Eğitim

Dersim – Muzaffer Oruçoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dersim – Muzaffer Oruçoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dersim kimin eseri? Dersim kitabının yazarı kimdir? Dersim konusu ve anafikri nedir? Dersim kitabı ne konu alıyor? Dersim PDF indirme linki var mı? Dersim kitabının yazarı Muzaffer Oruçoğlu kimdir? İşte Dersim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Muzaffer Oruçoğlu

Yayın Evi: Belge Yayınları

İSBN: 9789753447287

Sayfa Sayısı: 552


Dersim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dersim İsyanı… Haysiyet ve kavga günleri… Fermanlar yazılmıştır; yapayalnız bir halk kurşunlara, darağaçlarına, fetvalara ve hatta ihanetlere karşın yazgısına karşı çıkmaktadır. Kerbela’dan beter olmuştur Dersim’in hali.

Muzaffer Oruçoğlu’nun efsanevi romanı “Dersim” bir tek bir direniş destanı değil. Doğayla kardeşliğin, çiçeğin dilinden anlamanın, yaban keçilerinin çağrısının romanı. Oruçoğlu’nun eşi olmayan saha bilgisi, bölge geçmişine hâkimiyeti ve başta Seyit Rıza olmak suretiyle Dersim’le, Dersimlilerle aynılaşmasının romanı. Dersim’e bakarak okurun “öğreneceklerini” sıralamak da mümkün, Türkçe’nin bir zaferine tanık olmak da. Oğlundan ilkin asılmayı dileyen, bu dileği kabul görmedikten sonrasında haykıran Seyit’in son sözleri hâlâ insanlığın kulağında: “Ma ewladê Kerbelay me! Ayıboo! Zılmoo! Cinayetoo!”


Dersim Alıntıları – Sözleri

  • Seyit Rıza bile, güvendiklerine güvenemez hale gelmiş.
  • Kırımlara, yangınlara, sürgünlere hazır olun.
  • ‘Evet’lerin ve ‘hayır’ların yalanla iğfal edilmiş olduğu bir devirde yalnız dolaşmak doğru değildi.
  • …yaşam, dallarda gülümseyen meyveler şeklinde sakin, samimi ve davetkar değildi.
  • Korku, şüphe ve çelişki suskunluğu çöreklenmişti bayanların bakışlarına.
  • – Askeri üzerimize sürerlerse ne yaparız?
    Ortanca oğlu Bava’nın sorusunu sessizlikle karşıladı Seyit. Bilincini arayan bir özgürlük duygusuyla:
    + “Ben yetmiş beş yaşındayım.” diye mırıldandı. “Kimseye boyun eğmedim, bunlara da eğmem.”
  • Geleceğini ve onuru sigarasının dumanı şeklinde harcayan fazlaca bahtsız var.
  • Tanrı’nın yarattığı ilk intikam melekleri, Munzur Vadisi’ne inince, geyikler niyaz sükunetinden kopup zirvelere doğru çekildiler. Su ürperdi.
  • Bir halk silahsız olsa dişsiz aslana benzer, sözünü biz devletten öğrendik.
  • Kısrak kişneyişine, kara büyüye doğru yürüdü.


Dersim İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“Kerbela’dan beter oldu Dersim’in hali.”: Ilk olarak, yazar coğrafyaya hakimiyetiyle kitabında Dersim’in o naturel güzelliklerini bir o kadar güzel kaleme almış ki, seneler sonrasında gene kendimi Dersim’de buldum sanki. Sadece coğrafi detayları değil , kullandığı kelimeler ve betimlemelerle de kültüre bir o denli hakim bulunduğunu gösteriyor. Okuyacak olanlar için bu kültüre yabancı olanlar, kitabın betimlemelerinde neyden bahsetmiş olduğu mevzusunda güçlük çekebilirler. Hızır ve Ziyaret gibileri bunların da en basiti..
Kitapta geçen olayların hikayesi ise eski Dersimli ihtiyarlarımızın ağzından dökülenler, başından geçen olayların romanlaştırılmış hali.
Yıl 1930’lar. Dersimde aşiret savaşları had safhadadır. Ordu ise Dersimli aşiret ağalarına silahlarınızı teslim edin çağrısı yapmış, lakin Dersimliler tarih boyu gördükleri zulümler, çektikleri acılardan dolayı devlete güvenmemektedir. Sayısız kez Dersim halkı yok olma tehlikesiyle burun buruna gelmiş fakat pes etmemiştir. Üstelik bir tek silahları değil, inançları ve kültürleri de bir kenara bırakmaları talep edilmiştir. Halksa geri adım atmamaktadır.
Tarihte yaşanmış olan bu vakalar hakkında ordunun yapmış olduğu harekat için “sert müdahale’ deniyor, bana kalırsa bu betimleme ‘hafifçe’ kaçıyor. Askeri harekatın başlaması sonrası aşiretler eline silahlarını alarak direnmeye başlıyor, lakin ölenler bir tek direnişçiler olmuyor. Harekat esnasında köylerin bombalanması sonucu sayısız masum hanım, çocuk ve yaşlı canlarından oluyor. Olaylar böyle de kalmıyor, köyler yakılıyor, ele geçirilen halk toplu bir halde cinsiyet ya da yaş ayırt etmeksizin infaz ediliyor. Sağ kalanların ise kaderleri daha parlak olmaktan uzak kalıyor. Ellerinden hayvan sürüleri ve erzağı alınan halk tabanca diretmesiyle göçe zorlanıyor. Halk zorunlu aç ve sefil bir halde yollarda buluyor kendini. Memleketinden dönmemek suretiyle sürüluyor insanoğlu, ellerinde hiçbir seyleri olmaksızın… Bugün bile sayıma baktığımızda nüfusu en düşük illerden biri hala Tunceli’dir. Eskiler der ki “Olaylardan sonrasında Munzur’un suyu 7 gün 7 gece kızıl akmıştır.” Yaşanan o keşmekeşte mütevazi isyan bastırılmamış, bir halk; kökünden kazınılmaya çalışılmış, bir soykırıma dönüşmüştür. Hiç unutmam, seneler ilkin Dersim katliamına dair izledeğim bir belgeselde, kapısı çalınan bir yaşlımız röportaj vermeyi reddetmekteydi. Zira bugün bile insanoğlu o gün gördükleri acıları unutmamış, hala fazlasıyla korkmaktaydı. Bunca yıl sonrasında bile..
Kendi memleketimin zamanı hakkında ne zamandır bir kaynak bulmak istemiş, fakat çarpıtılmamış bir kitap bulmak mevzusunda hep çekincelerim olmuştu. Yazar vakalara olabildiğince objektif yaklaşmaya çalışmış ki zamanı özetleyen kitaplarda bunu yapmak oldukça zor olsa gerek, hele ki bunun şeklinde duyarlı vakalarda. Bu kitabı okuduğumda fazlasıyla doygunluk oldum fakat bir o denli içimi deşti desem azca kalır. Kitabı okurken sık sık ara vermek zorunda kaldım, zira yaşananlar en ağır hali ve tüm çıplaklığıyla kaleme aktarılmıştı. İnsanın içini burkmadan okuması zor bir yapıt. Hele ki söz konusu insanoğlunun kendi ataları olduğunda. Sık sık “iyi mi, iyi mi yapabildiniz, iyi mi bu kadar gaddar olabildiniz” derken buldum kendimi. Zaman süre derin düşüncelerin içinde buldum kendimi.
Yukarda da vurguladığım suretiyle, bu kültüre yabancı olan insanoğlu için anlaşılması zor bir kitap olacaktır. Lakin Dersim’de yaşanmış olan vakaları merak eden dostlar için aradıkları kitap diyebilirim. Ben sevmiş olarak okudum, vakalar haricinde yazarın kalemine fanatik kaldım. Zira değişik bir kültürü kullanarak bu denli başarıya ulaşmış bir edebiyat eseri sunmak asla kolay değildir. Yazar araştırmasını oldukça ustalaşmış olarak ilerletmiş. Ortaya çıkan eserse fazlasıyla doyurucu. Okuyacak arkadaşlara şimdiden keyifli okumalar arzuluyorum, fakat malum ögrenecekleri yüzünden bu pek mümkün olmayabilir. (Ferhat Gürcü)

Dersimlilerin sanki katliama kendi kendilerine sebep bulunduğunu, o dönem asılan katledilen insanlardan devletin “en büyük” lerinin bihaber bulunduğunu, “yanlışlık “ la öldürüldüklerini alt mesaj olarak iletmeye çalışan, orada yaşayan halkı barbar gibi gösteren , tarihi yanlışlıklarla dolu bir kitap, okunmasa da olur… (Derya bakırcı)

Uzun ve yorucu bir kitap. Fakat oldukça edebi, gerçekçi, alabildiğine hüzün dolu…Bence dersim’deki olaylara ne isyan ne de bir katliam diyebiliriz. Okuyacak olanlara öncelikli tavsiyem, kitaba başlamadan önce (şayet bilgileri yoksa) dersim ve seyit rıza ile ilgili “altı dolu” araştırmalara göz atmaları. İsyan ya da kırım, ayaklanma yada sert müdahale, bilgili ya da kontrolsüz… her ne ise yaşananlar büyük trajedi. Yine acılı coğrafyada canlar yitirilmiş, ne uğruna, doğal olarak ki politika uğruna! 1937-38 yıllarında dersim’de ölen askerlerin de kürt evlatlarının da ruhları şad olsun, Allah tekrarını yaşatmasın.. (Murat Özdenvar)


Dersim PDF indirme linki var mı?


Muzaffer Oruçoğlu – Dersim kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Dersim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Muzaffer Oruçoğlu Kimdir?

Muzaffer Oruçoğlu,18 mart 1947’de, Kars’ın Göle kazasına bağlı Büyük Zavot köyünde dünyaya geldi. Köyünde ilköğretim olmadığı için İlkokulun ilk üç yılını komşu köyün (Ufak Zavot) okulunda, bir yılını kendi köyünde, son yılını da Kars’ta okudu. Kars Orta Okulu’nu bitirdikten sonrasında, Öğretmen okulu sınavlarını kazanarak Rize Öğretmen okuluna, iki yıl sonrasında da İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu hazırlık Lisesine gitti. Bir yıl sonrasında,

 Fen Fakültesi Matematik Astronomi kısmına girdi. 67’de içlerinde İbrahim Kaypakkaya’nın da olduğu 9 arkadaşıyla beraber, Amerikan 6. Filosuna karşı yayınladıkları bildiri sebebi öne sürülerek Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’dan atıldı. 68 talebe hareketlerine katıldı. 1969’da Değirmen Köyündeki toprak işgaline katıldı ve tutuklanıp Silivri cezaevine konuldu. 1972’de TKP(M-L) kurucuları içinde yer aldı. 1973’de İstanbul’da yakalandı ve ömürboyu hapse mahkum edildi. Tutsaklık yıllarını şiir ve roman yazarak geçirdi. 13 yıl tutsaklıktan  sonrasında askere alındı. Askerden 40 gün sonrasında, mayıs 1986’da firar edip, Yunanistan’a firar etti. Fransa’da sığınma etti. Yeniden roman yazmaya ve fotoğraf hayata geçirmeye başladı. Politik ve edebiyat dergilerin de yazıları gösterildi. 1988’ de evlenerek Avustralya’ya yerleşti. Bu kıtada ilkin iki senelik fotoğraf ve heykel kolejini (Greensborough TAFE COLLEGE – NMIT) tamamlamış oldu. Daha sonrasında Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsüne (RMIT) bağlı, PUBLİC ART bölümünde üç yıl Resim ve Heykel eğitimi yapmış oldu. Şimdiye kadar toplam 6 ülkede altmışa yakın kişisel fotoğraf sergisi açtı. 13’ü roman, 7’si şiir, 2’si masal olmak suretiyle 30 kitabı yayımlandı. 2011 yılı Abdullah Baştürk işçi edebiyat ödülü ,Grizu 4 ciltlik romanına verildi.Halen Avustralya’da yaşamaktadır.


Muzaffer Oruçoğlu Kitapları – Eserleri

  • Tohum
  • Dersim
  • Çıplak ve Özgür
  • Mengene
  • Kangurular
  • Gül, Demir ve Feryat
  • Brunswick Delileri
  • Grizu 1
  • Filozof
  • Newroz
  • Karyaditler
  • Grizu 2
  • Baba İshak Destanı
  • Yar Geyikleri
  • Grizu 3
  • Mavi Munzur Masalları
  • Grizu 4
  • Çatlaklar ve Kesitler
  • Büyücüye Mektuplar
  • Maymun Düğünü
  • Sevdalı Kız
  • Mengene
  • Işıltılar İmgeler
  • Eşrefoğlu Al Haberi
  • Denemeler
  • Devlet ve Komün
  • Lâl Dili
  • Aşk ve Işık İçinde
  • Falaris Prelüdleri
  • Sanat Edebiyat Yazıları
  • Dangalak
  • Demirin ve Ateşin Dilinden
  • Huruç
  • Kaypakkaya – Akıl ve Aksiyon Duygusu
  • Çatlayan Süt Sessizliği
  • Işıltılar İmgeler


Muzaffer Oruçoğlu Alıntıları – Sözleri

  • Sevdim mi gözlerim çoğalır, sevdiğimin her yerine dağılır. (Grizu 1)
  • Gözün geride kalmasın. Zaten yaşadığın kadar yaşadın. Siktir et gerisini. (Grizu 2)
  • “Dünya değişti. Aletler artık kendi dışlarındaki elleri değil, kendi içlerindeki teri dinliyorlar. Ekmekler büyüyorlar, açlığı ve parayı yiyorlar.” (Sevdalı Kız)
  • Kadının kendi altın krallığını yitirerek köleleşmesi tarihin en hazin, en garip ve en büyük öyküsüdür. Mülkiyetin ve iyelik duygusunun olmadığı güneşin ve suların, özgürlüğü pırıl pırıl bir kahkahayla selamladığı çağda, hanım insanlığın ikiden fazlaca memelerle sembolize edilen – bolluk deposu, komünal ve cinsel yaşamın biricik kahramanıydı. İlkel insanoğlunun gözünde, insan denilen tılsımlı muammayı, tabiatın en kıymetli varlığını, hatta kabileyi doğuruyordu. O kolektif yaşamın, aşkın ve sevişmenin tüm alanlarına egemendi. Cinselliğe ilişkin hiçbir tabu, hiçbir kan bağları engeli, emir söz konusu değildi onun için. Kendi içinden çıkan tek bir buyruğa uyuyordu bir tek; sevmek, istemek ve hoşlanmak buyruğu. (Karyaditler)
  • “Asırlar geçmiş aradan, bilincimiz, yaratıcı gücümüz, gönencimiz kurtulamamış hâlâ… Kurtulamamış şu lanetli şehvetin, servetin ve şiddetin hükmünden.” (Baba İshak Destanı)
  • İnançtır bu
    Tanı yavrum
    Sevaptır pırıl pırıl
    Demire tırnakla
    Duvara kanla yazılır
    Acılardan süzülür
    Canı can
    Zindan zindan içinde
    Beton gülüdür
    Bükülmez
    Bükülmez yavrum
    Cellat suratlara tükürür
    Ve alnı şafağa doğru
    Darağacına yürür (Demirin ve Ateşin Dilinden)
  • Acılar kolay unutulur, aynalarda görünmezlerse. (Grizu 1)
  • “Donsuz dolaş fakat boynunu zalimlerin önünde eğme, bawo.” (Dangalak)
  • Dünyanın tüm güzelliklerini
    Davet ettim soframa
    Başköşeye kuruldu orostopolluk
    Teşrif etti hançeriyle ihanet
    Alçaklık yanıma oturdu
    Gülümsedi gözlerime gözleriyle puştluk Kadehlerde pırıl pırıl bir rakı
    Şerefe dedi adilik. (Mengene)
  • -Ama bir bakışta çarpılıp aşık olanlarda var…
    -Pek sağlam bir aşk denmez ona. Sağlam aşk, fazlaca yönlü derinlemesine tanımaya dayanır. (Tohum)
  • Yaktıklarına ben de inanıyorum. Işıyan her şeye saldırıyorlar. Aydınlığın zerreciğinden bile ödleri kopuyor. (Gül, Demir ve Feryat)
  • Acıdı galiba
    Açtı mazgalı
    Tek bir taze incir sundu asker
    Tarifsiz bir minnettarlıkla aldım
    Masamın üstüne koydum oturdum
    Seyrine durdum.
    “Korkuyorum,” diye fısıldadı incir
    “Benzinde safran sarısı ayaklarında zincir
    Obur obur bakıyorsun ballanışıma
    Senelerdir yememişsin açık ki
    Zordur dağılmadan sana direnmek
    İçimde var bin kırmızı çekirdek
    Kolay değil
    Tüm çekirdeklerimi ezerek
    Beni yiyecek.” (Lâl Dili)
  • Her insan, kaçıp sığınabileceği içi boş bir insan arıyordu. (Grizu 3)
  • “Kitap yasağı, bu tip aydın insanlarda okuma susuzluğu yaratır. Bunlar için en büyük işkence, yasaklarla, kısıtlamalarla yaratılan kitap işkencesidir belki de” diye düşündü. (Gül, Demir ve Feryat)
  • “Hataları kavramazsak, hatalar bizi kavrar.” (Kaypakkaya – Akıl ve Aksiyon Duygusu)
  • Savaş, tarihte olduğu şeklinde şimdide de bir kâr kapısı. Ama İnsanlık kendi tarihinin hiçbir döneminde paraya bu denli düşman ve bu denli de tutkun olmadı. (Çıplak ve Özgür)
  • Gözlerini gösterme, derhal anlamış olur, şundan dolayı sevdalısın. (Sevdalı Kız)
  • Kırımlara, yangınlara, sürgünlere hazır olun. (Dersim)
  • Gece seyrimdesin
    Gündüz gönlümde
    Unutamam
    Vurgunum hasretine
    Hasretine gelinim.
    Akrep gömecine
    Bal işleyensin
    Ayva şeklinde ağlayıp
    Nar şeklinde gülensin.
    Öyleki melül
    Öyleki mahzun olma
    Uğruna yangın olup
    Sevdasına yeldiğim.
    Gelir günler gelir
    Domurur uç verir bilincin
    Başı dik
    Kızıl pençeli
    Şahin olur güvercin. (Demirin ve Ateşin Dilinden)
  • Yaşamın katı, geri ve çirkin yanlarıyla çatışmak, yaşamın kendisinden daha güzeldir. (Çıplak ve Özgür)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş