Eğitim

Bir Zamanlar Bakırköy – Tahir Musa Ceylan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Zamanlar Bakırköy – Tahir Musa Ceylan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Zamanlar Bakırköy kimin eseri? Bir Zamanlar Bakırköy kitabının yazarı kimdir? Bir Zamanlar Bakırköy konusu ve anafikri nedir? Bir Zamanlar Bakırköy kitabı ne konu alıyor? Bir Zamanlar Bakırköy PDF indirme linki var mı? Bir Zamanlar Bakırköy kitabının yazarı Tahir Musa Ceylan kimdir? İşte Bir Zamanlar Bakırköy kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Tahir Musa Ceylan

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755396439

Sayfa Sayısı: 192


Bir Zamanlar Bakırköy Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tahir Musa Ceylan yeni romanı Bir Zamanlar Bakırköy’de orta yaşların sonuna gelmiş yalnız ve bitkin bir doktorun genç bir hastasına duyduğu aşkla alt üst olan aşkın konu alıyor. Aslında bu aşkın geliştiği Bakırköy Akıl Hastahanesi’nin, Hastahane ile beraber yaşadığımız toprakların hikayesi ya da masalı bu.

“Bütün bir aileyi kırıp geçirmiş babalar, hiç para bilmeden sadece ot toplayarak çocuklarına bakmış analar, hapishanede yıllarca yatıp, çıktığında on beş gün dışarıda kalamayıp geri yatan babalar, trafik kazalarında can vermiş aileler, aynı hastalıktan kırılmış sülaleler, vurulmuş kardeşler, eşkıya, hırsız olup büyümüş çocuklar, bütün bir mahalleyi doyuran kahramanlar, kendisi kazanmayıp işçisine kazandıran patronlar, evlenip evlenip ayrılan ve onca genç kızın arasında yine yeni koca bulan kadınlar, lotoda at yarışında zengin olacağına Allah’a inanır gibi inanan ve batıp giden akıllı insanlar, her attığı adımı fala göre ayarlayan ve falcılara servetini verip tüketen kadınlar… .Bakırköy köy değil bir ülkeydi, Anadolu’nun farklı yerlerine dağılıp seyrelmiş olaylar bu küçük toprağa toplandığı için Bakırköylüler bir ömürde bir ülkede olup bitecek olayların hepsini en yoğun halde burada görürlerdi. Anadolu alıp götüren, taşıyıp sürükleyen selse, Bakırköy çöküp kalmış mildi.”

Tahir Musa Ceylan’ın romanlarını özetlemek de, özetinden ne anlattığı hakkında doğru bir informasyon edinmek de asla kolay değil. Şu sebeple ana bir hikâyeden oldukca sanki kendiliğinden gelişen yan hikâyelerle aşama kaydediyor romanları. Ayrıntıları çoğaltıyor; rahat benzer biçimde görünen bir ayrıntıyı aniden hikâyenin merkezine alıp ondan yeni ayrıntılar üretirken beklenmedik şahıs ve kişiliklerle bambaşka hayatlara dokunuyor, kahramanlarının eşzamanlı fakat birbirinden oldukca değişik mekânlara uzanan hikâyeleri ile coğrafyayı genişletiyor. Hikâyesine haiz olamadığı için değil, yaşamın kendisi tam da bu şekilde yaşandığı için….

2005 senesinde İçi Yoksul’la başlayıp Kestane Kıranında Kadınlar(2008), Yarım Adamın Aşkları (2009) ve Elli Yıl Sonra Kül(2010) ile sürdürdüğü romancılığının son halkası Bir Zamanlar Bakırköy’de Tahir Musa Ceylan gerçek bir edebiyat ziyafetine çağrı ediyor okuyucusunu.


Bir Zamanlar Bakırköy Alıntıları – Sözleri

  • Bazı şeylerde sebep olması iyi, şahit olması daha iyiydi.
  • insanların bahçesinde bir havuz olması için çırpındığı devirde okyanus sahibi olmak azca şey değil normal olarak fakat gerçekte ne kadar sizindir o okyanus bunu düşünmek gerekmez mi?
  • Sevgi yaşamın parçası olarak kaldığında iyiydi, yaşam sevginin parçası olduğunda fakat törenler, töhmetler, tövbeler derken insan sevgiyi öldürüyor


Bir Zamanlar Bakırköy İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Konusu itibariyle bildik kalıpların içindeymiş benzer biçimde görünüp okuyucusunu ters köşeye yatıran, tutkulu ve sorunlu bir aşk hikayesi özetleyen, keyifle okunan bir yapıt olmuş. Kitap bittikten sonrasında insanoğlunun aklında şu fikir kalıyor “Tüm ülke Bakırköy” (Erkan Demirci)

Orta yaşların sonuna gelmiş yalnız ve bitkin bir doktorun genç bir hastasına duyduğu aşkla alt üst olan aşkın konu alıyor
Gereksiz ayrıntılara öylesine boğulmuş ki okurken asla zevk almıyorsunuz. Çift kişilikli birini anlatırken bir de gereksiz ayrıntılar sizi sarınca kendi adıma oldukca sıkıldım. (SihirliFlut)


Bir Zamanlar Bakırköy PDF indirme linki var mı?


Tahir Musa Ceylan – Bir Zamanlar Bakırköy kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Zamanlar Bakırköy PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Tahir Musa Ceylan Kimdir?

Tahir Musa Ceylan (d. 1956, Çanakkale) ozan, romancı, düşünür. Sanat yaşamının ilk döneminde fotoğraf sergileri açmış olmakla beraber, daha oldukca fotoğraf estetiği ve zamanı üstüne yazılarıyla tanınmış, 1988 senesinde Fotoğraf Estetik ve Görüntü Üstüne Denemeler adlı ilk kitabı çıkmış, 80’li yıllarda in vivo adlı edebiyat/felsefe dergisini yayımlamış ve İstanbul Tabip Odası Bülteni’nin sanat sayfalarını düzenlemiştir.

Şairliği

İlki 1986 da Sanat Olayı’nda, sonraki şiirleri Özgürlük Şov, Düşün, Edebiyat ve Eleştiri, Ünlem, İle, Akatalpa, Hayal dergilerinde yayımlanmış, 1988 senesinde Depresyonun Şiiri adıyla ilk şiir kitabı basılmıştır. 80’li yılların şairlerindendir, ruhu öne alan, çağrışımlara yaslanan, dizelerde değil, bütünde anlam doğuran, imgeci, yoğun, acıklı bir şiir anlayışı vardır.

Romancılığı

2005 senesinde basılan ilk romanı İçi Yoksul yetmişli yılların sonunda Çanakkale’nin Yenice nahiyesinden tahsil görmeye geldiği Ankara’da kültür şoku ve duygusal travmalar yaşayan bir gencin iç dünyasını ele alır. 2008 senesinde piyasaya çıkan Kestane Kıranında Kadınlar romanında ise 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyılın başlarında Mavruz adlı kurgusal bir köyde bir bayan ana karakter üstünden devamlı olumsuzluklarla boğuşan bir ailenin hayata tutunma mücadelesi, arka planda da köyün hikâyesi anlatılmaktadır. Yerel bir dil kullanılan romandaki bazı karakterler ve köyde meydana gelen felaketler yazarın doğum yeri olan Nevruz köyündeki yaşanmışlıklardan esinlenmiştir. Sonraki romanları Yarım Adamın Aşkları(2009), Elli Yıl Sonra Kül(2010) ve Bir Zamanlar Bakırköy(2011) şeklinde sıralanır.

Edebi üslup olarak yazar, dil ve kurguyu bütünler, bazen şiir diliyle düzyazı dili ayrımını ortadan kaldırır, anlatımın enerjisini arttırmak için sayısız metafor kullanır. Romanlarında ana öykü tek başına ilerlemez, oldukca sayıda yan öykü bazen merkeze alınarak ana öyküyü taşır. Akışta şaşırtıcı karakterler ansızın ortaya çıkarak değişik hayatları öykünün içine alır. Ana öykü, kesintisiz ve tekdüze değil, çeşitlenerek sadece bölünmeden ilerler. Ayrıntılar dört bir yana dağılsa bile bir kopukluk duygusu hissedilmez ve anlatı epik dilden ayrılmaz. Bazı yapıtları edebiyat seçkilerinde yer almıştır. Romancılığında, coşkulu bir özgürlükle rafine bir kulvarda ürettiği açıklanmıştır.

Düşünürlüğü

25 yıla yakın bir süredir Cumhuriyet Bilim Teknoloji Dergisi Aylak Bilgi Köşesi’nde nöro-psiko-felsefe içerikli denemeleri piyasaya çıkan yazarın bu yazıları Aylak Bilgi, Aylak Yazılar, Aylak Düşünceler ve Aylak Fikirler isimleriyle kitaplaştırılmıştır. Bilgiye dayalı mantıkçı bir felsefenin izini devam eden Ceylan, Jung’un kollektif bilinçaltı düşüncesinin üstüne oturttuğu ve tüm insan türünün tek bir benliği bulunduğunu varsayan ortak kişilik terimini geliştirmeye iş koşturmacasındadır. Buna nazaran insanoğlunun ortak yapısı olan DNA sahici olandır. İnsan sahici olanın yeryüzündeki işleme şeklidir, o nedenle de geçici bir bileşimdir, dünyanın o günkü koşullarında, o günün malzemesinden üretilmiş gündelik bir aracıdır. Sahici ve temel yapının içgörü yöntemiyle kendi benliğiyle ilgili oluşturduğu kurgu ortak benliktir. Ortak kişilik yeryüzüne çıkmış olduğu andan itibaren deneyüstü ve öznel yapısını nesnel hale dönüştürür.

Yeryüzündeki serüven bir “dışlaşma” işleminden ibarettir.

İnsanlar içinde ortak kişilik kaynaklı bir bağ vardır. Kant’ın usa verdiği deneyüstü informasyon çıkarma işi ortak benlikte kodlu, önceki kuşakların ürettiği ve aşama aşama ortak canlıya eklediği bir kapasitedir. O nedenle informasyon, önceki kuşaklarda deneyden çıkmış, fakat şimdiki kuşakların kullanımında deneyüstü olmuştur.


Tahir Musa Ceylan Kitapları – Eserleri

  • Bir Zamanlar Bakırköy
  • Kızböcekleri
  • Diri Aşk
  • İçi Yoksul
  • Dinamik Ahlak
  • Aylak Fikirler
  • Ortak Benlik
  • Nesne Benliği
  • Aylak Bilgi
  • Aşka İnanası Geliyor
  • Yarım Adamın Aşkları
  • Aylak Düşünceler
  • Depresyonun Şiiri
  • Yokluk
  • Kestane Kıranında Kadınlar


Tahir Musa Ceylan Alıntıları – Sözleri

  • İnsanların sevgi duyduğu adamlara kin duymak kanser olmaya yeterdi. (Kızböcekleri)
  • Biz kabararak ve peşinden hiçbir şey yapmayarak var oluyoruz. Bir kabarma var bizde, ümit ederim sonumuz iyi olur. (Aylak Fikirler)
  • Birisi ölünce işgalciler seviniyor, “Ben olmayan biri daha gitti“ diye, halbuki bir can gidince, bir insan değil, bir dünya yok oluyor. (Kızböcekleri)
  • Aşkın varlığı haz, hiçliği saflık, yokluğu acı verir… (Diri Aşk)
  • Toplum bencil bir değirmendir ve gerçek bir değirmenin taneyi kabuğundan ayırması gibi insanı yeteneğinden soyarak un haline getirir. (Aylak Fikirler)
  • 1915’e kadar Freud, duyguyu dürtü ( drive) ile eş tutmuştur. Psikanalizde dürtü insanın en şuursuz motivasyon kaynağı olarak görülmüştür. Sonraları Freud duygu ile dürtüyü sağlam temellerde birbirinden ayırmıştır. Ona göre duygu dürtünün boşalım halidir. Sonraki araştırmacılar duyguyu, beyindeki dürtünün bedensel ifadesi olarak almış, bir kısmı bununla da kalmamış, duygunun sadece bir boşalım durumu değil, aynı zamanda onun ruhsal dünyayı (intrapsychic) düzenleyici rolü olduğuna da işaret etmişlerdır. (Ortak Benlik)
  • “Güç yansız, yönsüz bir illetti.” (Kızböcekleri)
  • İnsan yaşamı “birincilikten” “sonunculuğa” düşüşün ve bunu sadece ölümde kabul edişin ağlatısal öyküsüdür. (Aylak Fikirler)
  • Ne kadar doğru olursan ol oğlum, bu dünya köpektir; kendini kemik yapanı, elbet köpekler yiyecektir. (Kestane Kıranında Kadınlar)
  • her şey adım adım canlısı kalmamış fotoğrafta
    bir zamana soğuyor
    karşıda her an o delilik sicili yüz… (Depresyonun Şiiri)
  • “… gerçek hayattan bir parça çikolata, hayal dünyasından küçük bir intikam helmelenerek tatlı bir şurup oluyor, karnaval maskarası gibi insanı damarından aklına besliyordu. Bektaş kadınları az biraz sevmek, çoklukla da nefret etmek için kullanıyordu.” (Kızböcekleri)
  • “gündüzleri kimse kendisi değildir, geceleri de kimse başkası…” (Aylak Bilgi)
  • “Gündüzleri kimse kendisi değildir, geceleri de kimse başkası…” (Aylak Bilgi)
  • gövdem nerede, yürüdükçe kenarlarından başlıyor
    kaybolmaya insan! (Depresyonun Şiiri)
  • Sevgi yaşamın parçası olarak kaldığında iyiydi, yaşam sevginin parçası olduğunda fakat törenler, töhmetler, tövbeler derken insan sevgiyi öldürüyor (Bir Zamanlar Bakırköy)
  • “Kalp uykuda dinlenir.” (Diri Aşk)
  • ve karanlıkta yaşam ısrarlı. O damarlı
    beyaz boşlukta yüzen ufak noktalar halinde benleri
    ileriye doğru çıkık çenesi ve bir boyun ki göğsün devamı olarak
    heykelden alınmışlığı muhteşem beyazlık halinde
    çıplak! (Depresyonun Şiiri)
  • “Her ayrılık sonrası insan kendi düşkün yoluna gider.” (Diri Aşk)
  • Eşyalar yaşam olmuştu, insanoğlu olmadıkça hayaller, hayaller olmadıkça eşyalar kalıyordu geride; eşya olsun, hayal olsun, insan olsun her yeni gelen bundan önce kaybedilenin yerine geçiyordu. (Kızböcekleri)
  • insanların bahçesinde bir havuz olması için çırpındığı devirde okyanus sahibi olmak azca şey değil normal olarak fakat gerçekte ne kadar sizindir o okyanus bunu düşünmek gerekmez mi? (Bir Zamanlar Bakırköy)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş