Çevre; bir şeyin etrâfını sınırlayan kapalı çizgi, bir şeyi dört yönü bakımından kuşatan yakın bölgeler, bir şeyin dolayı, yakın olan bölgeler, çevre, yöre, canlıların içinde yaşadıkları tabiî ortam, yakında yaşayan kimseler, âlem şeklinde anlamlara gelir. Çevre mecaz anlamı ise; aynı görüşte olan, aynı şeyle uğraşan, aynı konuyle ilgili kimselerin meydana getirmiş olduğu topluluk, çevre anlama gelir. İşte çevre kelimesi ile ilgili cümleler.
– Çevreyi süzmeyi bırak da işimize bakalım.
– Âilenin en yaşlısı, hem de varlık ve dirlik bakımından en hatırlısı olması çevresinin akrabâ ve âşinâ halkasını, sun’î ve zorlama bir alâka ve tâzim yarışında tutardı. Ayverdi)
– Dört çevresinde Arap, Acem, Hint, Sint, Hatay, Hoten bezirgânlarının hâneleri vardır. (E. Çelebi)
– Her sabahleyin çevre temizliği yapmamız lazım.
– Leyla, bu çevreyi iyi biliyor.
– Tüm çevrenin gözü üzerimizde.
– Hasan’ın geniş bir dost çevresi var.
– 1908’den ilkin tüm Cenup Akdeniz’in bir İslâm çevresinde zevk, sanat içinde yaşamak isteyen zenginleri İstanbul’a gelirlerdi. H. Tanpınar)
– Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
– Okulun çevresi bugün oldukca kalabalık.
– Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. (A. Ağaoğlu)
– Kuzunun çevresini aç kurtlar sarmış.
– Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir. (H. Taner)
– Yakın çevremizde derhal işe girmesi ihtiyaç duyulan birçok şahıs var.
– akat komşusu aç iken boğazından lokma geçmeyen, çevresi çıplak iken üstüne giyeceği yeni elbise kendisini sıkan (…) bir hiç kimseye vereceğimiz ödat gene eli bol olacaksa işte buna yüce mânâların kelimeler tarafınca cüceleştirilmesi denir. Yardım)
– Çevremizdekileri rahatsız etmemek için daha alçak sesle konuşmalısın.
– Türkiye’de çevre kirliliğinden etkilenmeyen hiçbir il yok.
– Her girmiş olduğu çevreye kişiliği ile beraber olgun ve asil bir rahatlık havası getirirdi. (H. Taner)
– Çevremiz oldukca temiz olduğundan burada yaşamak oldukca güzel.
– Köyün çevresi yeşillikti.
– Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. (O.
