Gaziantep-Nizip otoyolunun 20’nci kilometresinde, 20 Ağustos’ta yaşanmış olan ve 16 kişinini ölümüne 30 kişinin de yaralandığı kazaya ilişkin soruşturma sürüyor.

Olay günü, kontrolden çıkan bir otomobil bariyerleri aşıp dere yatağına devrilince bölgeye oldukca sayıda sıhhat, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi.

Bu sırada Şanlıurfa’ya giden İhlas Haber Ajansı (İHA) ekibi de yardım için bölgede durdu. İHA muhabirleri Muhammed Abdulkadir Esen ile Umut Yakup Tanrıöver’in de aralarında olduğu kişilerin kurtarma emekleri esnasında, İstanbul’dan Diyarbakır’a giden Abdülkadir Memiş yönetimindeki yolcu otobüsü, zikzaklar çizerek devrildikten sonrasında yan yatıp kaymaya başladı.

Otobüs, kurtarmaya çalışmalarına katılanlara çarptı

DHA’nın haberine bakılırsa; metrelerce kayan otobüs, güvenlik şeridindeki itfaiye aracı ile ambulans ve kurtarma çalışmalarına katılanlara çarptı. Kazada sıhhat çalışanı Tuba Uzdilli, Abdullah Kütük, Halil Özden, itfaiye erleri Ahmet Polat, Mehmet Polat, Mehmet Bozkurt, İHA muhabirleri Muhammed Abdulkadir Esen, Umut Yakup Tanrıöver ile Aziz Birdal, Yusuf Birdal, Muhammet Ertek, Umut Ertek, Nuran Tanrıkulu, Melih Kaya, Ali İhsan Tınar ve Hacı Mehmet Özsoy yaşamını yitirdi, 30 şahıs de yaralandı.

307 metre fren izine rastlandı

Hız limiti saatte 130 kilometre olarak tespit edilen kaza yerinde, 307 metre fren izine rastlanılan otobüsün gözaltına alınan ve 20-30 metre kala kazayı fark ettiğini öne devam eden şoförü Abdülkadir Memiş tutuklandı.

Oğullarını kaybeden ailenin ifadesi soruşturma dosyasında

Kazada oğulları Umut ile Muhammet’i kaybeden Gülten Erpek’in de ifadesi soruşturma dosyasına girdi. İstanbul Esenler Otogarı’ndan Diyarbakır’a gitmek için 3 kişilik bilet aldığını belirten Erpek, ifadesinde, otobüse ilk bindiklerinde oğlunun güvenlik kemerini takmak istediğini sadece bozuk bulunduğunu söylemiş oldu.

“Telefonla uğraşıyordu ve dikkatsiz tavırları vardı”

Erpek, sürücü Abdulkadir Memiş’in dikkatsiz tavırları bulunduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Sürücü, otobüste rahat bir halde sigara içiyordu. Devamlı müzik çalıyordu, telefonla konuşup telefonla uğraşıyordu ve dikkatsiz tavırları vardı. Diğer adını bilmediğim sürücü kadar dikkatli değildi. Kaza anından ilkin otobüsü kullanan Abdulkadir Memiş adlı kişi, telefonla biriyle konuştu ve ‘Kaza olmuş gene’ söylediğini duydum. Bunun tarafındaki muavin ve öteki sürücü ile konuştuklarına tanık oldum. Kazadan ilkin gerçekleşen öteki kazayı ben görmedim sadece otobüsü kullanan sürücü ve muavinin haberleri vardı. Telefonla birileri arayıp kazanın bulunduğunu söylediler.

“Perdeyle çok uğraştı, aşırı hızlı gittiğinden dolayı otobüsü toparlayamadı”

Gülten Erpek, şoförün perdeyi düzelmeye çalmış olduğu sırada otobüsün hakimiyetini kaybettiğini ileri sürdü. Şoförün perdeyle oldukca uğraştığını belirten Erpek, süratli bulunduğunu da anlatarak, “Kazadan derhal öncesinde otobüs hızlıydı. Uyarıda bulunmama fırsat kalmadan ilkin direksiyonu bir eliyle bıraktı. Şoförün sol kolunun bulunmuş olduğu taraftaki cam açık olduğundan, perdenin ses çıkarmasından dolayı onu düzeltmek isterken otobüsün hakimiyetini yitirdi. Perdeyle oldukca uğraştı, aşırı süratli gittiğinden dolayı otobüsü toparlayamadı. Otobüs sonrasında benim olduğum koltuk tarafına, otobüsün sağ tarafına doğru devrildi. Otobüs, bu şekilde yatık vaziyette sürüklenmeye başladı. Önümüzde daha evvel kaza icra eden araçlar, ambulans, itfaiye ve öteki kişilerin araçları vardı. Otobüs onlara çarparak anca durabildi.” dedi.

“Her yerde çok ceset vardı”

Kazanın arkasından oğlu Muhammet’i yerde gördüğünü ve öteki oğlu Umut’a seslendiğini kaydeden Erpek, “Kazadan sonrasında sürücü Abdulkadir Memiş, otobüse geri geldi. Ön tarafta bir şeylerle uğraştığını gördüm sadece ne yaptığını bilmiyorum. Kazanın derhal arkasından minik oğlum Muhammet Erpek’i yerde gördüm. Hareketsiz bir halde yatıyordu. Kafasından yaralanmış, vefat ettiğini anladım. Diğer oğlum Umut Erpek’i ‘Kurtarayım’ dedim ve oğluma seslendim. O esnada ses vermediğini fark ettim sadece önüm kapalıydı. Oğlumu göremiyordum. Otobüsün içinde etrafta bir çok yolcu vefat etmişti. Her yerde oldukca ceset vardı. Sorumlu olan herkesten şikayetçiyim.” dedi.