olarak yaşamının sonuna kadar çalıştı. selçuk baran 4 kasım 1999’da ankara’da öldü. seneler ilkin yazdığı sonbahar gelmeden adlı son romanı ölümünden sonrasında yayımlandı.


Selçuk Baran Kitapları – Eserleri

  • Tortu
  • Bir Solgun Adam
  • Bozkır Çiçekleri
  • Haziran
  • Kış Yolculuğu
  • Anaların Hakkı
  • Sonbahar Gelmeden
  • Yelkovan Yokuşu
  • Öğle Saatleri
  • Türkan Hanım’ın Ölümü
  • Arjantin Tangoları
  • Porselen Bebek
  • Ceviz Ağacına Kar Yağdı


Selçuk Baran Alıntıları – Sözleri

  • Çıkıp dolaşsam sokaklarda… Öylece, yağmura falan aldırmadan… (Bir Solgun Adam)
  • “Günler hep gebedir, iyiye de kötüye de… (Sonbahar Gelmeden)
  • … Tüm bunlar boş… En iyisi yeni bir kitaba adım atmak. (Bir Solgun Adam)
  • Herkes bir şeyler istiyordu. Daha oldukça oda, daha oldukça kitap, daha iyi dinlenmek, daha temiz gömlek… Bir gün bende birşey istesem, dedim. Bu, yaşamımın neresine geldiğimi kendi kendime sorduğum gündü. (Ceviz Ağacına Kar Yağdı)
  • …hepimizin, aylıklı, ücretli köleler benzer biçimde çalıştırıldığımızı biliyorum. Sırtımızı sıvazlıyorlar, sonrasında insanlığımızı elimizden alıyorlar. (Tortu)
  • Artık acı çeken hanım görmek istemiyorum. (Arjantin Tangoları)
  • Alışkanlıklar, beraberlikler bunaltıcı benzer biçimde gelir kimi süre. Tekrarlar bıktırır adamı. Ama çaresizsen eğer… O süre sevmeye bakmalı. Elindekine sımsıkı sarılmalı. (Anaların Hakkı)
  • Bir masal vardı, adam gölgesini yitirmişti… Ben neyimi yitirdim, bilemiyorum. (Bir Solgun Adam)
  • Gelecek yalnızca bir bahaneydi; bugünden kaçmak için bahane. (Yelkovan Yokuşu)
  • “Ama bu korkulu pahalılık! Birden sadece geçinecek duruma düşüverdik.” (Öğle Saatleri)
  • Senin sevdiğin şarkıları seviyorum. Benim sevdiğim şiirleri biliyorsun. Geleceğin önünde el eleyiz. (Ceviz Ağacına Kar Yağdı)
  • “Kaçmak iyi gelir diye düşünülür kimi süre. Ama kimse hiçbir yere kaçamaz,” (Kış Yolculuğu)
  • Fazlaca hesaplı yaşayanlar, tatsız tuzsuz insanlardır. (Bozkır Çiçekleri)
  • Bir süredir kendi hayatımın dizginlerini elimde tuttuğuma inanıyordum. Şimdi ise sürükleniyorum. Paramparça oldum. Toparlanabileceğimi asla sanmıyorum. (Türkan Hanım’ın Ölümü)
  • “Sizler kendinize ehemmiyet vermediğinizi sanıyorsunuz. Sizler, kısaca –diyelim– otuz beş yaşın altında olanlar… Oysa toplumu, hatta toptan insan yapısını değiştirecek kati çareleri bulduğunuzu sanacak kadar gururlu ve kendinizi beğenmişsiniz!” (Türkan Hanım’ın Ölümü)
  • Kırılan bir şey, der, onarıldı mı eskisinin yerini hiçbir süre tutmaz. En iyisi atmalı onu. Hiç değilse gözümüz görmez. Gözümüz görmeyince de unutur, gideriz. (Porselen Bebek)
  • İnsan iyi mi olsa günün birinde büyüyüveriyor.
    Ama büyümek bir işe yarıyor mu? İşte bunu daha öğrenemedim. (Porselen Bebek)
  • Sobanın üstünde demlenen çaylar… (Anaların Hakkı)
  • … bir zambak koskoca bir müdürü korkutabilir pekâlâ. Bir zambakla banka soyulabilir. İhtilal bile yapılır. Tüm iş edada. Bilmem anlatabildim mi? Zira çiçek de bir silahtır aslen. (Haziran)
  • Benim için her hanım keşfedilecek bir dünyadır. Önüne ne kadar güçlük çıkarsa keşfedeceklerin de o denli varlıklı olur. (Türkan Hanım’ın Ölümü)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş