Eğitim

Fıkıh İlmine Giriş – Mehmet Erdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Fıkıh İlmine Giriş – Mehmet Erdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Fıkıh İlmine Giriş kimin eseri? Fıkıh İlmine Giriş kitabının yazarı kimdir? Fıkıh İlmine Giriş konusu ve anafikri nedir? Fıkıh İlmine Giriş kitabı ne konu alıyor? Fıkıh İlmine Giriş PDF indirme linki var mı? Fıkıh İlmine Giriş kitabının yazarı Mehmet Erdoğan kimdir? İşte Fıkıh İlmine Giriş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmet Erdoğan

Yayın Evi: Dem Yayınları

İSBN: 9786054036165

Sayfa Sayısı: 262


Fıkıh İlmine Giriş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Temel disiplinlerine giriş serisi içinde yer edinen bu kitapta Fıkıh bilimsel ile ilgili dört gözle beklenen birçok mevzu yer almıştır. Kitapta fıkıh ilminin tanımından tarihçesine, mevzusundan özelliklerine kadar birçok sorun irdeleniyor. Fıkıh, genel anlamı itibariyle dini bir tüm olarak kavramayı, hususi anlamıyla dinin, insanların yaşamlarını devam ettirirken uyulmasını istediği kuralları bilmeyi ifade etmektedir. Fıkıh, kaynak itibariyle tanrısal olmakla beraber bir sistem haline getirilmesi yönüyle beşeridir. O bir hukuk sistemi olarak ne bizatihi bir amaç ne de vasıta seviyesine indirgenecek bir özelliğe haizdir. Tüm bunlar göz önünde tutularak Fıkıh İlminin tekrardan ve anlaşılır bir üslupla yazılmasına gereksinim vardı. Bu kitap işte bu ihtiyacın bir sonucu olarak kaleme alındı.


Fıkıh İlmine Giriş Alıntıları – Sözleri

  • Fıkhın Amacı ⤵
    1-İnsan olarak varoluş gayemizin kulluk olduğu
    inancını yaşam tarzına dönüştürmek ve mecburi
    kulluktan gönüllü kulluğa ulaşmanın yollarını ve
    imkanlarını hazırlamak.
    2- Neyin yararımıza, neyin zararımıza bulunduğunu belirleyerek ucunda ahiret olan dünya hayatımızda
    mutlu bir yaşam sürmemizi sağlamak.
    3-Gerek Yaratıcısına, gerek kendi özüne ve gerekse
    öteki insanlara karşı haklarının ve sorumluluklarının
    bilincinde bireyler yetiştirmek, vazife ahlakını
    yerleştirmek.
    4- İnanç temeline dayalı davranış kuralları ve kalıpları
    oluşturarak uyumlu, rahat ve istikrarlı bir cemiyet
    oluşturmak.
    5- İnsanlar arası ilişkileri, yaratılışta eşitlik ve inançta
    kardeşlik esasına oturtmak ve böylece cemiyet
    katmanları içinde olabildiğince bir yakınlığın
    oluşmasına çalışmak.
  • fıkh, mesâil-i şer’iyye-i ‘ameliyyeyi bilmekdir. [mecelle]
    العلم بالأحكام الشرعية العملية، المكتسب من أدلة التفصيلية
  • Ebu Hanife’ye nazaran fıkhın tanımı:Kişinin yararına ve zararına olan şeyleri bilmesidir.
  • Çöl hayatında yolu kaybetmenin riski büyüktür.
    O yüzden gelip gidenlerin izlerinden oluşan “yol”u
    terk etmemek gerekir. Yoldan çıkanın helak olması
    kaçınılmazdır. Dini yaşamda da “sünnet”, takip edilmiş olduğu
    vakit insanı helak olmaktan korumuş olan yolun adıdır.
    Bu yol peygamber ve onun izinden giden ashabın
    ve raşid halifelerin yoludur. Onun izinden gidenler
    çoğaldıkça izler artmış ve yol iyice belirginleşmiş birkaç
    çağ sonrasında “ehl-i sünnet ve’l-cemaat” adıyla ana yol olmuştur.”Yoldan çıkan, yolunu kaybeden, gitmek istediği
    yere varamaz.”


Fıkıh İlmine Giriş İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İlahiyat fakültelerinde ders kitabı olarak okutulan bu eseri, islamî ilimlere meraktan okuyan biri olarak sevdim.
Kitabın ilk yarısı, ikinci yarısına kıyasla daha mütevazi, net ve anlaşılırdı.
Zaman vakit; “Bu bilgiyi bilmesem de olurdu.” Dediğim bölgeler oldu fakat bu kitabın gereksiz informasyon vermesinden kaynaklı değildi.
Kitap, benim benzer biçimde fıkıh ilmine yabancı kalmamak için okuyacaklara sunulan temel bir yaratı durumunda.
Okudukça her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü bu ilme fanatik kaldım.
Kitaptan heybeme; duyduğumda yabancı kalmayacağım terimleri, temel detayları aktarırken meydana getirilen o güzel benzetmeleri, günümüzde sıkça tartışılan “sünnet-icma-kıyas” benzer biçimde kült kavramların mütevazi ifade edilişini ve nice güzel şeyleri aldım.
Benim için güzel ve dolu dolu bir yolculuktu. (Duygu Açıkgöz)


Fıkıh İlmine Giriş PDF indirme linki var mı?


Mehmet Erdoğan – Fıkıh İlmine Giriş kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Fıkıh İlmine Giriş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mehmet Erdoğan Kimdir?

1956 senesinde Kayseri Develi’de hayata merhaba dedi. 1974’te Kayseri İmam-Hatip Lisesi’ni tamamladı. 1979 senesinde Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi’nden mezun oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı taşra teşkilâtında çeşitli görevlerde bulunmuş oldu. Fakültemizdeki görevine 1984 senesinde okutman olarak başladı. 1989’da MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İslam Hukukunda Ahkâmın Değişmesi adlı doktora tezini tamamladı. 1995 senesinde doçent, 2001 senesinde da profesör oldu. İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi, Vahiy-Akıl Dengesi Açısından Sünnet, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Fıkıh İlmine Giriş, Kırk Ambar Öykülerin Büyüsü, Kırk Ambar Öykülerin Büyüsü, Şatıbi, El-Muvafakat (Tercüme), Tesettür Meselesinden Türban Sorununa benzer biçimde kitapları bulunmaktadır.


Mehmet Erdoğan Kitapları – Eserleri

  • Gençlerle Söyleşi
  • Fıkıh İlmine Giriş
  • İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi
  • Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet
  • Hızırla Kol Kola
  • Işık Ceylân
  • Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü
  • Tesettür Meselesinden Türban Sorununa
  • Sezai Karakoç’un Fikir Ufukları
  • Fıkıh İlmine Giriş
  • Tesettür Meselesinden Türban Sorununa
  • Minik Hayalet
  • Edebiyat ve Eleştiri Yazıları


Mehmet Erdoğan Alıntıları – Sözleri

  • ‘ Bunca birikim ve tecrübesine rağmen Necip Tosun’un yazılarında ciddi bir iddiayı seslendirdiğini, bir tezi ısrarla savunduğunu, bir görüşün taraftarı bulunduğunu ve bazı görüşlerin karşısında yer aldığını göremeyiz. Bu anlamda yazıları bir yargı ihtiva etmez.(…) Ait olduğu dünyaya karşı mesafeli duruşu ve yeni nesil sol edebiyat çevrelerine karşı zaafiyeti ve toleransı gizlenmeyecek boyutlardadır. Dolayısıyla yazarlık ilke ve ahlakından uzak bir tutum içindedir’ (Edebiyat ve Eleştiri Yazıları)
  • (…) insanların tabiî haklarını korumuş olan ender kanunlar ve kâideler, ilâhî emirler zaman içinde değişmez. (İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi)
  • Kur’ân-ı Kerim “her şeyi açıklamak suretiyle indirilmiş” olmasına karşın, pek oldukca detay hükümleri, sonrasında meydana gelen ve gelecek hadiselerin hükümlerini içermez. (İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi)
  • Günümüz insanının bizce en büyük problemi konuşmayı ve paylaşmayı unutmasıdır. Duygu v
    e düşüncelerimizi konuşmaz, doğru ve yanlışları tartışmaz, güzellikleri paylaşmazsak insan olmanın, aynı dünyada beraber hayata devam etmenin ne anlamı olabilir? (Gençlerle Söyleşi)
  • “Elbette insanları etkiledim, bu yüzden vermiş olabileceğim büyük zararı gidermek istiyorum ve bunun için çaba göstereceğim.”
    Günümüzde çağıl bilimin yaratılış hakkından ortaya koyduğu açık ve kati kanıtlar, bilhassa DNA araştırmaları ile ilgili bilim adamlarının yorumları, İngiliz felsefe profesörü Antony Flew’a evrenin yaratılmış olduğu gerçeğini kabul ettirmiştir. (Gençlerle Söyleşi)
  • Aklın özgürlüğü, hevâ ve heveslerin peşine takılmakta değil, belirli ilkeleri olmasında ve bunlara sadık kalmasındadır. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)
  • Türk aile kültüründe geçmiş inkâr edilmez, fakat körü körüne öykünmek de edilmez. (Gençlerle Söyleşi)
  • Bir esasın değişik/çeşitli şekillerde uygulanması, bir nassın değişik şekillerde yorumlanması tabiîdir ve burada belirleyici olan vakit mekan unsuru, şartlar ve meseleye olan değişik bakış açısıdır. Aynı şeye değişik açılardan bakanların, değişik görüntü elde etmeleri tabiîdir ve bu durumda elde edilmiş netice hiçbir kimse için yanlış değildir. Yanlış olan tek şey, elde edilmiş sonuçtan başka değişik sonuçların da olamayacağını savlamak, kendi haiz olduğumuz gerçeği teke indirgemek, başka doğruların da olamayacağını savunmaktır. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)
  • Sünnet, bizi Allah’a götürmüş olan yoldur. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)
  • İslâm şerîatının ümmîliğinden maksat, “onun genel felsefesinin kavranması, emir ve yasaklarının anlaşılması ve gereklerinin yaşanılabilmesi belli bir ilim tahsili ve ihtisası vb. gerektirmez” anlama gelir. Bunun için ne doğa ilimleri ne matematik ne felsefe ne de bir başka ilim tahsiline gerek kalmıştır. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)
  • “Düşünürün güçlüsü, modalaşmış akımların peşinden sürükleneni değil, bir halkın ruhunda gizli saklı olan ve o ülkeye yeni bir yaşam getirecek düşüncelerin sistemini soruşturma zahmetine katlananı ve bu fikir uğruna yaşamını bile ortaya koyanıdır.” (Sütun) (Sezai Karakoç’un Fikir Ufukları)
  • Bizi, batılı insandan ayıran bazı temel farklar vardır. Bunlar bununla birlikte ayrıcalıklarımızdır. Onlar bir şey almış olduğu vakit mutlu olur, biz verdiğimiz vakit. Onlar bir şeyi bulunca heyecanlanır, biz ararken. Onlar bir tek haiz olduklarını sever, biz ulaşılması zor olanı severiz. Onlar akıllarıyla düşünür, biz kalbimizle de düşünürüz. Onların gövde dili, bizim ruh dilimiz vardır… (Gençlerle Söyleşi)
  • (…) yeni gelişmeler karşısında suskun durmak, ya da uygun çözümler getirmemek ümmeti büyük bir sıkıntıya sokar. Bu ise İslâm’ın kolaylaştırıcı ruhu ile asla bağdaşmaz. (İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi)
  • okuduğumda kesinlikle tashih edecek bir şey buldum. Cümlelere dokundum; oldukca azca da olsa aslını bozmamak kaydıyla ilâve ve çıkarmalar yaptım ya da dipnotlar ekledim. Yazılarım güzel olsun, muhkem olsun istedim. Bir yazının hazırlık safhası benim için en zor olanıdır. Günlerce, haftalarca, kimi zaman aylarca hatta senelerce aklımda taşıdığım, yoğurduğum mevzular olmuştur. Bunun tersi de olmuştur tabiî. Fakat bir mevzuyu yazarken süratli yazarım; başlarım ve araya hiçbir şey sokmadan bitiririm. Sonra metnin üstünde yoğunlaşır ve çalışırım; zaman içinde onu olgunlaştırır ve elimden geldiğince güzelleştiririm.’ (Edebiyat ve Eleştiri Yazıları)
  • Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim fakat, seni yalnız komak var, o koyuyor adama.. (Gençlerle Söyleşi)
  • Genellikle peygamberî vahiyler, metodik yada mütereddit bir hazırlanma tarafınca ortaya çıkartılmış olmak yerine, kendiliğinden fışkırma ve sükûnet içinde alınma ile karakterize olurlar. Peygamberliği kehanetten ayıran işte budur. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)
  • M.Ö. 552-479 yılları aralığında yaşamış olan ve insanı hayata bağlayan ilkelerin erdemden meydana gelen sorumluluklar olduğu görüşünü korumak için çaba sarfeden Çinli büyük felsefeci Konfüçyüs’e, “Ülkenin yönetimi sana bırakılsaydı ilk iş olarak ne yapardın?” diye merak ederler. O da “Hiç kuşkusuz dili gözden geçirmekle, dili düzeltmekle işe başlardım” der. “Niçin?” derler. “Dil muntazam olmayınca söylenen söylenmek istenen değildir, söylenen söylenmek istenen olmayınca yapılması ihtiyaç duyulan yapılmadan kalır, yapılması ihtiyaç duyulan yapılmadan kalınca törelerle sanatlar geriler, törelerle sanatlar gerileyince de hakkaniyet yoldan çıkar, hakkaniyet yoldan çıkınca halk umarsızlık içinde kalır. Bu sebeple söylenmesi ihtiyaç duyulan başıboş bırakılamaz. Onun için dil her şeyden önemlidir.” der. Dilin işlevini açıklamak için bundan daha güzel bir yaklaşım olması imkansız herhalde! (Gençlerle Söyleşi)
  • Vahyin bizatihî kendisi bir kıymet olmakla beraber, gereği benzer biçimde okunup anlaşılmadığı vakit ilerlemeye engel de olmaktadır. Bu engellik vahyin özünde olmayıp, onu okuyanların gözlerinde, bakış açılarındadır. Işığı arkalarına tutan insanların kendi gölgelerinden korkmaları benzer biçimde bir şey. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)
  • (…) ibtidâî kemâlden nihâî kemâle doğru gözlenen ve giderek sır (mystere) ve mucize en aza indirilerek mümkün olmasıyla birlikte akla daha çok yer verilen bir tekamül süreci de yaşanmıştır. Nitekim hazır vahyin kesilmesi de, şimdiye kadar alınanın kafi olması ve beşer aklının artık belli bir olgunluğa yetişmesi ile izah edilebilir. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)
  • Tüm vahiyler tek bir kaynaktan gelmiştir ki bu kaynak, son mukaddes kitap Kur’ân’ın ifadesine nazaran “Ummu’l-Kitâb=Anakitap” yada “Saklı Kitâb”dır. Ummu’l-Kitâb, vahyedilen tüm kitapların esası olan Allah’ın informasyon hazinesidir. (Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş