Eğitim

Depresyon – Oğuz Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Depresyon – Oğuz Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Depresyon kimin eseri? Depresyon kitabının yazarı kimdir? Depresyon konusu ve anafikri nedir? Depresyon kitabı ne konu alıyor? Depresyon PDF indirme linki var mı? Depresyon kitabının yazarı Oğuz Tan kimdir? İşte Depresyon kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Oğuz Tan

Editör: Seval Akbıyık

Tasarımcı: Ravza Kızıltuğ

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9789752637535

Sayfa Sayısı: 288


Depresyon Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Depresyonun en temel emaresi, yaşamdan eskisi kadar zevk almamaktır. Kişi eskiden hoşlanılmış olduğu şeylerden artık hoşlanmaz olur. Sağlıklı bir insana; sabahleyin doğan güneş, yağan yağmur, güzel bir film, gülünç bir fıkra mutluluk duygusu verirken, depresyondaki insan bu mutluluk duygusunu, yaşama sevincini pek hissedemez. Hayat ona boş ve anlam ifade etmeyen gelir.

Çağımızın en yaygın hastalıklarından kabul edilen depresyon, nerede ise her insanın yakasına yapışır bigün… Depresyondan kurtuluşta ustalaşmış tedavinin yanı sıra kişinin fikir sisteminin değiştirilmesi de son aşama önemlidir.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuz Tan, gerçek olay örneklerinden yola çıkarak yazdığı bu kitapta, hem depresyonu kuşatıcı bir halde konu alıyor hem de onunla savaşım etmenin yollarını gösteriyor.


Depresyon Alıntıları – Sözleri

  • Kılı kırk yaran, ince eleyip sık dokuyan, el attıkları her işi kusursuz halletmeye çalışan insanoğlu daha sık depresyona girerler. Şu sebeple bu insanların kafası sürekli meşguldur.
  • Hasta yakınlarının yapmış olduğu en büyük hatalardan biri, “Kuvvetli ol, depresyonu yen, kendi kendinin doktoru ol, gez toz gül eğlen“ şeklinde halden anlamaz yaklaşımlardır.
  • İçlerindeki karamsar ses, kendilerini merhametsizce eleştirir.
  • Hayattan zevk alamama hali, depresyon ağırlaştıkça, hayata katlanamama haline dönüşür, yaşam zevk veren bir şey olmaktan çıkar, bir acı deposu haline gelir. Artık hayata devam etmenin bir saniyesi bile işkencedir. Ve depresyondayken saniyeler geçmek bilmez, yüzyıl şeklinde uzar gider.
  • İnsanlara güvenen biri elbet hayatta ara sıra “kazık yiyebilir“, hatta bunlar “büyük kazıklar“ da olabilir. Ama netice itibari ile kazanacağı şeyler, kaybedeceklerinden oldukça daha çok olacaktır.
  • “Kendin yen, kuvvetli ol,“ şeklinde öğütlerse, aslına bakarsanız değersizlik duyguları taşıyan hastanın kendisini iyice yetersiz hissetmesine neden olur.
  • Aynı şeyi düşünüp duran kişinin “zihni geviş getirmektedir.“
  • Kendimi devamlı fena duymak… O şekilde alıştım ki buna. Bir şeye üzülmem, durup dururken moralimi bozmam o şekilde kolay ki.
  • Depresyonun verdiği ruhi ıstırap o denli büyüktür ki, hasta fiziki acıyı hissetmez bile.
  • Sağlıklı bir insana doğan güneş, yağan yağmur, güzel bir film, gülünç bir fıkra mutluluk duygusu verir. Ama depresyondaki şahıs bu mutluluk duygusunu, yaşama sevincini pek hissedemez. Hayat ona boş ve anlam ifade etmeyen gelir.


Depresyon İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Mutlaka okunması ihtiyaç duyulan bir kitap✓✓✓
Bilhassa depresyona yatkın bireyler ve bu bireylerin çevresindeki kişilerin okunmasında yarar var.
Birkaç olay örneği ve açıklamalarıyla yazar adeta informasyon yüklüyor beyinlerimize.
Depresyona giren bir dostum vardı. Onu anlayabilmek adına okuduğum bu kitap bana oldukça yarar sağlamış oldu. Bilhassa kitabın informasyon içerikli olması ve bazı düşünürlerin anlamlı sözlerine yer vermesi beni oldukça etkiledi. Yazar hakikaten inanılmaz biri olmalı.
Vaka örnekleri uzun uzadıya anlatmıyor. Genel itibariyle depresyonun iyi mi bir hastalık olduğu, emareleri, tedavisi, ölçekler vs vs üstünde durulmuş. Okuyun okutun! (Melek)

Kitap Yorum: Bu kitapta aslen bilinenlerden pekte değişik bir şey anlatılmıyor. (doğal olarak ki bilimsel verileri ve ruhsal terim tanımlarını saymazsak) Yalnız kitapta depresyonu geçirmiş (Bilhassa son örnek olan Jale Hanım beni oldukça etkiledi) kişilere de yer veriliyor ve ”Başkaları da bu tarz şeyleri yaşıyormuş.” dedirtiyor. Kitabın son sayfalarında birkaç ruhsal testler de bulunuyor. Kitap beni en oldukça son kısımlarında etkiledi.
Oğuz Bey depresyon hakkında ”Depresyon aslen insanların bizlere iyi mi davranılmış olduğu ile değil bizim vakalara iyi mi tepki verdiğimiz ile şekillenir.” (Drama kraliçesi olarak +1.) Kendimizi kurban yerine koyup insanları suçlaması oldukça kolay. Zor olan ise bu kendimiz için bir şeyler yapmak. Bu mevzuda da Oğuz Bey ” ‘Sen yaparsın depresyonu kendin yenebilirsin.’ şeklinde söylemler yanlıştır. Depresyona giren şahıs aslına bakarsanız yaşamdan zevk alamıyor ve bir şey yapamıyordur bir de bu büyük sorumluluğu ona yüklemek yanlıştır.” diyor.
Eğer kendinizi fena hissediyorsanız lütfen bir psikoloğa ya da psikiyatra gidin. Evet seanslar pahalı fakat gündelik hayatımızda kimi zaman gereksiz harcamalar yapmıyor muyuz? Ayrıca psikoloğa gitmek fena ya da kuvvetsiz bir durum değildir. Aslında şu an zamanında insanoğlu gitmediği için onlardan etkilenen insanoğlu gidiyor. Psikologlara bakılırsa onlara asla gerçek hastalar gelmez , gerçek hastaların etkilediği kişiler giderlermiş. (Sıla)

Depresyon, kitapta verilen bilgiler kapsamında her altı kişiden birinin başından geçen bir hastalık. Depresyon yaşayanlarda intihar ihtimali de oldukça yüksek. Depresyon, sıhhat sorunları açısından 40 yaş altında birinci, 40 yaş üstünde ise ikinci sırada geliyor.
Verilen bilgiler dikkate alındığında kendiniz yada çevrenizdeki kişilerden biri yada birilerinin kesinlikle depresyon tecrübesi yaşamış olduğu ortaya çıkıyor. Bilhassa intihar riski sebebiyle duyarlılık gerektiren bir hastalık. Bu nedenle bu kitap yada başka bir tane okumakta yarar var.
Kitabın dili oldukça mütevazı, bilimsel terimlerle okuyucu yorulmamış. Rahatlıkla okunabiliyor. Depresyon oldukça geniş bir çerçevede incelenmiş. Bu açıdan temel seviyede kafi bir kaynak diyebilirim. (Hüseyin Zorlu)


Depresyon PDF indirme linki var mı?


Oğuz Tan – Depresyon kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Depresyon PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Oğuz Tan Kimdir?

1969 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. 1994’te İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Kütahya’da pratisyen doktor olarak çalıştı. Psikiyatri ihtisasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladı.

Tıp yayıncılığıyla uğraştı. Çeşitli bilimsel yayınlara imza atmasının yanı sıra oldukça sayıda tıbbi yazı ve kitabın Türkçe’ye kazandırılmasına çevirmen ve editör olarak katkıda bulunmuş oldu. Halen Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi’nde psikiyatri uzmanı olarak vazife yapıyor. İngilizce biliyor. Bilim zamanı, edebiyat ve Türk müziğine ilgi duyuyor. Evli ve iki çocuk babası.


Oğuz Tan Kitapları – Eserleri

  • Takıntılar
  • Depresyon
  • Korkacak Ne Var!


Oğuz Tan Alıntıları – Sözleri

  • Düşünceleri denetlemek mümkündür. Duygular da düşünceler sonucunda oluştuğu için, onlar da denetim edilebilir. (Korkacak Ne Var!)
  • Kılı kırk yaran, ince eleyip sık dokuyan, el attıkları her işi kusursuz halletmeye çalışan insanoğlu daha sık depresyona girerler. Şu sebeple bu insanların kafası sürekli meşguldur. (Depresyon)
  • Freud’un bilime getirmiş olduğu en büyük yenilik şuydu: İnsanın şu andaki ruhsal durumu, yaşamının erken dönemlerinde yaşamış olduğu fakat hatırlamadığı vakalara bağlı olabilirdi. Korkan insan korkmuş olduğu şeyden niçin korktuğunu çoğu zaman bilmez. İşte Freud bu bilinmeyen, hatırlanmayan kökenleri araştırıyordu. Bunun için de rüyaları anlattırıp çözmeye çalışıyor, ve özgür çağrışım şeklinde yöntemlere başvuruyor, günlük dünyadaki rahat dil sürçmelerinden, ufak unutkanlıklardan anlam çıkarmaya çalışıyordu. Freud’a bakılırsa her şeyin anlamı vardı, hayatta hiçbir şey tesadüfi değildi. (Korkacak Ne Var!)
  • Gerçek korku, bizi ne süre harekete geçmemiz gerektiği mevzusunda uyarır, bu anlamda bir tür uyarandır. Fobiler ise bizleri kısıtlar, engeller ve mantıkdışı tepkiler duymamıza sebep olur. Fobide yaşanmış olan korku hissi iyice aşırılaşır. Korku duygusu zihinde adım atar, yaşanmış olan vakayla beraber duygusal tepki açığa çıkar ve benzer durumlara yönelik yoğun bir endişeye dönüşür. Fobik tepkiler çoğu zaman çocuklukta öğrenilir. Bununla birlikte yaşamın herhangi bir döneminde de görülmeye başlayabilir. (Korkacak Ne Var!)
  • Ama her takıntılı, ağaca bakarken ormanı gözden çıkarır. (Takıntılar)
  • Kafa bozuk plak şeklinde takılır kalır aynı yerde. (Takıntılar)
  • …Yoksa takıntılı insan da masayı, örtüyü, vazoyu düşünmek değil; yaşamın güzelliklerini yaşamak ister. (Takıntılar)
  • Kendimi devamlı fena duymak… O şekilde alıştım ki buna. Bir şeye üzülmem, durup dururken moralimi bozmam o şekilde kolay ki. (Depresyon)
  • “Kendin yen, güçlü ol,“ gibi öğütlerse, zaten değersizlik duyguları taşıyan hastanın kendisini iyice yetersiz hissetmesine yol açar. (Depresyon)
  • Korkunun somutlaştırılması, onunla başa çıkma gücünü artırabilen bir durumdur. (Korkacak Ne Var!)
  • “normal seviyede korku” insanı tehlikelere karşı korumuş olan, zorluklarla başa çıkmasını elde eden, yaşamını sürdürmesini temin eden bir duygudur. “Aşırı korku” ise tam tersine hayata intibakımızı zorlaştıran bir durumdur. Hatta “korku hastalığından mustarip kişilerde, ortada gerçek bir çekince yokken aşırı korku ortaya çıkar. (Korkacak Ne Var!)
  • İçlerindeki karamsar ses, kendilerini merhametsizce eleştirir. (Depresyon)
  • Hayattan zevk alamama hali, depresyon ağırlaştıkça, hayata katlanamama haline dönüşür, yaşam zevk veren bir şey olmaktan çıkar, bir acı deposu haline gelir. Artık hayata devam etmenin bir saniyesi bile işkencedir. Ve depresyondayken saniyeler geçmek bilmez, yüzyıl şeklinde uzar gider. (Depresyon)
  • Depresyonun verdiği ruhi ıstırap o denli büyüktür ki, hasta fiziki acıyı hissetmez bile. (Depresyon)
  • Sağlıklı bir insana doğan güneş, yağan yağmur, güzel bir film, gülünç bir fıkra mutluluk duygusu verir. Ama depresyondaki şahıs bu mutluluk duygusunu, yaşama sevincini pek hissedemez. Hayat ona boş ve anlam ifade etmeyen gelir. (Depresyon)
  • Ama görülen, yaşanmış olan, öğrenilen her şey, unutulsa bile insanda iz bırakıyordu. (Korkacak Ne Var!)
  • Nitekim kendisine zarar vermekten kaygı duyan takıntılıların çekmiş olduğu acı, başkalarına zarar vermekten korkanların duyduğu acı kadar büyük değildir. (Takıntılar)
  • Aynı şeyi düşünüp duran kişinin “zihni geviş getirmektedir.“ (Depresyon)
  • Sosyal fobi şeklinde bozukluklarda yaşanmış olan kaygıların, kişinin çocukluk yaşantılarına bağlı olarak ortaya çıkan çarpık kendilik algısının etkisiyle oluştuğu düşünülür. Sosyal ortamlardan korkmanın sebebi, kişinin her an hata yapma riskinin olduğuna, toplumdaki öteki insanlardan daha oldukça hata yaptığına inanmasıdır. Sosyal fobik şahıs, gerçekte oldukça hata icra eden bir insan değildir. Hatta muhtemelen başkalarından daha azca hata yapıyordur. Böylesi durumlarda, bireysel ve grup müzikle tedavi etkinlikleri, bozulmuş kendilik algısını düzeltmede etkili olur. Bunun için şarkı söyleme ve müzik aleti çalma faaliyetleri en etkili yöntemlerdendir. (Korkacak Ne Var!)
  • Günümüzde bile okuma yazmayı öğrenip sonrasında unutan insanlara rastlarız. Şu sebeple okuyacak materyal, yazacak bahane bulamamışlardır ömürleri süresince. (Takıntılar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş