Eğitim

Film Yönetmek Üzerine – David Mamet Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Film Yönetmek Üzerine – David Mamet Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Film Yönetmek Üzerine kimin eseri? Film Yönetmek Üzerine kitabının yazarı kimdir? Film Yönetmek Üzerine konusu ve anafikri nedir? Film Yönetmek Üzerine kitabı ne konu alıyor? Film Yönetmek Üzerine PDF indirme linki var mı? Film Yönetmek Üzerine kitabının yazarı David Mamet kimdir? İşte Film Yönetmek Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: David Mamet

Çevirmen: Gülnur Itimat

Yayın Evi: Hil Yayınları

İSBN: 9789757638292

Sayfa Sayısı: 100


Film Yönetmek Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Bazı insanoğlu bazı işleri ötekilerden daha iyi yaparlar. Bu onların teknik konulardaki becerilerine ve o işe uygun zekâya haiz olma derecesine bağlıdır. Tıpkı piyano çalmak benzer biçimde. Herkes piyano çalmayı öğrenebilir. Bu, bazı insanlara fazlaca zor gelebilir, fakat öğrenebilirler. Piyano çalmayı öğrenemeyecek kimse yok gibidir. Değişik derecelerde piyano çalma becerisine haiz fazlaca sayıda insan, piyanoyu ustalıkla ve kolay bir teknik beceri üstünde yükselen mükemmel bir santa yaratarak çalabilir. Aynı şey sinematografi ve sesçilik için de geçerlidir. Bunların tümü yalnızca teknik becerilerdir. Yönetmek, bir tek teknik bir beceridir.”

Film Yönetmek Üzerine, oyun yazarı olarak Pulitzer ödülünü kazanmış olan yönetmen David Mamet’in Columbia Üniversitesi Sinema Okulu’nda verdiği beş dersten oluşuyor. Postacı Kapıyı İki Kere Çalar, Dokunulmazlar, Hoffa, Başkanın Adamları benzer biçimde kalbürüstü filmlerin senaryolarını yazmış; Oyun Evi, Oleanna ve İspanyol Mahkum filmleriyle film yönetmenliğindeki kabiliyetini de kanıtlamış olan Mamet, beyaz perde tecrübesini bu kitapla okuruna aktarıyor. Mesleğinin kilit öğelerini sözü asla dolandırmadan, şaşırtıcı bir sadelikle özetleyen yazar, kitaptaki derslerden sonuncusunda, öğrencileriyle beraber baştan sona kısa bir film tasarlıyor.


Film Yönetmek Üzerine Alıntıları – Sözleri

  • Jesus Factor, “kağıt üstünde oldukça doğru benzer biçimde görünüp; bir nedenle uygulamada istenen sonucu vermeyen” anlamına gelen teknik bir terimdir.
  • Dumbo muhteşem bir film örneğidir. Dumbo’nun problemi, büyük kulaklarıdır. Kulakları doğuştan kocamandır. Kulakları büyüdükçe, çevresindekiler onunla daha fazlaca alay eder. Bu sorununa bir umar bulmak için çabalamayı öğrenmek zorundadır. Bu klasik mitte Dumbo yol süresince, ona destek olacak ufak dostlar edinir. Uçmayı öğrenir. O ana kadar asla fark etmediği bu kabiliyetini geliştirir ve kendisini tanımaya adım atar. Arkadaşlarından {hiç de} aşağı kalır bir yanı olmadığını, onlardan bir ihtimal daha üstün değil, fakat değişik bulunduğunu anlamış olur. Kendisi benzer biçimde olmalıdır. Bu gerçeği fark etmiş olduğu anda yolculuğu biter.
    Büyük kulak sorununu onları küçülterek değil, kendini keşfederek çözer ve öykü burada biter.
  • Film dünyası, yozlaşma çemberi içinde sıkışmış durumda; zira pusulası olmayan insanoğlu, bu dünyayı yönetmekte. Bu baskıya karşı yapabileceğiniz tek şey ise hakikatı söylemektir. Doğruyu söyleyip muhalif kuvvet oluşturan birileri devamlı bulunur.
  • Jung, analize doğal olarak tutulmuş bir kişinin öykülerine, imgelerine kayıtsız kalınamayacağını yazmıştır. Bunlara nüfuz etmek gerekir.
  • Nereye gittiğimizi ve kimlerle gittiğimizi biliyoruz. Kimi sevdiğimizi biliyoruz; fakat kiminle evleneceğimizi Tanrı bilir. Haydi bakalım, rasgele!
  • “Understand your specific task, work until it’s done, an then stop.”
  • Jesus Factor, “kağıt üstünde oldukça doğru benzer biçimde görünüp, bir nedenle uygulamada istenen sonucu vermeyen” anlamına gelen teknik bir terimdir. O vakit şu sözü anımsamak gerekir: “Bir şiir asla bitmez, sadece terk edilir.”
  • Entropi, mantığın en basite, en tertipli duruma doğru mantıksal ilerleyişidir. Drama da böyledir. Entropi, doğrusu drama, karmaşık durum dinginliğe kavuşuncaya dek sürer. Her şey karmakarışık olmuştur ve dinginlik durumuna dönmelidir.
  • Öykü nedir? Öykü, hedefine ulaşmaya çalışırken kahramanın başına gelen mühim vakalar dizisidir. Buradaki mühim nokta, Aristoteles’in de söylediği benzer biçimde, yazara ne olduğu değil, kahramana ne olduğudur. Bu şekilde bir öyküyü yazarken, görme yetisine haiz olmak koşul değildir; düşünme yetisine haiz olmak gerekir..
  • İzleyicinin ilgisini iyi mi devamlı kılabiliriz? Tabii ki, fazla informasyon vererek değil, tam tersine informasyon vermeyerek; eksikliği, öykünün ilerleyişi bakımından engel oluşturmayacak tüm bilgiyi saklayarak.Hitchcock, Amerikan filmlerine balçık atıp, onların “konuşan insan görüntüleri” bulunduğunu söylemişti hakikaten de bir çok öyledir.


Film Yönetmek Üzerine İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Film Yönetmek Suretiyle & David Mamet
+
1987 yılının sonbahar döneminde Columbia Üniversitesi Sinema Okulunda dersler veren meşhur senarist&yönetmen David Mamet bu dersleri metinleştirir. Genelde senaryo deneyimlerini paylaştığını söyleyebilirim. Film yapmak için en mühim şeyin hayal edebilmek bulunduğunu konu alıyor ve ben bunu fazlaca iyi anlıyorum. Kitabın en mühim öğretisi öykü anlatma üstüne meydana getirilen değişik görüşler, kameranın nerede durması icap ettiğinin ifade ile ilgisi ve yönetmenin görevlerini şekillendirmesi oldu. Anlattığımız bir öyküdür ve senaryo yazmak yada film çekmek, çekimlerin art arda sıralanması ile mümkün olmasıyla birlikte sıralamadan da mümkündür.
+
Öğrenciler ile bir sahneyi derste hayallerinde yazıp çekerken şahane bir sohbetin içinde ben de kendimi buldum. Hatta David’in sordurulmuş olduğu sorulara kendimce cevaplar verdim Sanırım benim verdiğim cevaplar üstünden söyleşi devam etse başka şekle bürünebilirdi. Keşke o derste olabilseydim dedim. Zevkli, keyifli ve öğretici bir kitaptı. Sinema severlerin ve hayalinde hep bir filmi çekenlerin okuması hususi olur
+
#filmyönetmeküzerine #davidmamet #okudumbitti #edebişeyler #kitap #kitaptavsiyeleri #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #kitapönerileri #booklover #book #bookstagram #bookstagramturkey #keşfet #keşfetteyiz (Nuri Bülent Aytemiz)

4 senelik beyaz perde eğitimimde aldığım ders notlarına ek olarak üzerine düşünmelik film yapım sürecini özetlemek gerekirse, berrak bir anlatımla okurlara sunmuş David Mamet. En fazlaca 46. sayfadaki paragraf üstüne düşündüm:
“Çekimler bittikten sonrasında, film üstünde birazcık daha emek verme ihtiyacı duyabiliriz. Ben bu ihtiyacı ilk filmimde birazcık, ikincisinde ise oldukça çok duydum. Bu vakaya bilim adamları Jesus Factor diyorlar. Jesus Factor,
– kağıt üstünde oldukça doğru benzer biçimde görünüp, bir nedenle uygulamada istenen sonucu vermeyen- anlamına gelen teknik bir terimdir.
Bu kimi zaman olur. Tek yapabileceğiniz bu vakadan bir şeyler öğrenmektir. Bu sebeple probleminin yanıtı devamlı orada bir yerdedir. O anda haiz olduğunuz zekadan fazlasını gerektirebilir sadece cevap devamlı oralardadır. Bazen cevap, hemen hemen bunu anlayacak kadar akıllı değilim biçiminde olabilir. O vakit şu sözü anımsamak gerekir:
– bir şiir asla bitmez, sadece terk edilir.” (Onur Berkay Suiçmez)


Film Yönetmek Üzerine PDF indirme linki var mı?


David Mamet – Film Yönetmek Üzerine kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Film Yönetmek Üzerine PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı David Mamet Kimdir?

David Alan Mamet (d. 30 Kasım 1947, Chicago, Illinois), ABD’li yazı, oyun ve senaryo yazarı, yönetmen. Emek harcamaları, zekice yazılmış kısa ve özlü, kimi vakit müstehcen diyalogları, üstü kapalı ifade seçimi ve maskülenliği ele almasıyla dikkat çeker.

