Eğitim

Çelişkiler – Ali Narçın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çelişkiler – Ali Narçın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çelişkiler kimin eseri? Çelişkiler kitabının yazarı kimdir? Çelişkiler konusu ve anafikri nedir? Çelişkiler kitabı ne konu alıyor? Çelişkiler PDF indirme linki var mı? Çelişkiler kitabının yazarı Ali Narçın kimdir? İşte Çelişkiler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Ali Narçın

Yayın Evi: Siyah Beyaz Yayınları

İSBN: 9786054777457

Sayfa Sayısı: 177


Çelişkiler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dünyayı ilgilendiren yeni buluşların oldukca gerilerinden gelen uygarlık yaşamlarını, anane ve göreneklerini ele alan devrin yazmanları garip izler bırakarak geleceğe yönelik bilgilendirme yolunu denemişlerdi. Çoğunlukla günümüzü ilgilendiren yazınsal sanatın kaybolan bölümleri bulunmamak için sanki direnmektedirler! Tabletlere işlenen mühim bilgiler bir halde ortalardan kaybolunca bir bütünlük elde eden bazı kitap şeklindeki dökümanlar da eksiklikleriyle günümüzü aydınlatmaktadırlar.

Kırık tabletler okundukça ortaya çıkan bilgilere karşı heyecanlanmamak elden değil. Döneminde tabletlere işlenmiş ve başkalarına ilişkin olan bilgilerin kimler tarafınca yazıldığı belgelenmediği için mevzu ve yazının ne şekilde ele alındığı bilinmemektedir. Başta krallar olmak suretiyle yöre şehir devletlerin literatüründe yer almış mühim bilgiler kaynak gösterilmeden başkalarının imzasıyla ortaya çıakrılırlardı. Bu nedenle bir çok mühim bilgilerin prototipleri yerine kopyalarıyla avunan devrin yazmanları hatalı da olsa bazı detayları günümüze iletmeyi başarmışlardı.

Ali Narçın, kaynaksız yazılmış eski metinlerin incelemesinde bazı mühim ipuçlarını bulmuş, araştırmış ve onları kısa da olsa ifadeleri arasına alarak bu eserinde okuruna sunmuştur.


Çelişkiler Alıntıları – Sözleri

  • Vahşetin alfabesi olmaz.
  • “Bedenim, benim seçmediğim iki yabancının birleşmesiyle oluştu.”
  • … İlginç olan bir emare de Enkinin Endusbara adındaki katibini gök mağarasına çağırıp , orada ona Yaz emrini vermesiyle İslam Peygamberi Hz. Muhammedin Hira’da almış olduğu Oku – İkra emrinin bu aşama benzeşmesi hatta örtüşmesidir Bir taraftan Sümer topraklarından yükselen Enkinin Yaz… emri öteki taraftan Hz. Muhammedin almış olduğu Oku… emrinin birbiriyle iyi mi örtüştüğü akla vardığında , düşüncenin ifade etmek istediği gerçeğin sınırlarının iyi mi taştığı ortaya çıkacaktır. Hz. Muhammedin göğe çıkma kıssasıyla , güneş kayığı ile göklerde dolaşan Ranın huzura çıkma fikri iyi mi benzeşir Tüm bu örnekler günümüzde…
  • Sümer tanrısı Enki’nin de sözcüsü Endubsar adlı bir kişidir. Bu kişinin sıfatı da peygamberliktir. Endubsar, Erudu kentinde yaşayan ve bilhassa çivi yazılı tabletlerde Erudulu olarak adı geçen Udbar’ın erkek evladıdır. O çağlarda Enki’nin onu katibi olarak çağırması adına “yemin” adıyla belirten bir tablet hazırlar. Enki’nin onunla hitabı esnasında ezoterik bilgilerini işleyecek ayet şeklinde tabletler hazırlar. Enki’ye yemin şeklinde hazırladığı ilk tabletin girişinde”… Enki’nin kulu, usta yazıcı Endubsar’ın sözleridir… ” şeklinde süregelen metinde “….Büyük afetten sonraki yedinci senenin ikinci ayın onyedinci gününde büyük tanrı, insanoğlunun biçimlendiricisi, her şeye gücü yeten ve iyiliksever efendim, Enki tarafınca çağrıldım… ” şeklinde ifadelerle Enki’nin kendisini çağırdığını ve ona bazı bilgiler verdiğini ele alır. Endubsar, tabletin devamında “… Fenalık rüzgarı şehre doğru yaklaşırken Eridu’dan çorak steplere kaçabilmiş olan azca sayıda insanoğlunun arasındaydım. Ateş yakmak için çalı çırpı toplamak suretiyle kıra doğru uzaklaştığım sırada başımı kaldırıp bakım ki ne göreyim, güneyden bir kasırga çıkageldi. Çevresinde kırmızımsı bir parlaklık vardı ve asla ses çıkartmıyordu. Yere eriştiğinde karnından dört tane dik ayak çıktı ve parlaklık yok kayboldu. Kendimi yere atıp yüz üstü kapaklandım bu sebeple bunun bir tanrısal görünüm bulunduğunu biliyordum. Başımı kaldırıp, bakınca yanıbaşımda iki tanrısal elçinin durmakta bulunduğunu gördüm. Yüzleri insan yüzüydü. Ve giysileri cilalı tunç benzer biçimde parlamaktaydı. Bana adımla seslenip şu şekilde dediler: Büyük tanrı, Efendi Enki tarafınca çağrılıyorsun. Korkma bu sebeple kutsandın… şeklinde başından geçenleri kısa olarak belirtir. Tabletin devamında ise “… Seni alıp göğe çıkarmaya ve onun Magan ülkesinde, Magan nehrinin ortasındaki adanın üzerine, savakların olduğu yerdeki meskenine götürmeye geldik… Ve onlar konuşurken, kasırga alevden bir atlı arabaymışcasına kendini yükseltip gitti. Her biri bir elimden tutup beni kaldırdılar, beni yer ve gök içinde kartalların süzüldükleri benzer biçimde hızla taşıdılar. Toprağı ve suları, ovaları ve dağları görebiliyordum. Beni büyük tanrının meskeninin girişindeki adanın üstünde yere indirdiler. Ellerimi bıraktıkları anda daha ilkin eşini benzerini göremediğim bir parlaklık beni sarıp yere çaldı, yaşam nefesim boşalmışçasına yere yığıldım… ” şeklinde ifadeler yazılmıştı. Tabletin tamamında Endubsar ile Enki içinde geçen konuşmalar yer almıştır. Enki’yle birebir yapmış olduğu diyalogları ondan sonra tabletlere işleyerek ezoterik bir informasyon kitabı olmasına önder olur. Ancak Enki’nin bilgilerinden oluşan tabletlerin kaybolduğu söylenmektedir. Endubsar’ın tanrılar ya da uzaylılar yapmış olduğu bu birebir görüşmesinin aynısını Musevilerin kitabı Tevrat’ta da görebilirsiniz. Tevrat’ta krallar bölümünde kral Hezekiel’in de başından benzeri bir vaka geçer.
  • Gökyüzünde yükselmiş çoban anlamında tanımlanan Kiş kenti kralı Etana bölgede egemenlik sürdürerek komşu kentleri krallığın denetimi altına alır. Arkeolojik kazılar esnasında bulunan bir çivi yazılı mühürde onun bir Kartal sırtında göklere yükseltildiği belirtilmektedir. Kralın öyküsünü özetleyen tablette bulunur. Tablette kiş şehir kralı Etana’nın göklere iyi mi uçtuğu gösterilmektedir.
  • Tanrı Enki bazı isteklerini dünya insanına aktarması için bir arabulucu seçer. Bu arabulucu da talihli Endusbar olur. Endusbar, bilhassa Enki’nin ağzından almış olduğu detayları tabletlere geçirir ve bu tabletlerdeki bilgiler daha sonraki yıllarda bir halde Tevrat ve öteki mukaddes kitapların bazı sayfalarına değiştirilerek geçirilir.
  • Ezber yöntemiyle belgelerin kaybı en oldukca inka inancında görülür. İnkalar şeytan işidir diyerek yazıyı yasaklamış ve ezbere dayalı bir yaşam takvimini sergilerken, bir çok yakarma şeklindeki el yazmalı metinler de bölgeyi Hristiyanlaştırmak isteyen rahipler tarafınca batıl inanç taşıyor nedeni öne sürülerek imha edilmiştir.
  • Tarihsel olarak bakıldığında Musa ile Sargon I içinde ortalama 1500 yıl bulunmaktadır.
    Mitolojik metinlerde Musa kralın ölüm emrinden kurtulması için anası tarafınca bir sepete konularak Nil nehrine bırakılır. Sargon I ise aynı şekilde kral tarafınca öldürülmemesi için anası tarafınca bir sepet içinde Fırat nehrine bırakılır. Biri Nil nehrine diğeri de Fırat nehrine bırakılan iki kişinin dramatizeli öyküsü. Bunların hangisinin doğruluğuna bakıldığında Sargon I’in başından geçenlerin daha doğru ve adil olduğu görülecek. Zira Sargon I’den ortalama 1500 yıl sonrasında dünyaya gelen Musa Sargon I’in bu öyküsü ilgisini çeker ve rahip Yetro’nun da yardımıyla Notları arasına bu öyküyü alacak ve daha sonraları da çalışmalarında özgeçmişini dramatizeli göstermek için tekrardan süsleyecekti.


Çelişkiler İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ali Narcin, Mezopotamya bölgesinden kopup Anadolu topraklarına göç yöntemiyle gelenlerin, Uruadri ve Nairi şehir devletleriyle birleşerek bir krallık kuran Urartuların yaşam serüvenini bu kitapta okurlarına özet şeklinde sunmuştur . (Semih emsalsiz cankurt)

Dünyayı ilgilendiren yeni buluşların oldukca gerilerinden gelen uygarlık yaşamlarını, anane ve göreneklerini ele alan devrin yazmanları garip izler bırakarak geleceğe yönelik bilgilendirme yolunu denemişlerdi. Çoğunlukla günümüzü ilgilendiren yazınsal sanatın kaybolan bölümleri bulunmamak için sanki direnmektedirler! Tabletlere işlenen mühim bilgiler bir halde ortalardan kaybolunca bir bütünlük elde eden bazı kitap şeklindeki dökümanlar da eksiklikleriyle günümüzü aydınlatmaktadırlar.
yazar/i11481 (Hakan Arıkan)

Çelişkiler – Ali Narçın – Tarih bu kadar İstismar Edilir…: Parola Yayınlarından çıkan – Dünya Uygarlıkları – Serisinden “Çelişkiler” isminde kitabı, son sayfalarını nefret ve hışımla okuduktan sonrasında, aslen yoruma bile değmeyecek sığlıkta ve tekrarlarla bezdiren bu ucuz emek vermeyi eleştirmeye vakit ayırmama fikrimden vazgeçtim.
Kitabın içinde hacim arttırma maksatlı tekrarlardan bezmiş iken, araya sokuşturduğu son bölüme dair bir şeyler yazmadan edemeyeceğim. Sayfa 130’da Orta Asya’daki Türklerin Çinlilerle , Çinli kızlarla yakınlaşması ve dejenere hale gelmelerinin kaçınılmaz olacağını ima ederken, sanırsınız ki, çekik gözlü orta Asya Türk boyları daha da çekik ve bir yatay çizgi haline gelecek gözleri ile… Narçın da bu dejenere ırka melez Türk ırkı diyecek ve onları Anadolu’ya kadar getirtecek, hem de ismen melez Türk ırkı olarak. Irkçılık bu kadar olur! 136. sayfada ise, Anadolu’ya orta Asya’dan gelen bu melez ırkın çekik gözlü filan olmadığını ve vurdulu kırdılı bir anlayış ile kavmini dejenere ettiğini, toprakların gerçek sahibinin kendileri bulunduğunu ima ediyor. Anadolu’da yaşayan insanoğlu bir ırkın evlatları değil ki! Türk Milletinin fertleri!… Ulus olmayı kendi kavmine uygun ve layık görürken Anadolu’daki biz Türkleri melezlikle vasıflandırıyor. melezleşme olabilir sadece ırkçılık kökenli bir isimdir bu… Hasılı Narçın kitabının sonlarına doğru pislemiş ve üstüne de tüy dikmiştir. Şimdi , öteki uygarlıklara dair yazdığı, serinin öteki kitaplarını iyi mi önyargısız okuyabileceğim, bilmiyorum….. Millet -ulus terimini kendi kavmine münasip görüyor, Anadolu’daki Türklüğü ve Türkleri de melez Türk ırkı olarak görüyor, Türk milleti terimi yok lügatinde İyi gidiyordu, sonunda “bok ettin” Ali Narçın…. (Hasan Zeki Alp)


Çelişkiler PDF indirme linki var mı?


Ali Narçın – Çelişkiler kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Çelişkiler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ali Narçın Kimdir?

Tarihçi, araştırmacı-yazar. Romen Ozan Mihail Eminescu üstüne yapmış olduğu tercüme ve yazın çalışmalarıyla bilinmektedir. Ancak aslolan ilgi alanı, hakkında birçok kitap çalışmasına imza attığı antik uygarlıklardır. Antik Mısır, Aztek, Maya, İnka, Sümer, Babil uygarlıkları hakkında yapmış olduğu çalışmalarla ses getirmiştir. Mitoloji, kültür zamanı ve dinler zamanı üstüne çalışmaya devam etmektedir.


Ali Narçın Kitapları – Eserleri

  • Eski Mısır
  • Sümer
  • Babil
  • Hitit
  • Maya
  • Asur
  • İnka
  • Aztek
  • Urartu
  • Çelişkiler
  • Kimmerler – Unutulmuş Krallıklar
  • Lidyalılar
  • Medler – Unutulmuş Krallıklar
  • Akadlar: İlk İmparatorluk
  • Hurriler: Özgür Ülke
  • Enki’nin Şifreleri
  • A’dan Z’ye MISIR
  • Kayıp Kıta Mu ve Osiris Dini
  • Persler
  • Gutiler – Unutulmuş Krallıklar
  • Kassitler – Unutulmuş Krallıklar
  • Etrüskler – Unutulmuş Krallıklar
  • Yazının Kutsal İşaretleri
  • Göbeklitepe Sırları ve Aborjinler
  • Urartu: Doğu’nun Güneşi – Dünya Uygarlıkları
  • Hitit: Anadolu Rüzgarı – Dünya Uygarlıkları
  • Marduk’tan Gelenler
  • Güneşe Yönelenler
  • Kimdi Bu Urartular
  • Vadideki Uygarlık
  • Duat’ın Bekçileri
  • Hattutaş’ın Efendileri
  • Beyaz Ülke
  • A’dan Z’ye Sümer
  • A’dan Z’ye Asur
  • Mihai Eminescu
  • Gizlenen Alevilik
  • A’dan Z’ye Maya
  • A’dan Z’ye Aztek
  • Kırık Tabletler
  • Maya: Kıyametin Habercileri – Dünya Uygarlıkları
  • Frigler: Masallar Ülkesi
  • A’dan Z’ye Urartu
  • A’dan Z’ye İnka
  • Dünya Uygarlıkları Asur – Kent Krallığı
  • Dünya Uygarlıkları Çelişkiler-Tabletlerle Yüzleşme
  • Sümer Yazının Mucitleri; Dünya Uygarlıkları
  • İnka: Güneşin Evlatları – Dünya Uygarlıkları
  • Adalet Tanrıları Kabir Azabı
  • A’dan Z’ye Hitit
  • Babil: Babil’in evlatları – Dünya Uygarlıkları
  • Romen Şiirinin Efsane Efsane Şairi Mihai Eminescu
  • Ateş Değirmeni
  • Dışımdaki Ben


Ali Narçın Alıntıları – Sözleri

  • Balkanlar, İtalya yarımadasının doğusu, Anadolu’nun batısı ve Kuzeybatısı, Avrupa kıtasının da Cenup Doğusunda yer edinen bir bölgedir. Bölge adını Balkanlar dağından almıştır. Bu dağlar Bulgaristan’ı ikiye bölmektedir. Bölgede kültürel yapının yükselmemesi sebebiyle Avrupa’nın oldukca gerilerinde kalmış bir bölge şeklinde de tanıtılmaktadır. Yaklaşık 49 milyon insanoğlunun yaşamış olduğu bölgede Osmanlının çekilmesinden sonrasında oldukca sıkıntılar yaşandığı gözlenmektedir. İç savaşlar, devletlerin bölünmeleri, ayaklanmalar bu dönemlerde ortaya çıkmıştır. (Frigler: Masallar Ülkesi)
  • Tanrılar insanı yarattıklarında, payına ölümü verdiler… (Asur)
  • An:Gökteki yaşam suyunun koruyucusudur. Yaratılışta ilk hareketi sağlamış olduğu belirtilen bir tanrı olarak aı.tlahldı. (A’dan Z’ye Sümer)
  • Ve ona seslendim:arinna’nın güneş tanrıçası!benim efendim,benim yanıma aşağıya gel ve(…)senin topraklarını almak isteyen çevredeki düşman ülkeleri yok et! (Hitit)
  • Bölgede egemenlik kuran Urartular, kendilerini “Biaini” şeklindeki bir lakapla tanıtıyorlardı. Bu sözcük halk arasındaki söylenişi biçiminden uzaklaşarak deformasyona uğramış “Bian” ve kimi zaman de “Vian” şeklindeki söylenişiyle bugünkü “Van” sözcüğünün yaratılmasını sağladılar. (Babil)
  • Ezber yöntemiyle belgelerin kaybı en oldukca inka inancında görülür. İnkalar şeytan işidir diyerek yazıyı yasaklamış ve ezbere dayalı bir yaşam takvimini sergilerken, bir çok yakarma şeklindeki el yazmalı metinler de bölgeyi Hristiyanlaştırmak isteyen rahipler tarafınca batıl inanç taşıyor nedeni öne sürülerek imha edilmiştir. (Çelişkiler)
  • Kuvvetli olanlar savaşın bitiminde zafer kazandıkları vakit kazanma nedenini de tanrıların gücüne bağlamaktadırlar. İşte Asur kentinin kurulma sebebi de tanrısal gücün ortaya koyduğu bir yapılanmadır. (Asur)
  • Belki de ilk şarkıların da yaratıcısı annelerdir. (Sümer)
  • Menua, Urartuların beşinci kralıdır. Yaptığı fetihlerden oldukca inşa ettirdiği yapılar ve kentlerle ülkenin gelişmesini elde etmiştir.
    “51 km uzunluğunda yaptırdığı su kanalı, ‘Menua Kanalı’ adını almıştır.”
    “Kadem bastı bölgesinde, kanalın destek duvarlarına beş adet yazılıtaş yerleştirdi. Yazıtlardan birinde ‘Bu bağ Menua’nın kızı Tariria’nındır. Adı Tariria Bağıdır.’ yazılıdır. Bu mevkide kızı için üzüm bağı diktirir. Bu bağ günümüzde de Tariria Bağ’ı olarak anılmaktadır.” (Urartu)
  • Araştırmacılar, Sümerlerle ilgili kazı meydana getiren arkeologların buldukları tabletleri inceleyip çözdüklerinde bebeklerin anneleri tarafınca uyumaları için “ilk ninni” nin Sümerlerde başlamış olduğuna karar verdiler.
    “… Gel, uyku, gel uyku/ Oğlumun olduğu yere gel/ Acele oğlumun olduğu yere gel uyku/ Uykusuz gözlerine uyku ver/ Sürmeli gözlerine elini koy/…” (Sümer)
  • An, daha sonraki dönemlerde Asurlar tarafınca da sa h iplenerek tapınılan bir Asur tanrısı olmuştur. (A’dan Z’ye Sümer)
  • “MUSTAFA KEMAL ATATÜRK kesinlikle Sümer krallarının reformcu girişimlerini öğrenmiş olmalıdır ki din ve devlet işlerini birbirinden ayıran ‘laiklik’ sistemine sıcak bakmış ve ülkenin geleceğindeki siyasal biçimini bu yolla denge içinde tutmasını başarmıştır.” (Dünya Uygarlıkları Çelişkiler-Tabletlerle Yüzleşme)
  • “İnsanoğlu sağır; bir şey bilmesi imkansız.
    Kimin ne bilgisi var ki? İyi iş mi fena iş mi yapmış oldu bilmesi imkansız…” (Asur)
  • Buna benzer öykülerin olduğu bilinmektedir ve Hitit yazmanlarinin da kendi düşünsel tarzlarıyla yazdıkları yazıtlar bulunmaktadır. Ancak bir çok öykü Hitit edebiyatına Mezopotamya bölgesinden taşınmış ve burada kıymet görmüştür. (Hitit)
  • Duru ırmakta, ey kız, duru ırmakta yıkan. Ey Ninnil, Ninburdu ırmağının kıyısı süresince yürü, ışıltılı gözlü, efendi, ışıltılı gözlü ‘yüce dağ’ Enlil baba, ışıltılı gözlü, görecek seni. Derhal kucaklayacak(?) … Öpecek seni . Şeklinde ki örgütlerle kız büyük sevinçler içinde annesinin öğütlerini yerine getirir. (Sümer)
  • “Bedenim, benim seçmediğim iki yabancının birleşmesiyle oluştu.” (Çelişkiler)
  • Donmuş,buz tutmuş yer, güneşi ne bilir, ışığın da ne haberi olur? Yaratılmış canın yaratıştan haberi olur mu ? (Babil)
  • Ana-İttuşu Kanunları: Sözcük karşılığı “vadesi gelene ka dar” şeklinde tanımlandığı belirtiliyor. Bu kanun Asurbanipal’ın kütüphanesinin kalınhlan içinde 11 tab let şeklinde bulunmuştur (A’dan Z’ye Sümer)
  • Geçmişini, asaletini, tarihini, atalarının insanlığa iyi mi medeniyetler ikram ettiğini bilmeyenler korkak, köle ve başkasının tetikçisi olur. (Medler – Unutulmuş Krallıklar)
  • Tarihsel belgeler, arkeolojik buluntular Ur hanedanlığının ilk kralı Ur-Nammu’nun da kanun koyucu bir kral bulunduğunu açıklar. Ur-Nammu, bugün toplumcu ideolojinin temellerini atan Karl Marx’ın kim bilir atası olarak Sümer topraklarında ezileni koruması altına alan tek kral olarak tarih perdesini süslemektedir. (Sümer)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş