Eğitim

Göç Zamanı – Bahaeddin Özkişi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Göç Zamanı – Bahaeddin Özkişi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Göç Zamanı kimin eseri? Göç Zamanı kitabının yazarı kimdir? Göç Zamanı konusu ve anafikri nedir? Göç Zamanı kitabı ne konu alıyor? Göç Zamanı PDF indirme linki var mı? Göç Zamanı kitabının yazarı Bahaeddin Özkişi kimdir? İşte Göç Zamanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Bahaeddin Özkişi

Yayın Evi:

İSBN: 9789754376739

Sayfa Sayısı:


Göç Zamanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti


Göç Zamanı Alıntıları – Sözleri

  • Bir hayal arıyorum evlat…
  • Odun yanıyordu sobada, uyumlu çıtırtı hoş bir sıcakla vücudumu sarıyordu.
  • Onun karanlık ve ümitsiz gözlerinde eskiden bulduklarını arayacaksın uzun müddet.
  • Gerçek eleştiri için insanoğlunun zanlarını bilmeniz gerekmez mi? Bilmez misiniz insan bilgisi zandır.
  • Güzel fakat hangi sevmek, yaşamak ateşiyle yanan gönül vardır ki, korkmamış, korkuyu yaşamamış, onu bir elbise benzer biçimde eskitmemiş olsun.
  • Sesinde Allah için, Allah için diyen insan sesinde, her şeyin, hiçten daha çok bir asla bulunduğunu dehşetle seziyorum.
  • Sahi çoktandır, tadı yoktu rakının. Aşağı yukarı Turgut öleli beri…


Göç Zamanı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Göç Zamanı: Hemingway’a dair anlatılan şu öykü her okuduğumda beni derinden etkisinde bırakır :
“Efsane o ki herhangi basit bigün, bir cemaat toplantısında, onu çekemeyen edebiyatçılardan birisi Hemingway’e ne aşama yetenekli bulunduğunu sorar, Hemingway ”Senin hayal bile edemeyeceğin kadar.” diye cevap verir. Bunun üstüne muhatabı ona, 10 kelimeyi geçmeyen, etkili bir öykü yazıp yazamayacağını sorar. ”Eğer bunu yazmayı becerebilirsen, ve buradaki herkesi derinden etkilersen yeteneklerin önünde saygıyla eğileceğim.” der. 10 kelimeye bile gerekseme duymayan Hemingway 6 kelimelik bir dram öyküsü yazar. Orada bulunan herkesi etkileyen bu öykü aşağıdaki gibidir. ‘Satılık: Bebek Patikleri: Hiç giyilmedi.’ “
Kelimelerin ve de yazabilmenin gücü bundan daha tesirli iyi mi anlatılır bilmiyorum. Göç Zamanı’nda bulunan ilk öyküyü okuduğumda bu hikayeyi aklıma düşüren şey  tam da  bu azca kelime ile anlatılan oldukça şeye duyduğum hayranlık oldu.Kitap, yoğun bir halde yazmak üstüne düşündüğüm şu zamanlarda bir rehber benzer biçimde önümü aydınlattı. Ve bu da sevgili Şule’nin bu kitabı niye bu kadar beğendiğini ve ısrarla okumamı istemesini anlamama vesile oldu 🙂
  Bahaeddin Özkişi en fazla 2 sayfadan oluşan hikayelerine öyleki oldukça duyguyu ve mevzuyu sığdırmış ki, insan yazarın kaleminin önünde saygıyla eğilmekten kendini alamıyor. Ahmet Kekeç bir yazısında Özkişi ile ilgili şöyleki demiş : “Özkişi unutulmuş,gözden kaçmış, hakkı teslim edilmemiş, moda ifadesiyle ‘Dostoyevskiyen’ bir yazar. Tanpınar’ıseviyorsanız, Özkişi’yi de seversiniz. Poe’nun grotesk dünyasından ‘edebî hazlar’ devşiriyorsanız,Özkişi’yi de seversiniz. Dostoyevski’yi seviyorsanız, Özkişi’yi zaten seversiniz.” 
Bu sözler öykülerinden yola çıkarak edindiğim izlenim suretiyle, Özkişini’nin edebiyatının iyi bir tahlili. İnsanın iç dünyasını yansıtan hikayeleri, ölüm, kulluk, acziyet, aşk benzer biçimde pek oldukça mevzunun irdelenişi, kullandığı dil , hele de o güzelim kelimeler Ahmet Kekeç’in söylediği benzer biçimde Tanpınar , Dostoyevski, Peyami Safa okumayı sevenleri kendine fanatik bırakacaktır. En kısa zamanda bir romanını okumayı istediğim Bahaeddin Özkişi’nin  3 öykü kitabının birleşiminden oluşan Göç Zamanı adlı eserini tavsiye eder, iyi okumalar dilerim .. (Tuğba)

“Genç hikayeci yüzlerce kez görülen ve bir o denli okunan vak’ayı tekrarlamak, görenleri yada okuyanları küçümsemek benzer biçimde bir şey olacak diye düşündü.
İçinde tekme atan bir his vardı,
-Yaz diyordu, insanoğlu her baktıklarını görürler mi zannediyorsun.”
Kitabın yirmisekizinci sayfasında yazıyor bu satırlar, daha buraya gelmeden “ nasıl bakmış ne çok şey görmüş adam” diyerek fanatik kaldım. Bu şekilde yazarları okuyunca ister istemez soruyorum kendime ben bakabiliyor muyum hayata?
Ben yazarın gördüklerinden,üslubundan, kısa metinlerle bana sunmuş olduğu yoğunluktan oldukça oldukça memnun kaldım. Bir kere okuyup geçeceğim bir kitap değil notunu aldım üç ay içinde yeniden okuyacağım. Yazarla tanıştığım ilk kitabı bu fakat sanki uzun süredir tanıyordum onu, okuduğum ilk kitabı değildi sanki. Sonlarına gelirken “ Yalnızız “ mı okusam dedim canım çekti resmen. Farkettim ki benziyorlar, Safa ‘ dan tanıdık bana.
Ben en oldukça Bir Çınar Vardı ve Göç Zamanı bölümlerini sevdim. Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar dilerim. (İkbal Ç.)

“Bu uçsuz bucaksız dünyada uçuverecek kadar hafifim”: Benim için adı sanı duyulmayan bir yazar olan Bahaeddin Özkişi’nin Sokakta romanını eksiklerine karşın beğenerek okudum. Yazarın ömrü daha çok yapıt vermeye muktedir olsaymış muhtemelen Türk edebiyatının nadide yazarları içinde yerini alırdı.
Göç Zamanı adlı kitabı kısa kısa hikâyeleri kapsayan üç bölümden oluşuyor. Bazıları bunaltan ve anlam ifade etmeyen geldi sadece akıcı ve başarı göstermiş tasvirleri okumayı fena yönde etkilemedi. Daha oldukça sosyolojik ve ruhsal tahliller mevcut. Bir Çınar vardı, göç zamanı ve papağan dedi ki bölümlerinden oluşan kitapta en oldukça son bölümdeki öyküleri okumaktan keyif aldım. (Elif Uçar)


Göç Zamanı PDF indirme linki var mı?


Bahaeddin Özkişi – Göç Zamanı kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Göç Zamanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bahaeddin Özkişi Kimdir?

Babası Manisa Demirci kazasının Nakşi şeyhlerinden Hacı Halit Efendi’nin oğlu Ömer Lütfi Efendidir. İstanbul’da 20. Yıl İlkokulu’nda (1939), Karagümrük Ortaokulu’nda (1942) okudu. Daha sonrasında Sultanahmet Sanat Enstitüsü’ne devam etti. O sıralarda ilk hikayelerini yazmaya başladı. Sanat Enstitüsü’nü bitirdikten sonrasında Haliç Tersanesi’nde ustabaşı oldu.

Askerliğini 1947’de Erzurum’da yapmış oldu. İki yıl Almanya’da kaldı. Almanya’da kalmış olduğu sırada batı dünyasını da yakından tanıma fırsat buldu. Yurda döndükten sonrasında 1956’dan vefatına kadar İTÜ’de kaynak öğretmeni olarak çalıştı.

Yeşilköy hava alanında çalmış olduğu sıralarda, tanıştığı edebiyat ustaları kendisiyle yakından ilgilenirler. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın evindeki bir sohbette yazdıklarını dinleyen Tanpınar, “Devam et evladım. Sen on tane Sait Faik edersin” der.

1959’da hikayelerini “Bir Çınar Vardı” adlı kitapçıkta topladı. Bu kitapçık otuz hikayecikten meydana geliyordu. Akbaba dergisinde gülmece öyküleri olarak yayımlanmıştır.1969 senesinde evliliğe ilk adımını attı.

1970-1971 yılları arası Köse Kadı – Uçdaki Adam – Sokakta olmak suretiyle üç roman yayınladı. Yayınlamadığı hikayeleri tekrardan gözden geçirilip ilavelerle Göç Zamanı adıyla basıldı. “Köse Kadı” adlı roman çeşitli film şirketleri tarafınca senaryo için istenmiş fakat eşi ve kızı Zeynep’in, bu filmin Kuruluş filmi ayarında ve sekiz-on bölümlük bir takım film olmasında ısrarları sebebiyle projeler gerçekleşmemiştir.

10 Kasım 1975’te vefat etmiştir.


Bahaeddin Özkişi Kitapları – Eserleri

  • Köse Kadı
  • Uçtaki Adam
  • Sokakta
  • Göç Zamanı
  • Uçtaki Adam


Bahaeddin Özkişi Alıntıları – Sözleri

  • Onun karanlık ve ümitsiz gözlerinde eskiden bulduklarını arayacaksın uzun müddet. (Göç Zamanı)
  • Bir insan ilk güneş ışıklarıyla bir papatyanın iyi mi açıldığını görmeli. Ezilmiş çimen kokusunu, kuş seslerini ve arı vızıltılarını, derisini hazla ürperten ilk sıcaklığı bilmeli insan. (Sokakta)
  • Hayaller istikbâl tarlalarına ekilmiş tohumlardır yavrum. (Köse Kadı)
  • Ülke daha oldukça uzun seneler, istediğine dost, istediğine düşman, istemediği fikre hayır, istediği fikre evet diyebilecek güce haiz olamıyacaktı. (Uçtaki Adam)
  • Ben niçin yaratılmıştım? Ben bir insan olarak yaratıldığım maksada iyi mi hizmetkâr olabilirdim? (Uçtaki Adam)
  • Ben niçin yaratılmıştım? Ben bir insan olarak yaratıldığım maksada iyi mi hizmetkâr olabilirdim? (Uçtaki Adam)
  • Neden varız ve biz neyiz? (Sokakta)
  • …her hanım, büyüyen umut demekti. (Uçtaki Adam)
  • Bozulmaya süregelen nizamda hatır, o rüşvetin öteki şekli, devlet büyüklerinin nazarında kıymet kazanmağa başladığı için, taliplerin yada tavsiye edilenlerin kimin nesi olduğu araştırılmadan kabul edildiler. (Uçtaki Adam)
  • Biz istesek de istemesek de gayri uyandık, uyuyamayız. (Uçtaki Adam)
  • Biz bu yaşa kadar geceden sabaha oldukça şeyin değiştiğini gördük. (Köse Kadı)
  • Menfaatin perdelediği göz kadar kör bir şey düşünülebilir mi? (Köse Kadı)
  • İnsan malum düşmanı yok ederse yerine bilinmeyeni gelir. (Köse Kadı)
  • Tüm yüzler ezbere bilmiş olduğu, duvarlarda intizamla dizilmiş taşlar tek tek tanımış olduğu idi. (Uçtaki Adam)
  • Güzel fakat hangi sevmek, yaşamak ateşiyle yanan gönül vardır ki, korkmamış, korkuyu yaşamamış, onu bir elbise benzer biçimde eskitmemiş olsun. (Göç Zamanı)
  • Yani şeytan yabancımız olmak bir yana, bir bakıma yakın tanıdığımızdı. (Sokakta)
  • O zaferler getiren atların
    Nalları altındanmış;
    Gidişleri akına,
    Gelişleri akındanmış. (Köse Kadı)
  • Herkes türlü yolları deniyor, menfaatlerinin ardında çılgınca koşuyor;(…) İşin kötüsü görmeyenlere göstermekle görevli olanlar da görmek istemiyorlardı. (Uçtaki Adam)
  • …etki etmek büyüklüğe, taklid etmek küçüklüğe işarettir. (Uçtaki Adam)
  • Gerçek eleştiri için insanoğlunun zanlarını bilmeniz gerekmez mi? Bilmez misiniz insan bilgisi zandır. (Göç Zamanı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş