Eğitim

Evreni Yöneten Dört Yasa – Peter Atkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Evreni Yöneten Dört Yasa – Peter Atkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Evreni Yöneten Dört Yasa kimin eseri? Evreni Yöneten Dört Yasa kitabının yazarı kimdir? Evreni Yöneten Dört Yasa konusu ve anafikri nedir? Evreni Yöneten Dört Yasa kitabı ne konu alıyor? Evreni Yöneten Dört Yasa PDF indirme linki var mı? Evreni Yöneten Dört Yasa kitabının yazarı Peter Atkins kimdir? İşte Evreni Yöneten Dört Yasa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Peter Atkins

Çevirmen: Eser Bakdur

Orijinal Adı: Four Laws That Drive the Universe

Yayın Evi: Alfa Yayıncılık

İSBN: 9786051068787

Sayfa Sayısı: 120


Evreni Yöneten Dört Yasa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Evreni tanımlayan yüzlerce yasa içinde, azca oranda kuvvetli yasa gizlenmiş olarak bulunur. Bunlar enerjinin özelliklerini ve dönüşümünü özetleyen termodinamiğin yasalarıdır. Kavramlar on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkmış olsa da, termodinamiğin yasaları formüle edilip, neticeleri keşfedildikçe, kimyadan yola çıkıp yaşam süreçlerine varana kadar, oldukça geniş vaka aralığına dokunabileceği görülmüştür. Evreni Yöneten Dört Yasa’dan ilk ikisi malum, sadece gene de esrarengiz olan iki özelliği, sıcaklığı ve enerjiyi anlatır. Üçüncüsüyse bir çok kişinin anlaşılmasını fazlaca daha zor bulmuş olduğu bir özelliği, entropiyi anlatır. Sonuncu yasa daha tekniktir, fakat mevzuyu daha anlaşılır kılar.

“Modern bilimin köşe taşlarını, bilimsellikten taviz vermeden popüler bir üslupla özetleyen keyifli bir kitap.”

-Chemistry World-

“Harika bir kitap; keşke üniversitedeyken okusaydım.”

-Marcus Chown, New Scientist-

“Her düzeyden okura hararetle tavsiye ederim.”

-J. A. Bartz, Choice-

“Enerji ve entropiyi en iyi şekilde anlatmak için bolca resimli ve net anlatımlarla dolu.”

-Science-

(Tanıtım Bülteninden)


Evreni Yöneten Dört Yasa Alıntıları – Sözleri

  • “Bilim tamamen içgörüyle ilgilidir.”
  • The first law of thermodynamics is generally thought to be the least demanding to grasp, for it is an extension of the law of conservation of energy , that energy can be neither created nor destroyed.
  • “Bilim malum sözcükleri gasp eder ve anlamlarına yeni bir doğruluk katar.”
  • “Alman enstrüman yapımcısı Daniel Fahrenheit (1686-1736) cıvayı termometrede kullanan ilk şahıs olmuştur.”
  • Genleşme konuşma dilinde tersinir, termodinamiksel anlamda değil. 20°C’taki bir demir bloğu (sistem) 40°C sıcaklığındaki suyla dolu bir küvete daldırılırsa, enerji ısı olarak küvetten bloğa akacaktır ve suyun sıcaklığındaki sonsuz ufak değişimin akışın yönü üstüne hiçbir tesiri olmayacaktır.
  • Her vakit olduğu benzer biçimde, olguların yer altı hayatına dalmak onları aydınlatır.
  • Günlük dilde, ısı hem bir isim hem de bir fiildir.’ Isı akar; biz ısıtırız. Termodinamikteyse ısı bir varlık hatta bir enerji şekli bile değildir: ısı, bir enerji aktarımı biçimidir. Ne bir enerji şekli yada ne bir tür akışkan madde ne de herhangi bir tür bir şeydir. Isı, ısı farkı gereğince enerji aktarımıdır. Isı bir varlığın adı değil, bir sürecin adıdır.
  • Bir litre sıcak suyun aynı miktardaki soğuk sudan daha çok iş yapma yetisi vardır, bir litre sıcak suyun bir litre soğuk sudan daha büyük enerjisi vardır. Bu bağlamda, enerji hakkında gizemli hiçbir şey yoktur: enerji, bir sistemin iş yapma yetisinin ölçüsüdür
  • İş, termodinamiğin ve bilhassa birinci yasasının ana temelidir. Herhangi bir sistemin iş yapma yetisi vardır.
  • İş, bir kuvvete karşı meydana getirilen harekettir. Yerçekimi kuvvetine karşı bir ağırlık kaldırdığımız vakit iş yaparız. Yaptığımız işin büyüklüğü nesnenin kütlesine, yerçekiminin nesne üstündeki gücüne ve kaldırıldığı yüksekliğe bağlıdır.


Evreni Yöneten Dört Yasa İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Evreni Yöneten Dört Yasa: Lisans öğrenimim esnasında ders kitaplarından tanıdığım Peter Atkins’in “A Very Short Imtroduction” dizisinde bulunan bu kitabına daha iyi bir ad olamazdı doğrusu. Karmaşık mevzulara kısa bir giriş durumunda genel okuyucu kitlesi göz önünde bulundurularak yazılmış Chemistry: A Very Short Imtroduction ve Physcal Chemistry: A Very Short Inroduction’dan sonrasında Evreni Yöneten Dört Yasa kitabında da Atkins, fizikokimyanın ana disiplini olan termodinamik yaslarını özetlemek gerekirse anlatmaya girişmiş.
Termodinamik yasaları, Sıfırıncı, Birinci, İkinci ve Üçüncü yasalar olarak adlandırılır. Peki niçin “Sıfırıncı”? Sıfırıncı yasa bulunduğunda birinci ve ikinci yasalar çoktan bulunmuştu, sadece Sıfırıncı Yasa daha temel bir olgu olduğundan birinci olması gerekiyordu. Senelerdir kullanılan terimler dizgesi değiştirilemeyeceğinden “Sıfırıncı Yasa” adını almıştır.
Sıfırıncı Yasa, 3 sistemden ikisi birbiriyle termodinamik denge içindeyse, üçüncü sistem de öteki iki sistemle ayrı ayrı termodinamik dengede anlama gelir.
Birinci Yasa, özetlemek gerekirse enerjinin korunumu olarak tanımlanır. Yoktan enerji var edilemez, mevcud enerji de yok edilemez. Enerji dönüşür, dönüşürken bir kısmı kaybolur fakat yok olmaz. Mesela bir ampul yaktığınızı düşünün, ampule giden elektrik enerjisinin bir kısmı kabloda ve ampulde ısı enerjisine dönüşerek enerjinin tamamı elektrik olarak aktarılmaz. Herhangi bir iş makinesi yapıyorsunuz diyelim -buz dolabı gibi- birinci ve ikinci yasaya uymak zorundadır.
İkinci Yasa: Entropi, düzensizlik olarak tanımlansa yanlış olmayacaktır. Neredeyse her şey entropiyi artırabilir. Evrende her şey daha düzensiz bir yöne doğru gider ve evrenin entropisi devamlı olarak artar. Isı ve hacmin artması doğrusu genişleme katı fazdan gaz faza geçerken entropi artar. Sudan örnek vermek gerekirse, sıvı suyun 1 molü 18 gram ve 18 ml’lik hacim kaplar. Su gaz formu olan buğu olduğunda ise ortalama olarak 20 litre kadar hacim kaplar. Yani aynı kütledeki buğu suyun hacmi 1000 kat artmıştır. Bu doğal ki buğu suyun bulunmuş olduğu ortamın entropisini artırır. Gaz faza geçerken moleküller arası çekim kuvvetleri zayıflar, ki bu yüzden buğu su molekülleri birbirinden uzakta olur ve oldukça düzensiz hareket ederler.
Üçüncü Yasa: “Mutlak Sıfır”a inilemez, doğrusu 0°K (-273°C) sıcaklığına ulaşılamamaktadır. Yapay yollarla yalnızca 4°K’de sıvı helyum elde edilebilmiştir. Bunun üstüne emekler sürmektedir. Ancak şu ana değin mutlak sıfır aşılamamış bir engeldir.
Özetlemek gerekirse anlatmış olduğum bu dört yasa evrenimizi şekillendirmektedir. Bilimin her alanı için emekler bu yasalarla çelişemez, bundan dolayı bunlar evrenin, tabiatın yasaları. Eh normal olarak bilimdeki her şey benzer biçimde yanlışlarıabilir bu yasalar.. Tabii aksi yönde tutarlı ve ciddi kanıtlarınız var ise.
Kısa bir giriş kitabı olan bu kitabından özetlemek gerekirse hangi mevzular üstünde ilerlediğine dair naçizane informasyon vermek istedim. Konuların kendisi birazcık karmaşık fakat olabildiği kadar anlaşılır duruma getirilmeye çalışılmış. Bilime, bilhassa kimyaya meraklıysanız bu kitabı önermekten kıvanç duyarım.
Aslında benim için fizikokimya ve termodinamik hakkında konuşmak birazcık manidar, bundan dolayı fizikokimya benim püsküllü belamdır. İkisi laboratuvar olmak suretiyle 7 fizikokimya dersi almıştım ve bitirme tezimi stajımı tamamlamama rağmen senelerce fizikokimya 1 dersini veremediğim için mezun olamıyordum. Mezun olunca da fizikokimya kabusları peşimi bırakmadı. Neyse ki o kara günler geride kaldı. Artık işi olmayan bir kimyagerim bundan dolayı. 🙂
Latife bir yana, üstünden o denli yıl geçmesine rağmen hocamızın şu sözleri hala aklımda çınlıyor:
Performans… İrdeleyiniz…
İçselleştiriniz…
Herkese keyifli okumalar temenni ediyorum, esenlikler. (Murat Çatalkaya)

Elimde tuttuğum yazınsal bir emek verme olmadığına nazaran, evrenin işleyişini daha da iyi idrak etmek nispet yaparcasına düşmüş ben gibiler için yapabileceğim yönlendirici, okumaya teşvik edici tek yorum, “Okuduğunuzu anlayabileceğiniz bilgileri, kitaba eklemekten geri durmamış Atkins”, olur.
Bundan öte yorumu, yazarın kendisine bırakıyorum:
SONUÇ (Sayfa 114-115) :
Enerjinin dönüşümlerini ince­leyen termodinamiğin, fazlaca geniş bir mevzu bulunduğunu, günlük dünyanın ısı, ısı ve enerji benzer biçimde en fazlaca malum kavramla­rının altında yattığını ve onları aydınlattığını gördük. Kütle örneklerin özelliklerinin ölçüleri üstüne düşünmeden çıktı­ğını fakat kavramlarının moleküler yorumlarının onları anla­yışımızı zenginleştirdiğini fark ettik.
İlk üç yasa termodinamiğin yapısının dayandığı bir hususi­liği tanıtır. Sıfırıncı yasa ısı terimini anlatmıştır, bi­rinci yasa iç enerjiyi, ikinci yasa da entropiyi. Birinci yasa evrendeki ihtimaller içinde değişimleri sınırlamıştır: enerjiyi sakınan değişimleri. İkinci yasa bu ihtimaller içinde değişimler arasından ken­diliğinden olanları -yani sürmek için iş yapmamıza gerek kalmadan meydana gelmeye eğilimi olanları- belirlemiştir. Üçüncü yasa da termodinamiğin moleküler ve ampirik for­mülasyonlarını iki nehri birleştirerek eşzamanlı hale getir­miştir.
Değinmeye korktuğum bölgeler termodinamikle benzer­likler kurduğum yada termodinamikten doğan benzerliklerin bulunmuş olduğu alanlar oldu. Bir sürecin meydana geldikçe ürettiği entropi oranına ilişkin yasaların türetilmeye denen­diği, emniyetsiz, dengede olmayan termodinamik hayatına halen dokunmadım. Mesaj içinde ne olduğunun entropinin istatis­tiksel termodinamik tanımıyla yakından ilgili olduğu enfor­masyon teorisi alanındaki olağan dışı ve anlaşılmaz benzeriik­Iere de dokunmadım. Bazılannın derin bir termodinamik an­layışı için merkezi görmüş olduğu öteki özelliklerden de bahsetme­dim. Mesela, yasalarının bilhassa ikinci yasanın doğada is­tatistiksel olduğu, dolayısıyla moleküller beklenmedik dü­zenlemelere dalgalandıkça kısa kopmalara izin vereceği ger­çeği benzer biçimde.
İncelerneyi denediğim ana kavramlardı, etkin şekilde buğu makinesinden çıkan fakat bir düşüncenin gelişip, göz­ler önüne serilmesine uzanan kavramlar. Bu kuvvetli bir tu­tam yasa bildiğimiz her şeye dokunup aydınlatarak evreni yönetir. (DlkSzgn)

Enerji, termodinamik, entropi ve vakit hakkında temel düzeyde bilgiler veren bir kitap. Kavramlar ve bilimsel bilgiler oldukça anlaşılır. Uzmanlık alanınız ile ilgili olmasa bile bilim kitaplarına meraklı iseniz anlamakta zorluk çekmeden okuyabileceğiniz bir kitap. (İlknur Burcu Keser)


Evreni Yöneten Dört Yasa PDF indirme linki var mı?


Peter Atkins – Evreni Yöneten Dört Yasa kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Evreni Yöneten Dört Yasa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Peter Atkins Kimdir?

Peter William Atkins (d. 10 Ağustos 1940) İngiliz kimyager, Oxford Üniversitesi Lincoln College emekli öğretim üyesi, yazar. Üniversitede lisans ve yüksek lisans seviyesinde okutulan Physical Chemistry, 8th ed.(with Julio de Paula), Inorganic Chemistry ve Molecular Quantum Mechanics, 4th ed. benzer biçimde ders kitaplarının yanı sıra genel okuyucu kitlesi için bilimsel yayınlar da kaleme almıştır.

Akademik kariyerinin yanı sıra ateist kimliği ve Richard Dawkins’in fikirlerinin destekleyicisi olmasıyla da tanınan Atkins, ingiliz National Secular Society (Ulusal Laik Topluluk) üyesidir.


Peter Atkins Kitapları – Eserleri

  • Kimya
  • Evreni Yöneten Dört Yasa
  • Galileo’nun Parmağı
  • Physical Chemistry: A Very Short Introduction
  • What is Chemistry?
  • Reactions


Peter Atkins Alıntıları – Sözleri

  • “Bilim malum sözcükleri gasp eder ve anlamlarına yeni bir doğruluk katar.” (Evreni Yöneten Dört Yasa)
  • Günlük dilde, ısı hem bir isim hem de bir fiildir.’ Isı akar; biz ısıtırız. Termodinamikteyse ısı bir varlık hatta bir enerji şekli bile değildir: ısı, bir enerji aktarımı biçimidir. Ne bir enerji şekli yada ne bir tür akışkan madde ne de herhangi bir tür bir şeydir. Isı, ısı farkı gereğince enerji aktarımıdır. Isı bir varlığın adı değil, bir sürecin adıdır. (Evreni Yöneten Dört Yasa)
  • Bir litre sıcak suyun aynı miktardaki soğuk sudan daha çok iş yapma yetisi vardır, bir litre sıcak suyun bir litre soğuk sudan daha büyük enerjisi vardır. Bu bağlamda, enerji hakkında gizemli hiçbir şey yoktur: enerji, bir sistemin iş yapma yetisinin ölçüsüdür (Evreni Yöneten Dört Yasa)
  • “Bir el tek başına alkışlayamaz.” (Kimya)
  • The oceans are great repositories of dissolved matter, including the gases that make up the atmosphere. (Reactions)
  • In the early days of chemistry, ‘oxidation’ was simply reaction with oxygen, as in a combustion reaction. Chemists noticed many similarities to other reactions in which oxygen was not involved, and came to realize that the common feature was the removal of electrons from a substance. Because electrons are the glue that holds molecules together, in many cases the removal of electrons resulted in the removal of some atoms too, but the core feature of oxidation was recognized as electron loss. (Physical Chemistry: A Very Short Introduction)
  • The ancient Greeks speculated that matter was composed of atoms. That was pure speculation unsupported by any experimental evidence and so cannot be regarded as the beginning of physical chemistry. Experimental evidence for atoms was accumulated by John Dalton (1766–1844) in the very early 19th century when the use of the chemical balance allowed quantitative measurements to be made on the reactions that matter undergoes. Dalton inferred the existence of atoms from his measurements but had no way of assessing their actual sizes. He had no notion that nearly two centuries later, in the late 20th century, scientists would at last be able to see them. (Physical Chemistry: A Very Short Introduction)
  • Aslında yaşamı uzun soluklu, oldukça karmaşık bir titrasyon olarak görebilirsiniz! (Kimya)
  • Katalizör, tepki hızını arttıran sadece kendisi değişmeden kalan bir maddedir. Katalizör Çincede “çöpçatan” anlamına gelir. (Kimya)
  • The hugely important technique of nuclear magnetic resonance (NMR), which was invented by physicists in the 1940s but quickly adopted by chemists to the point that no self-respecting laboratory can be without it, is a radiofrequency technique that uses (in çağıl applications, superconducting) magnets to influence the molecules it investigates. Many people have been the sample in an NMR observation, for it is used as a diagnostic technique as magnetic resonance imaging (MRI), where the ‘nuclear’ özgü been deleted from the name so as not to frighten the squeamish. The ‘nuclear’ in NMR özgü nothing to do with nuclear radiation, only with nuclei. I mentioned in Chapter 1 that electrons have the property evocatively named ‘spin’. Many nuclei have the same property: a hydrogen nucleus, the proton, özgü spin; a carbon nucleus (specifically the common isotope carbon-12) does not. A charged spinning body behaves like a bar magnet, so a nucleus with spin does so too. The north–south direction of the magnet depends on the direction of its spin, which in the case of a proton (like an electron) can be either clockwise or counterclockwise. It follows that protons (and nuclei with similar spin) will have different energies in an applied magnetic field depending on whether the bar magnet is north-up or north-down, and the energy separation will depend on the strength of the applied field (Figure 24). It is the ability to vary that energy separation that constitutes the ‘tuning’ in NMR. For the typical magnetic fields used in çağıl NMR, electromagnetic radiation in the region of 500 MHz is common, which lies in the ‘radiofrequency’ region of the spectrum (a little above FM radio which is close to 100 Mhz). (Physical Chemistry: A Very Short Introduction)
  • Bir elementin tüm bir bilim dalına komuta edebilmesi, karbonun yaratıcı sıradanlığının bir kanıtıdır. (Kimya)
  • Hiçbir kimya ürününün (saf su dahil) olmadığı bir dünya düşünün: Bronz Çağı’nın öncesine, Taş Devri’ne geri dönmüş olmuş olursunuz. (Kimya)
  • “Kimyaya Hükmeden Dünyaya Hükmeder”. (Kimya)
  • Kimyasız bir yaşam bizi “Taş Devri”ne götürür. (Kimya)
  • Eğer bir atom bir futbol stadyumu ebatına büyütülebilseydi, çekirdek bir stadyumun merkezindeki bir sineğin büyüklüğü kadar olurdu. (Kimya)
  • İş, termodinamiğin ve bilhassa birinci yasasının ana temelidir. Herhangi bir sistemin iş yapma yetisi vardır. (Evreni Yöneten Dört Yasa)
  • Her vakit olduğu benzer biçimde, olguların yer altı hayatına dalmak onları aydınlatır. (Evreni Yöneten Dört Yasa)
  • The first law of thermodynamics is generally thought to be the least demanding to grasp, for it is an extension of the law of conservation of energy , that energy can be neither created nor destroyed. (Evreni Yöneten Dört Yasa)
  • A physical chemist is interested in all the ‘states’ of matter, the physical biçim in which it is found. There are three traditional states: gas, liquid, and solid. (Physical Chemistry: A Very Short Introduction)
  • İş, bir kuvvete karşı meydana getirilen harekettir. Yerçekimi kuvvetine karşı bir ağırlık kaldırdığımız vakit iş yaparız. Yaptığımız işin büyüklüğü nesnenin kütlesine, yerçekiminin nesne üstündeki gücüne ve kaldırıldığı yüksekliğe bağlıdır. (Evreni Yöneten Dört Yasa)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş