Eğitim

Eğitimciler, ücret eşitsizliği ve mesleki ayrımcılığına karşı iş bıraktı

Eğitimciler, ücret eşitsizliği ve mesleki ayrımcılığına karşı iş bıraktı

Başta öğretmenler içinde ayrımcılık yaratan Öğretmenlik Meslek Kanunu ve öteki sorunlara karşı beraber fiil sonucu veren eğitim sendikalarına üye öğretmenler ülke çapında iş bıraktı. İŞ bırakma eylemi ile ilgili olarak Eğitim İş Mardin Şube Başkanı Erdal Aba bir izahat yapmış oldu.

EĞİTİM

Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) başta olmak suretiyle; ekonomik talepler ile öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına karşı bir araya gelen öğretmenler ülke çapında iş bıraktı.

Eğitim İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Teç Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Hak Sen, Eksen Eğitim Sen, İdeal Eğitim Sen, Eğitim Söz Sen, Eğitimde Birlik Sen, Eşit Haklar Sendikası, TÖB-SEN ve Engelsiz Eğitim Sen olmak suretiyle 14 eğitim sendikasının, öğretmenleri ünvanlara bölüp eşitsizlik yaratan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı oluşturduğu Eğitim Sendikaları Güç Birliği, geçtiğimiz günlerde bir araya gelip 2 Kasım’da iş bırakma eylemi sonucu almıştı.

Bu karar gereği Mardin’de bu sendikalara üye öğretmenler de bugün sabahleyin saatlerinde iş bırakma eylemine gitti. 

İş bırakma eylemi kapsamında bazı okullarda dün akşam saatlerinde bazılarında ise sabahleyin saatlerinde bu iş yerinde işbırakımı var pankartları asıldı. 

Konu ile ilgili olarak bir izahat meydana getiren  Eğitim İş Mardin Şube Başkanı Erdal Aba, eğitim emekçisinin, haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, evlatlarının geleceğine haiz çıkacağını göstermek için fiil yaptıklarını söylemiş oldu.

Aba açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler; bizi ayın daha başlangıcında kara kara ay sonunu düşünür hale getirdiler; evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler; Başöğretmenimizin bizlere emanet etmiş olduğu öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, adil ve modern bir eğitim vermemizin önüne geçtiler, yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar; dizgesel saygınlık suikastleri düzenlediler, şimdi ise bu tabloyu daha da beter hale getirecek, hakaret niteliğindeki bir öğretmenlik meslek kanununu önümüze getirdiler. Onlar, elimizde kalanlarda da gözü bulunduğunu gösterdi; şimdi ikimiz de haklarımızı ve saygınlığımızı teslim etmeye niyetimiz olmadığını göstereceğiz!

Bugün “artık yeter!” demenin, sendikal önderimiz Fakir Baykurt’un söylediği benzer biçimde “ders vermenin”, bizi hafife alanları uyarmanın günüdür!

Bildiğiniz benzer biçimde Eğitim-İş olarak eğitim emekçilerinin görüşü alınmadan, Saray’ın talimatı ve yandaş sendikaların oluruyla hazırlanan, sorunlarımızı çözmek bir yana dursun bizlere yeni haksızlıkları ve angaryaları dayatacak olan ÖMK’ya karşı ilk günden beri itirazın örgütleyicisi olduk.

“Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir” dedik. “Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın” dedik. “Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir” dedik. Fakat, hükümet bu mevzuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi ikimiz de haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz!

Eğitim-İş’in çağrısı ve bu çağrıya cevap veren eğitim sendikalarıyla beraber, Türkiye sendikal savaşım tarihinde neredeyse benzeri olmayan bir ortak duruş birlikteliği oluşturulmuştur. Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek, “ders vereceğiz”.”

Aba taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

“Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde tekrardan düzenlenmelidir.

Ülkedeki gerçek enflasyonda eğitim emekçisinin alım gücünün ne kadar düşmüş olduğu de açıktır. Oysa insanlık onuruna yaraşır ücretler alarak çalışmak bir haktır! Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üstünde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, fark gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir.

Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir. 

Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri hakkaniyet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır.

Eğitim Anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım mevzusunda toplumsal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır.”

 

 

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş