Kitap Künyesi

Yazar: Alan Moorehead

Çevirmen: Nermin Arık

Yayın Evi: Tübitak Popiler Bilim Kitapları

İSBN: 9789754030525

Sayfa Sayısı: 237

Darwin ve Beagle Serüveni Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1831`de Beagle Plymouth`dan araştırma gezisi için denize açıldığında 22 yaşlarında genç bir tabiat bilimci de gemideydi. Genç adam kiliseye girmeyi, rahip olmayı planlıyor, Yaratılış Kitabı`nı savunabileceği bir fırsat yakalamış olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Ancak gezide karşılaşmış olduğu her şey -Tierra Del Fuego`nun ilkel insanlarından Galapagos Adaları`nın ünlü ispinozlarına, depremler ve volkanik patlamalardan Ant Dağları`nın 3600 metre yüksekliğinde bulunan deniz kabuğu fosillerine kadar- kaderini Beagle`ın kaptanı FitzRoy`unkinden ayırdı ve insanoğlunun kökenine ilişkin malum her şeyi alt üst eden fikirleri ortaya atmasına niçin oldu. İlerde Türlerin Kökeni`ni yazacak olan bu genç bilim adamının adı Charles Darwin`di.

Alan Moorehead`in “ince kalemiyle” anlatılan, bir çok Beagle yolculuğu esnasında yapılmış resimleri içeren Darwin ve Beagle Serüveni, 5 yıl devam eden bir deniz yolculuğunun hikayesidir.

Darwin ve Beagle Serüveni Alıntıları – Sözleri

• Bu adada bir masumiyet, dönemin ötesinde saf bir kalite vardı. Burada tabiat kendisiyle uyum içindeydi. Tek davetsiz konuk ise insandı.
• Uygar insanoğlunun kendine şu mühim suali sürekli sorması kaçınılmazdı: “Ben nereden geldim?” Darwin de araştırmalarının kendisini götürmüş olduğu yere gidecekti. Belki de araştırmaları onu Tanrı’ya, körü körüne bir inanışın yaklaştıramayacağı kadar yaklaştırırdı.
• Hayır, Yeni Dünya Darwin’e gore değildi. Ancak Eski Dünya, tarih öncesi hayvanların ve Avustralya yerlilerinin eski ve karanlık dünyası başka bir mevzudu. Yerliler anlatıldığı şeklinde aşağılık yaratıklar olmanın tam tersine, güleryüzlü, hoş, mızrak atmada ve iz sürmede övgüye kıymet hünerleri olan kişilerdi. Geleceklerinin pek iç açıcı olmadığını da iyi biliyordu. Yazdıkları Kaptan Cook’un görüşlerini yansıtıyor: “Avrupalıların ayak basmış olduğu her yerde ölüm yerlileri kovalıyor.”
• “Bir saatlik zamanı boşa harcayan insan, yaşamın ne kadar kıymetli bulunduğunu anlayamamış anlama gelir.”
• Defterleri gerçeği yansıtıyorsa, Darwin’in o sıralar Tanrı’yı pek de düşünmediğini söyleyebiliriz. Kendini ağaçlara, ormandaki her şeye kaptırmıştı. Gerçeğin, insana yücelerden gönderilen bir şey olmadığını, insanoğlunun bu dünya üstünde yapacağı araştırmalar sonucu yavaş yavaş ortaya çıkacağı düşüncesi onda yer etmeye başlamıştı.
• Avrupalıların ayak basmış olduğu her yerde ölüm yerlileri kovalıyor.
• Gerçeğin, insana yücelerden gönderilen bir şey olmadığı, insanoğlunun bu dünya üstünde yapacağı araştırmalar sonucu yavaş yavaş ortaya çıkacağı düşüncesi onda yer etmeye başlamıştı.
• Hiç kimse uşağının gözünde bir kahraman değildir.
• Ölümünden iki gün ilkin, 17 Nisan 1882’de hâlâ çalışıyordu.
• Avrupalıların ayak basmış olduğu her yerde ölüm yerlileri kovalıyor.

Darwin ve Beagle Serüveni İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hayvanlar aleminde bir geziye çıkmak istemez misiniz? O süre tam size gore bir kitap. Darwin’le birlikte okyanusta yol alıyoruz, çağıl insan toplumunun ayak basmadığı bölgelere gidiyoruz, insanoğlunun ne işe yaradığını bilmeyen yeni hayvan çeşitleriyle karşılaşıyoruz. Darwin evrim teorisini zihninde basamak basamak oluştururken hepimiz o basamaklardan yukarı daha büyük bir hedefe, insanoğlunun aslına bakarsak doğaya ilişkin olduğu düşüncesine ilerliyoruz.
Muhteşem bir seyahat kitabı, ki Darwin de kendisine bu serüvenin teklifi ulaştığında yaşamının yolculuğu olacağı hissine tutulmuş bunu kitapta Darwin’in mektuplarından meydana getirilen alıntılarda görmüş olacaksınız. Dünyayı değiştiren her düşünce büyük sancılarla ortaya çıkıyor, Darwin hem kendi içinde hem de bilim toplumunda fikirlerini kabul ettirebilmek için savaşlar verdi. Yeri geldi karşısına fanatik olduğu geminin kaptanı çıktı, hocaları çıktı, kendi inancı çıktı fakat o gözlemlediklerini doğru bildiklerini savunmaktan vazgeçmedi. Bugün bile kendisinin düşüncelerinin doğruluğu hala toplumda kritik edilmeye, şiddetle karşı çıkılmakta. İnsanın kendine biçtiği ego, doğayı ve kendi doğasını anlamasının önüne büyük bir engel koyuyor. Eğer evrim araştıran birisiyseniz oldukca keyif alarak okuyacağınız bir kitap. Unutmayın; “Bu yaşam görüşünde görkem var. ” (İrem)

Ortaokuldayken paramla alabileceğim en ucuz kitaplardan olduğundan almıştım:) Darwini lisedeki derslerden ilkin bu kitapla tanımıştım! Üniversitede Galapagos adası serüvenini üniversiteden ilkin bu kitapla okumuştum. Şimdi almak istesem de yalnız sahaflarda bulabiliyoruz… (Ece Beriş)

Darwin’nin Gemi Seyahati: Üniversite okurken aldığım bir kitaptı. Darwin ve evrim ile ilgili kitaplara merak salmıştım o dönemlerde.
Darwin’in hayatından mühim bir yere haiz olan Beagle Gemi seyahati, yolculuğa çıkma sürecinden yaşadıklarına Evrim Teorisi fikrinin iyi mi geliştiğini konu alıyor.
Kitabı okuduktan sonrasında o dönem okuduğum bazı kitap ve yazarların (Harun Yahya başta) ne denli boş ve yalancı olduklarını anlamıştım.
Aslında ortaya atmaya korkmuş olduğu Evrim Teorisine tepki bizzat kiliseden geliyor.
İlginçtir ki Türkiye 100 yıl önceki cemiyet reflekslerine haiz.
Ne diyelim kimisi uzaya, kimisi tarlaya.. (İbrahim Yalçın Şeker)

Darwin ve Beagle Serüveni PDF indirme linki var mı?

Alan Moorehead – Darwin ve Beagle Serüveni kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Darwin ve Beagle Serüveni PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Alan Moorehead Kimdir?

1910 senesinde Melbourn’da doğan Moorehead, Melbourne Üniversitesi Edebiyat Kısmı’nü tamamlamış oldu. İkinci Dünya Savaşı esnasında İran’da, Suriye’de, Kuzey Afrika’da, İtalya’da ve Normandiya Çıkarması’nda cenk muhabirliği yapmış oldu. Döndükten sonrasında İngiltere’de çeşitli gazetelerde çalıştı, bunun yanı sıra yaşam öyküsü, seyahat ve tarih kitapları yazdı

Alan Moorehead Kitapları – Eserleri

• Darwin ve Beagle Serüveni
• Gelibolu

Alan Moorehead Alıntıları – Sözleri

• Defterleri gerçeği yansıtıyorsa, Darwin’in o sıralar Tanrı’yı pek de düşünmediğini söyleyebiliriz. Kendini ağaçlara, ormandaki her şeye kaptırmıştı. Gerçeğin, insana yücelerden gönderilen bir şey olmadığını, insanoğlunun bu dünya üstünde yapacağı araştırmalar sonucu yavaş yavaş ortaya çıkacağı düşüncesi onda yer etmeye başlamıştı. (Darwin ve Beagle Serüveni)
• ᨞᨟ᨀTürkler o gün destansı bir cesaretle çarpışır,
  Devamlı olarak sayı ve silahça üstün olmamalarına rağmen, [kararlılıklarını bir an bile kaybetmezler.] Oldukca sakin ve ustaca boğuşurlarᨀ᨟᨞ (Gelibolu)
• Uygar insanoğlunun kendine şu mühim suali sürekli sorması kaçınılmazdı: “Ben nereden geldim?” Darwin de araştırmalarının kendisini götürmüş olduğu yere gidecekti. Belki de araştırmaları onu Tanrı’ya, körü körüne bir inanışın yaklaştıramayacağı kadar yaklaştırırdı. (Darwin ve Beagle Serüveni)
• ᨀİnşaAllahᨀ haykırışlarını yineleyerek süngü takarlar ve saldırırlar᨞ Karşılarında ki düşman bir kaç saniye sonrasında tüfeklerini atıp kaçar᨞ {Anzak efsanesi adım atmıştır.} (Gelibolu)
• Hayır, Yeni Dünya Darwin’e gore değildi. Ancak Eski Dünya, tarih öncesi hayvanların ve Avustralya yerlilerinin eski ve karanlık dünyası başka bir mevzudu. Yerliler anlatıldığı şeklinde aşağılık yaratıklar olmanın tam tersine, güleryüzlü, hoş, mızrak atmada ve iz sürmede övgüye kıymet hünerleri olan kişilerdi. Geleceklerinin pek iç açıcı olmadığını da iyi biliyordu. Yazdıkları Kaptan Cook’un görüşlerini yansıtıyor: “Avrupalıların ayak basmış olduğu her yerde ölüm yerlileri kovalıyor.” (Darwin ve Beagle Serüveni)
• Ötün borazanlar, ölümün zenginliğinin ötesinden (Gelibolu)
• Onu öbürlerinden ayıran bir başka özelliğide muhteşem yazar kabiliyetidir. (Gelibolu)
• Hiç kimse uşağının gözünde bir kahraman değildir. (Darwin ve Beagle Serüveni)
• Türk askerleri dini coşku, kafire karşı savaşmanın getirmiş olduğu bir duygu etkisindedir. Bu nedenle, uçusan şarapnellere ve patlayan mermilere aldırmaksızın kendilerini ileriye atarlar. (Gelibolu)
• Gerçeğin, insana yücelerden gönderilen bir şey olmadığı, insanoğlunun bu dünya üstünde yapacağı araştırmalar sonucu yavaş yavaş ortaya çıkacağı düşüncesi onda yer etmeye başlamıştı. (Darwin ve Beagle Serüveni)
• İstanbuldaki Amerikan elçi müsteşarı Lewis Einstein’a gore Türk’ler bu vakada oldukca adil davranır. Denizaltının terk edilip mürettebatı denizin dalgalarıyla boğuşurken Türk askerleri suya girerler, düşmanlarını kurtarırlar. ”Türkler bu mevzularda olağanüstüdür” yazar Einstein… (Gelibolu)
• Bu adada bir masumiyet, dönemin ötesinde saf bir kalite vardı. Burada tabiat kendisiyle uyum içindeydi. Tek davetsiz konuk ise insandı. (Darwin ve Beagle Serüveni)
• Türk askeri gene başını dik tutabilir. (Gelibolu)
• ”Kırık bir ovanın üstüne aralıksız kar düşer
  Kar tanesi dolu alacakaranlıkta
  Beyaz toprak gökle birleşir.
  Zayıf boynuna zincir dolanmış
  Yaralı ve aç bir kurt şeklinde,
  Türk ölmek için ayaklanır..” (Gelibolu)
• “`Hakkında herşey bilinse de hiçbir şey kim bilir.“` (Gelibolu)
• Avrupalıların ayak basmış olduğu her yerde ölüm yerlileri kovalıyor. (Darwin ve Beagle Serüveni)
• İman doludurlar, siperlerdeki imam ve müezzinler askeri Allah ve Hz. Muhammed adına savaşmaya çağırır. (Gelibolu)
• Avrupalıların ayak basmış olduğu her yerde ölüm yerlileri kovalıyor. (Darwin ve Beagle Serüveni)
• “Bir saatlik zamanı boşa harcayan insan, yaşamın ne kadar kıymetli bulunduğunu anlayamamış anlama gelir.” (Darwin ve Beagle Serüveni)
• Ölümünden iki gün ilkin, 17 Nisan 1882’de hâlâ çalışıyordu. (Darwin ve Beagle Serüveni)