Kitap Künyesi

Yazar: Çağrı Dörter

Yayın Evi: Doğan Novus

İSBN: 9786050954104

Sayfa Sayısı: 196

Bugünün Tasavvufu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tasavvuf, diri bir gelenektir. Her daim tazedir. Her devirde temsilcileri tarafınca o dönem uygun olarak aktarılır. Bu nedenle de insanoğlu üstünde gerçek dönüşümler yaratır. Ancak süre değiştikçe, yaşam ve insan da değişmiş olur. Bu değişimle beraber rahatsızlıklar, şikâyetler ve sıkıntılar da değişmiş olur. Birliktelikler, ev yaşamı, iş yaşamı, toplumsal yaşam, yaşamın ritmi ve zihnin temel durumları da değişmiş olur. Bunlarla beraber, gerçekleşmesi mecburi bir değişiklik daha vardır: Değişen yaşama, değişen insana ve onun değişen sıkıntılarına verilecek ilacın da değişimi. Elbette aslı durağan(durgun) tutularak… Bugünün Tasavvufu; ağır tasavvuf kitapları ile hafifçe romanlar içinde kalan ve onu bulunmuş olduğu yerden alıp dengeli bir halde karşıya geçirecek köprünün arayışında olanların talebiyle yazılmıştır. Bugünün insanı için; bugünün yaşantısı, bugünün dili, bugünün örnekleri ve bugünün kavramları kullanılarak oluşturulmuştur. Hakikat, varoluştaki hiçbir zerreyi haricinde bırakmaz. Ancak insanoğlunun Hakikat Yolu’nu bulması, ruhunu doyurması ve O’na yaklaşabilmesi için ilk koşul “sorgulamak”tan geçer. Yani ilk emrin hayata geçirilmesi: Oku… Bu kitap, Hakikat Okyanusu’na ilkin kıyıdan bakmak, sonrasında sahillerinde dolaşmak, kendini hazır hissettiğinde ağır ağır içine girmek ve dilediği süre da derinleşmek isteyenler için bugünün ruhuna uyumlu bir köprü olmak suretiyle yazılmıştır. İnsanın en büyük macerası “kendini bilme macerası”dır. Ve bu maceraya girenin yaşamı, tekrar asla eskisi benzer biçimde olmayacaktır…

Bugünün Tasavvufu Alıntıları – Sözleri

• Allah aklını kullanmayanlarin üstüne pislik yağdırır.Ancak beşer kendini kandırmakta ve tembelliğine gerekçe göstermekte uzman bir varlıktır.
• Hak dini bulmanın ilk şartı, insana din adı altında öğretilen sadece dinin aslı ile bağlantısı olmayan ve bu yüzden de insanı sorun için de yaşamaya mahkûm eden kalıplardan, ezberlerden, tabulardan, yalan korkulardan ve zanlardan kurtulmaktır. Gerçek anlamda “putların kırılması” budur.
• Günlük anlayışta dilediğini yapabilmek özgürlük benzer biçimde algılanırken hakiki özgürlüğün içindeki sıkıntıyı unutmak için koşturmaktan azade özgür olduğu ıskılanır .
• Farkındalığını yükseltmek ve ruhunu huzura kavuşturmak isteyen bir insanoğlunun, midesini devamlı rahatsızlık etmeyi bırakması gerekmektedir.
• Firavun, zannedildiği benzer biçimde, bir tek belirli bir çağda yada kültürde yaşamış bir karakter değildir. O, her çağda ve her dinin içinde, o dini kullanarak güç elde etmek isteyen nefs-i emmarenin ifadelerinden bir tek biridir.
• Ağaçlar ve bitkiler kendileriyle sulh halindedirler, iç sıkıntıları yoktur. Sadece “beşer” her daim hüsranda ve sıkıntıdadır:
  Bu sebeple o, kendini ve varoluşu bilmek (insan olmak) suretiyle yaratılmıştır. Ancak bu tarz şeyleri yapmaz ve doğasına karşı gelir…
• “Kini olanın dini olmaz.”
• Bu sebeple hak dini bulmanın ilk şartı, insana din adı altında öğretilen sadece dinin aslı ile bağlantısı olmayan ve bu yüzden de insanı sorun için de yaşamaya mahkûm eden kalıplardan, ezberlerden, tabulardan, yalan korkulardan ve zanlardan kurtul maktır. Gerçek “putların kırılması” budur.
• Beşer istediği şeylerin %95’ine dahi haiz olsa, kalan %5’e odaklanarak onları arzular ve kendi cehennemine odun taşımaya devam eder.
• Bir informasyon, okuyanda bir arayışa yol açıyorsa, onun varoluşunu dönüştürebilecek bir tesir yaratmış ve köprü olma vazifesini gerçekleştirmiş anlamına gelir.

Bugünün Tasavvufu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde
Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde.
Bizim nazarımızda, hanım adam farkı yok,
Noksanlıkla eksiklik senin görüşlerinde..
Hacı Bektaş-ı Veli (hayallereyolculukvar)

Çağrı Dörter her seferinde beklentimi aşan yazar. Tek mesele kitaplarını okuduktan sonrasında kendimi “insan” statüsüne koyamaz oldum. Kitabı kendiniz üstünden değil başkaları üstünden yorumlayarak okuyacaksanız daha zamanınız gelmemiş olabilir.
“Bugünün Tasavvufu; ağır tasavvuf kitapları ile hafifçe romanlar içinde kalan ve onu bulunmuş olduğu yerden alıp dengeli bir halde karşıya geçirecek köprünün arayışında olanların talebiyle yazılmıştır. Bugünün insanı için; bugünün yaşantısı, bugünün dili, bugünün örnekleri ve bugünün kavramları kullanılarak oluşturulmuştur” demiş o şekilde de yapmış. (Çağla)

Tasavvuf derinlikli bir husus. Kitapta genel çerçeve çizilmiş ve 21. Yüzyılda tasavvuf iyi mi olur/olmalı sorusu irdelenmiş. Belli bir donanım, birikim, dini eğitim ve yaşa gelmeden okunmamalı. Ben 32 yaşımda iken okudum. En azca 30 diyelim o zaman. (GK)

Bugünün Tasavvufu PDF indirme linki var mı?

Çağrı Dörter – Bugünün Tasavvufu kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Bugünün Tasavvufu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Çağrı Dörter Kimdir?

Çağrı Dörter Kitapları – Eserleri

• Asi Peygamberler
• Bugünün Tasavvufu
• Anka’nın Kanatları
• Aşk ve Ejder
• Sezginin Sonsuzluğu

Çağrı Dörter Alıntıları – Sözleri

• “İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür… ” (Platon) (Asi Peygamberler)
• Sorular tüketilmek içindir… Ki, hakiki cevabın doğacağı sükünete ve boşluğa yer açılsın… Ancak ne gariptir ki sual sormadan da bu istasyona varılamaz…
  İşte bu, naturel ve gerçek dinginlik halidir…
  En yüksek meditasyon, budur…
  Gerçek anlamıyla “yakarma”;
  insanı bu safiyete getirecek emeklerinin toplamıdır…
  Gerçek anlamıyla”yakarma”;
  her an senden açığa çıkan samimi eylemlerin kendisidir…
  Safiyet adına, kendini sana sunulanlardan yoksun bırakmandır; “oruç”…
  Sağlayabildiğin saflıkta ve temizlikte durabilmektir; “abdest”…
  Ve, an gelir de kabul edilirsen İçeri;
  Sahibi’ne vereceğin emanettir; “kurban”…
  Bu nihai ziyarettir;
  “Hac”…
  Tüm bunlardan sonrasında, O’nda yok olmakdır;
  “Miraç”… (Anka’nın Kanatları)
• İş başkalarını yada başka görüşleri eleştirmeye erişince bülbül kesilirler. Ama mevzu kendi zanları, inançları, anlayışları olduğunda; tek bir adım dahi atacak cesareti bulamazlar. (Asi Peygamberler)
• … her kültürde geçerli olan tek ahlaksızlık vardır ki, o da kendi aklakını ötekine dayatma ahlaksızlığıdır… (Asi Peygamberler)
• Bir informasyon, okuyanda bir arayışa yol açıyorsa, onun varoluşunu dönüştürebilecek bir tesir yaratmış ve köprü olma vazifesini gerçekleştirmiş anlamına gelir. (Bugünün Tasavvufu)
• Artık yere inme zaman…
  Artık topraklanma vakti…
  Artık giysisine bürünme ve döndüğün aleme katılma vakti… (Sezginin Sonsuzluğu)
• Üstelik hemen hemen kendi derdine derman bulamamışken, kime, hangi mevzuda yardım edebileceğini düşünüyorsun? Bu çoğu zaman, öğrenmeye ve dönüşmeye karşı direnç gösteren zihnin bir oyunudur… Bir an evvel öğretmeye adım atmak ki; öğrenme çabasından kaçabilsin… (Anka’nın Kanatları)
• Ejder, yeni bir savaşım için bıçaklarını bilerken,
  ‘Hepsini yoldan çıkaracağım..’ diyordu Aşk’a..
  ‘Yüreklerinden tutup yıldızlara fırlatacaklarımı değil..’ diye cevaplıyordu Aşk.. (Aşk ve Ejder)
• Gri ki, kül rengi;
  yananlara mahsustur…
  Gri ki, bahşeder
  zamanı vardığında,
  varolan tüm renkleri,
  içinden yine doğabilene…. (Aşk ve Ejder)
• Ejder
  kızmak ne demek sana; tersine duacınım
  tüccar kafan durdukça; sende ölmem yaşarım
  daha büyük arzula; hedef aden-i ala
  bereketim açılır; ben en büyük tüccarım
  göstersin kitapların, kurtuluşun yönünü
  sis çekerim gözüne, göremezsin önünü
  bir yanını yaparken, bir yanını bozarım
  ölü diri istemem, ara yerde tutarım
  keserim şu kafamı; bir huyun değişirse
  hükümdarlığım feda; böylesi erişirse
  arzuları, hırsları; umut yapar satarım
  anlaşmayı imzalar; sen ölürken bozarım (Aşk ve Ejder)
• Fikir kalabalığı, oyalanacak aktiviteler ve gürültü onun güvenlik sübabları olduğundan, yaşamış olduğu dünyayı şekillendirirken her an bu üçünün var olabileceği ortamlar yaratma zorunluluğu hisseder… Gürültülü şehirlerden gürültü dolu dinlence bölgelerine gitmesi, koşuşturma dolu bir emek harcama sürecinden sonrasında aktivite dolu tatillere çıkması, onun boş zamanlarında “sessiz kalma korkusu”na karşı almış olduğu önlemlerdir… Bu sebeple tanımadığı ve bilmediği bir yabancıyla yalnız kalmaktan korkar insanoğlu… Bilhassa de; “Kendi’siyle…
  Bu nedenle gürültü onun en derin bağımlılığı, en yoğun zikri, en büyük afyonudur… Bulamadığı anlamı ve doldu ramadığı boşluğu unutma yoludur… Ve her şeyi; fakat her şeyi bu kaçış için kullanabilir… En kıymetli Hakikat sözlerini dahi… (Anka’nın Kanatları)
• Hak dini bulmanın ilk şartı, insana din adı altında öğretilen sadece dinin aslı ile bağlantısı olmayan ve bu yüzden de insanı sorun için de yaşamaya mahkûm eden kalıplardan, ezberlerden, tabulardan, yalan korkulardan ve zanlardan kurtulmaktır. Gerçek anlamda “putların kırılması” budur. (Bugünün Tasavvufu)
• varamazsın O’na, aldığın sınırlarla
  almaz seni yanına, üstündeki kılıfla
  adı, cismi, resmi, yok; sahibidir hepsinin
  rengi olmadığı için; anası, tüm renklerin…
  kavuşmak mı istersin? dökülsün boyaların
  gün ki renksiz kalırsın; içeri alınırdı… (Aşk ve Ejder)
• “Söyle; hangisi, tek başına hükümdar olduğu ‘gövde toprakları’nda kendi savaşını bitirebilmiştir?” (Anka’nın Kanatları)
• Hayır gelmez insana
  ‘içinden’ gelecek olanı
  haricinde aramaktan… (Aşk ve Ejder)
• Günlük anlayışta dilediğini yapabilmek özgürlük benzer biçimde algılanırken hakiki özgürlüğün içindeki sıkıntıyı unutmak için koşturmaktan azade özgür olduğu ıskılanır . (Bugünün Tasavvufu)
• “Bilgilenmiş ego, adam olamamış bir kral olma potansiyelini içinde taşır. Elinde her türlü zenginlik vardır fakat tek yatırım yapmadığı şey o bilgiyi ve zenginliği kaldırabilecek, sindirebilecek ve hayata geçirebilecek anlayışla irfaniyettir.” (Anka’nın Kanatları)
• Sorgulamayanlar, yalanları din edinmeye mahkumken; sorgulayanların ilk kurtulacağı şey ‘yalanlar’ olur. (Asi Peygamberler)
• Aradan günler geçti…
  O günler süresince ellerine,bedenine, ağaçlara baktı, yeni dünyaya gelen bir bebeğin hayretiyle…
  Nefes alıp vermek iyi mi bir mucizeydi! (Sezginin Sonsuzluğu)
• “İçinde hakkaniyet,vicdan,sevgi ve şefkat uyanmamışsa,neye yarıyor ibadetin?” (Sezginin Sonsuzluğu)