Kitap Künyesi

Yazar: T. S. Eliot

Çevirmen: Sevim Kantarcıoğlu

Yayın Evi: Paradigma Yayınları

İSBN: 9789757819431

Sayfa Sayısı: 267

Edebiyat Üzerine Düşünceler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yeni Eleştiriğ Okulu’nun kurucusu Thomas Stearns Eliot’ın (1888-1965) geliştirdiği edebiyat teorisi, felsefede hümanizmin deneyim doktrininden yararlanmış ve esasta klasik normları benimsemiş bir eleştiricinin sentezidir. Sanatta ve eleştiride objektifliğe, geleneğe, duygu ve akıl dengesine ehemmiyet veren Eliot, edebiyatın tarih – kültür – uygarlık, dil, din, terbiye, müzik ve felsefe alanlarıyla (ve meseleleriyle) ilişkili olarak ele almakta ve okuyucuya geniş bir pesspektif sunmaktadır.

Eliot, şairliğinin yanı sıra anane – modernizm, millîlik – evrensellik ve muhafazakârlık mevzularında kendisine sıkça atıf meydana getirilen büyük bir entelektüel olarak çağımız düşüncesini ve edebiyatını etkilemiştir.

Kronolojik bir sıra içinde (1919 – 1956) verilmiş on altı yazıdan oluşan ve alanında artık bir klasik olan Edebiyat Üzerine Düşünceler’de Eliot’ın; hümanizm, klasik, anane ve eleştiri kavramlarından şiir, tiyatro ve romana, Dante, Shakespeare ve Goethe’den Joyce,Rilke ve Yeats’e kadar birçok konudaki düşüncelerini bulacaksınız.

Edebiyat Üzerine Düşünceler Alıntıları – Sözleri

• Bir sanat eserinin nihai görevi, insanı “Virgil’in Dante’yi terk etmiş olduğu noktada tanrısal gerçeğin sınırlarında bırakmaktır.”
• Şiir, duyguların başı boş kalması değil, fakat şahsiyetten kaçıştır. Bunun ne kadar zor bulunduğunu sadece kaçacak bir şahsiyete ve duygulara haiz olanlar bilirler.
• Tarih şuuru, yalnız «geçmişin» geçmişliğini bilmek değil, fakat onun «hal» de de var bulunduğunu idrak etmek anlamına gelir.
• Vasat insanoğlunun tecrübesi kaos içindedir, bölük pörçüktür ve düzensizdir. Vasat insan gönül verir, Sponiza’yı okur, fakat bu iki ayrı tecrübenin onun öteki tecrübeleriyle -daktilo makinesinin gürültüsü, yiyecek kokulan- hiçbir ilişkisi yoktur. Halbuki şairin dimağında çeşitli tecrübeler daima yeni sentezler, bütünler oluştururlar.
• “Göçüp gitmiş olan yazarlar, bizlerden fazlaca uzak bir geçmişte kalmışlardır, zira biz onlardan fazlaca şey biliyoruz. Bu gerçeğin ta kendisidir, zira bizim bildiklerimiz onlardır.”
• Şairin, ozan olarak görevi, ilkin kendi diline, dolaylı olarak da kendi toplumuna karşıdır denebilir. Dili ilkin muhafaza etmek, sonrasında da geliştirip yaymak şaire düşer.
• Halbuki çağımızın insanı, itaat etmesi ihtiyaç duyulan ilkeler değil, insanoğlu istiyor.
• Bir millet, büyük yazarlar, bilhassa büyük şairler yaratmaya devam etmezse,
  o milletin konuşmuş olduğu dil de, kültür de bozulur ve kim bilir daha kuvvetli bir dilin içinde eriyip gider.
• Şiirin, hizmet etmiş olduğu, yukarda sözü geçen amaçların ötesinde, bizlere yeni bir tecrübeyi iletmek, alışılanı taptaze bir halde ifade etmek, deneyim alanımıza girmiş olduğu halde ifade edemediğimizi ifade edebilmek benzer biçimde bilinç seviyemizi yükseltici ve hassasiyetimizi artıran görevleri de vardır.
• Yediğimiz her şeyin sindirim esnasında lezzetinden başka tesirleri de olduğu benzer biçimde, okuduklarımızın bizlere verdiği zevkten başka tesirleri de vardır.

Edebiyat Üzerine Düşünceler İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Edebiyat Üzerine Düşünceler PDF indirme linki var mı?

T. S. Eliot – Edebiyat Üzerine Düşünceler kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Edebiyat Üzerine Düşünceler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı T. S. Eliot Kimdir?

Thomas Stearns Eliot, (26 Eylül 1888 – 4 Ocak 1965) ABD doğumlu İngiliz ozan, oyun yazarı ve edebiyat eleştirmeni.Ekspresyonisttir. The Love Song of J. Alfred Prufrock, The Waste Land ve Four Quartets adlı şiirleri 20. yüzyıl modernist şiirinin en başarıya ulaşmış örneklerindendir.

St. Louis, Missouri’de dünyaya geldi. Harvard Üniversitesinde okudu. Daha sonrasında İngiltere’ye yerleşti, evliliğe ilk adımını attı ve bir bankada işgören olarak çalıştı. Anglikan mezhebine geçti ve sonrasında şiirlerini yayımladığı Faber and Faber yayınevini kurdu. Londra’da 1965’de öldü.

T.S. Eliot’ın şiiri çoğunlukla süre bağımlı, süre güdümlü gelenekten kaçma arzusunu yansıtmaktadır. “Burnt Norton” (1941) adlı şiiri buna bir örnek olarak verilebilir.

Klasik kültürün malzemesini şiirde fazlaca fazla kullanır. 19. yüzyıl şiirindeki şen, iyimser ve ümit dolu havaya karşı bir ayaklanmayı temsil eder. Yeats, Ezra Pound ile süregelen ‘yenileşme’ haraketini ileriye götürerek yaymıştır.

“Bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düştü” en malum sözlerinden birisidir.

wikipedia

T. S. Eliot Kitapları – Eserleri

• Çorak Ülke
• Tüm Şiirleri
• Kokteyl Parti
• Edebiyatın Hayatımızdaki Yeri: Neresi?
• Denemeler
• İhtiyar Farenin Kediler Kılavuzu
• Edebiyat Üzerine Düşünceler
• Çorak Ülke, Dört Kuartet ve Başka Şiirler
• Şiirler
• Kültür Üzerine Düşünceler
• Katedralde Cinayet
• Sweeney Agonistes
• The Complete Poems and Plays
• Murder in the Cathedral
• The Family Reunion
• Seçilmiş Əsərləri

T. S. Eliot Alıntıları – Sözleri

• “Kaçabilirmişim gibi bir duygu değil bu, içimden atabileceğim bir şey varmış gibi bir duygu değil bu .” (Kokteyl Parti)
• Şairin, ozan olarak görevi, ilkin kendi diline, dolaylı olarak da kendi toplumuna karşıdır denebilir. Dili ilkin muhafaza etmek, sonrasında da geliştirip yaymak şaire düşer. (Edebiyat Üzerine Düşünceler)
• O şeylər ki,mən real şeylər hesab edirdim,onlar kölgələrmiş,
  Və real olan şeylər o şeylərmiş ki,mən onları şəxsi kölgələr hesab etmişdim.
  O dəli təfəkkürün dəhşətli özəlliyi.
  İndi mən cəmiyyət içində yaşaya bilirəm.
  Azadlıq həbsxanadan fərqli bir ağrıdır. (The Family Reunion)
• “Servet yapmayı ne kadar düşünürlerse erdem o denli azca akıllarından geçer; zira servet ve erdem terazinin kefelerine konulduğunda biri ne süre yükselirse diğeri devamlı aşağıda kalır. ”
  – Platon (Edebiyatın Hayatımızdaki Yeri: Neresi?)
• Vasat insanoğlunun tecrübesi kaos içindedir, bölük pörçüktür ve düzensizdir. Vasat insan gönül verir, Sponiza’yı okur, fakat bu iki ayrı tecrübenin onun öteki tecrübeleriyle -daktilo makinesinin gürültüsü, yiyecek kokulan- hiçbir ilişkisi yoktur. Halbuki şairin dimağında çeşitli tecrübeler daima yeni sentezler, bütünler oluştururlar. (Edebiyat Üzerine Düşünceler)
• Sen mutlu etmezsen onu, başkaları var edecek, dedim. (Çorak Ülke)
• Yer edecektir içimde aramağa gittiğim hazineyi
  Bulamamış olmanın avutulmaz anısı. (Kokteyl Parti)
• Ne yaşarsanız yaşayın; birine son olarak davranış şekliniz, onda bıraktığınız tek fotoğraftır. (Denemeler)
• Bir dinin yalnız o dini bilip vaaz edenlere değil, o dine, ne yaptığını bilerek, yakarma edenlere de ihtiyacı vardır. (Kültür Üzerine Düşünceler)
• Benim baharım ne süre gelecek? (Çorak Ülke)
• Qətlə inanmaq xərçəng xəstəliyinə inanmaqdan daha çətindir.
  Xərçəng burdadır:bir şiş,küt ağrı,təsadüfi xəstəlik.
  Qətl isə yuxu və yuxudan durmanın bir-birinə zidd tərəfləridir. (The Family Reunion)
• “Affettiğimden değil, boşverdiğimden üzerinde durmuyorum çoğu şeyin. Ve mutlu olduğum için değil, güçlü olduğum için gülüyorum.” (İhtiyar Farenin Kediler Kılavuzu)
• .
  Altın sarısı Ekim, kasvetli Kasım ayına geri döndü.
  … (Katedralde Cinayet)
• Ben de artık anlıyorum
  Benim derdimde bir başkalık olmalı. (Kokteyl Parti)
• “Bazı insanoğlu değişmez, farkına varır. Ve artık eskisi benzer biçimde olmazlar.” (Denemeler)
• Ne yaşarsanız yaşayın; birine son olarak davranış şekliniz, onda bıraktığınız tek fotoğraftır. (Denemeler)
• Şüphecilik, delilleri araştırma ve geç fakat sağlam kararlar verebilmek kapasitesidir. Şüphecilik fazlaca medenî bir vasıftır, fakat pyrrhonism, doğrusu sonucu engelleyecek mutlak şüpheciliğe dönüştüğü süre, uygarlık için öldürücü bir hastalık halini alır. Şüpheciliğin manevî bir güç olduğu yerde, pyrrhonism bir zaaftır. Bu sebeple yalnızca bir sonucu geciktirme gücüne haiz olmak yetmez, karar verme gücüne de haiz olmamız gerekir. (Kültür Üzerine Düşünceler)
• sabahleyin verdiğin teselliye
  akşam sen muhtaç oluyorsun.
  dünya bu şekilde işte… (Çorak Ülke)
• Hər bir şey fərqli bir mənada həqiqətdir. (The Family Reunion)
• Halbuki çağımızın insanı, itaat etmesi ihtiyaç duyulan ilkeler değil, insanoğlu istiyor. (Edebiyat Üzerine Düşünceler)