Eğitim

Empedokles – Friedrich Hölderlin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Empedokles – Friedrich Hölderlin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Empedokles kimin eseri? Empedokles kitabının yazarı kimdir? Empedokles konusu ve anafikri nedir? Empedokles kitabı ne konu alıyor? Empedokles PDF indirme linki var mı? Empedokles kitabının yazarı Friedrich Hölderlin kimdir? İşte Empedokles kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Friedrich Hölderlin

Çevirmen: İsmet Zeki Eyüboğlu

Yayın Evi: Cumhuriyet Kitap

İSBN:

Sayfa Sayısı: 160


Empedokles Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Alman şiirinde hususi bir yeri, hususi bir önemi olan Friedrich Hölderlin (1770-1843) doğayla kendini birleştiren, kendinden doğaya oluşturulan, doğadan kendi iç-evreninin derinliklerine inip oradan türlü türlü sesler getiren bir şiir anlayışının taşıyıcısıdır. Onun gözleri dış-evrene bakarken bile kendi içini, kendi özünü görür. Şiirinde, boyuna kendini doğalaştıran, tabiat vakalarında kendinin yansıdığını sezinleyen, bu sezişlerini anlatmaya, şiirin diliyle açıklamaya yönelen bir tutum, bir güç kavranır eğilim vardır.

Yaşayışının pek kısa bir süreci içinde tertipli düşünebilen, yıllarının çoğunu çılgınlık içinde geçiren Hölderlin’in şiirinde derin bir insan anlatımı, daha doğrusu kendini doğaya veriş, özünü doğada buluş duygusu sezilir. 1806 senesinde çıldıran ozanın tüm yazılarında doğayla birleşme,tabiat ananın içinde kendini bulma çabaları kolayca görülür. Alman şiirine getirmiş olduğu yenilik de işte burdadır. Onun şiirlerinde, tabiat konuşur, bir ozanın dilinde kendini, kendi anlatımını bulur gibidir.


Empedokles Alıntıları – Sözleri

  • Sevgili gönül.
    Bilmiyorum, niçin bağlıyım ona.
  • Ölümü de büyük olur büyüklerin.
  • Öyleki bilmişim sizi, bir düş değil
    Gönlümde sizi duyuşum,
  • Bilmez misin,
    Delilerle dolu bir kentin ne iyi,
    Ne muhteşem bulunduğunu?


Empedokles İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ölümlü; açıklamış doğayı, Çatlatıyor tabiat kabını: yazar/i8684 Fransız İhtilâli’nin yaktığı özgürlük ateşinin her ulustan olanların yüreklerini tutuşturduğu bir çağda yaşadı. Rönesans’tan sonrasında, insanoğlunun kendi bireyliğinin bilincine en kuvvetli halde vardığı çağ olan bu çağda yaratıcı insan da yaratıcılığının önündeki tüm engelleri kaldırmak izini sürmekteydi. Bu doğrultuda olmak suretiyle Hölderlin de yaşıtları olan diğeri dahiler benzer biçimde hiçbir süre devamlı bir iş tutmadı. İyi bir tahsil görmüş olmasına rağmen, kendisine yaşam boyu “güvenilir” bir gelir sağlayacak bir meslek yerine, evlerde hususi ders vermeyi yeğledi. Hedefi, yazmasına süre ayırmasını engelleyebilecek tüm durumlardan kaçmaktı.
yazar/i694 ‘ın kitap/kitap–9751 başlığı altında toplanan biyografik denemeler dizisinde yer edinen “Hölderlin” denemesinin derhal başlangıcında belirttiği benzer biçimde, tüm görkemini gençlere borçlu olan 19. yüzyıl, hem de da gençlerini sevmeyen bir yüzyıldı. (Shelley, Keats, Byron, Novalis, Kleist, Lenau, Puşkin, Büchner ve Hölderlin benzer biçimde)
Doğayla kendini birleştiren, doğaya oluşturulan, doğadan kendi iç evreninin derinliklerine inip oradan türlü türlü sesler getiren, Alman şiirinde hususi bir yeri ve önemi olan yazar/i8684 şiirlerinde tabiat konuşur. Onun derin tabiat sevgisini.. tabiat ananın içinde yitişini idrak etmek için şiirlerini okumak yeterlidir. Diğer taraftanda insanoğlunun içini kemiren, acı veren, yüreğini yakan, devamlı bir üzüntü de göze çarpan bir özellik iken gene de niçin acı çektiğini, duyduğu bu derin/yıkıcı duyduğu üzüntüyü kartlarını açarak önümüze koymuyor. kitap/kitap–65690 ‘in çevirmeni İsmail Zeki Eyüpoğlu bu duygu karmaşası içinde bırakan durum için yazar/i802 ‘yi andırdığını söylüyor önsözünde.
Gelelim… Empedokles kimdir/necidir?
yazar/i514 öncesi düşünürlerinden biridir. MÖ. 490 yıllarında Sicilya’da “Agrigentum” kentinde bulunan “Yunan Kolonisi”nde yaşamış; davranışları, yaşayışı, “siyasal olarak etken oluşumu(demokrasi)” oldukça dikkat çekmiştir. Ölümünü bir “masal niteliği” benzer biçimde görünse de bununla ilgili rivayetler mevcuttur.
• Bilginin organik güçleri denetlemek için anahtar bulunduğunu, bilgisiyle insanların rüzgarları durdurabileceğini, yağmur yağdırabileceğini ve hatta ölüleri Hades ülkesinden geri getirebileceğini ileri sürmüştür. Bu düşünceleri sebebiyle kendisinin büyücü olduğu söylentisi ortaya çıkmıştır. Ülkesinin yasalarına, tanrılarına, gençliğe karşı yıkıcı, yoldan çıkarıcı tutumlarda bulunuyor düşüncesiyle yurdundan sürülmüştür. Başka bir deyimle cehaletle kokuşmuş pulları dökülesice büyük balık, pırıl pırıl parlayan taze balığı yutuyor! Ve rivayete gore (masal niteliği taşıyan) Etna yanardağının içine kendini atıyor. Diğer rivayete gore ise 60 yaşlarında Yunanistan’da öldüğü yönünde.
Empedokles “su, rüzgâr, ateş, toprak” ile beraber türlü ilkeleri içinde iki ayrı ilke daha vardır. Bunlar “Sevgi” ve “Tiksinme”dir. Sevgi birleştirici, tiksinme ayırıcıdır. “Evrende karşıtlar çarpışır,” der. Düşüncelerini “Arınmalar” ve “Doğa” adlı şiirlerinde belirtmiştir. bu iki şiirin asılları toplamının ortalama 5000 mısradan oluştukları tahmin edilmektedir. Doğa Üstüne adlı şiirin ortalama 2000 dizeden meydana geldiği tahmin edilir. Bu dizelerden ortalama 350 mısra ve parçacık günümüze kalmıştır.(wiki)
“Vaktiyle ben oğlan, kız çalı oldum.
Kuş oldum, denizden sıçrayan dilsiz balık oldum.”(s.17 Empedokles/Doğa – Hölderlin ve Empedokles Üstüne)
yazar/i8684 ‘in, Empedokles ‘in bu düşünceleri ve ‘tabiat’sı yüzünden kendine çekmesi/yakın buluyor olması pek doğal anlaşılabilir iken, buna şunu da ekleyebiliriz: yazar/i8684 ‘in kitap/kitap–206640 ve kitap/kitap–72034 kitabının temel öznesi anayurdu olan Yunanistan’a hasretidir, Empedokles ise yurdundan sürülmüştür, geri dönememiştir.
“Düşünen bir varlık olarak biz insanoğlu” nereye dönecek olursak dönelim, nereye gidersek gidelim tükenmez çelişkilerle, çatışmalarla karşı karşıyayızdır. Bu şekilde durumlarda ise kendi benliğimiz ön plandadır. Bu durumlar insana belirlilik ya da belli tutuma iter hatta baskı bile yapar. İşte diyor İsmail Zeki Eyüpoğlu; “Empedokles ‘te bu kalite kendini gösteriyor.”
Baskılara, itmelere, ezmelere karşın düşünür: bilgisinden, inancından sapmıyor, yön değiştirmiyor, tabiat ananın düzeni içinde kendisine verilenden kopmuyor/kopartılamıyor. Hölderlin’in gençliğinde ona verilen eğitim onu hiçbir şekilde içinde gelişmekte olan tabiat eğiliminin yönünü değiştirmiyor. O ufak bir anlamda da olsa birazcık Empedokles idi.
yazar/i8684 ‘in şiiriyle bitirelim geceyi…
NE ZAMAN Kİ GÖKYÜZÜNDEN.
Ne süre ki gökyüzünden bir haz yağmuru
Boşanır, içleri sevinçle dolar insanların,
Öyleki ki, başlarlar şaşmaya
Bir gördüklerine, yüceye, hoşluğa :
Nasıl sevimlidir o süre mukaddes şarkı!
Nasıl da ezgilerle güler yürek doğruya,
Belki bir fotoğraf olup çıkmıştır mutluluk…
Başlarlar patikada koyunlar bir sıra
Oluşturmaya, günbatımının ormanlarına
Doğru. Çayırlar ise, onca yeşil bir örtüye
sarınmış, çoğu zaman karanlık bir ormanın
Yakınlarında rastlanan türden
Çalılıklar gibidir. Orada, çayırlarda
Koyunlar da vardır. Çevreye serpilmiş
Çıplak yüksekler benzer biçimde zirveler ise,
Kaplıdır meşe ve nadir çam ağaçlarıyla.
Ve orada, nehrin yoldan geleni neşeyle
Baktırtacak kadar hareketli dalgalarının
Kıpırdandığı yerde, yükselir dağın
zarif silueti, bağlarla beraber.
Gerçi dimdik iner merdivenler
Çiçek açmış meyva ağaçlarının yükseldiği,
Ve yaban güllerinin kokusunun direndiği,
Gizli menekşelerin göverdiği yere;
Ama su sızar damlalarla aşağıya ve yumuşak
Bir hışırtı duyulur orada tüm gün süresince;
Gelgelelim neresi var ise etrafta,
dinlenir ve suskundur öğlen sonrasında.
kitap/kitap–21958 s.26/27 Yapıkredi Yayınları (Élûriel)

2 yıl olmuş okuyalı fakat hiçbir şey de gelmiyor kitapla ilgili, yeniden okunmaya da kıymet bulamıyorum. Üstelik çok da fazla düşük bir not vermişim, incelemeler de başka tellerden çalıyor. Zaten Empedokles’ten ziyade bir tiyatro dönüyordu sanırım kitapta. Yakın zamanda okuyan olursa bana bir dönüşte bulunursa oldukça sevinirim. Bu incelemeyi(!) de esasen bu amaçla yazıyorum. Görüşmek suretiyle. (Heradoks)


Empedokles PDF indirme linki var mı?


Friedrich Hölderlin – Empedokles kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Empedokles PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Friedrich Hölderlin Kimdir?

Johann Christian Friedrich Hölderlin (d. 20 Mart 1770 Lauffen am Neckar; ö. 7 Haziran 1843 Tübingen) Alman lirik ozan. Friedrich Hölderlin klasik son zamanların ve romantizmin en mühim temsilcilerindendir.

Alman ozan Johann Christian Friedrich Hölderlin, 20 Mart 1770’te Lauffen am Neckar’de hayata merhaba dedi, 7 Haziran 1834’te Tübingen’de öldü. Ufak yaşlarda babasını, büyükbabasını ve kardeşlerini yitirdi, bu ölümler Hölderlin’i oldukça etkiledi. Tübingen Manastırı’nda dinbilim, Jena Üniversitesi’nde tahsil gördü. Hölderlin’in şiirlerini Schiller, Goethe’ye gösterdi, Goethe beğenmeyince müthiş bir düş kırıklığı yaşadı. Hususi ders vererek yaşamını kazanmıştır. Bordeaux’a gittiğinde sevilmiş olduğu kadının öldüğü öğrenince ruhsal bozukluklar yaşamaya başladı. Stuttgart dönüşünde hükümet doktoru saldırganlık emareleri saptadığından zorla Tübingen’e gönderdi. Çıldırdığı kesinleşince, yaşamının kalanını Neckar ırmağı kıyısında, nezaretine verildiği bir marangoz ailesinin evindeki kulede geçirdi. Tanrı’nın, tabiat ananın ve insanoğlunun bir sayıldığı zamanlara geri dönmeyi istemiş, şairin Tanrı ile insanoğlu içinde bir köprü niteliği taşıdığına inanmıştır.


Friedrich Hölderlin Kitapları – Eserleri

  • Hyperion : Yunanistan’da Bir Münzevi
  • Seçme Şiirler
  • Hyperion I
  • Deliliğin Arifesinde
  • Empedokles
  • Hyperion II
  • Şiir ve Tragedya Kuramı


Friedrich Hölderlin Alıntıları – Sözleri

  • Dil pek gereksiz bir şey. Ne yaparsak yapalım aslolan söylemek istediklerimiz devamlı için, denizin dibindeki inciler benzer biçimde kendi de­rinlerinde ilişilmeden kalır ve söylenemez. (Hyperion : Yunanistan’da Bir Münzevi)
  • “Kendi içimde bir durak bulamayacak mıyım?” (Hyperion II)
  • Öyleki bilmişim sizi, bir düş değil
    Gönlümde sizi duyuşum, (Empedokles)
  • Ah, insanoglunun deli gönlü için yurt bulunamaz. Güneş ışığı topraktaki bit­kileri ilkin yetiştirir, sonrasında iyi mi yakarsa, insan da göğsünde biten tatlı çiçekleri, yakınlık ve sevginin sevinçlerini öylece kendi öldürür. (Hyperion : Yunanistan’da Bir Münzevi)
  • Pek tenha, pek korkulu çevrem, her şey
    Parçalanıp dağılmakta, nereye baksam. (Seçme Şiirler)
  • “Tatlı bir refah
    Yüreğimdeki her dikenin bedeli…” (Deliliğin Arifesinde)
  • “Öyleyse neden – uyumak bilmez benim bağrımdaki diken?” (Seçme Şiirler)
  • “Altüst olacak, umutsuzluktan öleceğini sanacaksın, fakat, iç dünyan seni gene kurtaracak.“ (Hyperion II)
  • Onlara kalbinin bilmecesini vermiştin, çözsünler diye. (Hyperion I)
  • …sana bir kez daha rastlayım diye konuşulan her dile bürünür, her biçime girer, bin seneler süresince yıldızdan yıldıza dolaşırdım. Ama o şekilde sanıyorum, eşit varlıklar birbirlerine acele ulaşırlar. (Hyperion I)
  • ”…içimizdeki sevgi, biz yaşadığımız kadar yaşamış olduğu içindir ki, fakiriz.” (Hyperion I)
  • “İnan bana sen insan değil, bir dünya arıyordun.” (Deliliğin Arifesinde)
  • Bilmez misin,
    Delilerle dolu bir kentin ne iyi,
    Ne muhteşem bulunduğunu? (Empedokles)
  • “Sanat, tabiat ananın çiçek açışıdır, tamamlanışıdır.” (Şiir ve Tragedya Kuramı)
  • Ah! Zavallı ben!
    Güzel günlerdi. Ama arkasından
    Hüzün dolu bir günbatımı geldi. (Deliliğin Arifesinde)
  • Ah, insanoglunun deli gönlü için yurt bulunamaz. Güneş ışığı topraktaki bit­kileri ilkin yetiştirir, sonrasında iyi mi yakarsa, insan da göğsünde biten tatlı çiçekleri, yakınlık ve sevginin sevinçlerini öylece kendi öldürür. (Hyperion I)
  • “Bütünüyle kendine özgü bir yaşamdır paylaşılan,
    Bir ruh, ve tedirginlikten uzak bir saygı.” (Deliliğin Arifesinde)
  • İnsanoğlunun dramıdır bu: her başarısını bir yenilgiyle ödemek zorundadır. (Seçme Şiirler)
  • …sana bir kez daha rastlayım diye konuşulan her dile bürünür, her biçime girer, bin seneler süresince yıldızdan yıldıza dolaşırdım. Ama o şekilde sanıyorum, eşit varlıklar birbirlerine acele ulaşırlar. (Hyperion : Yunanistan’da Bir Münzevi)
  • Saf yaşamda, tabiat ve sanat birbirleriyle uyumlu bir karşıtlık içindedir. Sanat, tabiat ananın çiçek açışıdır, tamamlanışıdır. Doğa sadece değişik fakat uyumlu olan sanatla birlikteliğiyle göksel olur. (Şiir ve Tragedya Kuramı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş