18 Aralık 2021 tarihinde 18 liranın üzerine çıkan dolar kuru, hükümetin yeni iktisat politikası ve Kur Korumalı Mevduat düzenlemesiyle aniden çakıldı ve 12-13 liraya kadar düşmüş olduğu paylaşıldı. Dolar kuru şimdilerde ise tekrardan 18 lira seviyesine geldi. Dünya gazetesi yazarı Onur Oğuz, fazlaca garip bir yazı yazdı ve dolar kurunun 9 liraya düşeceğini müdahale edileceğini aktardı.

KIRILMA YAŞANABİLİR

Dolar kurunun geleceğiyle ilgili ekonomistler fazlaca değişik rakamlar söyleniş ederken bu rakamların kimi zaman 30 kimi zaman de 40 lira seviyesi olduğu bildirildi. Bilhassa bağımsız iktisatçılar ve ekonomistler Türkiye ekonomisinde yapısal sorunların olduğu, cari açığın yükseldiği ve Merkez Bankası’nın kasasında döviz rezervlerin ekside olması benzer biçimde sebepler yüzünden dolar ile ilgili bir kırılmanın yaşana bileceği mevzusunda uyarılarda bulunmuş olduğu aktarıldı.

20 ARALIK’TA BİR ANDA YERE ÇAKILDI

Dünya gazetesi yazarı Onur Oğuz da bugün bununla ilgili bir yazı yazdı ve dolar kuru hakkında fazlaca büyük iddialarda bulunmuş oldu. Onur Oğuz’un yazdıkları akıllara geçen yıl yaşanmış olan doların düşürülmesi operasyonunu getirirken doların geçen yıl 20 Aralık’a kadar 18 liranın üzerine ulaşmış ve 20 Aralık gecesi meydana getirilen yeni bir düzenlemeyle aniden yere çakıldığı hatırlatıldı.

DOLAR KURU YAZISI

Dünya gazetesinden Onur Oğuz “Ekonomide fiskos yönlendirmesi” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Fiskos kelimesini Türk Dil Kurumu; “başkalarının duyamayacağı şekilde, gizli ve alçak bir sesle konuşmak” diye tanımlar ve günlük hayatta halk arasındaki karşılığı; dedikodu etmektir. İyi de bunun ekonomiyle ilgisi ne ola ki? Şudur; piyasaları açıkca sözel yerine fısıltı ve dedikoduyla yönlendirmek…

Merkez bankaları 90’lı yıllardan sonrasında ileriye yönelik yönlendirme hayata geçirmeye piyasa ile iletişimini güçlendirmeye başladı. Artık evvel söylemeden siyaset değişikliğine gidilmiyor. Güvercin ve şahin söylemler de bu iletişimin tonunu oluşturdu. Bir karşılık da buldu. Eski Fed Başkanı Bernanke, “Para politikası yüzde 98 söz, yüzde 2 eylemdir” demişti.

Ancak bizlere döndüğümüzde Merkez Bankası paranın dümeninde fiilen olmadığından değil sözel, fiziki yönlendirmede dahi bulunamıyor. Aslında deniyor fakat itimat oluşturamadığı için ciddiye alınmıyor. Enflasyonu düşürmek için faizi yükseltme sinyali bir kenara faizi indirirken daha da ineceği mesajını veriyor. Enflasyonda beklentileri yukarda tutuyor. Hal bu şekilde olunca Merkez’in arkasındaki derin iktisat yönetimi, fiskos ile “sözde sözel” izleyeceği yolu göstermeye başladı.

9-12 TL ARALIĞI TELAFFUZ EDİLİYOR

Kur yukarı zıplamasın diye 9-12 TL aralığı sayıları söyleniş ediliyor. Yeni bir para girişi ile aralık ayındaki benzer biçimde bir düşüş yaşanacağına dair söylemler, fiskos düzeyinde ve dedikodular yaygın. Peki, olabilir mi? Kurun yükseliş dinamiklerini kaldırmadan bu yaşanabilir mi? Enflasyon yüzde 80 iken dolar kurunda yaşanacak her hareket yeni bir enflasyon kalemi olarak geri dönmez mi?”