Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Almaz

Yayın Evi: Dinozor Yayınları

İSBN: 9786055946111

Sayfa Sayısı: 236

Atatürk’ün Anıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Elinizde bulunan bu kitap, Gazi Paşa’nın 1919 yılından önceki dönemde yazdığı anıları içermekte ve minimum Nutuk kadar mühim sayılmaktadır.

Nutuk’tan ilkin okunması ihtiyaç duyulan anılar…

15-20 Ekim 1927 tarihinde, hemen hemen Atatürk soyadını almamış olan Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet Halk Partisi kurultay salonunda tam beş gün devam eden zamanı bir konuşma yapmış oldu. Bu konuşma 1919 yılı öncesi; Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşamış olduğu son günleri, yeni Türk devletinin kuruluşunu ve bağımsızlık günlerini özetleyen bir konuşmaydı. Daha sonrasında gene kendi kaleminden yazıya dökülen Nutuk’un öncesi sayılan bu konuşma da, o devrin aydınlatılması üstüne mevcud en mühim zamanı belge niteliği taşımaktadır.

Anılar, 1926 senesinde Hakimiyet-i Milliye ve Milliyet gazetelerinde ” Gazi Paşa’mızın Hatırat Sahifeleri” başlığı altında günbegün yayımlanmıştır. Ve savunulan şudur ki; Türk Devriminin gizli saklı kalmış taraflarını bu anılar aydınlatacaktır”

Bu anılar Gazi Paşa’nın 1. Dünya Savaşı’yla ilgili görüşleriyle başlıyor. Perde arkasında kalmış sayılabilecek olan Osmanlı veliahtı Vahdettin’le çıkmış olduğu Almanya seyahati, Almanya devlet adamlarıyla ilgili anıları -ki bu anılar Alman devlet adamlarınca tepkiyle karşılanmış ve gazete yazılarına son verilmiştir- ve Osmanlı Devleti içinde dönen bazı entrikaları içeriyor.

Bu anıların toplamını bulacağınız Atatürk’ün anıları adlı bu kitap yayımlandığı periyodu aydınlattığı şeklinde sizi de aydınlatacaktır.

Orijinal Osmanlıca metni de içeren kitabın günümüz okuyucusu için anlaşılması zorluk derecesi yüksek dili yer yer sadeleştirilmiştir.

Atatürk’ün Anıları Alıntıları – Sözleri

• Hiç hiç kimseye iltifat etmeyeceksin ,asla kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerek ideal ne ise onu görecek , o hedefe yürüyeceksin . Herkes senin aleyhinde olacaktır ,asla irkilmeyeceksin. Önüne engeller yığacaklar . Kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonrasında sana”büyüksün “derlerse bunu diyenlere güleceksin !
• “Kim ki, büyük olmaktan bahseder, bu benim hoşuma gitmez. Kim ki, memleketi kurtarmak için önce büyük adam olmak gerekir, der ve bunun için bir de kendine örnek seçer, onun gibi olmayınca memleketin kurtulamayacağı inancında olur; bu bir adam değildir.”
• ‘ Anne ‘ dedim, ” bu işler almış başını yürümüştür…
  Ben namuslu bir adam olarak bu işlerin içinde bulunmak mecburiyetindeyim…
  Beni bundan men eder misin ? “
• ” Benden bir düşünce ve görüş soruyorsunuz ?
  Söylemek mevzusunda özrüm var…”
• ” Size verdiğim bu belgeler,
  Türk Devrimi’nin karanlık noktalarını aydınlatacaktır.! “
• Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan ‘Adile Çavuş’ bulunduğunu fısıldadılar…
  Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyleki seslendi ;
  – ” Kahraman Türk bayanı ! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde yükselmeye layıksın.”
• ‘Hayır, evladım, bigün bu işler olduktan sonrasında
  Seni namus ve özsevi sahibi olanlarla birlikte görmezsem, işte o süre üzüntü duyarım…
  Yalnız dikkat et, mühim olan başarıya ulaşmış olmaktır…
• “Paşam, biz de askeriz, biz de bu orduya kumanda etmiş adamız. Türk eri kaçmaz, kaçmak nedir bilmez… Eğer Türk erinin kaçtığını görmüşseniz, derhal kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır. Eğer siz bu alçaklığı Türk erlerine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz.”
• “…yeni Padişahın hareketinin başlangıcı önce kuvvete sahip çıkmak olmalıdır. Devleti, milleti ve bütün çıkarlarını koruyan kuvvet başkasının elinde bulundukça, sizin padişahlığınız dahi ‘söz’ olmaktan kurtulamaz.”
• “…Artık her şeyin mahvolduğuna inanmış bir adam gibi, çaresiz düşünüyordum. Ancak mahvolan her şeyin tekrar kurtarılabileceğine inanan bir adam gibi de avunuyordum.”

Atatürk’ün Anıları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bu kitabın incelemesi sadece yazar,
Tarafından eklenebilir…
Üstüne söz yok…
Ahmet Almaz ;
Elinizde bulunan bu kitap, Gazi Paşa’nın 1919 yılından önceki dönemde yazdığı anıları içermekte ve minimum Nutuk kadar mühim sayılmaktadır.
Nutuk’tan ilkin okunması ihtiyaç duyulan anılar…
15-20 Ekim 1927 tarihinde, hemen hemen Atatürk soyadını almamış olan Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet Halk Partisi kurultay salonunda tam beş gün devam eden zamanı bir konuşma yapmış oldu. Bu konuşma 1919 yılı öncesi; Osmanlı imparatorluğu’nun yaşamış olduğu son günleri, yeni Türk devletinin kuruluşunu ve bağımsızlık günlerini özetleyen bir konuşmaydı. Daha sonrasında gene kendi kaleminden yazıya dökülen Nutuk’un öncesi sayılan bu konuşma da, o devrin aydınlatılması üstüne mevcud en mühim zamanı belge niteliği taşımaktadır.
Anılar, 1926 senesinde Hakimiyet-i Milliye ve Milliyet gazetelerinde ” Gazi Paşa’mızın Hatırat Sahifeleri” başlığı altında günbegün yayımlanmıştır. Ve savunulan şudur ki; Türk Devriminin gizli saklı kalmış taraflarını bu anılar aydınlatacaktır”
Bu anılar Gazi Paşa’nın 1. Dünya Savaşı’yla ilgili görüşleriyle başlıyor. Perde arkasında kalmış sayılabilecek olan Osmanlı Veliahtı Vahdettin’le çıkmış olduğu Almanya seyahati, Almanya devlet adamlarıyla ilgili anıları -ki bu anılar Alman devlet adamlarınca tepkiyle karşılanmış ve gazete yazılarına son verilmiştir- ve Osmanlı Devleti içinde dönen bazı entrikaları içeriyor.
Bu anıların toplamını bulacağınız Atatürk’ün anıları adlı bu kitap yayımlandığı periyodu aydınlattığı şeklinde sizi de aydınlatacaktır.
Orjinal Osmanlıca metni de içeren kitabın günümüz okuyucusu için anlaşılması zorluk derecesi yüksek dili yer yer sadeleştirilmiştir. (Evren)

Atatürk’ün Anıları PDF indirme linki var mı?

Ahmet Almaz – Atatürk’ün Anıları kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Atatürk’ün Anıları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Almaz Kimdir?

Anamur’da hayata merhaba dedi. İlkokulu Anamur’da bitirdikten sonrasında ortaokul ve liseyi: Konya, Ceyhan, Karman ve Anamur’da okudu. 1993 senesinde üniversite eğitimine başladı. İlk emek harcaması olan “Yıldızların Doğuşu” adlı eseri Dr. Ahmet Gül ile beraber hazırladı ve bu yaratı 1997 yayımlandı. 1998’de lisans eğitimini tamamladı. Aynı yıl içinde Hasan Celal Güzel’in editörlüğünü yapmış olduğu “Osmanlı Projesi” içinde yer aldı. Yeni Avrasya dergisinde araştırmalarına devam etti. AK Parti’nin kurulmasıyla beraber 2002 senesinde AK Parti Genel Merkezi Dış İlişkiler Başkanlığı’nda araştırmalar yapmış oldu. “Çocukların Vazifeleri / Çocuklara Altın Öğütler” adlı emek harcaması, aynı yıl içinde okuyucu ile buluştu. Hâlen İstanbul Ticaret Odası Ticaret gazetesinde tecim zamanı üstünde yapmış olduğu araştırmaları “Nostalji” köşesinde yayımlanmaktadır.

