Eğitim

Çapulcu – Batuhan Dedde Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çapulcu – Batuhan Dedde Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çapulcu kimin eseri? Çapulcu kitabının yazarı kimdir? Çapulcu konusu ve anafikri nedir? Çapulcu kitabı ne konu alıyor? Çapulcu PDF indirme linki var mı? Çapulcu kitabının yazarı Batuhan Dedde kimdir? İşte Çapulcu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Batuhan Dedde

Yayın Evi: Altıkırkbeş Basın Yayın

İSBN: 9786055532864

Sayfa Sayısı: 176


Çapulcu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çapulcu, Batuhan Dedde’nin “morfinsiz çekilen düş sancıları” ve “rasyonel şizofreni” arkasından yazıya döktüğü 3.kitabı. Kendi içinde dağınık, kafası oldukça dumanlı, tutunamamış metinler bunlar. Türk edebiyatının “sadece bu kadarı mümkün” sanısının ardına oldukça rahatça geçebilen, okurla süratli şekilde “işte ben” bağlantısını kuran metinler..


Çapulcu Alıntıları – Sözleri

  • Zaman işte, alıştırıyor. Zaman alışmayı emrederken tabiat da unutmayı emrediyor ve silinip gidiyor her şey.
  • Küçükken korktuğumda yorganın altına saklanırdım fakat şimdi bunu yapamayacak kadar büyüktüm. Bu yüzden toprağın daha oldukça yakışacağını düşündüm üzerime siyah bir yorgan şeklinde.
  • Kapıdan girdi. Ayağa kalktım. Sarıldık. Zaman teriminin o an intihar etmesi için neler vermezdim. O anın içinde sıkışıp kalmak bir yaşam boyu.
  • Otogarları oldum ihtimaller içinde sevmedim. Kavuşmalara sahne olurken bile. Bundan dolayı o sahneden bir sonraki sahne vedalaşmayı gerektiriyor. Otobüs hareket ediyor. İçim de o şekilde. O da hareket ediyor. Kafamı yasladığım camı bir yumrukta dağıtasım geliyor.
  • Babamın mezarını bulmak zor olmadı. Ondan ilkin ölen dedem zamanında çoğumuz için yer almıştı. Aile mezarlığımız vardı. Babam da ailenin bir ferdi olarak oraya gömülmüştü. Durumu birazcık garipsedim. İnsan asla ölmeyecekmiş şeklinde gelir fakat dedem ölelim diye yer satın almıştı bizlere.
  • Gözlerimi yumdum, sımsıkı… Bazen bu şekilde olur. İnsan korktuğunda gözlerini daha sıkı kapatır. Sanki kapakları açıldığında içinden başka ütopik ülkelere giriş kapıları olan bir gardıroba saklanmış şeklinde hisseder.
  • Bu tür şeyleri seviyordum. Cansız, bana yanıt veremeyecek olan şeyleri. Beni dinliyorlardı bundan dolayı. Hiçbir insan şeklinde dinliyormuşçasına tavırlar takınmadan. Dinlemek zorunda oldukları için dinlemeden. Sadece dinliyorlar.
  • Sabahları bir fincan sert kahve içmeden kendimi bulamıyordum. İnsanlar kendilerini bulabilmek adına bazı felsefelere yönelirler ya da herhangi bir şahsa. Mesela bu bir din olabilir, bir dinin peygamberi olabilir, mukaddes kitaplar, mukaddes addedilen bayanlar vs. Bir fincan sert kahve benim medarı iftiharımdı. Ulaşılamaz, karşı konulamaz inancım. Fincandan mideme geçirme olan her yudumda daha bir kendime geliyordum, uyurken kaybettiğim kendimi buluyordum.
  • Bir hanıma 365 gün onu düşündüğünüzü açıklayın. 6 saat ne yaptın diye kesinlikle fırça atacaktır.
  • Uykuyla sonsuz bir problemim vardı. O beni sevmezdi ben de onu sevmezdim fakat kavuştuğumuz süre uzun senelerden beri birbirini görmeyen iki kardeş şeklinde ayrılmak istemezdik asla.
  • Her ergen şeklinde ben de dilini bilmediğim şarkılara o anda uydurduğum bir üslupla eşlik ediyordum. Eğlenceliydi bu.
  • Hayatımın hiçbir evresinde korkularımla yüzleşmek beni memnun etmedi. Nefret ettim devamlı bu durumdan.
  • Zaten insan bazı şeylere alışıyor. Bazı kırıklara. Sonra geçiyor. Sonra gene bir şeyler oluyor ve kırılıyor.
    Kaburgalarım tekrar asla kırılmadı. Kalbim kırıldı fakat oldukça kez. Onun iyileşmesi daha uzun haftalar alıyor. Sonra geçiyor. Sonra film başa sarıyor. Birileri elini uzatıp play butonuna dokunuyor ve gene kırılan yanlarım var.
  • Karşı tarafı haklı bulmak, suçu kabullenmekti.
  • Küçükken korktuğumda yorganın altına saklanırdım fakat şimdi bunu yapamayacak kadar büyüktüm.


Çapulcu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İçerisindeki savruk kelimelerin yerli yerine oturması irite olmamızı engelliyor. İnsanı hem ikilemde bırakacak hem de sıkmayacak türden bir yapıt. Hayatınızdan bir kaç saatinizi verip kesinlikle okumanız ihtiyaç duyulan bir kitap diyemesem de, pişman olmayacağınızdan güvenli olduğum bir yapıt. (Eray T.)

_ Kadıköy’ün yağmurlu ve puslu sokaklarında hazırlanan bu kitap sizi uçurumdan aşağı atabilecek güce haiz olabilir. Herhangi bir halde ve bilhassa izinsiz olarak aktarma edildiğinde Kadıköy’ün o malum, serin ve rutubetli laneti, seneler süresince bunu yapanı takip eder, saçları dökülür, rüyasında devamlı olarak Kadıköy sokaklarından akın akın geçerek senelik intiharlarını gerçekleştirmeye giden lemur sürüleri görür ve derin bir yalnızlığa gömülür._
İçinde on tane birbirinden bağımsız ve birbirinden depresif hikayenin bulunmuş olduğu, akıcı dili yardımıyla bir günde bile okunabilecek bir kitap. Can sıkan olmamasını da göz önünde bulundurursak bu ağzı bozuk kitabı sevdiğimi söyleyebilirim. (Sema ₪ ArtEMiS)


Çapulcu PDF indirme linki var mı?


Batuhan Dedde – Çapulcu kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Çapulcu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Batuhan Dedde Kimdir?

“Sarı saçlı,mavi gözlü, Karadenizli serseri korsan CD satıcısı, şimdi, sokak edebiyatçısı.

Dünyada toplumsal payaşım siteleri vasıtası ile ünlenmiş ilk şayir*- olan şahıs.”


Batuhan Dedde Kitapları – Eserleri

  • Morfinsiz Çekilen Düş Sancıları
  • Kırmızı Eroin
  • Çapulcu
  • Rasyonel Şizofreni
  • Dayanılmaz Acılar Orkestrası
  • Mesihler Yalnızca Kutsal Masallarda Olur
  • Mezar Taşı Gibi Düşüyor Yağmur
  • Ölü Deri Parçaları
  • Biz Ona Şiir Öğretmedik


Batuhan Dedde Alıntıları – Sözleri

  • Kanım buz, dudaklarım buz, hislerim buz
    Ruhum, kalbim, zihnim hasta!
    Zehirlerin bulaştığı kan hücreleri şeklinde
    Delik deşik tüm varlığım. (Morfinsiz Çekilen Düş Sancıları)
  • beraber tasarladığımız tüm duygusal
    şeyleri
    uyuşturucuya bandırılmış bir gecede
    götünden siktim bebeğim!
    artık kendi gezegenine dönebilirsin
    kafasını gözünü kırdım sana yazdığım
    tüm cümlelerin (Biz Ona Şiir Öğretmedik)
  • Kapıdan girdi. Ayağa kalktım. Sarıldık. Zaman teriminin o an intihar etmesi için neler vermezdim. O anın içinde sıkışıp kalmak bir yaşam boyu. (Çapulcu)
  • “Duvarları anası sanan bir deliydim” (Kırmızı Eroin)
  • Gözlerimi yumdum, sımsıkı… Bazen bu şekilde olur. İnsan korktuğunda gözlerini daha sıkı kapatır. Sanki kapakları açıldığında içinden başka ütopik ülkelere giriş kapıları olan bir gardıroba saklanmış şeklinde hisseder. (Çapulcu)
  • dilini de kesti palyaço, dinini de.
    ondan sonrasında, ne kimselerle konuştu ne de
    hiç kimseye inandı
    vallahi bak,
    inanmazsan rafta duran intihara sor! (Biz Ona Şiir Öğretmedik)
  • Beni buralarda bir tek bu şehrin çıkış tabelası anlıyor. (Rasyonel Şizofreni)
  • Yatağın altına zulaladığım onca hayalim kimsesizlikten çıldıracaktı. İşte o süre umutlanmak beni anlayacaktı. Kimsesiz olmanın ne kadar acı verdiğini, kimsesiz olmanın hangi geçitleri cehenneme çevirdiğini, sabahları iyi sabahlar diyebilecek kırışık çarşaflardan başka hiçbir şeyin olmamasının ne anlama geldiğini… (Rasyonel Şizofreni)
  • “En üzücü olan şey ise derime açtığım derin çukurdan kan değil yalnızlık akması.” (Biz Ona Şiir Öğretmedik)
  • Saçları birkaç şiirin toplamından daha güzeldi. (Mesihler Yalnızca Kutsal Masallarda Olur)
  • Bu hanım, insanlara olan yitik inancımı cebime sıkıştırıyor usulca. (Mesihler Yalnızca Kutsal Masallarda Olur)
  • ben yabanlaşıyorum,
    ben kendime hayvanlaşıyorum
    sigara değil, tüm şehri yakıp içiyorum
    sanki,
    sanki şarap değil, yaralı bir aslan
    pençesi içiyorum,
    ciğerlerim titriyor. (Biz Ona Şiir Öğretmedik)
  • Sen bitkin ve junkie bir kadınsındır
    Okyanusun kıyısındaki küçük bir kasabanın
    Akşamüstünde kumsalına vuran dalga şeklinde bitkin. (Dayanılmaz Acılar Orkestrası)
  • ‘Hayatımı paramparça ediyor,takılı kaldığım suretin.’ (Morfinsiz Çekilen Düş Sancıları)
  • Tanrım! Ateşle oynadım, yanık ruhumu pansuman yap. (Mesihler Yalnızca Kutsal Masallarda Olur)
  • Düşünmek, çıplak ayakla ağır ağır okyanusa doğru yürümek gibiydi. Gittikçe derinleşiyordu. (Mesihler Yalnızca Kutsal Masallarda Olur)
  • Zaten insan bazı şeylere alışıyor. Bazı kırıklara. Sonra geçiyor. Sonra gene bir şeyler oluyor ve kırılıyor.
    Kaburgalarım tekrar asla kırılmadı. Kalbim kırıldı fakat oldukça kez. Onun iyileşmesi daha uzun haftalar alıyor. Sonra geçiyor. Sonra film başa sarıyor. Birileri elini uzatıp play butonuna dokunuyor ve gene kırılan yanlarım var. (Çapulcu)
  • Sabah yataktan çıkar şeklinde yaşıyorum hayatımı
    Küfürlü, huysuz ve bazan papatya (Dayanılmaz Acılar Orkestrası)
  • Sigara ve kahve kokuyor ellerim
    Ölmeye elverişli bir mevsimdeyim. (Dayanılmaz Acılar Orkestrası)
  • Pislikten kurtulamıyorsan kendini tamamen pisliğe bulayıp ortama ayak uyduracaksın. (Mesihler Yalnızca Kutsal Masallarda Olur)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş