Eşi Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu bir silahlı atak neticeyi kaybeden Ece Erken, ateş püskürdü: Kardeşim diye her saniye seni arayanlar, senden bir şeyler isteyenler, senden alıp götürenler yoktu cenazende, borcu olanlar borcu vardı diye dolaşıyor çevrede.
Apar topar sağlık kurumuna kaldırılan Mahmutyazıcıoğlu, yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. 7 ay evvel evlendiği Mahmutyazıcıoğlu’nun vefatıyla devrilen Ece Erken ise geleneksel medya olmayan sosyal medya hesabından peş peşe paylaşımlar yaparak bu süreçte yaşadıklarından bahsetti.
“O GECE KİMSE SENİ DÜŞÜNMESE DE SEN BAŞKASINI DÜŞÜNDÜN”
Erken, Instagram hesabının öykü kısmından yaptığı yazılı paylaşımlarda şu ifadeleri kullandı: “Neye yanayım öğren ki, hangi birine? O gün evden çıkmak istemeyen, Playstation oynamayı isterken Fikret Orman, Serkan Yazıcıoğlu, Ahmet Ürkmezgil, Fatih Doğan’la yeniden Beşiktaş’la alakalı toplantıya gitmene mani olmayan kendime mi? Gel dedim evin oralarda yapın dedim onda dahi ‘Ahmet Ürkmezgil’in eşi yoğun bakımda bizim balıkçıya yakın sağlık kurumunda eşi, ne olur ne olmaz, eşine bir şey olur orda olsun’ demiştin, onda dahi yeniden başkasını düşünmüştün, o gece seni kimse düşünmese de sen herkesi düşünürdün…”
“ADAM DİYE GEZİYORLAR AMA GAYRETINE SESSİZ KALDILAR”
“Yaşamda bir şey olamamış, dışlanmış, hiç hoşlan anca silahla kendini adam sanan, mafyacıklar, katiller Kadir Yasak, Ali Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman ve değişik magandalara mı yanayım, verdikleri palavra ve trajikomik ifadelere mi? Yoksa senin aslanlar gibi tek başına gayretine suskun kalan güya masada oturduğun dostlarına mı? Adam diye dolaşıyorlar ya hala şaka gibi… Senin yanında birine bunlar yapılabilir miydi? Ah Şafak’ım ah… Neye yanayım yeniden suskun kalan ekmek verdiğin Cundalı personeline mi? Sen kan kaybederken dakikalarca ambulans beklenmesine mi? Kimse mi otomobiline almamış, us edememiş? Sanki boynuna bir şey olmuş al arabana götür işte!”
“O GECE SEN OLSAN KENDİNİ SİPER EDERDİN”
“2.
Kardeşim diye her saniye seni arayanlar, senden bir şeyler isteyenler, senden alıp götürenler yoktu cenazende, borcu olanlar borcu vardı diye dolaşıyor çevrede. Mesela Bülent ağabeyim dediğin, kardeş dediklerin kalleş çıktı be aşkım benimse bütün de senin istediğin oldu darıl olduğum, barışmamı istediğin herkes geldi, senin benim için çok üzüldü zira senden çıkarları yokmuş hele değerlin Türkan teyzen yalnız bırakmadı daha evvel tanışamadığım akrabaların sağ olsun hep aradı beni…”
“EVLADIMA ASLANLAR GİBİ BABALIK YAPTIN”
“Öyle yüce gönüllü bir adamdır ki sen Eymen’in mektep giderinden, sıhhat sigortasına kadar düşünen, her anlamda babasız geliştirdiğim evladıma aslanlar gibi babalık yapan adam gibi adamdın, her gün seni soruyor o da.
Herkesle sen ilgilenirdin, çevrendeki herkese parasal manevi sen bakardın, tanımadığımız sma’lı çocuklara destek ederdin, bir tane meleğin ilaç parasını sırf yaptığın yayınlarla topladın ve şuan çok sıhhatli.”
“ÇOK GÜÇ KATLANIYORUM, 5 KİLO VERDİM”
Her şeyden evvel şahane bir insan, kızlarına aşık bir babaydın, Allah’ım belki de yükünü baktı, üzüldü yanına aldı seni. Şu an allahın izniyle cennetten bizi izliyorsundur, üzülme diyorlar aşkım sen üzülürsen üzülür diyorlar ne olur üzülme ama ben çok güç katlanamıyorum,5 kilo verdim, yanımda olsaydın belki hoşlanmaz ayrılırdın benden.”
“ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR”
“Acımı ancak yaşayanlar anlar, gece olsun istemeyenler, ateş düştüğü yeri yakıyor, herkes yaşamına mutlu mesut devam ediyor benimse her günüm aynı.
Geçmeyecek ama eksilecek, sabır. Allah’ım anneciğime, babacığıma, abiciğime ve biricik evladıma sıhhat, huzur versin. Onlardan Allah razı olsun beni bugünlerimde yalnız bırakmadılar.
.
