Eğitim

Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası – Feridun Kandemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası – Feridun Kandemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası kimin eseri? Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası kitabının yazarı kimdir? Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası konusu ve anafikri nedir? Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası kitabı ne konu alıyor? Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası PDF indirme linki var mı? Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası kitabının yazarı Feridun Kandemir kimdir? İşte Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Feridun Kandemir

Yayın Evi: Yağmur Yayınları

İSBN: 9789757747123

Sayfa Sayısı: 480


Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

36.Baskı

Birinci Dünya Savaşında Türklerin Çanakkale de gösterdikleri kahramanlık destanının bir benzeri de Hicaz da mukaddes toprakların müdafaasında yaşanmıştır. Mondros Mütarekesi (1918) ile Osmanlı İmparatorluğu nu parçalayan güçlerin ve yandaşlarının karşısında Fahreddin Paşa ve kumandasındaki kahraman Türk Askeri, mütareke şartlarını ve Osmanlı Sarayının emirlerini hiçe sayarak bu toprakları hiçbir karşılık beklemeden dinlerine ve peygamberlerine olan engin sevgi ve saygı ile savunmuşlardır.

 Allah yolunda; Onun yüce peygamberini ve mukaddes topraklarını savunmadaki kahramanlıklarının destanını bu eserde bir roman heyecanıyla okuyacaksınız…

 (Tanıtım Bülteninden)


Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası Alıntıları – Sözleri

  • “Hayır! Allahına güvenen türk’ün şan ve şerefi bitmez!” Nidasiyle sesini yükselten o eşi olmayan kumandan Fahrettin Paşa iyi mi unutulur?
  • Hazreti Peygamber cihâda giriştiği günlerde, kâfirlerle savaşırken, kendilerini uzaktan seyreden be-devileri görünce, haber göndermiş ve gazaya katılarak sevaba girmelerini istemiş. Şeyhleri kılını bile kıpırdatmadan: “Hele durun bakalım, hangi taraf yenilecek, görelim de o vakit elbette onun üstüne çullanırız. Bunu görmeden nefsimizi boşu boşuna tehlikeye atamayız.” yanıtını vermiş ve işte bu vakadan sonradır ki, Peygamberimiz de bunlara: “Urban, küfür ve nifaktan daha şiddetlisidir.” demişlerdir. Urban, karakterleri itibariyle çölün işte bu mahlûklarıydı.
  • Koca Akif’i de tekrar dualarla anıyorum. Nur içinde yatsın. Akif politikacı değildi. Politikadan nefret ederdi. O yalnız bir Türk ve İslâm şairi idi. Nefsini Türk’ün ve İslâm’ın uyanması, yükselmesi uğruna vakfetmişti.
  • Ne garip dünya… İşte kimi zaman bu şekilde, namerde de yar oluyor… Ama, günü gününe uymadığı da malûm…
  • “Hayır!
    Allahına güvenen Türk’ün şan ve şerefi bitmez!..” nidasiyle sesini yükselten o eşi olmayan kumandan Fahreddin Paşa iyi mi unutulur?
  • Yahudiler,kendilerine karşı oldukça iyimser ve hoşgörü ile davranan biz Türk milletine karşı Yapabilecekleri tüm hainlik ve nankörlükleri son noktasına kadar yapmışlardır
  • Yapamaz Ertuğrul evladı sensiz
    Can verir cananı veremez Türkler…
    Ebedi hadım-ül Haremeyniniz
    Ölsek de Ravza’nı ruhumuz bekler…
  • “Size afiyetle yiyin, tutsaklık ekmeği bizim boğazımızdan geçmez! “
  • “Beyefendinin hakkı var. Bizim için pek acı olmakla birlikte itiraf etmek gerekir ki, Arapların hele son zamanlarda dini kuvvetleri son aşama zaafa uğramıştır… Ah o İngilizler ah… Her tarafa yağmur şeklinde akıttıkları altınlarla, Araplarda ne din, ne de inanç bırakmışlardır.”
  • “Ambarında daha aylarca müddet idareye kafi gelecek erzakı varken ve hamdolsun süngüsü hemen hemen elindeyken, bir kaz sürüsü şeklinde teslim olmak, Osmancığın ahfadı alnında yazılmamıştır. Bir köpek bile, tasmayı kolay kolay boynuna geçirtmez.”
  • Kahramanlık, vazifenin bitip ölümün göze alınarak çalışmaya devam edilmiş olduğu yerde adım atar.
  • “….Fahreddin Paşa, her sabahleyin Harem-î Şerif’in hademeliğini yapar, kefene bürünerek ve başına beyaz sarık sararak Peygamberimizin merkadını kendi eliyle siler sü-pürürdü. O, Ravzâ-i Muhtaharranın hizmetkârı, bekçisi, muhafızı-mukaddes cihad esnasında düşmanla ortaklaşa iş yapanlara karşımuhafızı idi….”
    Dördüncü Ordu Kurmaybaşkanı Ali Fuad Erden


Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bastığın bölgeleri toprak diyerek geçme, tanı…: Bir milletin inanmışlığının bir tek kişide vücut bulması… Askeri zekasını vatan, peygamber sevgisi için sonuna kadar zorlayan bir kahraman… Askerlerine baba şefkati gösteren acıma timsali…
Senin şeklinde bir komutan olur da düşer mi asla Medine…
Senin inanmışlığın geçer de bir millete kurtulmaz mı vatan toprağı…
Hem ne demiş askerin İdris Bey:
Yapamaz Ertuğrul evlâdı sensiz,
Can verir, cânânı veremez Türkler.
Ebedi hadim’ül haremeyniniz,
Ölsek de Ravza’nı rûhumuz bekler….
Çekilen çilelere karşın inancın ve vatan sevgisinin bir millete neler yaptırabileceğini hissettirebilen, belgeleriyle zamanı özetleyebilen, hem ruhu doyuran hem aklı şüpheden kurtaran müthiş bir zamanı kitap.. Gençler okuyun, anlayın ve bu ruhu yaşatın… Fahrettin Paşa’nın ruhunu yaşatabilmek ümidiyle… İyi okumalar temenni ediyorum… (Döndü BARUT)

“Sağlığında adını tarihe altın harflerle yazdıran kumandan” diyor Atatürk Fahreddin paşa için. Zorlu müdafaasının sebebi olan Lawrence bile “ Çöl Kaplanı” diyecek ona. Şu sebeple o, düşmanın bile saygı duyduğu bir kumandan. Tüm ısrarlara karşın Fahreddin Paşa’nın yaşanılanları yazmak istememesi üstüne, bu şekilde bir olayın unutulup gitmesini istemeyen Feridun Kandemir tarafınca yazılıyor kitap. Kendisi de o dönemde cephede olduğundan bir çok olayların şahidi esasen. Bu yüzden bir kurguya ihtiyacı yok yazarken, olduğu şeklinde aktarıyor bizlere o dönemde yaşananları. Kurulan Arap- İngiliz ittifakı, Lawrence’nin koca kıtada iyi mi bir isyan başlatmış olduğu, Yahudi casuslarının savaşın gidişatını iyi mi değiştirdiği ve en önemlisi Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulması için İngiltere ‘nin tüm çabaları gün yüzünde. Ve tabi Birinci Dünya Savaşı sonrası dönemde bir doz ‘Ermeni soykırımı’ eğer olmazsa olmazımız. İngilizlerin Fahreddin Paşa’yı Malta’ya sürmek için kullandıkları koca bi bahane…
Tüm zamanı okumalarda olduğu şeklinde, kitabı okurken kızıyorsunuz, üzülüyorsunuz,eleştiriyorsunuz, ben olsaydım napardım iyi mi bir karar verirdim sorularıyla boğuşurken buluyosunuz kendinizi. Ama en sonunda söyleyebileceğimiz tek şey geçmiş geçmişte kaldı ; ders alınması şartıyla… (Gülcan)

Balkan Harbinden bitkin çıkan bir ordu, kendisini daha hazır hissetmeden, büyük Cihan Harbinin ortasında buluyor. Hem müttefiklerin Cephesi’nde hem de kendi topraklarında bir fazlaca cephede çarpışmak zorunda kalıyor, Sarıkamış’ta donan asker Sina çöllerinde kavruluyordu. İşte bu şekilde bir ortamda Hicaz bölgesinde Şerif Hüseyin’in isyanı başladı. Bu zor zamanda mukaddes topraklarda neler yaşlandı? Yüzyıllarca mukaddes topraklara hizmet etmiş bir millet iyi mi geri çekildi? Tüm yaşananlar da hükümeti devralan İttihat ve Terakkinin oranı nedir? Paşalar arasındaki çekişmeler, yanlış sevkiyatlar ve tüm bu olumsuzluklara karşın Medine’nin savunması iyi mi gerçekleştirildi? Fahrettin Paşa yalnız dini duygularla mı hareket ediyordu, yoksa belirli bir stratejisi var mıydı? Tüm zorluklara karşın kent iyi mi savunma edildi? İngiliz casuslarıyla kaynayan Hicaz topraklarında daha neler yaşandı? Tüm bu soruların cevaplarını bu eserde bulabilirsiniz.
Ayrıca yazar hadiselere bizzat şahitlik etmiş bir Kızılay çalışanı hem de gazeteci. Eserin üslubu oldukça akıcı ve fazlaca güzel. Verilen örnek mektuplar ve Telgraflar kitaba ayrı bir üslup katıyor. Osmanlı’nın bu son çırpınışları ve yukarıdaki soruların cevaplarını merak edenler için şiddetle Tavsiye ederim. (Tunahan BAL)


Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası PDF indirme linki var mı?


Feridun Kandemir – Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Feridun Kandemir Kimdir?

İstanbul 1896 doğumludur. Jön Türklerden Hukukçu ve gazeteci Ali Fahri Ağaba’nın erkek evladıdır. İlk tahsilini Trablusgarp’ta irfan okulunda, ortayı İstanbul’da Nümune Rüşdiyesinde, liseyi Fransız Saint Michel Koleji’nde yapmış, Hukuk’un ikinci sınıfındayken Birinci Dünya Savaşı’nın başlayışı üstüne askerlik göreviyle 1916’da Hicaz Cephesine gitmiş, dönüşte Millî Mücadeleye katılmak suretiyle 1919’da Anadolu’ya geçerek Konya’da günlük (Nasihat) Gazetesini tek başına yönetirken, Mustafa Kemal Paşa’nın daveti üstüne Ankara’ya giderek, ilk Büyük Millet Meclisi matbaasını kurmuş ve oraya müdür olmuştur.

Bir müddet sonrasında Millî Hükümetin ilk danışma müdürü olarak Trabzon, Tiflis ve Batum şeklinde yerlerle İran ve Hicaz’da çeşitli dış işlerinde çalıştıktan sonrasında 1927’de aslolan mesleği olan gazeteciliğe dönmüştür. Henüz hukukta öğrenci iken 1916’da Sedat Simavi ile beraber çıkardıkları haftalık (Hande) dergisinden sonrasında, Millî Savaşım esnasında İstanbul’da (îfham), Konya’da (Nasihat), Doğu’da (Varlık) ve Ankara’da (Hâkimiyeti Milliye) gazeteleriyle başlamış olan ve elli beş yıl devam eden gazetecilik hayatında (Cumhuriyet) başta olmak suretiyle nerede ise tüm gazetelerde, dergilerde sayısız tefrika ile röportajları yayınlanmıştır.


Feridun Kandemir Kitapları – Eserleri

  • Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası
  • Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası
  • Sultan Vahdettin’in Son Günleri
  • Yakılan İlk Kitap
  • Hatıraları ve Söyleyemedikleri ile Rauf Orbay
  • Cumhuriyet Devrinde Siyasi Cinayetler
  • Cemal Paşa’nın Son Günleri
  • İzmir Suikastinin İç Yüzü
  • İzmir Suikastinin İç Yüzü
  • Siyasî Dargınlıklar Cilt 4
  • Siyasi Dargınlıklar Cilt 2
  • Siyasi Dargınlıklar Cilt 1
  • Son Halifenin Son Günleri
  • Atatürk’e İzmir Suikastinden Ayrı 11 Suikast
  • İkinci Adam Masalı
  • Sordum Söylediler
  • Kazım Karabekir’in Yakılan Hatıraları Meselesinin İçyüzü
  • Jön Türklerin Zindan Hatıraları


Feridun Kandemir Alıntıları – Sözleri

  • Hazreti Peygamber cihâda giriştiği günlerde, kâfirlerle savaşırken, kendilerini uzaktan seyreden be-devileri görünce, haber göndermiş ve gazaya katılarak sevaba girmelerini istemiş. Şeyhleri kılını bile kıpırdatmadan: “Hele durun bakalım, hangi taraf yenilecek, görelim de o vakit elbette onun üstüne çullanırız. Bunu görmeden nefsimizi boşu boşuna tehlikeye atamayız.” yanıtını vermiş ve işte bu vakadan sonradır ki, Peygamberimiz de bunlara: “Urban, küfür ve nifaktan daha şiddetlisidir.” demişlerdir. Urban, karakterleri itibariyle çölün işte bu mahlûklarıydı. (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • “Ambarında daha aylarca müddet idareye kafi gelecek erzakı varken ve hamdolsun süngüsü hemen hemen elindeyken, bir kaz sürüsü şeklinde teslim olmak, Osmancığın ahfadı alnında yazılmamıştır. Bir köpek bile, tasmayı kolay kolay boynuna geçirtmez.” (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • Yapamaz Ertuğrul evladı sensiz
    Can verir cananı veremez Türkler…
    Ebedi hadım-ül Haremeyniniz
    Ölsek de Ravza’nı ruhumuz bekler… (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • “Size afiyetle yiyin, tutsaklık ekmeği bizim boğazımızdan geçmez! ” (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • Cemâl Paşa daima etrafındaki tehlikeden bîhaber görünür,daha doğrusu mütevekkil yaşardı.
    -Ölümden fazlaca korkarsak yaşayamayız, derdi. (Cemal Paşa’nın Son Günleri)
  • Besinci maddede, «Hükûmet merkezi Istanbulda olmalıdır» diyorsunuz. bunun sebebi nedir?
    – Birfazlaca kimseler o fikirde idi. Ben de o şekilde düginliyordum. Şu sebeple fstanbul ötedenberi hükümet merkezidir. Tüm münevverler orada toplanmıştır: bakımdan daha elverisliydi, daha iyi memurlar bulunabilirdi. Devlet makanizması daha iyi işlerdi. (İzmir Suikastinin İç Yüzü)
  • Teslim olmak… Bir köpek bile, tasmayı, kolay kolay boynuna geçirtmez! (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • “….Fahreddin Paşa, her sabahleyin Harem-î Şerif’in hademeliğini yapar, kefene bürünerek ve başına beyaz sarık sararak Peygamberimizin merkadını kendi eliyle siler sü-pürürdü. O, Ravzâ-i Muhtaharranın hizmetkârı, bekçisi, muhafızı-mukaddes cihad esnasında düşmanla ortaklaşa iş yapanlara karşımuhafızı idi….”
    Dördüncü Ordu Kurmaybaşkanı Ali Fuad Erden (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • Kahramanlık, vazifenin bitip ölümün göze alınarak çalışmaya devam edilmiş olduğu yerde adım atar. (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • Padişah Vahidüddin, ben daha Mütareke işi için Mondros’a giderken, verdiği talimatın ilk maddesinde: (Evvela Hilafet ve Saltanat ve Hanedan haklarının emniyetinin sağlanmasını) istemişti. Bu isteği ile, tüm maksadını meydana koymuş oluyordu. Mütareke yapıldıktan sonrada Padişahın tek kaygusu gene herşeye tercihan, herşeyin üstünde öncelikle kendi makamını korumak endişesi idi. Bu kaygı ile, Bab-ı Ali’yi, İtilaf Devletleri’ne karşı daima boyun eğerek, onların her istediklerine mütavaat politikası takibine icbar etmekte idi. (Hatıraları ve Söyleyemedikleri ile Rauf Orbay)
  • Tek dağ başı gömüt oluncaya kadar uğraşmak… (İkinci Adam Masalı)
  • “Vatan, o vatan kendi öz evladını vefalı bağrında kucaklayarak muhafaza ettiğinden dolayı sevilir, inancındayım. ” (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • “Hayır! Allahına güvenen türk’ün şan ve şerefi bitmez!” Nidasiyle sesini yükselten o eşi olmayan kumandan Fahrettin Paşa iyi mi unutulur? (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • Vahdettin’in yurtdışına çıkarken saray hazinesinden herhangi bir eşya almadığı ilgili kaynakların nerede ise hepsi tarafınca ifade edilmiştir. Zaten yurtdışına çıkınca saraydaki eşyaların sayımı için bir komisyon teşkil edilmiştir. Bu komisyonun yazdığı raporla saraydan olağan dışı bir eşyanın çıkarılmadığını ortaya koymuştur. (Sultan Vahdettin’in Son Günleri)
  • Ne garip dünya… İşte kimi zaman bu şekilde, namerde de yar oluyor… Ama, günü gününe uymadığı da malûm… (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • Hele söylediği laflara bak! Ecnebilere kapılmamalı imiş.. Ya kendisi?.. Sadrazam olacak adam mıydı ki?.. Benim en büyük hatam aslolan ona kapılmamdır. Kapılmamalı idim… Baksana ecnebilere sadece diğer dünyaya göçerken farkediyor. Sadrazamlık kim, o kim?… ( Damad Ferit için) (Sultan Vahdettin’in Son Günleri)
  • “Hayır!
    Allahına güvenen Türk’ün şan ve şerefi bitmez!..” nidasiyle sesini yükselten o eşi olmayan kumandan Fahreddin Paşa iyi mi unutulur? (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • İşte o günlerde Atatürk’ü Çankaya’daki köşkünde ziyaret eden Hamdullah Suphi Tanrıöver, Büyük Önder’in iyi mi bir ruh haleti içinde ve iyi mi bir karar arifesinde bulunduğunu bakın iyi mi anlatır:
    İkinci Adam Masalı)
  • Lâkin bu isyanın sebebi neydi? Araplar istiklâl mi istiyorlardı? Hayır, Araplar tüm bu harp süresince Türklerle omuz omuza Çanakkale’den itibaren her cephede savaştılar. Hattâ İstiklâl Savaşı’mızda Aydın Cephesi’nde, Mehmetçiklerle yanyana Yunanlılarla bo-ğuşarak, canlarını veren Araplar vardı. Ve ilk Cihan Harbi’nde, Araplar’la meskûn hiçbir yerde, ne Irak, ne Suriye, ne Lübnan, ne Yemen, ne Filistin’de Türklere is-yan eden tek bir Arap görülmedi.
    İsyan eden, yalnız Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa idi. Bu paşa, tüm Arapları hükmü altına alıp kral, hat-ta imparator olmak sevdasındaydı.
    İngilizler, onun bu ihtirasından faydalanarak, Türklere karşı ayaklandığı takdirde kendisine ne lâzımsa, para, silâh, cephane, erzak vererek yardım etmeği ve belirli bir sınır içinde müstakil bir Arabistan oluşturmayı vadetmişlerdi. (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)
  • “Beyefendinin hakkı var. Bizim için pek acı olmakla birlikte itiraf etmek gerekir ki, Arapların hele son zamanlarda dini kuvvetleri son aşama zaafa uğramıştır… Ah o İngilizler ah… Her tarafa yağmur şeklinde akıttıkları altınlarla, Araplarda ne din, ne de inanç bırakmışlardır.” (Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası)



YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş