El-Gaffar – الغفار
Çok mağfiret ve acıma eden, kabahatleri en fazla bağışlayan, çirkinlikleri örten ve ayıpları saklayan manalarına kazanç.
Bu adı bağışlayıcı mantığındaki ‘el-Afuv’ adından ayıran fark şudur; el-Afuv adında yalnızca günahı bağışlamak ve günaha ceza vermemek vardır. El-Gaffar adında ise günaha ceza vermemekle birlikte, günahı çehreye bir yerinizi incit ve kulu rezil etmemekte vardır.
Mesela birisi size karşı bir hata işlese, şayet siz onun bu yanılgısına karşı ona ceza vermeyip, yalnızca yanılgısını ve kusurunu çehresine bir yerinizi incitseniz, sizde el-Afuv adı tecelli etmiş olur.
Ve Allah kusuru tam tam silerek, kulun çehresine bir yerinizi incit onu mahcup etmemekle de el-Gaffardır.
Bu çehreden dualarımızda “Allah’ım bizi bağışlama ve mağfiret et” deriz ki, bu duada af dileyip, günahlarımıza ceza vermemesini istemekle el-Afuv adına, mağfiret dileyip, günahlarımızı çehremize bir yerinizi inciterek bizi rezil etmemesini istemekle de el-Gaffar adına sığınırız.
Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (sav) şöyle emretmiştir;
Melekler kulun günahını yazarlar ve daha sonra semaya yükselirler.
Ancak onun işlediğini yazdık.” Buna karşı Allah meleklere şöyle emreder: “Evet doğru açıkladınız. Kulum o günahları işlemiş ve defterindeki sevapları işlememişti. Lakin kulum günahına tövbe etti ve göz yaşlarıyla benden bağışlama diledi. Bende onun günahlarını mağfiret ettim ve ona karşı cömertçe muamele ederek günahlarını sevaba çevirdim. Ben ikram edenlerin en fazla ikram edeniyim.”
Allah-u Teala, Gaffar olduğunu Kur’an’daki şu ayetlerle de bize haber vermektedir;
“De ki: Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.
Kuşkusuz ki O, gafurdur, çok affedicidir ve rahimdir, çok acıma edicidir.” (Zümer 53)
“Tövbe ve iman edip, salih amel işleyenlere gelince; Allah onların fenalıklarını iyiliklere çevirir. Allah çok affedicidir ve çok acıma edicidir. Ve her kim tövbe edip Salih amel işlerse, kuşkusuz o, tövbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner. (Furkan 70-71)
Bediüzzaman hazretleri de el-Gaffar adına sığınmamız gerektiğinden şöyle bahseder;
“Ey insan! Senin elinde gayet cılız fakat günahta ve tahribatta eli gayet uzun, ve iyilikte ve hasenatta eli gayet kısa cüz-i ihtiyar şanında bir istemin var.
O istemin bir eline duayı ver ki, iyilikler silsilesinin bir meyvesi olan cennete eli yetişsin ve bir çiçeği olan ebedi saadete eli uzansın.
Aynen bunun gibi, biz Gaffar adını edep edinerek başkalarının kusurlarını örtmeli ve kimsenin ayıbını yüzüne bir yere çarp.
Ta ki, hem Gaffar adına ayna olalım, hem de Peygamber Efendimiz (sav)’in şu hadiste verdiği müjdeye nail olalım;
“Her kim, bir müminin ayıbını dünyada örterse, Allah’ta onun ayıbını hem dünyada hem de ahirette örter.”
.