Ahmet Almaz Kitapları – Eserleri

• Atatürk’ün Anıları
• Fatih Sultan Mehmet Nasıl Öldürüldü?
• Tevrat’ın Türk Evlatları
• Yahudilik Tarihi
• Musa’nın Bozkurtları
• Tarihin Esrarengiz Bir Sahifesi
• Selanik’ten Ne Çıkar
• Hazreti Muhammed Nasıl Zehirlendi?
• Yıldızların Doğuşu
• Karahanlılar Tarihi
• Shekhina: İlahi Gücün Tecellisi

Ahmet Almaz Alıntıları – Sözleri

• Sultan’ın Yahudilerin Filistin topraklarına dönmesine müsaade etmesine karşılık, Osmanlı Devleti’nin tüm borçları ödenecek ve tüm dünyadaki Yahudilerin imkanları imparatorluğun emrine sunulacaktı. II. Abdülhamit, Herzl’e söyleyeceği sözlerin kendisini tahttan etmekle kalmayıp imparatorluğun sonunu getireceğini bilmeden konuşmaya başladı:
  “Herzl, bu mevzuda bir adım daha atmamalıdır. Ülkenin bir taşını dahi satamam. Bu sebeple o benim malım değildir, halkımın malıdır. Bu imparatorluk onu kanıyla aldı ve onu parçalanmasına müsaade etmeden yeniden kanımızla koruyacağız. Bu imparatorluğun sahibi Osmanlı halkıdır, ben değil. Onun hiçbir parçasını boşaltamam. Yahudiler milyonlarını sarfedebilirler. Osmanlı parçalanınca da Filistin’i karşılıksız alabilirler. Ne var ki o sadece cesetlerimiz üstünde parçalanabilir. Bu sebeple hemen hemen hayattayken asla bölünmeye müsaade etmeyeceğiz.” (Yahudilik Tarihi)
• “İnsan bugün
  yaşıyorsa yarın ölecektir. ” (Yıldızların Doğuşu)
• İshak ömrünün son günlerinde kim kendisine bir av getirirse onu kutsayacağını söyler; Yakup’un anası Rebeka bunu duyar ve oğlu Yakup’a bir şey kesip babasına götürmesini söyler. Yakup da bir koyun kesip av eti diye babasına takdim eder. Babası da bunun üstüne Yakup’a kutsallık verir. (Yahudilik Tarihi)
• “Ebu Bekr’i .sevmek ve teşekkür etmek tüm
  ümmete vaciptir”. (Yıldızların Doğuşu)
• Musa bu emirleri aldıktan sonrasında, emirleri yazılı olarak almak için yeniden Sina Dağı’na çıkarak beklemeye başladı. İsrailoğulları Musa’nın ortadan kaybolduğunu sanarak kardeşi Harun’a geldiler ve “Bu adamdan bizlere hayır yok, bizlere bir put yap” dediler. Bunun üstüne Harun altınları eriterek put yapmış olup halkı puta taktırdı. (Yahudilik Tarihi)
• Elveda Bizans, Merhaba İstanbul (Fatih Sultan Mehmet Nasıl Öldürüldü?)
• İsmail ve İshak kardeştirler. Babaları İbrahim’dir. İsmail Arap kabilesinin babasıdır. İslam Peygamberi, İsmail şeklinde Arap olduğundan, ona mensup olduğu şeklinde, İslamiyet’i kabul etmiş olan ve Arap olmayan kavimlerin de İsmail’in kavmine mensup oldukları kabul edilir. İshak’ın oğlu Yakup’un kendisine sonradan verilen isim İsrail olduğundan, Beni İsrail adıyla malum Yahudiler, İshak’la ve dolayısıyla İsmail’le ve de dolayısıyla Yahudiler ile tüm Müslümanlar ve İslam ailesine mensup olan Türklerle kardeştir. (Yahudilik Tarihi)
• Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan ‘Adile Çavuş’ bulunduğunu fısıldadılar…
  Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyleki seslendi ;
  – ” Kahraman Türk bayanı ! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde yükselmeye layıksın.” (Atatürk’ün Anıları)
• Zehirlenerek öldügü, zehri vücudundan atmak suretiyle ta­biplerin kendine bir su içirdikleri söylenmektedir. Fakat bu ilaç hükümdarın bagırsagını tıkamış ve ölümüne sebep olmuştur. Buna nazaran ölümün direkt sebebi, bagırsak tıkan­masıdır.” (Fatih Sultan Mehmet Nasıl Öldürüldü?)
• “…Artık her şeyin mahvolduğuna inanmış bir adam gibi, çaresiz düşünüyordum. Ancak mahvolan her şeyin tekrar kurtarılabileceğine inanan bir adam gibi de avunuyordum.” (Atatürk’ün Anıları)
• Onlar, kim ne derse desin, Tevrat’a inanan Türkler ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Forsu’ndaki yedinci yıldızın simgelediği Hazarların torunlarıdır. Dini kimliklerini Yahudilikte, ulusal kimliklerini ise Türk köklerinde arıyorlar. Türkçe konuşuyor ve Türkçe yakarma ediyorlar. Yahudilerden değişik olarak Talmut’u değil, Tevrat’ı okuyorlar. (Tevrat’ın Türk Evlatları)
• ” Size verdiğim bu belgeler,
  Türk Devrimi’nin karanlık noktalarını aydınlatacaktır.! ” (Atatürk’ün Anıları)
• “Kostantiniyye şüphesiz fethedilecektir. Onu fetheden buyruk ne güzel emridir. Bu asker ne güzel askerdir. ” (Fatih Sultan Mehmet Nasıl Öldürüldü?)
• …Yukarıda bahsettiğimiz şeklinde Bizans döneminde büyük sıkıntılar çeken, aşağılanan ve ikinci derslik yurttaş muamelesi gören Yahudiler, Bizans döneminde ilkin Pera (Beyoğlu) sonralarıysa Balat, Hasköy, Ortaköy, Arnavutköy, Kuzguncuk semtlerine yerleşmişlerdir. İstanbul’un fethinden ilkin Bizans’a gelen Burgonya Dükü Bertrandin de la Broquiere ise Yahudilerin yalnız Pera’da yaşıyor olduklarını belirtmektedir. Onun İstanbul’a yabancı biri olduğu ve yalnız gezdirilmiş olduğu bölgeleri kitabına almış olduğu düşünülürse bu görüşün inanılırlığı zayıftır. (Yahudilik Tarihi)
• Tarihçi, bir dinin doğru yada yanlış bulunduğunu düşünmek zorunda değildir. Fakat aşikar mahiyette tüm büyük fikirlerin ortaya çıkış zamanını yazmak ve bildirmekle görevlidir. (Selanik’ten Ne Çıkar)
• Hiç hiç kimseye iltifat etmeyeceksin ,asla kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerek ideal ne ise onu görecek , o hedefe yürüyeceksin . Herkes senin aleyhinde olacaktır ,asla irkilmeyeceksin. Önüne engeller yığacaklar . Kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonrasında sana”büyüksün “derlerse bunu diyenlere güleceksin ! (Atatürk’ün Anıları)
• Atatürk’e otopsi ve biyopsi yapılmadı.
  Ölümü üstüne düzenlenen
  1.raporda: kanda toplanan sıvı asit
  2. Raporda: karaciğer iltihabı denildi.
  Atatürk’ün sıhhi hayatına ilişkin bilgiler sıhhat bakanlığında kayboldu. 1976’da informasyon isteyen bir profesöre “tüm aramalara karşın bulunamamıştır” denmiştir. (Tevrat’ın Türk Evlatları)
• Kanaatkardı. Dünya ona yöneldikçe o dünyadan kaçardı.
  Giydiği hırkada bir rivayete nazaran 10 ya da 20 yama vardı.
  Beytü’l-Mâl’dan almış olduğu günlük 2 dirhem yevmiye ile geçinirdi. (Yıldızların Doğuşu)
• “…yeni Padişahın hareketinin başlangıcı önce kuvvete sahip çıkmak olmalıdır. Devleti, milleti ve bütün çıkarlarını koruyan kuvvet başkasının elinde bulundukça, sizin padişahlığınız dahi ‘söz’ olmaktan kurtulamaz.” (Atatürk’ün Anıları)
• Yaşamda,insan daima bir rol oynar fakat gerçekte yaşam ne bir güldürü ne de bir savaştır.Yaşam,devamlı ve büyük evrimin aşamalarından ibarettir.Hayat bir geçittir.Yaşamda,maddeden başka bir şey tanımayanlar ne kendilerini ne de evreni kavrayamamışlar anlamına gelir.Gerçrkten yaşam,gölgeler ve ışıkların,açılıp solan çiçrklerin,doğan ve batan güneşlerin büyük ve bakımlı bir bahçesidir. (Musa’nın Bozkurtları)