Elsa’nın Gözleri – Louis Aragon Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Elsa’nın Gözleri – Louis Aragon Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Elsa’nın Gözleri kimin eseri? Elsa’nın Gözleri kitabının yazarı kimdir? Elsa’nın Gözleri konusu ve anafikri nedir? Elsa’nın Gözleri kitabı ne konu alıyor? Elsa’nın Gözleri PDF indirme linki var mı? Elsa’nın Gözleri kitabının yazarı Louis Aragon kimdir? İşte Elsa’nın Gözleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Louis Aragon
Çevirmen: Hüseyin Demirhan
Orijinal Adı: Les Yeux d’Elsa
Yayın Evi: Kırmızı Yayınları
İSBN: 9789758855032
Sayfa Sayısı: 235
Elsa’nın Gözleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Bu radyumu uranyum taşından elde ettim
Yaktım elimi onun yasak alevinde ben
Sen ey cennetim benim yüz kez bulunup yiten
Gözlerin Peru’m benim Hint’teki altın kentim
Bu akşam paramparça oldu evren ansızın
Korsanların ateşe verdiği kayalıkta
Baktım deniz üstünde ışıl ışıl yanmakta
Elsa’nın o gözleri o gözleri Elsa’nın”
“Elsa’nın Gözleri”, Aragon’ın Elsa’ya yazdığı aşk şiirleriyle beraber, İkinci Dünya Savaşı sonrası, Fransa’nın işgaline ve faşizme karşı direniş şiirlerini de kapsar. Aragon’un “Elsa’nın Gözleri” adlı meşhur şiirini tamamımız biliriz. Şairin ilk baskısı 1942’de meydana getirilen ve aynı adı taşıyan kitabının tamamı Hüseyin Demirhan tarafınca dilimize çevrildi.
Elsa’nın Gözleri Alıntıları – Sözleri
- “Silahlarımız yenik düşse de sürer sevda…”
- “Hiçbir şey değişmedi aynı insan yüreği
Her süre gölgeler var devamlı fena günler Tüm tenha yollarda gövdemizin gittiği” - “Yıl geçer coşku geçer rayından çıkar yürek”
- Sevdayı sayılarda değil gözümde oku
Oradaki eski iksir içini esritmesin - Sevda koca yaşıma yok mu senin acıman
Sevda yetmez mi artık bana beslediğin kin
Sevda tabutta daha oldukça mu severmiş insan
Hiçbir şeyle yatışmaz acısı bu yüreğin - Geceler daha mı oldukça güzeldir gündüzlerden
Utansın iç çekmeyen mavi göğe bakıp da
Bir çocuk görüp kalbi yumuşamayan birden
Utansın gözünde yaş belirmeyen
Bir ezgi duyup yolda bir çiçek görüp kırda - Anımsa o geceler -anımsamak işkence
Şimşekliydi kapkara güvercin gözü kadar
Artık yok gölgedeki o pırlanta çocuklar
Öğrendik ne demekmiş neymiş karanlık gece - Sevdayı sayılarda değil gözümde oku
- O gözler şimşekler mi saklar bu hoş kokuda
Sımsıkı aşklarını çözer orda böcekler
Akan yıldızlar beni ağına takmış gider
Yaz ortası boğulan denizci benzer biçimde suda
Elsa’nın Gözleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Ah Aragon ahh
Elsa gözlerine, ellerine mısralar yazılan, Aragon tarafınca yaşam verilen bir bayan.
Aragonun aklı fikri Elsa olmuştur.
Bu sevgi heralde evlilikle taçlanır . Elsa ve Aragonun dolu dizgin aşkları adım atar.
Onu o şekilde bir sevgi ile sever ki kıskanılmayacak benzer biçimde değil.
Bu dizeler benim olsun mu Aragon:
Ne derinmiş içmeye eğildiğim gözlerin Gördüm ki güneşlerin yansır oraya tümü Her umutsuz onlara dalıp bulur ölümü Ben kendimi yitirdim ta dibinde o yerin”
Aragon o şekilde aşkla sevilmiş olduğu yari ile bir yaşam birlikte yaşlanırlar ve ölüm onları ayırır sevilmiş olduğu hanım ölür ve çekmecesinde bir yazı bulur. Yazıda Elsanın tüm adamların sevgisini istediği yazılıdır. Bunu gör de kahrolma. Yinede ona olan sevgisi dolu dizgin gitmeye devam eder.
Diğer yabancı şairlerin aksine kafiyeli ve güzel şiirler yazan Aragon benim yüreğime hitap etti.
Elsa ve Aragon adınız hep yan yana yazılacak güzel aşıklar. (Ged)
Şiirleri iyice özümseyebilmek için birazcık birikimli olmak gerekiyor. Bilhassa klasikler, zamanı şahsiyetler ve Fransa hakkında. Ben bu mevzularda pek bilgili olmadığımdan şiirlerin bazıları benim için bir anlam ifade etmedi maalesef. Lakin içtenliğini hissettirmiş Aragon. Bu yönüyle hoş bir yaratı çıkmış ortaya. Bilhassa “Bir Aşkın Dörtyüzüncü Yıldönümü” ve kitaba da adını veren “Elsa’nın Gözleri” şiirlerini beğendim. Aşkın yanında cenk da şiirlerine tesir etmiş. Savaşa katılmış olmanın Aragon üstündeki tesiri hissediliyor kısaca. (Post Mortem)
Elsa’nın Gözleri PDF indirme linki var mı?
Louis Aragon – Elsa’nın Gözleri kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Elsa’nın Gözleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Louis Aragon Kimdir?
Louis Aragon (3 Ekim 1897, Paris – 24 Aralık 1982, Paris) siyasal eylemci ve komünist ozan, romancı ve tecrübe etme yazarı. Bugünkü Fransız ozanlarının en önemlilerinden biri olarak bilinir. Bilhassa, Türkçeye Mutlu Aşk Yoktur adıyla çevrilen şiiriyle tanınır.
Louis Aragon Paris’te hayata merhaba dedi. Annesi ve anneannesi tarafınca, sırasıyla kız kardeşi ve üvey anası olduğuna inanılarak büyütüldü. 1919’dan 1924’e kadar Dadaizm’e dahil oldu. 1924’te, André Breton ve Philippe Soupault ile beraber “Aragon” mahlası altında Sürrealizm’in kurucu üyesi oldu. 1920’lerde Aragon, öteki bazı sürrealistlerle beraber Fransız Komünist Partisi’nin (PCF) taraftarı oldu ve Ocak 1927’de Partiye katıldı. 1933’te partinin gazetesi L’Humanité’nin “özetlemek gerekirse haberler” bölümünde yazmaya başladı. Hayatının geri kalanında üye olarak duracak ve biri PCF genel sekreteri Maurice Thorez’e de dahil olmak suretiyle birçok siyasal şiir yazacaktı.
Önceleri, Dada akımının öncüleri içinde sayılıyordu, sonradan André Breton ve Philippe Soupault ile beraber bu yüzyılın en mühim şiir akımı olan Sürrealizm’in kurucularından biri oldu. Bugüne değin şiir, roman, eleştiri, tecrübe etme, tercüme olarak 61 kitap yayımladı.
Aragon’un ünü, öte taraftan, II. Dünya Savaşı’nda gizli saklı karşı koyma hareketiyle daha bir büyümüştür. Le Paysan de Paris adlı romanı, gerçeküstücülüğün en güzel örneklerinden biri olarak gösterilmektedir. Charles d’Orléans’dan, Victor Hugo’ya değin uzayan bir şiir çizgisini sürdürür gibidir Aragon. Açık yazan ozanlardandır, birçok şiirleri bu yüzden şarkı haline getirilmiştir. Aragon romancı olarak da ün yapmıştır, uygar romanında mühim bir yer meblağ. Birkaç çevirisi de vardır. 24 Aralık 1982’de Paris’te ölmüştür.
Louis Aragon Kitapları – Eserleri
- Mutlu Aşk Yoktur
- Elsa’nın Gözleri
- Elsa’ya Şiirler
- Basel’in Çanları
- Paris Köylüsü
- Aşk Şiirleri
- Irene – Saklı Günceler
- Anicet ya da Panorama, Roman
- Bir Devamlı İlkbahar
- Çağımızın Sanatı
- Seçme Şiirler
- Histerinin 50. Yılı
- Kibar Semtler
- Gerçekçiliğin Boyutları
- Kolajlar
- Aurélien
- O şekilde Derin ki Gözlerin
- Blanche ou l’oubli
Louis Aragon Alıntıları – Sözleri
- Tutmak gerekirse tekrardan
Bu yolu tutardım diyor (Seçme Şiirler) - Pazar da olsa pazartesi de
Akşamda ya da sabahleyin geceyarısı öğle
İster cennette ister cehennemde
Aşk benziyor birbirine
Dün’dü bunu sana söylediğimde
bir yastıkta olacağız seninle…
Evet bu dün’dü bu ise yarın
Yolum olarak bir tek sen varsın
Kalbimi verdim avuçlarında kalsın
Ne güzel yol alıyor seninkisiyle
Ama hepsi ömrü kadar insanoğlunun
bir yastıkta olacağız seninle…
Sevgilim varolan olacak yeni
Sema bir çarşaf üzerimizde
Seni kollarımla kuşattım işte
Ve içim sevdanla pır pır etse de
Dilediğin istediğin sürece
bir yastıkta olacağız seninle… (Seçme Şiirler) - Bir devamlı ilkbahar… diyor Antonius. Bense insanoğlunun görüp göremeyeceğini bilmeden bir sonraki baharı beklediği çağa geldim. (Bir Devamlı İlkbahar)
- Her süre romanlar olacaktır, şundan dolayı insan yaşamı her daim değişkendi ve yaşam, insanları bu değişimleri idrak etmek zorunda bırakacaktır; şundan dolayı değişken bir dünyada bir durum saptaması yapmak, bu değişimin kanununu kavramak insan için buyurgan bir zarurettir; en azından insan kalmak istiyorsa böyledir bu, şartları gitgide daha karmaşık hale geliyorken insanoğlunun hep ondan daha yüksek ve daha karmaşık bir fikri olmalıdır.. (Basel’in Çanları)
- Kösnül fikir aynaların en beteridir. İnsan, bu fikir içinde yakaladığı kendisiyle karşılaştığında ürperir. (Irene – Saklı Günceler)
- Yeryüzünde yalnız bunun bulunduğuna inanan hepimiz için, zevkten bıktığımız an her şey iyi mi da hiçleşir. (Çağımızın Sanatı)
- ”Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin…” (Elsa’ya Şiirler)
- Eğer biz,anneler, çocuklarımıza harbe kıyasıya kin duymayı öğretir; daha ufacıkken yüreklerinde toplumcu kardeşlik duygusunu ve bilincini uyandırabilirsek, bir süre gelecektir ki yeryüzünde, en ucu ucuna bir çekince anında bile onların yüreğinden bu ülküyü sökebilecek herhangi bir iktidar kalmayacaktır. Bundan dolayı bu gençler, en korkulu çatışma ve çekince anlarında bile, ilkin insanlık ve proleterlik görevlerini hatırlayacaklardır. (Basel’in Çanları)
- Şu şekilde yazılmıştı aşk üstüne
Yangın halinde yasak çıkış kapısı (Seçme Şiirler) - …. Oysa şimdi, bir vakitler tüm aşkım olmuş olan şeyin yanışını seyrettim. Yüreğimle değil, fakat anılarımla bağlıydım o vazgeçtiğim şeye; kendi kendimi inkar ederken, iyi mi ağlamayabilirim? Hani o çocuktum ya ben bir zamanlar, işte o çocuğa ihanet ediyorum şu anda kati bir karar sonucu ve tüm eski sevgilerin öldüğünü söylüyorum. Demirler çözülüyor: Geçmişimin kölesi olmaktan çıkıyorum. (Anicet ya da Panorama, Roman)
- İnsanların ardında yaşam tükettiği yanılsama öğelerine hakkaten ihtiyacım yok benim. (Anicet ya da Panorama, Roman)
- “Yıl geçer coşku geçer rayından çıkar yürek” (Elsa’nın Gözleri)
- Tüm bir sema boğulmuş damarlarımda. (Paris Köylüsü)
- “İşçiler değil burjuvalar kendini öldürür minik hanım”
“iyi fakat” diye mırıldandı Catherine, “canına kıyan işsizler yok mu?”
“işsizler mi, onları kendilerini öldürmeye neredeyse zorluyorlar, intihardan oldukça katliam onların ölümü.” (Basel’in Çanları) - Olanla doygunluk olmak için oldukça fazla şüphecilik gerekir. Mutlak sevenler, yalnızca, olmayabilecek olana perişan bir inançla olanı reddederler. (Aurélien)
- O gözler şimşekler mi saklar bu hoş kokuda
Sımsıkı aşklarını çözer orda böcekler
Akan yıldızlar beni ağına takmış gider
Yaz ortası boğulan denizci benzer biçimde suda (Elsa’nın Gözleri) - Dostluğumuz otuz yıl bile sürmeyecekti. Ne de azca, otuz yıl. 1950’de hepimiz, Türk halkı ve dünyanın dört bir tarafındaki ozanlar seni hapisten kurtardığımız süre, bir on dört temmuz günü, dosdoğru yaşamın içine daldın. Ama bu yıl, sabırsızlığından, temmuzu bekleyemedin… Demir parmaklık haricinde onüç yıl, ya da ona yakın bir şey, kırksekizinden altmışbirine dek, güzel bir yaşam. Onüç yıl, hatırı sayılır bir şey. Hapishane haricinde öldün, bu da bir şey. Ama öldün. Bu düşünceye alıştıracağız kendimizi. İnsan Manzaraları’nı sensiz kafamızda canlandırmaya çalışacağız… Senin deyişinle, manzarayı, şu uçsuz bucaksız yaşam’ı ağacın biri olmadan tasarlamaya uğraşacağız… (Bir Devamlı İlkbahar)
- Çağımızda şairlerin yaşamı
Kısa sürüyor yanmış samandan (Seçme Şiirler) - Eğer biz, hanımefendiler ve anneler, büyük kıyımlara karşı çıkıyorsak; bencillikten ya da zayıflıktan ; büyük bir ideal, büyük düşünceler uğruna büyük özverilere katlanmayı göze alamayışımızdan değildir bu; ikimiz de paracı toplumun o zahmetli yaşam okulundan yetiştik… (Basel’in Çanları)
- Yaşam. Kendisinden sonrasında başka bir söz etmeye gerek kalmayan bu sözcük. (Çağımızın Sanatı)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!