Oyun yazarı olarak, Glengarry Glen Ross (1984) ve Speed-the-Plow (1988) ile Tony Ödülüne aday oldu. Senarist olaraksa, The Verdict (1982) ve Başkanın Adamları (1997) ile iki kez Oscar’a aday oldu.


David Mamet Kitapları – Eserleri

  • Film Yönetmek Üzerine
  • Toplu Oyunları 1
  • Chicago
  • Bıçağın Üç İmgesi


David Mamet Alıntıları – Sözleri

  • “Understand your specific task, work until it’s done, an then stop.” (Film Yönetmek Üzerine)
  • Siyasi yapı tarafınca, kolektif bilinçdışı vesilesiyle yaratılan “informasyon çağı”, bir baskı mekanizmasıdır. Bu mekanizma, bizlere, kendi değersizliğimize dair bilgilerimizden sapmayı sunar. (Bıçağın Üç İmgesi)
  • Jesus Factor, “kağıt üstünde oldukça doğru benzer biçimde görünüp; bir nedenle uygulamada istenen sonucu vermeyen” anlamına gelen teknik bir terimdir. (Film Yönetmek Üzerine)
  • Film dünyası, yozlaşma çemberi içinde sıkışmış durumda; zira pusulası olmayan insanoğlu, bu dünyayı yönetmekte. Bu baskıya karşı yapabileceğiniz tek şey ise hakikatı söylemektir. Doğruyu söyleyip muhalif kuvvet oluşturan birileri devamlı bulunur. (Film Yönetmek Üzerine)
  • Öykü nedir? Öykü, hedefine ulaşmaya çalışırken kahramanın başına gelen mühim vakalar dizisidir. Buradaki mühim nokta, Aristoteles’in de söylediği benzer biçimde, yazara ne olduğu değil, kahramana ne olduğudur. Bu şekilde bir öyküyü yazarken, görme yetisine haiz olmak koşul değildir; düşünme yetisine haiz olmak gerekir.. (Film Yönetmek Üzerine)
  • Jesus Factor, “kağıt üstünde oldukça doğru benzer biçimde görünüp, bir nedenle uygulamada istenen sonucu vermeyen” anlamına gelen teknik bir terimdir. O vakit şu sözü anımsamak gerekir: “Bir şiir asla bitmez, sadece terk edilir.” (Film Yönetmek Üzerine)
  • Nereye gittiğimizi ve kimlerle gittiğimizi biliyoruz. Kimi sevdiğimizi biliyoruz; fakat kiminle evleneceğimizi Tanrı bilir. Haydi bakalım, rasgele! (Film Yönetmek Üzerine)
  • Jung, analize doğal olarak tutulmuş bir kişinin öykülerine, imgelerine kayıtsız kalınamayacağını yazmıştır. Bunlara nüfuz etmek gerekir. (Film Yönetmek Üzerine)
  • Entropi, mantığın en basite, en tertipli duruma doğru mantıksal ilerleyişidir. Drama da böyledir. Entropi, doğrusu drama, karmaşık durum dinginliğe kavuşuncaya dek sürer. Her şey karmakarışık olmuştur ve dinginlik durumuna dönmelidir. (Film Yönetmek Üzerine)
  • Dumbo muhteşem bir film örneğidir. Dumbo’nun problemi, büyük kulaklarıdır. Kulakları doğuştan kocamandır. Kulakları büyüdükçe, çevresindekiler onunla daha fazlaca alay eder. Bu sorununa bir umar bulmak için çabalamayı öğrenmek zorundadır. Bu klasik mitte Dumbo yol süresince, ona destek olacak ufak dostlar edinir. Uçmayı öğrenir. O ana kadar asla fark etmediği bu kabiliyetini geliştirir ve kendisini tanımaya adım atar. Arkadaşlarından {hiç de} aşağı kalır bir yanı olmadığını, onlardan bir ihtimal daha üstün değil, fakat değişik bulunduğunu anlamış olur. Kendisi benzer biçimde olmalıdır. Bu gerçeği fark etmiş olduğu anda yolculuğu biter.
    Büyük kulak sorununu onları küçülterek değil, kendini keşfederek çözer ve öykü burada biter. (Film Yönetmek Üzerine)
  • İzleyicinin ilgisini iyi mi devamlı kılabiliriz? Tabii ki, fazla informasyon vererek değil, tam tersine informasyon vermeyerek; eksikliği, öykünün ilerleyişi bakımından engel oluşturmayacak tüm bilgiyi saklayarak.Hitchcock, Amerikan filmlerine balçık atıp, onların “konuşan insan görüntüleri” bulunduğunu söylemişti hakikaten de bir çok öyledir. (Film Yönetmek Üzerine)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş