Eğitim

Dilin Gücü – Nermi Uygur Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dilin Gücü – Nermi Uygur Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dilin Gücü kimin eseri? Dilin Gücü kitabının yazarı kimdir? Dilin Gücü konusu ve anafikri nedir? Dilin Gücü kitabı ne konu alıyor? Dilin Gücü PDF indirme linki var mı? Dilin Gücü kitabının yazarı Nermi Uygur kimdir? İşte Dilin Gücü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Nermi Uygur

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9753637152

Sayfa Sayısı: 116


Dilin Gücü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dilin Gücü, Nermi Uygur’un yazarlık gündeminin ‘Baştan beri en başlangıcında yeralan dili dile getirmeye yönelik bir dil yapıtı.’Anadilin bağlayışı’ndan söz’e, dil ve tercüme’den anlamın çıkmazları’na, babil kulesi’nden arıtıcılar’a, dildeki felsefe’den susmak’a… ‘Nermi Uygur’dan sıkı bir türkçe dersi.’


Dilin Gücü Alıntıları – Sözleri

  • Bazı şeyleri düşünüyorsam kimi zaman, bazı sözcükler beni çağırdığı için düşünüyorum bu tarz şeyleri.
  • Tercüme yaratıcıdır: çevirdiğine varlık kazandırır.
  • Dilekler gerçekleşebilir de gerçekleşmeyebilir de. Biroldukca şeyi dilemek insanoğlunun kendi elindedir fakat gerçekleştirmek değil.
  • Nerede anlamı olan bir dil yapıtı görünüyorsa, o yapıtı anlamlı kılan şey, orada görünmeyen bir şeydir, orada görünmeyen anlamsızlıktır.
  • “Zaman” yerine “diI”i koyduk mu şu şekilde demiş oluyor Augustinus: “Dil nedir peki? Kimse bana sormayınca, biliyorum. Birine açıklamaya kalkınca da, bilmiyorum. “
  • Bağlamdan bağlama, kullanıştan kullanışa, ortamdan ortama ayrı bir anlama bürünüyor “anlam” sözcüğü.
  • Söz, varoluşun kesinliğidir.
  • “Ölmek yaşamaktır” tümcesine bir göz atın. Çelişiktir çelişik olmasına, tutarsızdır;
    bu yüzden de mantıksız olsun. Salt anlam ifade etmeyen mıdır?
    Değil . Biroldukca insana ” Ölmek yaşamaktır”
    “mantıksızlığı” kadar anlamlı gelen bir söz olması imkansız.
  • … kısa düşer oldukca kez sözcükler dile getirilmek istenenden.
  • Akıl kadar azca rastlanır birşey yok şu yeryüzünde.


Dilin Gücü İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Anadilden susmaya uzanan 11 bölümlük bir tecrübe etme…: Yazarın ” Yazarlık gündemimin baştan beri en başlangıcında yer edinen dili dile getirmeye yönelik bir dil yapıtı.” diye açıklamış olduğu bu kitap 1962’de yayımlanmış. Yapı kredi yayınları tarafınca basılan kitabın 4. basımını okudum ben. İçerisinde aşırı derecede basım hatası olmasına karşın anlatılan konuların samimi havası kitabı keyifle okumamı sağlamış oldu. Diğer okurların aksine kitabı beğenme nedenim kim bilir kitabı yazıldığı döneme gore ele almış olmamdı. Yazar kitabı tecrübe etme olmasından dolayı kendi kendisiyle konuşuyormuş benzer biçimde samimi bir üslupla yazmış ve bu yüzden de devrin konuşma şeklini yazısına yansıtmıştı bence. Bir de yazarın Felsefe alanında uzmanlaşmış olması kitap içinde vermiş olduğu örneklerde kendini belli ediyordu bana kalırsa. Kendi dilini bulmaya çalışan bir felsefeci izlenimi yarattı bende.
Deneme okumayı seven insanlara bir felsefecinin bakış açısından dil ile ilgili izlenimlerini okumak keyifli gelebilir…
Şimdiden her insana iyi okumalar dilerim… (Döndü BARUT)

Dil üstüne yazılmış denemelerden oluşan bir kitap bu. Dili hem gündelik bağlamda hem tercüme bağlamında hem susmak bağlamında hem de daha fazlası çerçevesinde incelemiş Nermi Uygur. Parantez içindeki küçücük tepkileri samimi ve hoş bir hava katmış esere.
Dili mütevazi ve anlaşılır, üstelik oldukca akıcı. Fazla duymadığımız sadece ikinci yada üçüncü okuyuşta alıştığımız bazı söylemleri de mevcut. “Her kez” örnek olarak; ilk bakışta editörün bakış açısından mi firar etmiş acaba diye düşündürten, sonrasında “her defasında” anlamında kullanıldığını fark ettiğim bir söylem. Okudukça diline alışıyorsunuz. Denemeleri de oldukca uzun değil aslına bakarsan. Parça parça okunabilir ya da bir günde bitirilebilir.
Okuması oldukça keyifliydi. Masa başlangıcında birer çay içerken Nermi Uygur’u dinliyormuşum benzer biçimde samimi bir havası vardı. Felsefe severlere kesinlikle tavsiye edilir. (Sinemis Özdemir)

Yazarla ilk kez tanıştım. Kalemi oldukca güçlü ve cümleleri oldukca ağır geldi. Lakin ben hep bu biçim kitapları oldukca sevdim. Dönerek dönerek aynı cümleyi okuyup anlarken yeniden düşündüm. Düşündüren cümlelerin altını çizmeye kalksam baştan sona devam ederdi. Farklı bakış açıları ve karşılaştırma tezleri hoşuma gitti. (Murat Kuvvetli)


Dilin Gücü PDF indirme linki var mı?


Nermi Uygur – Dilin Gücü kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Dilin Gücü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nermi Uygur Kimdir?

Pendik’te başladığı ilkokulu Büyükada İlkokulunda tamamladı. Galatasaray Lisesi’nin Latince Kısmı’nü 1944 senesinde tamamlamış oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Felsefe Kısmı’nden 1948 senesinde mezun oldu. Köln Üniversitesi’nden mezun olan Profesör Nermi Uygur, 1950 yılının Ocak ayında İstanbul Üniversitesi’nde asistan olarak göreve başladı. 1952’de Kültür Bilimlerinin Varlık Yapısı teziyle hekim oldu.1955 senesinde doçent oldu.1964 senesinde profesör oldu. Almanya, Fransa, Belçika’ya görevli olarak gönderilerek bisikletle gezdiği bu ülkelerde fenomenoloji üstüne araştırmalar yapmış oldu. Türkiye’ye dönüşte ‘Husserl’de Başkasının Ben’i’ teziyle doçent oldu.

‘Filozof denemeci benzer biçimde çalışırsa başarıya ulaşır’ düşüncesiyle edebiyata yöneldi. 1962’de ‘Dilin Gücü’yle başlayıp dünyayı, felsefeyi, kültürü sorgulama serüvenini denemeler şeklinde kitaplaşırdı. 1960’lardan itibaren yazıları yurt haricinde yayımlanarak tanınmaya başladı. 1966’da bursla Almanya, 1970’te Fransa ve İngiltere üniversitelerinde çalıştı. 1979 – 1981 içinde Almanya’da, Wuppertal Üniversitesi’ne misafir profesörlük yapmış oldu.

Almanya’nın Wuppertal Üniversitesi’nde Mantık, Dil, Sanat, Kültür Felsefesi ağırlıklı dersler verdi.

1992 yılındaki emekliliğinin arkasından Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Felsefe zamanı dersleri vermeye başladı. 2002 senesinde YÖK tarafınca tekrardan üniversiteyle ilişiği kesildi.

PEN (Dünya Yazarlar Birliği), Türk Dil Kurumu ve Türk Fizik Derneği’nin üyeliklerinde de bulunmuş olan Nermi Uygur, Dağcılık Kulübünün ilk üyelerinden olup, felsefede denemeci anlayışın öncüsü sayılmaktaydı.

Nermi Uygur’un, Türkçe haricinde Almanca, İngilizce ve Fransızca yapıtları da bulunmaktadır


Nermi Uygur Kitapları – Eserleri

  • Dilin Gücü
  • Felsefenin Çağrısı
  • Yaşama Felsefesi
  • İnsan Açısından Edebiyat
  • Denemeci
  • Denemeli Denemesiz
  • Bunalımdan Yaşama Kültürü
  • Kültür Kuramı
  • Edmund Husserl’de Başkasının Ben’i Sorunu
  • Tadı Damağımda
  • Başka-Sevgisi
  • Türk Felsefesinin Boyutları
  • Güneşle
  • Uygar Ortamda Teknik
  • Dünya Görüşü
  • Dil Yönünden Fizik Felsefesi
  • İçi Dışıyla Batının Kültür Dünyası
  • Kuram Eylem Bağlamı
  • Tüm Eserleri 1
  • Salkımlar
  • Tüm Eserleri 2
  • Eşekler, İkindiler, Yetişimler


Nermi Uygur Alıntıları – Sözleri

  • “Adını anmak istemiyorum
    Nasıl isterim
    Burada duracak tüm kitaplarım
    Açık söyleyeyim gene de
    Öldükten sonrasında bile kitaplarlayım
    Hep okuduğum okuyacağım kitaplarlayım
    Sezi sezi hasret asla okumayacağım kitaplar
    Yazdığım yazmayı tasarladığım
    Yazmadığım yazamadığım kitaplarlayım hep
    Tadı damağımda.”
    Nermi UYGUR (Tadı Damağımda)
  • Dilekler gerçekleşebilir de gerçekleşmeyebilir de. Biroldukca şeyi dilemek insanoğlunun kendi elindedir fakat gerçekleştirmek değil. (Dilin Gücü)
  • Ya­şa­mı­nın­ tam­ or­ta­sı­na­ inen­ böy­le­si­ bir­ to­kattan­ son­ra,­ ya­şa­ma­sı­na­ ya­şar­sın­ fakat­ na­sıl?
    Bi­len­ bi­lir,­ bil­meye­ne­ an­la­tıl­amaz,­ an­la­tıl­sa­da ­ne çı­kar ­san­ki, ­hem­ an­la­yan­ hem­ an­la­tan ­için ­bir üzün­tü­ pı­na­rı­dır­ bu. (Yaşama Felsefesi)
  • Ne bir fizik kitabı bu, ne de çoğu zaman bir fizik felsefesi: Fizikçi değil bu kitabın yazarı; senelerce üniversitede bilim felsefesi okuttuysa da, salt fiziğe dönük bir uzmanlığı yok. Kitabın amacı: insan-kültür-tarih-cemiyet gerçekliğinin olmazsa olmaz bir koşulu olarak dilin, fizik bilimleri öbeğindeki rolünü araştırmak; bu dilsel örgüden dolayı de, fiziğin, pozitif-negatif görünümüyle kültür ortamındaki durumunu gözden geçirmek. Böylece, kestirmeden dendikte, kitap: data, dil ve kültür felsefesinin oluşturduğu kavşakta. (Dil Yönünden Fizik Felsefesi)
  • Elime aldığımda çoğunuz yeniydiniz. Sizi eskittim beni yenilediniz… (Tadı Damağımda)
  • Akıl kadar azca rastlanır birşey yok şu yeryüzünde. (Dilin Gücü)
  • Çözümleyici yöntemi , birçok yandaşları benzer biçimde, hazırlop benimsemekten oldukca, amacıma en uygun bir beceri olarak eğip bükmek  canıma can katıyordu. Arayışlarımda gidebileceğim her yere  gittim diyemesem de, kendimden, çevremden, eğitimden,  hususi okumalarda, hayranlıklanmdan, tutkulardan türeyen pek  oldukca engeli aştım sanıyorum. (Bunalımdan Yaşama Kültürü)
  • Bu budur diyerek kesip atmak yok edebiyatta. Kafadan oldukca yaşantılar konuşur. (İnsan Açısından Edebiyat)
  • Boğum boğum tuhaflık: Açık-seçik konuşulmasa da, daima her yerde, en oldukca özlenen şey olduğundan olacak, en oldukca konuşulan şey sevgi. Gene de minimum ‘biliniyor’. Oldukca özlendiği, sesli-sessiz oldukca konuşulmuş olduğu için mi? (Başka-Sevgisi)
  • Tercüme yaratıcıdır: çevirdiğine varlık kazandırır. (Dilin Gücü)
  • Düşünmek, bir çeşit borçlanmadır (Tüm Eserleri 2)
  • İki okyanus var; biri yazarlar, öbürü okurlar. Ya kitaplar? Onlar da okyanusların birinden diğerine akan ırmaklar, dereler. (Tadı Damağımda)
  • Başkasına karşı sabırla davranmayan, başkasına özgü yaşamı içten anlama fırsatını kaçırır bir çok kez. (Kültür Kuramı)
  • Söz, varoluşun kesinliğidir. (Tüm Eserleri 1)
  • Husserl’in Türkçeye “yaşama-dünyası” diye çevrilebilecek olan “Lebenswelt” üstündeki fenomenolojik betimlemeleri, geriye bıraktığı pek kıymetli bir gömü dür. Bilhassa basılı yapıtlardan Erfahrung und Urteil’ın 10. paragr. ile Krisis’in 34. paragraflarında, yayımlanmamış yazılardan da E öbeğinde toplananlarda “yaşama-dünyası” ile ilgili mühim işaretlere rastlanmaktadır. Existenz felsefesi yönünde, en oldukca, Husserl’in öğrencilerinden M. Heidegger’in “varolma çözümlemeleri”yle (Daseins-analysen) akraba bir tutumla kaleme alınmış olan bu işaretler, hemen hemen bütünüyle incelenmiş değildir. Fransız Felsefesinde (mesela Merleau Ponty’de) ortaya çıkan “monde vecu” terimi ile Amerikan Felsefesinde (mesela H. Spiegelberg’de) görünen “lifeworld” terimi hep Husserl’den esinlenmiştir. (Edmund Husserl’de Başkasının Ben’i Sorunu)
  • Reduktion-epokhe, yalnız yepyeni bir araştırma biçimi değildir; hem de şimdiye dek işitilmedik bir araştırma alanı da ortaya çıkarmaktadır: transzendental ben. İşte bu transzendental ben’i olanca varlığıyla: yapısı, yetisi, ana kuruluşları ve bağlamları bakımından intuition’a dayanarak eidetik olarak betimlemek, Husserl fenemenolojisinin en belli başlı çizgisidir. (Edmund Husserl’de Başkasının Ben’i Sorunu)
  • Her felsefe temellendirmesi doğruluk ölçüsünü kendi içinde taşır. (Felsefenin Çağrısı)
  • …. yavaş yavaş daha uzaktan, dolayısıyla da gittikçe başka türlü bakmaya başlıyorum yaşadığım bunalıma …. (Bunalımdan Yaşama Kültürü)
  • Söz, varoluşun kesinliğidir. (Dilin Gücü)
  • Bundan dolayı ‘başkasının be’i sorununa, transzendental fenomenolojinin düğüm-noktası’ gözüyle bakmak yerinde bir yorum sayılmalıdır. (Edmund Husserl’de Başkasının Ben’i Sorunu)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş