Eğitim

Dağlım – İbrahim Çolak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dağlım – İbrahim Çolak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dağlım kimin eseri? Dağlım kitabının yazarı kimdir? Dağlım konusu ve anafikri nedir? Dağlım kitabı ne konu alıyor? Dağlım PDF indirme linki var mı? Dağlım kitabının yazarı İbrahim Çolak kimdir? İşte Dağlım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: İbrahim Çolak

Yayın Evi: İzdiham Yayınları

İSBN: 9786056557255

Sayfa Sayısı: 120


Dağlım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dağlım, yokluğunda defterime bu tarz şeyleri yazdım. Keyifsiz ve yorgunum diyeceğim, değil. Tembel ve hasret doluyum diyeceğim, doğru. Düşlerle dolu bir dönemin içinde kayboluyor, o uzak ülkede yaşıyor, o uzak ülkede mutlu oluyorum. Son on günümde onlarca hikâye yaşadım. Onlarca hikâyenin içinden geçtim. Hikâye hikâye yaşıyor, birikiyor, “insan” oluyor insan. Kadını ve kelimeleri var edene, Rabbimize binlerce kez şükürler olsun diyorum; diyorum da kimi zaman ve oldukça vakit en güzel cümleler bile özlenen bir kadının yerini doldurmuyor.

(Tanıtım Bülteninden)


Dağlım Alıntıları – Sözleri

  • Ah, bildiğimi hepimiz bilir, yüreğimse bir bende var..
  • İnsanın insana konuşarak değil hissederek sığınacağını öğrenmem oldukça zamanımı aldı.
  • Geçenlerde “Birbirimizi sevmeyelim, insan kalalım.” diye bir yazı yazmıştım. Seviyor gıybet ediyor, seviyor surat asıyor, seviyor laf sokuyoruz. Seviyor ancak mutlu değiliz. Yazar da benim gibi düşünmüş olacak ki şöyle yazmış: “Yan yana bağlanmış iki insan, dalgalarla sarsılan iki gemi gibidir. Tekneler çarpışırlar ve gıcırdarlar.” Bizimkisi sevmek değil, gicırdayıp duruyoruz!
    Hüzün “ruh hastalığımızı” değil merhametimizi arttırmalı.
  • Şimdi yüzlerce fotoğrafımız var sadece güneşli çayırlarımız yok.
  • Rabbim heybeme ne koyuyor bilmiyorum,
    Rabbim yolumdaki hangi taşı kaldırıyor da ben yolu düz sanıyorum.
  • Koşar adım yaşadığımızdan durup kendimize sual sormaya zamanımız yok şimdi başkalarını suçlamaktan “kantara”çıkacak halimiz yok.
  • Zenginim demiştim iyi mi diye sormuşlardı: fukara sevmemiş insandır, ben istediğim sevgiye sahibim,zenginim. Seni taşıdığım bir gömü ve gönül zenginliğim sayıyorum.
  • Kuşları uçuran Rabbimiz bizlere de yürüyün ve üretin demiştir. Trabzon’a, kalbine ve ömrüne slm olsun


Dağlım İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hani bir kitabı okuduktan sonrasında o kitap sizin için artık bir kitabından daha fazlasıdır ya hani işte öyleki…
Kitap bitti, kalbimde tarifi olanaksız bir burukluk var, sanırım birazda okuduğum zamanlama ile oldukça yakından ilgili… Mezun oldum, sevdiklerim, değişik bölgelere dağıldılar..
Zaman geçtikçe, özleyeceğimiz dostları da tek tek heybemize atıyor sırtımıza yükleyip devam ediyoruz yaşamaya..
Yük dediysem lafın gelişi, insanoğlunun sevdikleri asla yük olur mu ki?
Kimi vakit merhemdir, kimi vakit çiçek, kimi vakit sığınılacak bir dağ, kimi vakit gözlerimizin mutluluktan parlamasını paylaşacağımız bir çift göz kimi zamanda özleyeceğimiz, eksikliklerini enn derinden hissedeceğimiz bir sıcak yürek..
Tam da bu tarz şeyleri geçirirken kalbimden, ince bir sızı hissederken yüreğimin tam ortasında İbrahim abinin şu güzel cümleleri içime ılık bir su serpti…
“Veda resmiyettir ve sevenler istese de veda edemez esasen. Hem biz hakikat yurduna inanıyor değil miyiz? Dağlım?
Ne güzel söyledin be İbrahim abimm.. Yine bir çok vakit olduğu benzer biçimde senin cümlelerinle teselli ettim şu bitkin kalbimi..
Bu satırlardan sonrasında kitap yorumuna iyi mi geçeceğimi bilmiyorum. Ama bir kaç cümle ile kalbime şifa olan bu güzel kitabı hepimiz okusun diye anlatacağım.
İbrahim Abiyi köşe yazılarından tanıyodum. Taa ki smyytun bana bu güzel kitabı armağan edene kadar.
Kitabın ilk kapağından son kapağına kadar sanki kalbimin üstüne beyaz bir güvercin yuva yapmışta bende onu ürkütmemek için usul usul hareket etmeliymişim benzer biçimde hissettim.
Hangi sayfayı okusam, dünyanın en güzel yerindeymişim benzer biçimde hissettim.
Bazen yemyeşil dereler akan bir yerde, kimi zaman miss benzer biçimde kokan rengarenk çiçeklerin içindeymiş benzer biçimde.
Bazende karanlık bir gecede yıldızların altında hafiften esen rüzgardan üşümüş benzer biçimde..
Bazende sevdiğininin omzuna başını yaslamış benzer biçimde.
Sevmek, sevilmek, kıymet vermek, acıma sadece bu kadar güzel ve ince anlatılabilirdi.
Ancak bu kadar güzel hissedilebilir ve hissettirebilirdi. Kitabı okumaktan ziyade sanki hissediyorsunuz. Diliniz değilde kalbiniz hareket ediyormuş benzer biçimde tıpkı.
Bende İbrahim abi benzer biçimde “Sevme”nin her şeyi değiştireceğine, her şeye iyi geleceğine yürekten inananlardanımm.
Bence hepimiz inanmalı, inanmalıyız. (Mimli_kitap)

Derviş öykücü, asri zamanlar münzevisi İbrahim Çolak: Bazı kitaplar vardır, onları okuduğunuz vakit madden yada mânen bir birikiminiz olmaz fakat kalbinizde bir yere dokunur. Merhamet diye bir güzelliği hatırlatır, bir dağ esintisi, bir çiçek kokusu gelir sanki öteden. İşte öyleki bir kitap Dağlım…
Edebiyat hayatına değişik bir görüş açısı getirmiş yazar İbrahim Çolak.
Samimi üslubuyla gönüllere taht kuran, seneler geçse de hatırlanası, okunulası bir kitap.
Yüreğe dokunan her bir satırıyla okunmaya hatta her satırının altı çizilmeye ve bir bölgelere yazılmayı çoktan hak eden bir yaratı.
Şöyleki başlıyor kitap;
“Şu uzun ömrümün en güzel ah’ına, Dağlıma…” (Esra Öğretmen)

Dağlım: Bazı kitaplar vardır onları okuyup geçemezsiniz. Kavga edersiniz kitapla, olmaz dersiniz. Senin söylediğin dünya burası değil…
Sizin siteminize gülümser kitap, daha da hiddetlenirsiniz. Sabır der sanki kolunuza girer de, azca bi dur hele daha başındasın yolun diye.
Sayfaları ardı ardına çevirmeye başladıkça ise ikna olmaya başlarsınız. Sevgi ve merhametin en iyi cerrahlar olduğuna…
Hayat damarlarımızı koptuğu yerden onarır. Sarar sarmalarlar. İyileşir kalbimiz. Hayretimiz artar. Tefekkür etmeye başlarız. Aslında öyleki değilmiş bak der, bizlere sayfalar ilerledikçe kitap. “Bu dünyayı çok da fazla kafana takma!” ” Hüzünlü gönlümüzün rahatlık bulması ve kavuşmalar için son adresimiz hakikat yurdudur.” Senin kavgan boşa diye, gönlümüze dokunur… Gönle dokunan her ne var ise o bizim baharımız olur. “Ben dönmeyebilirim, sen çiçek açmaya devam et!” Dağlım diyor yazar…
Dağlım, bahar kokulum.
“Gidecek yerim kalmadığında değil, ilk fırsatta kapını çalacağımı bilmeli ve beni beklemelisin.” Diye bitiriyor son satırlarını… Bir kitap okumuyorsunuz işte, yazarla karşılıklı çay içiyorsunuz kitabın sonunda. O şekilde şefkatli kalkıyorsunuz ki masadan, sanki tüm mevsimler bahar, tüm dünya Aşk kokuyor… Teşekkür ediyorum bizlere Aşkı, bizlere baharı yaşatan kıymetli abimiz İbrahim Çolak namı öteki İhtiyara… (Gülden Bayraktar)


Dağlım PDF indirme linki var mı?


İbrahim Çolak – Dağlım kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Dağlım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İbrahim Çolak Kimdir?

Trabzon doğumluyum. 69 yılının, karlı bir kış günü Adapazarı’na taşındığımızı hatırlıyorum. Çocukluğum, yeni yetmeliğim, delikanlılığım, anne ve babamın mezarı, hatıralarım, Arnavut kaldırımlı sokaklarda top, düğünlerde halay oynamalarım ve gönlümün attığı kent 99 depreminde ta dibinden sarsılınca iki yıl kadar İstanbul’da ikamet ettim. Sonra gene, iki yıl kadar Adapazarı. 2003 yılı mayıs ayından beridir de Ankara’dayım. Merhamet hamurunun bir arada tuttuğu, 9 kardeşli bir aileye mensubum. Uzunca bir süre amatör futbol oynadım ve atletizm yaptım. Epeyce okudum lakin diplomam yok. 22 senelik evli biriyim, biri kız, üç evladım var.

Sosyal medyada hakkında rahatsızlık İhtiyar Yayınevi sahibi yazar İbrahim Çolak intihar etti.


İbrahim Çolak Kitapları – Eserleri

  • Dağlım
  • Yenildik Hace
  • Dağlım Dağ Çiçeğim
  • Kağıttan Geminin Kaptanı
  • Demiş miydim?
  • Dağlım Hazinem


İbrahim Çolak Alıntıları – Sözleri

  • Dedi: Niye susuyorsun?
    Dedim: Mutluluğu düşünüyorum. (Demiş miydim?)
  • Aşk, yazılan değil yaşanandır. (Yenildik Hace)
  • Kalbimizden uzaklaştıkça, yarın unutacağımız tartışmalara giriyor, gönül kırıyor, hırsımıza ve dünyaya yeniliyoruz. Yaşamak nefes alıp vermek değildir Dağlım. Yaşamak; derdimizin ve yorgunluğumuzun olmasıdır. Ya birlikte güzel olacak ya da kaybedeceğiz. Güzel olalım isterim. (Dağlım Dağ Çiçeğim)
  • İnsanın insana konuşarak değil hissederek sığınacağını öğrenmem oldukça zamanımı aldı. (Dağlım)
  • Gönlümüzün sıkıştığı ve hatta aldığımız nefesi hazmetmekte zorlandığımız zamanlar olabilir. Ancak unutmayalım ki hüzün ile mutluluk birbirlerine nöbet devreder: Hüzün gider mutluluk, mutluluk gider hüzün gelir. (Dağlım Dağ Çiçeğim)
  • Ne kadar da süratli yaşıyor, süratli tüketiyor ve aslen yaşamadan, künhüne varmadan ölüyoruz. (Yenildik Hace)
  • Geçenlerde “Birbirimizi sevmeyelim, insan kalalım.” diye bir yazı yazmıştım. Seviyor gıybet ediyor, seviyor surat asıyor, seviyor laf sokuyoruz. Seviyor ancak mutlu değiliz. Yazar da benim gibi düşünmüş olacak ki şöyle yazmış: “Yan yana bağlanmış iki insan, dalgalarla sarsılan iki gemi gibidir. Tekneler çarpışırlar ve gıcırdarlar.” Bizimkisi sevmek değil, gicırdayıp duruyoruz!
    Hüzün “ruh hastalığımızı” değil merhametimizi arttırmalı. (Dağlım)
  • Rabbim heybeme ne koyuyor bilmiyorum,
    Rabbim yolumdaki hangi taşı kaldırıyor da ben yolu düz sanıyorum. (Dağlım)
  • İnsanın içinin üşümesi kadar üşütmüyor hiçbir yağmur. (Yenildik Hace)
  • Gidecek yerim kalmadığında değil, ilk fırsatta kapını çalacağımı bilmeli ve beni beklemelisin.
    Aksi de olabilirdi, bigün yenilmiş, yıkılmış ve tükenmiş olabilirim. Bilmelisin ki ben başka bir yere gitmem, ben sana gelirim. (Yenildik Hace)
  • Güzellik zorlayan, güzellik belirleyen, güzellik rahat vermeyendir. Güzellik dünyanın tepesine çıkıp oradan yeryüzüne bakmak gibidir. Sonra daha aşağılardan dünyaya bakar, gene keyif alır insan sadece içimizden bir ses de kulağımıza fısıldar durur: Bu dağın bir tepesi de var. (Dağlım Hazinem)
  • Dünya kalbimi yoruyor.. (Dağlım Dağ Çiçeğim)
  • Gözlerinden baharlar alacağım var. (Dağlım Hazinem)
  • Koşar adım yaşadığımızdan durup kendimize sual sormaya zamanımız yok şimdi başkalarını suçlamaktan “kantara”çıkacak halimiz yok. (Dağlım)
  • Sanki bir an, bağırarak, adını ağzımdan kaçırırım korkusu öteki taraftan bir saklambaç oyununda aynı ağacın arkasına saklanmış olmanın hoşluğu ve sözsüz fakat manidarlığı… (Dağlım Hazinem)
  • Havalar soğuk…Ama anası olan üşüyorum demesin sakın.. (Demiş miydim?)
  • Gözlerine değil gönlüne bakıyordu. (Kağıttan Geminin Kaptanı)
  • “İnsan ihanete uğramadan yaşamı tanıyamaz. Sevmeden de ihanete uğramaz.” (Yenildik Hace)
  • ‘Kalbimiz sırdır. İnsan, sırrına sahip çıkandır.’ (Kağıttan Geminin Kaptanı)
  • Sevmişsek eğer, gönlümüzde gönüllüce bir dağ taşırız. (Dağlım Hazinem)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş