Eğitim

Etik – Dave Robinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Etik – Dave Robinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Etik kimin eseri? Etik kitabının yazarı kimdir? Etik konusu ve anafikri nedir? Etik kitabı ne konu alıyor? Etik PDF indirme linki var mı? Etik kitabının yazarı Dave Robinson kimdir? İşte Etik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Dave Robinson

Yazar: Chris Garratt

Çevirmen: Burak Dağıstanlı

Yayın Evi: NTV Yayınları

İSBN: 9786055443276

Sayfa Sayısı: 176


Etik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Doğruyu Yanlıştan Ayırmak için Çizgibilim”

İnsanlar hakikaten egoist ve açgözlü müdür, yoksa eli açık ve nazik mi?

Etrafınızda size iyi ile kötünün ne demek bulunduğunu açıklayabilecek birileri var mı?

Ahlaklılık bir avuç kurala uymak mıdır, yoksa sonuçlar üstüne düşünmek midir?

Etik herkesi etkisinde bırakır. Ahlaki ikilemler büyük ya da minik olabilir; evcil hayvan beslemekten geri dönüşümden faydalanmaya, oy kullanmaktan ölmek isteyen birine destek olmaya. Doğru ve yanlış hakkında hepimizin bir fikri vardır. Peki, bu şekilde olduğuna inanır mıyız, yoksa bu şekilde bulunduğunu bilir miyiz? Bu kitap etik ikilemlerinizin yanıtını veremese de onlar hakkında düşünürken daha donanımlı olmanızı elde edecektir.


Etik Alıntıları – Sözleri

  • Boş bir sayfa olarak doğarız ve sayfanın üstüne anne babalar, öğretmenler, dost grupları, medya ve her türlü başka ideolojik kuvvet tarafınca bir şeyler yazılır. Toplumun etik kişiliğimizdeki tesiri herhangi bir genetik kalıtımdan oldukça daha güçlüdür ve bizi hem insan hem ahlaklı meydana getiren derhal her şeyden mesuldür.
  • Kapitalizmin bu kadar başarıya ulaşmış bir halde ayakta kalmasının sebebi egemen sınıfın 200 yıldan uzun süredir eğitimde, dinde, hukukta, medyada ve felsefede tekel sahibi olmasıdır.
  • Belki bigün insan doğasını tam olarak tanıyabileceğiz -ne kadarının genetiğe, ne kadarının yetişmeye bağlı bulunduğunu anlayabileceğiz.
  • Bir oldukça şahıs gerçek dostluk, sadakat, şefkat, cömertlik ve sempati niteliklerine haiz olduğu benzer biçimde, bununla beraber açgözlü ve bencildir de.
    […]
    İnsanlar “bencilse” , o halde garip bir işbirlikçi bencillikleri vardır, aksi taktirde ailelerin, kabilelerin ve toplumların ortaya çıkması mümkün olmazdı.
  • Ahlak organik olarak akla geleni yapmak değil, organik olarak akla gelene direnmektir.
  • “Niçin iyi bir insan olmalıyım?” sorusunun en iyi cevabı sizce nedir?
  • İnsanlar ahlakı kendi başlarına buluş ettiklerini kabullenmeye gönülsüzdür, bu yüzden terbiye kurallarını meşruluşturmak için kuralların kaynaklarını mitleştirirler
  • Gezegenimize iyi mi davranacağımız mevzusunda bir anlaşmaya varma ihtiyacı, verdiğimiz zarara dair detaylı bilimsel bilgiye duyduğumuz ihtiyaçtan daha çok.
  • Bizim dışımızdaki hisseden ve bilgili türlerin yaşamının özünde kıymetli olduğu kabul edilir. Bu argüman hayvanların yaşam alanı bir ihtiyaçken insanların çevreyolunun bir tek bir talep bulunduğunu vurgulayacaktır.
  • Bir fert “ahlaklı” davrandığına inanabilir, fakat daima için egemen sınıfın çıkarına gore davranıyor olacaktır. Bu şahıs “yanlış bilincin” kurbanıdır. İdeoloji bu şekilde işler. Belli bir sınıfın çıkarını evrensel etik çıkar benzer biçimde gösterir.


Etik İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Herkesin kendine uygun bir terbiye tanımı vardır. Kimine gore eşini aldatmak ahlaksızlık değildir, bazısına gore karşı cinsten biriyle oturmak ahlaksızlıktır; bir kısım insan için kürtaj organik bir hakken, bir kısım insan içinse cinayettir; evlilik dışı cinsellik bazıları için basit durumken, bazıları için normalleştirilmemesi ihtiyaç duyulan bir eylemdir. Peki bu terbiye ikilemlerinin deposu nedir? İnsan doğası mıdır, insan çeşitliliği midir, bizi birbirimizden ayıran cemiyet mudur, ya da bizi aynılaştıran cemiyet mudur? Ahlak yasalarını kim çıkarmıştır, kati bir terbiye yasası var mıdır, insan bir ağacın tepesinde mamut avlarken de ‘’ahlaklı’’ mıdır, ilkel topluluklar ahlaksız mıdır, insanoğlunun ‘’ahlaksız’’ olmasının sebebi uygarlaşma mıdır? Niçin terbiye söz konusu olduğunda katı bir şekilde birbirimizden ayrılırız; birbirimizi öldürecek, hakaret edecek, rahatsız etme edecek kadar ileri gideriz?
Bu kitap bu sorulara cevap bulmaya çalışan insanoğlu için, bu sorulara cevap veren filozofların görüşlerini içeriyor. Kitabın da belirttiği benzer biçimde, tüm sorularara yanıt veremese de – organik olarak – onlar üstünde daha bilgili bir halde düşünmemizi sağlıyor. On merkezi soruyla bizi düşündürerek işe başlıyor:
Ahlak yasaları ile cemiyet yasaları içinde fark var mıdır? Varsa niçin?
İnsanlar gerçekte nasıldır: Bencil ve açgözlü mü yoksa eli açık ve iyi mi?
Bazı insanoğlu öbürlerinden daha mı ahlaklıdır yoksa her insanın iyilik kapasitesi aynı mıdır?
Ufaklıklara ahlaklı davranmayı öğretmenin iyi yolları var mıdır?
Kimsenin hiç kimseye neyin iyi neyin fena bulunduğunu söyleme hakkı var mıdır?
Hep yanlış bulunan fiiller var mıdır (örneğin küçüklere işkence yapmak benzer biçimde) Varsa bunlar nedir?
‘’Niçin iyi bir insan olmalıyım?’’ sorusunun en iyi cevabı sizce nedir?
Etik hususi bir tür data midir? Eğer öyleyse iyi mi bir özelliği vardır ve bu bilgiyi iyi mi ediniriz?
Ahlak bir takım kurala uymak mıdır yoksa yaptıklarımızın neticelerini dikkatle düşünmek mi?
İnsanların ‘’cinayetin yanlış bulunduğunu biliyorum’’ derken kastedilen data midir yoksa güçlü bir kanı mı?
Kitapta etik hakkında söylenmiş sözlerin çoğuna yer veriliyor. Bunların ani bombardımanına uğrayınca birden kafa karışıklığı yaratabiliyor, fakat neticede felsefe hakkında hangi kitabı okursak okuyalım netice değişmiyor. Kitabın akışı karikatürlerle ve yer yer hicivlerle daha anlaşılır kılınmış ve bu alana yeni başlayanlar için oldukça yararlı. Fakat düşüncelere oldukça kısa değinilmiş ve yüzeysel kalıyor. Sadece düşünürlerin ahlakı temellendirme girişimlerine basitçe değinilmiş. O yüzden bir fikri okuduktan sonrasında kesinlikle üstüne eğilmeniz gerekiyor.
Kitaptaki bazı başlıklar şunlar: İnanç sistemlerinin toplumsal kökenleri, terbiye ve din, ahlakın kaynağının din olup olmadığı, terbiye ve insan doğası, terbiye ve genetik, terbiye ve cemiyet, göreciler, mutlakiyetçiler, etik data mümkün müdür problemi, etiğin zamanı, Yunanlar ve felsefe, kölelik, Sokrates, Platon, Aristoteles, Kıbrıslı Zenon, Stoacılar, Epikurosçular, Hristiyanlığın yükselişi, Augustinus, Rönesans, hümanizmin yükselişi, Machiavelli ve Prens’i, Hobbes, Rousseau, Marx, ekonomik determinizm, Yararcılık, Jeremy Bentham, John Stuart Mill, hukuk ve terbiye, Bernard Willams, Immanuel Kant, David Hume, öznelciler, nesnelciler, Alfred Jules Ayer, duyguculuk, Sartre, varoluşçuluk, Freud, bilindışı, etik özerklik, Lacan, 2. Dünya savaşının etiğe tesirleri, aklın ‘’tehlikeleri’’, postmodern şüphecilik, Nietzsche, postmodern gelecek, süpermarket köleliği, Foucoult, modernizm, neo-kabileler, feminist etik, Martha Nussbaum, Mary Wollstonecraft, Julia Kristeva, erkekler ve bayanlar için terbiye, çevre etiği, insan merkezli etik, hayvan hakları, hayvanlar ve acı, hayvan deneyleri, şahıs argümanı, şempanzeler şahıs midir, etik ve ötenazi…
Bunlar arasından oldukça zor sorular var fakat hepsi hakkında ciltlerce kitap yazılabilecek mevzular olduğundan ben de kitabın yapmış olduğu benzer biçimde kısa tutuyorum.
‘’Etik zor bir alandır ve muhtemelen hep bu şekilde kalacaktır. Kısmen insan doğasına bakılarak ele alınır, gerçi insan doğası denen şey de büyük bir kurmacadır.’’
‘’ Herhangi bir insan bilgisinin, bilhassa de insanoğlunun kendisine dair bilginin kesinliğinden güvenilir olmak oldukça güç. Günün birinde evrensel ve nesnel etik doğrular keşfetme ihtimalimiz de yok benzer biçimde görünüyor. Bu şekilde doğruların keşfedilmesi Büyük Patlama’dan ilkin ne bulunduğunun keşfedilmesinden bile düşük küçük bir ihtimal galiba.’’
Son olarak:
‘’Sınırı olan bilgiye haiz insanlardan ibaret olduğumuzu görebilir, mevcut bilgiyi de güvenilmez bir insani idrak etme ve kavramlaştırma donanımıyla edindiğimizi unutmazsak bizim için ümit var anlamına gelir. Etik kesinliğe asla ulaşamasak da bilinçlenebiliriz. Bir canlı türü sıfatıyla daha bilgili olamazsak aslına bakarsanız ayakta da kalamayız.’’ (marie sklodowska)


Etik PDF indirme linki var mı?


Dave Robinson – Etik kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Etik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dave Robinson Kimdir?


Dave Robinson Kitapları – Eserleri

  • Felsefe
  • Etik
  • Nietzsche ve Postmodernizm
  • Felsefe
  • Introducing Philosophy: A Graphic Guide


Dave Robinson Alıntıları – Sözleri

  • Ahlak organik olarak akla geleni yapmak değil, organik olarak akla gelene direnmektir. (Etik)
  • Dilin dünyayla ilişkisi raslantısaldır. Gerçekliğe işaret etmez. (Felsefe)
  • Bir oldukça şahıs gerçek dostluk, sadakat, şefkat, cömertlik ve sempati niteliklerine haiz olduğu benzer biçimde, bununla beraber açgözlü ve bencildir de.
    […]
    İnsanlar “bencilse” , o halde garip bir işbirlikçi bencillikleri vardır, aksi taktirde ailelerin, kabilelerin ve toplumların ortaya çıkması mümkün olmazdı. (Etik)
  • İnsanlar ahlakı kendi başlarına buluş ettiklerini kabullenmeye gönülsüzdür, bu yüzden terbiye kurallarını meşruluşturmak için kuralların kaynaklarını mitleştirirler (Etik)
  • Başarılı bir yönetici sıkça hile hayata geçirmeye, yalan anlatmaya, sözünü tutmamaya ve hatta katliam işlemeye gereksinim duyacaktır. (Felsefe)
  • Gezegenimize iyi mi davranacağımız mevzusunda bir anlaşmaya varma ihtiyacı, verdiğimiz zarara dair detaylı bilimsel bilgiye duyduğumuz ihtiyaçtan daha çok. (Etik)
  • Gerçekten mevcud tek şey şu anki zamandır. Geçmiş ve gelecek hakkında söylenenler sadece lafta kalır. (Felsefe)
  • Bir portakalın büyüklüğünden ve ağırlığından güvenilir olabiliriz, renginden, kokusundan ya da tadından değil. (Felsefe)
  • ”Nietzsche’de özgürlük, bir bakıma, kendi güç iradesi ile değerler yaratmak ve bu değerlere gore yaşamaktır.” (Nietzsche ve Postmodernizm)
  • ”Nietzsche de bu aşamada akla sonsuz itimat duymanın mümkün olmadığını düşünür. O, akılla hakikate ulaşılacağını düşünenleri şiddetle eleştirmiştir.
    Nietzsche‘ye göre insanların nesnel düşünceye sahip olmaları olanaksızdır, çünkü insanlar tutkuları ve istekleriyle yönlendirilmektedirler.” (Nietzsche ve Postmodernizm)
  • Boş bir sayfa olarak doğarız ve sayfanın üzerine ebeveynler, öğretmenler, arkadaş grupları, medya ve her türlü başka ideolojik kuvvet tarafından bir şeyler yazılır. Toplumun ahlaki kişiliğimizdeki etkisi herhangi bir genetik kalıtımdan çok daha güçlüdür ve bizi hem insan hem ahlaklı yapan hemen her şeyden sorumludur. (Etik)
  • ”Nietzsche’de özgürlük, bir bakıma, kendi güç iradesi ile değerler yaratmak ve bu değerlere gore yaşamaktır.” (Nietzsche ve Postmodernizm)
  • Bir fert “ahlaklı” davrandığına inanabilir, fakat daima için egemen sınıfın çıkarına gore davranıyor olacaktır. Bu şahıs “yanlış bilincin” kurbanıdır. İdeoloji bu şekilde işler. Belli bir sınıfın çıkarını evrensel etik çıkar benzer biçimde gösterir. (Etik)
  • Daha azca şeyle yapılacak olanı daha çok şeyle yapmak akılsızcadır. (Felsefe)
  • Kapitalizmin bu kadar başarıya ulaşmış bir halde ayakta kalmasının sebebi egemen sınıfın 200 yıldan uzun süredir eğitimde, dinde, hukukta, medyada ve felsefede tekel sahibi olmasıdır. (Etik)
  • Belki bigün insan doğasını tam olarak tanıyabileceğiz -ne kadarının genetiğe, ne kadarının yetişmeye bağlı bulunduğunu anlayabileceğiz. (Etik)
  • Bir işçi kısa zamanda tutarının, kullandığı aletlerin ve çalmış olduğu binanın bedelini ödemeye kafi gelecek derecede mal üretecektir.
    […]
    Gerçek servet üreticileri işçilerdir fakat ürettikleri şeye yabancılaşmaları sağlanmıştır, onun hakikaten onlara ilişkin bulunduğunu görmezler. (Felsefe)
  • Bizim dışımızdaki hisseden ve bilgili türlerin yaşamının özünde kıymetli olduğu kabul edilir. Bu argüman hayvanların yaşam alanı bir ihtiyaçken insanların çevreyolunun bir tek bir talep bulunduğunu vurgulayacaktır. (Etik)
  • Platon sokratesin öğrencilerinden biriydi sadece hocasının aksine içgüdüsel olarak otorite yanlısiydi. Atinalı bir aristokrat olan Platon, Sokratesi ölüme mahkûm eden demokratlardan nefret ediyordu (Felsefe)
  • Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır, oysa sorun onu değiştirmektir. (Felsefe)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş