Eğitim

Meselenin Özü – Graham Greene Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Meselenin Özü – Graham Greene Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Meselenin Özü kimin eseri? Meselenin Özü kitabının yazarı kimdir? Meselenin Özü konusu ve anafikri nedir? Meselenin Özü kitabı ne konu alıyor? Meselenin Özü PDF indirme linki var mı? Meselenin Özü kitabının yazarı Graham Greene kimdir? İşte Meselenin Özü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Graham Greene

Çevirmen: Mina Urgan

Orijinal Adı: The Heart of the Matter

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786052958285

Sayfa Sayısı: 352


Meselenin Özü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İkinci Dünya Savaşı esnasında Büyük Britanya sömürgesi Sierra Leone’de geçen Meselenin Özü, yayımlandığı 1948 yılından bugüne dek popülerliğinden hiçbir şey yitirmedi. Greene romanı harp esnasında Britanya Gizli Servisi’nin bir üyesi olarak bu ülkedeki deneyimlerine dayandırır. Atmosferini harp, casusluk, aşk, zina ve ihanetin oluşturduğu roman acıma, ıstırap, din ve mesuliyet temalarıyla dikkat çeker. Ve iki temel etik ikilemle: “Başkalarını mutlu etmek mümkün müdür?” ve “İntihar çözüm olabilir mi?” George Orwell romanı Greene’in “en iyi yapıtlarından biri” olarak nitelerken, Anthony Burgess yazarın “egzotik bir ortamın ruhunu tek bir kitapta özetleme” becerisini alkışlamıştı. Meselenin Özü, Modern Library’nin 20. yüzyılda İngiliz dilinde yazılmış en iyi 100 roman sıralamasında kırkıncı sırada yer alırken, Time dergisinin 1923 sonrası yazılmış en iyi 100 İngilizce roman listesine de dahil edilmiştir.

GRAHAM GREENE (1904-1991): Hertfordshire, Berkhamsted’de dünyaya gelen İngiliz yazar ve gazeteci, romanlarında çağdaş dünyadaki siyasal vakalar çerçevesinde etik belirsizlikler üstünde durdu. Oxford, Balliol College’da tahsil gördükten sonrasında 1926 senesinde Anglikan Kilisesi’nden ayrılarak Katolikliği benimsedi. Yayımlanan ilk yapıtı Babbling April (1925; Mırıldanan Nisan) adlı şiir kitabıydı. 1927 senesinde The Times gazetesinde çalışmaya başladı.

Daha sonrasında The Spectator dergisine beyaz perde eleştirmenliği yapmış oldu ve edebiyat sayfasını yönetti. En başarıya ulaşmış yapıtlarından biri olarak kabul edilen ve 1948’de beyazperdeye uyarlanan Brighton Rock (1938; Brighton Kayası), önceki gerilim romanlarıyla benzerlikler taşımakla beraber, romanın başkişilerinin etik davranışları daha derin bir bakışla ele alınmıştı. 1938’de dinsel baskı ve zulmün yaşandığı Meksika’yı ziyaret etti. Bu yolculuğun arkasından en iyi romanı sayılan The Power and Glory’yi (1940; Güç ve Şan) yazdı. Biroldukca romanının yanı sıra hikâyelerini derlediği birkaç kitap, dört seyahat kitabı, altı oyun, üç otobiyografi, iki yaşam öyküsü ve dört çocuk kitabı bulunmaktadır.


Meselenin Özü Alıntıları – Sözleri

  • Ölümün sonsuzluğu başlayıncaya dek hiçbir değişim olmayacaktı yaşantılarında
  • Seni düşünüyorum. Her vakit…
  • Bana mutlu bir insanı gösterin, ben de onun ya egoist ve fena bulunduğunu ya da tam bir bilinçsizlik içinde bulunduğunu göstereyim size.
  • Her suçlamaya başka bir suçlamayla karşılık vermenin yolu vardı bu sömürgede. Bir yolsuzluğa işaret edilince, devamlı o yolsuzluğun daha kotüleri çıkardı ortaya.
  • O denli oldukca şey var ki seninle konuşmak istediğim…
  • “Bir yüz, on beş yılda kati biçimini alır; bir insanoğlunun yaşantısı, o insanoğlunun tatlılığını yok eder.”
  • Zavallı ruh
    Bir kabahat işlediği için
    Mezar şeklinde bir bedene hapsedildi.
  • “Güvenmenin ne işe yaradığını unuttum.”
  • “Aşk, aşk, aşk diyen hiç kimseye inanmam. Aşk demek, ben, ben, ben demektir aslında.”
  • “Merhamet” sözcüğü, “sevgi” sözcüğü şeklinde gelişigüzel kullanılır. Ama pek azca kişinin duyduğu, fark gözetmeyen korkulu bir tutkudur acıma.”
  • Burada asla kimse yeryüzünü cennete çevirmekten söz edemezdi…
  • Böylesine acı dolu bir dünyadan mutluluk ummak o şekilde saçmaydı ki!
  • Sessizliğin eşiğinde ne gürültüler edilir…
  • İnsan sevdalandım diye niçin hayal kurar?


Meselenin Özü İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Mesele Şu Ki, Modern Klasikler #132: Okuduğum ikinci Graham Greene kitabı oldu. İlk okuduğum kitabı İstanbul Treni nispeten karışık bir kurguya haiz olsa da Meselenin Özü oldukca daha akıcı bir kurguya sahipti.
Hikaye, Büyük Britanya sömürgesi Sierra Leone’de geçmektedir. Kasabanın güvenlik müdür yardımcısı olan binbaşı Scobie, çevresi ve kasabalı tarafınca dürüst biri olarak bilinmektedir. Karısıyla görünürde bir problemi olmamasına karşın aralarındaki aşk, arzu bitmiştir. Göstermelik bir ilişkileri vardır. Eşine karşı sadık olmaya çalışan Scobie, eşine daha iyi bir yaşam yaşatmak istemektedir. Eşi de çeşitli zamanlarda artık kasabadan bunaldığını ve oradan ayrılmak istediğini belirtir. Bu seyahat için nakit para bulamayan Scobie, kasabadaki bir tefeciden faizle borç almak zorunda kalır.
Bu noktadan sonrasında Scobie ipin ucunu kaçıracaktır. Karısının yokluğundan bir hanıma gönlünü kaptırır. Daha sonrasında bu aşkı öğrenen tefeci ona şantaj halletmeye adım atar. Dürüstlüğü ile malum müdür yardımcısı artık yozlaşmış bir polistir. Bu şantaja boyun eğmek zorunda kalır. Dürüstlüğü ile malum müdür yardımcısı artık yozlaşmış bir polistir.
Karısı bir süre sonrasında kasabaya geri döner. Hem karısından hem de çiçeği burnunda sevgisinden ayrılmak istemeyen Scobie, iki tarafı da hayal kırıklığına uğratmak istememektedir. Ne yapması icap ettiğini bilmesi imkansız. Bir taraftan da Katolik olduğundan işlediği günahın altında ezilmektedir.
Bu romanı okumaktan oldukca keyif aldım. Kitabın birden oldukca teması var. Siz hangisini benimsemek isterseniz onu benimseyebilirsiniz. Umarım bu romana benzer romanlardan daha oldukca okuma şansım olur. (Kovulan Adam)

Yine hiçbir yorum ve incelemeye bakmaksızın başladığım bir kitaptı. Kitabın yarısına gelene kadar, neler olabileceğini sezme hissine girecek kadar merak uyandırmadı  bu yüzden yarısına kadar sıkıntılı bir okumaydı. Kitabın öteki yarısında esas vakalar ilgi çekici ve akıcı bir halde gelişmeye başladı. Meselenin aslı: İnsanın içinde yaşadıklarını kendinden başka kimse o özsel şekilde hissedemez ki hatta insan kendi bile o özünün farkına zorluklarla, acıyla varır. Peki varınca ne olur? Sevginin, sevgisizliğin, sadakatin, ihanetin, umudun, umutsuzluğun, dinin, dinsizliğin (o şekilde hissetmenin) insana tesirini hatta bir insana neler yapabileceğini, yaptırabileceğini hissettiren bir eserdi. Yazarın okuduğum ilk eseriydi, öteki kitaplarını okur muyum şimdilik bilmiyorum fakat aşırı derecede etkilendim diyemem. (Enes Dağoğlu)

Aklını dönem dışı bırakıp, bir tek sevgi ile her şeyin üstesinden gelemezsin. Katolik mezhebi, bu hikayedeki şeklinde çürümeye yüz tutmuş yobaz ritüelleri ile gayri etik binlerce facia dolu olayın yaşanmasının baş müsebbibidir. Akla mantığa sığmayacak türden falsolarını “sevmek” eylemiyle kamufle etmeye çalışan ve arayış içersinde olan insanların kafasını karıştırıp tanrıdan uzaklaştıran papazların, piskoposların, pederlerin alayının canı cehenneme! (Tegin Ashile Sun ︎)


Meselenin Özü PDF indirme linki var mı?


Graham Greene – Meselenin Özü kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Meselenin Özü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Graham Greene Kimdir?

Graham Greene Oxford’da Balliol College’de okudu. 22 yaşlarında katolikliği seçti ve The Times gazetesinde muhabirliğe başladı. Greene şöhrete dördüncü romanı olan İstanbul Treni ile kavuştu. 1935’te Liberia’ya gitti ve buradaki deneyimlerini Journey Without Maps’te söyledi (Haritasız Yolculuk). İngiltere’ye geri döndüğünde The Spectator’da film eleştirileri yazmaya başladı. 1941- 1943 arası Sierra Leone’da göreve getirildi ve sonrasında da The Heart of The Matter’ı yazdı.Oldukça gezmiştir ve romanlarından bir çok tropik ülkelerde geçmektedir. Greene’in devamlı tekrarlanan bir teması Tanrı’ya inanç ve kötülüğe, baskıya karşı mücadeledir. Brighton Rock şeklinde pek oldukca romanı oldukça başarıya ulaşmış filmlere dönüştürülmüştür.


Graham Greene Kitapları – Eserleri

  • İstanbul Treni
  • Aşkın Sonu
  • Meselenin Özü
  • Sakin Bir Amerikalı
  • Üçüncü Adam
  • Kaybeden Hepsini Alır
  • Havanadaki Adamımız
  • Cüzam
  • Generali Tanımak
  • Oturma Odası
  • Bomba Partisi
  • Kiralık Tabanca
  • Satılmış Adam
  • Açık Tuzak
  • Korku Bakanlığı
  • Komedyenler
  • Kaybeden Kazanıyor
  • Casuslar ve İnsanlar
  • Power and the Glory
  • Brighton Rock
  • İçimdeki Adam
  • Yüzbaşı ve Düşman


Graham Greene Alıntıları – Sözleri

  • Sessizliğin eşiğinde ne gürültüler edilir… (Meselenin Özü)
  • “Güvenmenin ne işe yaradığını unuttum.” (Meselenin Özü)
  • Biz başkalarına ehemmiyet vermeyiz de başkalarının bizlere ehemmiyet vermeyişine bir türlü alışamayız. (Üçüncü Adam)
  • Sadakat , hatırlamakla aynı değildi ; insan unutmuş olduğu halde sadık kalabilir ve hatırlamış olduğu halde ihanet edebilirdi. (İstanbul Treni)
  • Bana mutlu bir insanı gösterin, ben de onun ya egoist ve fena bulunduğunu ya da tam bir bilinçsizlik içinde bulunduğunu göstereyim size. (Meselenin Özü)
  • Yüzbaşı, dedi. (Açık Tuzak)
  • Ölümün sonsuzluğu başlayıncaya dek hiçbir değişim olmayacaktı yaşantılarında (Meselenin Özü)
  • “Doğduğun an tek düşüneceğin nokta, yaşamdan çıkışının hayata girişinden daha temiz, daha acele olması gerektiğidir.” (Satılmış Adam)
  • Just lie and keep your freedom. They don’t deserve truth. (Havanadaki Adamımız)
  • Yaşadığımız yüzyılda gerçek, insanoğlunun karşı karşıya gelebileceği bir şey olmaktan çıktı. (Havanadaki Adamımız)
  • Hiç arkalarına bakmadan çekilip gidecek yerde dönerek dönerek bakanlar yada istasyonlarda durup mendil sallayanlar derhal daima kederleri ve sevdaları yapmacık olan kimselerdir. (Üçüncü Adam)
  • “…ondan oldukca fazla nefret ediyorsam, iyi mi sevebilirim onu ? İnsan hem nefret edip hem sevebilir mi ? Yoksa nefret ettiğim bir tek kendim miyim ?” (Aşkın Sonu)
  • Doğadaki her şey ideal özünde lirik; kaderinde ağlatısal ve varoluşunda komiktir. (İstanbul Treni)
  • Bir insan bir şeyin mutlak sahibi olursa, onu kullanmasına gerek kalmaz. (Aşkın Sonu)
  • Ne yazık ki masumlar hep çatışmalara dahil olurlar. (Sakin Bir Amerikalı)
  • Kulak bile asma onun dediklerine. Tanrı bile başına gelenlerden ders almıyor, o şekilde değil mi? Yoksa insanoğlundan çoktan umudunu keserdi. (Havanadaki Adamımız)
  • Boşluklar bile onunla doluydu. (Aşkın Sonu)
  • Bazen oldukca mutluyuz ve hem de hayatımızda asla olmadığımız kadar mutsuzuz. (Aşkın Sonu)
  • “Bir yüz, on beş yılda kati biçimini alır; bir insanoğlunun yaşantısı, o insanoğlunun tatlılığını yok eder.” (Meselenin Özü)
  • Eğer dinlence yapamıyorsan mümkün olduğunca sakin kalmaya çalış. Sebepsiz yere öfkelenme… (İstanbul Treni)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş